• Sonuç bulunamadı

3. VEDA HUTBESİ TABİRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KULLANIMI

1.1.3. Kurban Bayramının Birinci Günü (10 Zilhicce Cumartesi) Hutbesi

1.1.3.7. Amr b el-Ahves Rivȃyeti

Kurban bayramının birinci günü ile ilgili hadis kaynaklarında yer alan rivȃyetlerden bazıları Amr b. El-Ahves’ten nakledilmektedir. Bu rivȃyetleri, şu şekilde ele alabiliriz.

İbn Ebȋ Şeybe → Ebu’l-Ahves → Şebȋb b. Ğarkȃde → Süleyman b. Amr → Babası Amr b. el-Ahves’ten rivȃyet etmektedir:

‘‘Hz. Peygamber, Veda Haccı’nda üç defa: Hangi gün, mukaddestir? diye sordu. Büyük hacc günüdür diye cevap verdiler. ‘Muhakkak ki kanlarınız, malarınız ve ırzlarınız da mukaddestir; tıpkı bu gününüzün, bu ayınızda ve bu beldenizde mukaddes olduğu gibi…’’637

İbn Ebȋ Şeybe’nin Müsned’inde aynı isnȃd ile naklettiği rivȃyetin metni, yukarıda zikrettiğimiz rivȃyetin metnine göre daha uzundur.638

İbn Ebȋ Şeybe’nin bir diğer rivȃyeti, Hüseyin b. Ali → Zȃide aracılığı ile Şebȋb’den naklettiği rivȃyettir.639

Ahmed b. Hanbel; hadisi Yahya b. Ȃdem→Ebu’l-Ahves aracılığı ile hadisi Şebȋb’den nakletmektedir. İsnȃdın geri kalan kısmı, İbn Ebȋ Şeybe hadisi ile

637 İbn Ebȋ Şeybe,Musannef, XV/26-27. 638 İbn Ebȋ Şeybe, Müsned, II/119. 639 İbn Ebȋ Şeybe, Müsned, II/120.

aynıdır.640 İbn Hanbel’in; Ben-i Hȃşim’in mevlȃsı Ebû Saȋd→Zȃide aracılığı ile Şebȋb’den naklettiği rivȃyetin lafzı ise nahr günü hutbesinden bir cümle olan ‘‘Hiç

kimse başka birinin işlediği suçtan dolayı cezalandırılamaz. Baba, çocuğunun işlediği suçtan ötürü cezalandırılamaz. Çocuk da aynı şekilde babasının işlediği suçtan ötürü cezalandırılamaz’’ cümlesinden oluşmaktadır.641

Ebû Dȃvûd; hadisi, Müsedded aracılığı ile Ebu’l-Ahves’ten rivȃyet etmektedir.642

Tirmizȋ’nin, konuyla ilgili Amr b. el-Ahves’ten üç rivȃyet naklettiği görülmektedir. Bu rivȃyetlerden biri Hasan b. Ali el-Hallȃl→Hüseyin b. Ali el-Ca’fȋ aracılığı ile Zȃide’den tahrȋç ettiği (isnȃdın geri kalan kısmı İbn Hanbel rivȃyetinin isnȃdı ile aynıdır) rivȃyettir.643

Tirmȋzȋ’nin aynı isnȃd ile eserinin başka bir yerinde aktardığı rivȃyete göre; Hz. Peygamber (a.s.), Allah’a hamd-ü senȃda bulunduktan sonra bazı hatırlatma ve tavsiyelerde bulundu, hadiste bir hikaye anlattı ve şöyle buyurdu: ‘‘Dikkat ediniz!

Kadınlara hayırla muamele ediniz…’’644 Tirmȋzȋ’nin Amr b. el-Ahves ‘den gelen son rivȃyeti Hennȃd→Ebu’l-Ahves aracılığıyla Şebȋb b. Ğarkade’den tahrȋç ettiği rivȃyettir. Burada da isnȃdın geri kalan kısmı, önceki rivȃyetlerle aynıdır.

Tirmȋzȋ, hadisi naklettikten sonra ‘bu bȃbla ilgili olarak Ebû Bekrȃ, İbn Abbȃs, Cȃbir, Hüzeym b. Amr ve Saȋd’den nakledilen rivȃyetlerin bulunduğunu; Amr b. El-Ahves’ten tahrȋç ettiği bu rivȃyetin ise hasen-sahȋh derecesinde olduğunu söylemektedir. Ayrıca, Zȃide aracılığla Şebȋb’den nakledilen hasen derecesindeki bir hadisin de bulunduğunu; Şebȋb b. Ğarkade dışında Amr b. El-Ahves hadisini rivȃyet eden başka bir rȃvȋ bulunmadığını belirtmektedir.645

Nesȃȋ; yukarıda zikrettiğimiz Tirmȋzȋ hadisinin aynı isnȃdı ile hadisi, eserinde benzer lafızlarla iki yerde naklettiği görülmektedir.646

640

Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXIV/266.

641

Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXV/465.

642

Ebû Dȃvûd Büyû’ 5 (III/628).

643

Tirmizȋ Radȃ’ 11 (III/467).

644

Tirmȋzȋ Tefsir sûre 9 (V/273, 274).

645

Tirmȋzȋ Fiten 2 (IV/461, 462).

646

İbn Mȃce’nin, konuyla ilgili olarak Amr’dan üç hadis naklettiği görülmektedir. Bu rivȃyetlerden bir tanesi şu şekildedir:

İbn Ebȋ Şeybe ve Hennȃd b. Es-Sürrȋ → Ebu’l-Ahves → Şebȋb b. Ğarkade → Süleyman b. Amr → Amr b. el-Ahves’in, Hz. Peygamber’den şöyle duyduğunu rivȃyet etti: ‘‘Veda Haccı’nda Rasûlulah’ın (a.s.) üç defa: Ey İnsanlar! Hangi gün mukaddestir? diye sorduğunu işittim. İnsanlar: Nahr günüdür, Hacc-ı ekber günüdür ey Allah’ın Rasûlü, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Şüphesiz ki şu gününüz, şu beldenizde nasıl mukaddes ise kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da kendi aranızda aynı şekilde mukaddestir, dokunulmazdır.''647

İbn Mȃce’nin, konuyla ilgili olarak tahrȋç ettiği diğer bir rivȃyet, İbn Ebȋ Şeybe aracılığıyla Hüseyin b. Ali’den naklettiği rivȃyettir. İsnȃdın geri kalan kısmı, İbn Ebȋ Şeybe’nin daha önce aktardığımız rivȃyetin isnȃdı ile aynıdır.648

İbn Mȃce’nin; İbn Ebȋ Şeybe→Ebu’l-Ahves aracılığı ile Şebȋb’den naklettiği diğer bir rivȃyette, nahr günü hutbesinde yer alan ‘Hiçbir kimse başka birinin işlediği suçtan ötürü cezalandırılamaz’ şeklindeki cümle bulunmaktadır.649

Amr b. el-Ahves rivȃyetine dair naklettiğimiz hadislerin tamamının; yukarıda aktardığımız isnȃdlardan anlaşılacağı gibi Süleyman b. Amr’ın babası Amr b. El- Ahves’ten yaptığı rivȃyetlerden oluştuğu görülmektedir. Ayrıca Tirmȋzȋ’nin de ifade ettiği gibi, hadisi, Süleyman b. Amr’dan rivȃyet eden tek rȃvȋ Şebȋb b. Ğarkade’dir. Taberȃnȋ’nin; Mu’cemu’l-Kebȋr’inde tahrȋç ettiği bir rivȃyette ise; Süleyman b. Amr’ın hutbe hadisini, babasından değil de annesinden rivȃyet ettiği görülmektedir. Bu rivȃyetin isnȃdı şu şekildedir:

Taberȃnȋ→Muhammed b. Abdullah el-Hadramȋ → Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr → Muhammed b. Fudayl → Yezȋd b. Ebȋ Ziyȃd → Süleyman b. Amr → annesinden rivȃyet etmektedir.650

Yukarıda aktarmaya çalıştığımız rivȃyetlerin metinlerinden de anlaşılacağı üzere Amr b. el-Ahves’den nakledilen rivȃyetlerin tamamında; Hz. Peygamber

647 İbn Mȃce Menȃsik 76 (II/1015). 648 İbn Mȃce Nikah 3 (I/594). 649 İbn Mȃce Diyȃt 26 (II/890). 650

tarafından Veda Haccı’nda ȋrȃd edilen hutbenin hangi gün olduğuna dair bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber kendisinden nakledilen konuyla ilgili bazı rivȃyetlerde ‘nahr günü’ ifadesinin kullanılmış olması, diğer rivȃyetlerin de nahr günü hutbesi ile ilgili olduklarını bize göstermektedir. Bu nedenle biz ondan gelen ve hutbenin nahr gününde ȋrȃd edildiğini tasrȋh etmeyen bu rivȃyetlerini de burada zikretmiş olduk. Şimdi de kendisinden tahrȋç edilen rivȃyetlerin sened ağını verecek ve rȃvȋlerinin cerh-tȃ’dȋl durumlarını inceleyeceğiz.

Ortak Rȃvȋler: Amr b. el-Ahves b. Cafer el-Ezdȋ el-Cüşemi (?-?):651

Süleyman b. Amr (?-?): Babası ve annesinden hadis rivȃyet eden Süleyman

b. Amr’dan, Şebȋb ve Yezȋd b. Ebȋ Ziyȃd’ın hadis naklettiği belirtilmektedir.652 Cerh- ta’dȋl ȃlimleri, onun sikȃ olduğunu ifade etmektedir.653

651İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/60; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VI/220; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, III/278;

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXI/539; İbn Abdilberr, el-İstiȃb, I/359; Zehebȋ, Kȃşif, II/71.

Süleyman b. Amr Şebib b. Ğarkâde Ebu'l Ahves Müsedded Ebû Dâvûd Yahyâ b. Âdem İbn Hanbel Hennâd es- Süeerrî İbn Ebi Şeybe İbn Mâce Zâide Hüseyi n b. Ali Hasân b. Ali e-Hallâl Tirmîzi Ebû Saîd Yezîd b. Ebî Yezîd Muhammed b. Fudayl Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr Muhammed b. Abdullah el-Hadrânî Taberânî

Şebȋb b. Ğarkȃdees-Sülemȋ el-Barkȋ el-Kûfȋ (?-?): Kendisinden Sevrȋ,

Şû’be, Zȃide, Ebu’l-Ahves ve Şerȋk gibi muhaddislerin hadis aldığı

nakledilmektedir.654Hadis münekkitleri tarafından sikȃ olarak

değerlendirilmektedir.655

Ebu’l-Ahves Selȃm b. Selȋm el-Kûfȋ (?-179): İsmi, Selȃm b. Selȋm olan

Ebu’l-Ahves, Kufe muhaddislerindendir.656Hadis münekkitleri onun sikȃ, sadûk, salihu’l-hadȋs, hüccet ve mutkȋn olduğunu ifade etmektedir.657

Zȃide b. Kudȃme Ebu’s-Salt es-Sakȃfȋ (?-161): A’meş, Şebȋb b. Ğarkȃde,

Semmȃk b. Harb gibi muhaddislerden hadis almıştır. Ondan hadis rivȃyet edenler arasında Hüseyin b. Ali, İbnü’l-Mübȃrek, Ebû Saȋd gibi muhaddisler yer almaktadır.658 Cerh-ta’dȋl ȃlimleri; Zȃide’nin sikȃ, sebt, sadûk ve me’mûn olduğunu söylemektedir.659

İbn Ebȋ Şeybe’nin Rȃvȋleri

Hüseyin b. Ali el-Ca’fȋ Ebû Abdullah el-Kûfȋ (109-203): Kendisinden

hadis rivȃyet edenler arasında İbn Hanbel, İbn Ebȋ Şeybe ve İbn Mȃȋn gibi hadis ȃlimleri bulunmaktadır.660

Sikȃ, sadûk, sȃlih ve mutkȋn olduğu ifade edilmektedir.661

652

Buhȃrȋ, Tarȋh IV/28; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/132; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IV/314; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XII/49.

653

Zehebȋ, Kȃşif, I/463.

654

Buhȃrȋ, Tarȋh IV/231; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IV/359; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XII/370; Zehebȋ,

Kȃşif, I/480.

655İclȋ, Sikȃt, I/448; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/357; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XII/370;

İbn Hacer, Tehzȋb, IV/271.

656İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/379; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/417; Buhȃrȋ, Tarȋh IV/135; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, XII/282.

657

Buhȃrȋ, Tarȋh IV/135; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/259; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/417; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XII/282; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/183; el-Muğnȋ I/271.

658

Buhȃrȋ, Tarȋh III/432; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/339; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, IX/273; Zehebȋ,

Kȃşif, I/400; a.mlf. Tezkirȃ, I/158; İbn Hacer, Tehzȋb, III/264.

659

Buhȃrȋ, Tarȋh III/432; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, III/613; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/339; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, IX/276; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/158.

660İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/396; Buhȃrȋ, Tarȋh II/381; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/184; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, VI/449; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/255; İbn Hacer, Tehzȋb, II/308.

661İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/396; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, III/55; İclȋ, Sikȃt, I/302; Mizzȋ,

Ahmed b. Hanbel’in Rȃvȋleri

Yahyȃ b. Âdem b. Süleyman Ebû Zekeriyȃ (?-203): Kendisinden İbn

Hanbel ve İbn Mȃȋn gibi muhaddislerin hadis aldığı görülmektedir.662Cerh-ta’dȋl ȃlimleri onun sikȃ, sebt ve mutkȋn olduğunu ifade etmektedir.663

Ebû Saȋd Abdurrahman b. Abdullah el-Basrȋ (?-197): Zȃide’den hadis

almış; kendisinden ise Ahmed b. Hanbel ve Ebû Kudȃme gibi muhaddisler hadis rivȃyetinde bulunmuştur.664 Cerh-ta’dȋl ȃlimlerinden İbn Mȃȋn, Beğȃvȋ ve Darȃkutnȋ; Ebû Saȋd’in sikȃ olduğunu söylemektedir.665 Hadis münekkitlerinden İbn Hanbel ve Sȃcȋ, onun hadiste vehminin ve hatasının bulunduğunu belirtmektedir.666 İbn Hanbel’den nakledilen ikinci bir görüşe göre onun Ebû Saȋd’in sikȃ olduğunu söylediği ifade edilmektedir.667 Bu değerlendirmeler ışığında Ebû Saȋd’in genel olarak sikȃ olduğunu, fakat bazı hadislerinde hatalarının olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Kendisinin buradaki rivȃyetinin konuyla ilgili olarak tahrȋç edilen diğer sahȋh hadislerle desteklenmiş olması, bu rivȃyetinin kabul edilebileceğini göstermektedir.

Ebû Dȃvûd’un Rȃvȋleri

Müsedded: Hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar

edilmeyecektir.

Tirmizȋ’nin Rȃvȋleri

Hasan b. Ali b. Hallȃl el-Basrȋ (?-243): Yahyȃ b. Âdem, Abdullah b.

Nümeyr, Abdussamed b. Abdulvȃris gibi muhaddislerden hadis rivȃyetinde bulunduğu; kendisinden ise Nesȃȋ dışındaki kütüb-i sitte müelliflerinin hadis aldıkları

662İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/402; Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/261; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/252; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, XXXI/188, 190; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/264; a.mlf. Kȃşif, II/360; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/154,

155.

663İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/128, 129; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/252; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, XXXI/191; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/264.

664

Buhȃrȋ, Tarȋh V/316; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, V/254; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVII/217; Zehebȋ, Kȃşif, I/633; İbn Hacer, Tehzȋb, VI/190.

665İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, V/254; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVII/217, 218; Zehebȋ,

Kȃşif, I/633; İbn Hacer, Tehzȋb, VI/190.

666İbn Hacer, Tehzȋb, VI/190; Zehebȋ, Mȋzȃn, II/574.

belirtilmektedir.668 Hadis münekkitleri onun sikȃ, sadûk, hüccet ve hȃfız olduğunu söylemektedir.669

Hüseyin b. Ali: Hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar

edilmeyecektir.

Hennȃd b. es-Sürrȋ b. Mus’ab Ebu’s-Sürrȋ (152-243): Ebû Muȃviye ve

Ebu’l-Ahves, hadis aldığı hocaları arasında bulunmaktadır. Kendisinden hadis alanlar arasında Buhȃrȋ, Müslim, Ebû Dȃvûd, Tirmizȋ gibi hadis ȃlimleri yer almaktadır.670Hadis münekkitleri onun sikȃ, sadûk ve hȃfız olduğunu söylemektedir.671

Nesȃȋ’nin Rȃvȋleri: Hennȃd hakkında daha önce bilgi verildiği için burada

tekrar edilmeyecektir.

İbn Mȃce’nin Rȃvȋleri: Hüseyin b. Ali: Hakkında daha önce bilgi verildiği

için burada tekrar edilmeyecektir.

Taberȃnȋ’nin Rȃvȋleri

(Süleyman b. Amr’ın Annesi) Ümmü Cündeb el-Ezdȋ (?-?): Ümmü Selȋm

b. Amr b. el-Ahves olarak da bilinmektedir.672 Kendisinden oğlu Süleyman ve Abdullah b. Şeddȃd hadis rivȃyet etmektedir.673

Süleyman b. Amr: Hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar

edilmeyecektir.

Yezȋd b. Ebȋ Ziyȃd Ebû Abdullah el-Kûfȋ (47-130): Süleyman b. Amr

hadis aldığı hocaları arasında bulunmaktadır. Kendisinden Zȃide, Muhammed b.

668İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/176; Zehebȋ, Kȃşif, I/328; a.mlf.Siyer, XI/398; İbn Hacer, Tehzȋb, II/262. 669İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, III/21; Zehebȋ, Siyer, XI/398; Tezkirȃ, II/80; İbn Hacer,

Tehzȋb, II/262.

670

Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/248; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/246; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/311; Zehebȋ,

Kȃşif, II/339; Suyûtȋ, Tabȃkȃtü’l-Huffȃz, I/42; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/62.

671İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/119; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/312; Zehebȋ, Kȃşif,

II/339; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/62, 63.

672İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VIII/306; İbn Abdilberr, el-İstiȃb, II/125; İbnü’l-Esȋr, Üsdü’l-Ğȃbe, I/1444;

İbn Hacer, el-İsȃbe VIII/182.

673

Fudayl, Şû’be ve Şerȋk gibi muhaddisler hadis rivȃyetinde bulunmuşlardır.674Hadis münekkitlerinden İbn Hıbbȃn, onun sadûk olduğunu, fakat yaşı ilerleyince hıfzının kötüleştiğini ve teğayyür ettiğini, bu dönemden sonraki hadislerinde münkerlerinin bulunduğunu söylemektedir.675 Onun hakkında cerh-ta’dȋl ȃlimleri tarafından yapılan leyse bi’l-hȃfız, leyse bi’l-kaviyy, leyse hadȋsuhû kezȃlik, leyyȋn, caizu’l-hadȋs ve zayıf gibi değerlendirmeler bulunmaktadır.676 İbn Fudayl, onun şiȋlerin büyük ȃlimlerinden biri olduğunu677

; İbn Mȃȋn, daȋfu’l-hadȋs olduğunu ve hadisleriyle ihticȃc edilmeyeceğini678; İbn Adiyy ise zayıflığıyla beraber hadisinin yazılabileceğini söylemektedir.679 Bu değerlendirmeler ışığında Yezȋd b. Ebȋ Ziyȃd’ın zayıf olduğu ve hadislerinin hüccet olarak kabul edilemeyeceği ifade edilebilir.

Muhammed b. Fudayl b. Ğazvȃn Ebû Abdurrahman ed-Dabbȋ (?-194):

Kendisinden hadis rivȃyet eden isimler arasında Ahmed b. Hanbel, İbn Ebȋ Şeybe ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr yer almaktadır.680Cerh-ta’dȋl ȃlimleri onun sikȃ, sadûk, hadiste sebt ve hasenü’l-hadȋs olduğunu söylemektedir.681 Nesȃȋ ise onun hakkında leyse bihi be’s ifadesini kullanmaktadır.682

Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr Ebû Abdurrahman el-Kûfȋ (?-234):

Muhammed b. Abdullah el-Hadramȋ ondan hadis alan muhaddislerden biridir.683 Hadis münekkitleri onun sikȃ, me’mûn, huffȃz ve mutkȋn olduğunu söylemekte; onun hadisiyle ihticȃc edilen bir kişi olduğunu belirtmektedir.684

Muhammed b. Abdullah el-Hadramȋ: Hakkında daha önce bilgi verildiği

için burada tekrar edilmeyecektir.

674

Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/334; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXII/135, 137; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/287.

675İbn Hacer, Tehzȋb, XI/288.

676İclȋ, Sikȃt, II/364; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXII/138; İbn Adiyy, el-Kȃmil..., VII/275; İbn

Hacer, Tehzȋb, XI/287, 289.

677

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXII/138; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/287.

678İbn Adiyy, el-Kȃmil..., VII/275. 679İbn Adiyy, el-Kȃmil..., VII/275. 680

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/293; Zehebȋ, Mȋzȃn, IV/9; a.mlf. Kȃşif, II/211; İbn Hacer,

Tehzȋb, IX/359.

681İclȋ, Sikȃt, II/250; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/297; Zehebȋ, Kȃşif, II/211; İbn Hacer, Tehzȋb,

IX/359.

682

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/297; Zehebȋ, Mȋzȃn, IV/10; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/359.

683

Buhȃrȋ, Tarȋh I/144; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/85; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXV/566, 568; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/251.

684İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VII/307; İclȋ, Sikȃt, II/243; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/85; Mizzȋ,

Amr b. el-Ahves’ten İbn Ebȋ Şeybe, İbn Hanbel, Ebû Dȃvûd, Tirmizȋ, Nesȃȋ, İbn Mȃce ve Taberȃnȋ’nin tahrȋç ettiği rivȃyetlerde yer alan rȃvȋleri cerh-ta’dȋl ve rȃvȋler arasındaki ittisȃl açısından ele almaya çalıştık. Yukarıda ele aldığımız değerlendirmeler sonucunda Taberȃnȋ rivȃyeti dışındaki bütün rivȃyetlerin isnȃd açısından sahȋh olduğunu söyleyebiliriz. Taberȃnȋ’nin rivȃyeti ise Yezȋd b. Ebȋ Ziyȃd’ın cerhi ve diğer sahȋh rivȃyetlere isnȃd açısından muhalefetinden dolayı zayıf bir rivȃyettir.