3. VEDA HUTBESİ TABİRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KULLANIMI
1.1.4. Teşrik Günlerinin Ortasında (12 Zilhicce) Yapılan Hutbe
1.1.4.3. Ebû Hurrȃ er-Rakkȃşȋ Rivȃyeti
İbn Ebȋ Şeybe→Esved→Hammȃd b. Seleme→Ali b. Zeyd→Ebû Hurrȃ er- Rakkȃşȋ→amcasından rivȃyet etmektedir: Ben, teşrȋk günlerinin ortasında Rasûlullah’ın (a.s.) devesinin yularını tutuyor ve insanları onun yanından uzaklaştırmaya çalışıyordum. Hz. Peygamber (a.s.), şöyle buyurdu:
‘‘Haberiniz olsun ki, Cȃhiliye dönemine ait mal davaları ile övünmeye sebep olan şeyler, kıyamet gününe kadar şu ayaklarımın altındadır. Kaldırdığım ilk kan
818
Buhȃrȋ, Tarȋh III/391; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/250; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, X/40;İbn Hacer,
Tehzȋb, III/347.
819İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, III/561; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/250; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-
Kemȃl, X/45, 46; Zehebȋ, Mȋzȃn, II/100; İbn Hacer, Tehzȋb, III/347, 348.
820İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/250. 821İbn Adiyy, el-Kȃmil..., III/209.
davası Rabȋa b. Hȃris b. Abdulmuttalib’in kan davasıdır. Yüce Allah kaldırılan ilk faizin Abbas b. Abdulmuttalib’in faizi olacağına hükmetmiştir. Anaparalarınız ise size aittir. Ne zulmediniz (hakkınızdan fazlasını alarak), ne de zulme uğrayınız (hakkınızdan aşağı alıp).’’822
Ahmed b. Hanbel; hadisi, Affȃn aracılığı ile Hammȃd b. Seleme’den rivȃyet etmektedir. İsnȃdın devamı, İbn Ebȋ Şeybe rivȃyeti ile aynıdır.823
Dȃrimȋ; Haccȃc b. Minhȃl aracılığı ile Hammȃd’dan aldığı hadisi eserinde iki yerde nakletmektedir. Her iki yerde de hadisin metni aynı olup, İbn Ebȋ Şeybe rivȃyetinin metnine yakındır.824
Ebû Ya’lȃ’nın, Abdula’lâ b. Hammȃd aracılığı ile Hammȃd b. Seleme’den tahrȋç ettiği rivȃyetin metni, İbn Ebȋ Şeybe’nin metni ile anlam yönüyle yakındır. İsnȃdın devamı da yine diğer rivȃyetlerde olduğu gibi, İbn Ebȋ Şeybe’nin isnȃdı ile aynıdır.825
Yukarıda Ebû Hurrȃ’dan tahrȋç edilen rivȃyetleri aktarmış olduk. Şimdi de bu rivȃyetlerin sened ağını verecek ve rȃvȋlerinin cerh-tȃ’dȋl durumlarını inceleyerek ondan nakledilen her bir rivȃyetin sıhhȃt durumunu ortaya koyacağız.
822 İbn Ebȋ Şeybe, Musannef, XIV/134. 823
Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXIV/299, 301.
824
Dȃrimȋ Büyû’ 3 (II/560).
825
Ebû Ya’lȃ, Müsned, III/139.
Ebû Hurrâ'nın Amcası Ebû Hurrâ er-Rakkâşî
Ali b. Zeyd Hammâd b. Seleme Esved İbn Ebi Şeybe Affân İbn Hanbel Haccac b. Minhâl Dârimî Abdu'la'lâ B. Hammâd Ebû Ya'lâ
Ortak Râvîler: Ebû Hurrâ er-Rakkâşî’nin amcası (?-?): Kesin olmamakla
beraber isminin Hanîfe olduğu söylenilmektedir. Hz. Pygamber’den Veda Hutbesi ile ilgili hadisi dışında herhangi bir rivâyeti bulunmamaktadır.826
Ebû Hurrâ er-Rakkâşî Hanȋfe/Hȃkim (?-?): İsminden çok künyesi ile
meşhur olmuştur. Ali b. Zeyd’in kendisinden hadis aldığı belirtilmektedir.827 Cerh- ta’dîl âlimlerinden İbn Maîn zayıf, Ebû Dâvûd ise sikâ olduğunu ifade etmektedir.828 Kendisiyle ilgili birbirine zıt olarak nakledilen bu iki görüşe bakıldığında İbn Maȋn’in cerh-tȃ’dȋl ilminde Ebû Dȃvûd’a göre daha otorite olduğu ifade edilebilir. Bununla beraber onun müteşeddid olması ve Ebû Hurra hakkındaki zayıflığın sebebinin açıklanmamış olması –cerhin müfesser olma ilkesine aykırılık- sebebiyle Ebû Hurra rivȃyetlerinin en azından i’tibȃr için kullanılabileceği düşüncesinde olduğumuzu belirtebiliriz.
Ali b. Zeyd b. Cidȃn Ebu’l-Hasan el-Kureşȋ (?-131): Kendisinden hadis
rivâyet edenler arasında Hammâd b. Seleme bulunmaktadır.829 İbn Hanbel, İbn Maîn ve Darâkutnî gibi hadis münekkitleri; onun hakkında leyse bi’l-kaviyy, leyse bi hücce, leyse bi şey’, daîfü’l-hadîs, leyse bi zâke, zayıf ve leyyîn gibi ifadeler kullanmaktadır.830 İbn Sa’d, rivâyet ettiği hadislerin çok olduğunu; bununla beraber kendisinde zayıflık olduğu için hadisleriyle ihticâc edilmeyeceğini söylemektedir.831 Tirmizî, onun sadûk olduğunu, fakat mevkûf hadisleri ref ettiğini ifade etmektedir.832 Zehebî ise onun huffâzdan biri olduğunu fakat sebt olmadığını; şeyhaynin onunla ihticâc etmediğini söylemektedir.833 Bütün bu değerlendirmeler ışığında bu rȃvȋnin zayıf olduğunu ve hadislerinin delil olarak kullanılamayacağını söyleyebiliriz.
Hammâd b. Seleme: Hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar
eilmeyecektir.
826İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/84; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Ğȃbe, I/1274; İbn Hacer, el-İsâbe, II/140. 827
Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/456; İbn Hacer, Tehzîb III/56.
828 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, III/316; Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/456; Zehebî, Mȋzân,
I/621; İbn Hacer, Tehzîb, III/56.
829İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/252; Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XX/434; Zehebî, Kâşif, II/40; a.mlf.
Tezkirȃ, I/106.
830 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl,VI/186; Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XX/438; Zehebî, Mȋzân,
III/128.
831İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/252. 832
Zehebî, Tezkîra I/106.
833
İbn Ebî Şeybe’nin Râvîleri: Esved b. Âmir Şȃzȃn Ebû Abdurrahman (?- 208): Hammâd b. Seleme’den hadis aldığı, kendisinden hadis rivâyet edenler
arasında İbn Ebî Şeybe ve İbn Hanbel’in bulunduğu ifade edilmektedir.834 Cerh-tâ’dîl âlimlerinden İbnü’l-Medînî sikâ; Ebû Hâtim sâlih ve sadûk; İbn Sa’d salihu’l-hadîs; İbn Maîn la be’se bih olduğunu söylemektedir.835
İbn Hanbel’in Râvîsi: Affân: Affân b. Müslim olarak hakkında daha önce
bilgi verildiği için burada tekrar edilmeyecektir.
Dârimî’nin Râvîleri: Haccâc b. Minhâl Ebû Muhammed el-Basrȋ (?-217):
Hammâd b. Seleme, Şû’be ve Kurrâ’dan hadis işittiği; kendisinden hadis rivâyet edenler arasında Buhârî gibi muhaddislerin bulunduğu belirtilmektedir.836Hadis münekkitleri onun sikâ, sâlih ve hüccet olduğunu ifade etmektedir.837
Ebû Ya’lâ’nın Râvîleri
Abdula’lâ b. Hammâd b. Nasr Ebû Yahyȃ (?-239): Hammâd b
Seleme’den hadis rivâyet ettiği; kendisinden hadis işitenler arasında Ebû Ya’lâ’nın bulunduğu belirtilmektedir.838 Nesâî onun leyse bihi be’s; İbn Hırâş, sadûk839; Zehebî ise sikâ olduğunu ifade etmektedir.840
İbn Ebî Şeybe, İbn Hanbel, Dârimî ve Ebû Ya’lâ’nın, Ebû Hurrâ’dan tahrîç ettiği rivâyetlerin tamamında, zayıf olduğu ve hüccet sayılmadığı, vehmi ve hatalarının çokça bulunduğu ifade edilen Ali b. Zeyd bulunmaktadır. Dolayısıyla Ebû Hurrȃ er-Rakkȃşȋ’den tahrȋç edilen bu rivȃyetlerin tamamı ortak rȃvȋ olan Ali b. Zeyd’in cerhi sebebiyle zayıftır.
834
Buhârî, Tarîh, I/448; İbn Hıbbân, Sikȃt, VIII/130; Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, III/226; Zehebî, Kâşif I/251; İbn Hacer, Tehzîb, I/297.
835 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl,II/294; İbn Hıbbân, Sikȃt, VIII/130; Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl,
III/226.
836
Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/257; Zehebî, Kâşif, I/313; a.mlf. Siyer, X/352.
837
Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/257; Zehebî,Tezkirȃ, I/295; Kâşif, I/313.
838
Buhârî, Tarîh VI/74; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VI/29; İbn Hıbbân, Sikȃt, VIII/409; Mizzî, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVI/348, 350.
839
Mizzî,Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVI/348.
840