• Sonuç bulunamadı

3. VEDA HUTBESİ TABİRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KULLANIMI

1.1.5. Hayf'da Yapılan Hutbe ile İlgili Rivȃyetler

1.1.5.1. Cübeyr b Mut’im Rivȃyeti

Ahmed b. Hanbel → Ya’lȃ b. Ubeyd→Muhammed b. İshȃk → Zührȋ → Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im → babası Cübeyr b. Mut’im: Rasûlullah (a.s.), Mȋnȃ’da, Hayf’da bulunduğu sırada ayağa kalkarak şöyle buyurdu:

‘‘Allah, sözlerimi işitip de onu koruyan, sonra da onu işitmemiş olanlara ulaştıran kişinin yüzünü aydınlatsın. (Çünkü) Nice bilgi taşıyıcısı vardır ki, onu tam olarak idrak edememiş olabilir ve nice bilgi taşıyıcısı vardır ki onu kendisinden daha iyi idrak edebilecek kimselere taşımış olabilir. Üç şey mü’minin kalbine kin ve kıskançlık sokmaz. Bunlar; ihlas üzere yapılan amel, Müslüman olan amirlere nasihatte bulunma ve Müslümanların cemaatine -nitekim onlar dua ederlerse, duaları kendilerinden sonrakileri de kapsar- devamlılıktır.’’902

Ahmed b. Hanbel; hadisi benzer lafızlarla Ya’kûb → babası → İbn İshȃk → Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Şihȃb → Muhammed b. Cübeyr → babası Cübeyr b. Mut’im şeklindeki isnȃd ile rivȃyet etmektedir.903

İbn Mȃce, daha muhtasar bir metinle şu isnȃd ile tahrȋç etmektedir:

İbn Mâce → Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr → babası (Abdullah b. Nümeyr) → Muhammed b. İshȃk → Abdusselȃm → Zührȋ → Muhammed b. Cübeyr → babası (Cübeyr b. Mut’im)’den şöyle dediğini rivȃyet etmektedir:904

İbn Mȃce, bir diğer rivȃyetini Ali b. Muhammed→dayısı Ya’lȃ ile Hişȃm b. Ammȃr → Saȋd b. Yahyȃ → (her ikisi) Muhammed b. İshȃk → Zührȋ → Muhammed b. Cübeyr → Cübeyr b. Mut’im isnȃdı ile nakletmektedir.905

İbn Mȃce’nin, ilk isnȃdı ile yer alan başka bir rivȃyetinde, hadisi, İbn Hanbel’in Ya’lȃ b. Ubeyd’den tahrȋç ettiği metnin aynısıyla naklettiği görülmektedir.906

902

Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXVII/300, 301.

903

Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXVII/318.

904 İbn Mȃce Mukaddime 18 (I/85). 905İbn Mȃce Mukaddime 18 (I/85). 906 İbn Mȃce Menȃsik 76 (II/1015).

Ebû Ya’lȃ’nın konuyla ilgili olarak İbn Hanbel’in metnine yakın lafızlarla Ebû Ya’lâ → Ebû Hayseme → Ya’kûb b. İbrahim → babası → İbn İshȃk → Muhammed b. Müslim → Muhammed b. Cübeyr → babası Cübeyr b. Mut’im isnȃdı ile tahrȋç etmektedir.907

Taberânî, İbn Hanbel rivȃyetinin benzerini, Ahmed b. Dȃvud el-Mekkȋ → Muhammed b. es-Salt Ebû Ya’lȃ et-Tûzȋ → Îsȃ b. Yunus ve Abde →Muhammed b. İshȃk → Zührȋ → Muhammed b. Cübeyr → babası Cübeyr b. Mut’im’den rivȃyet etmektedir.908

Taberȃnȋ, hadisi benzer lafızlarla Yahya b. Osman b. Sȃlih → Nuaym b. Hammȃd → İbrahim b. Sa’d → Sȃlih b. Keysȃn → Zührȋ → Muhammed b. Cübeyr → Cübeyr b. Mut’im isnȃdı ile nakletmektedir.909

Cübeyr b. Mut’im’den tahrȋç edilen rivȃyetleri aktardıktan sonra şimdi de bu rivȃyetlerin sened ağını verecek ve rȃvȋlerinin cerh-tȃ’dȋl durumlarını ele alacağız. Böylece ondan tahrȋç edilen her bir rivȃyetin isnȃd açısından sıhhat durumunu ortaya koymuş olacağız.

907

Ebû Ya’lȃ, Müsned, XIII/335.

908

Tȃberȃnȋ, Kebȋr, II/126.

909

Tȃberȃnȋ, Kebȋr, II/127.

Cübeyr b. Mut'im Muhammed b. Cübeyr Zühri Sâlih b. Keysân İbrahim b. Sa'd Nuaym b. Hammâd Yahyâ b. Osman Taberânî İbn İshâk Îsa b. Yûnus Muhammed b. Salt Ahmed b. Dâvûd Abde İbrahim b. Sa'd Yakub b. İbrahim Ebu Hayseme Ebû Ya'lâ İbn Hanbel Ya'lâ Ali b. Muhammed Saîd b. Yahyâ Hişâm b. Ammâr İbn Mâce İbn Numeyr Muhammedb. ibn Nümeyr Abdusselâm

Ortak rȃvȋler Cübeyr b. Mut’im, Muhammed b. Cübeyr, Zührȋ ve İbn İshȃk hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar edilmeyecektir.

Ahmed b. Hanbel’in Rȃvȋleri

Ya’lȃ b. Ubeyd b. Ebȋ Ümeyye Ebû Yûsuf el-Kûfȋ (?-209): İbn İshȃk’tan

hadis aldığı belirtilmektedir.910 Cerh-tȃ’dȋl ȃlimlerinden İbn Sa’d ve İbn Maȋn sikȃ; Ahmed b. Hanbel sahȋhu’l-hadȋs911; Ebû Hȃtim sadûk912; Zehebȋ ise hȃfız ve sebt olduğunu ifade etmektedir.913

İbrahim b. Sa’d b. İbrahim Ebû İshȃk el-Medenȋ (?-183): İbn İshȃk’tan

hadis rivȃyet etmiş; kendisinden oğlu Yakûb b. İbrahim hadis naklinde bulunmuştur.914 Hadis münekkitlerinden İbn Maȋn onun hakkında sikȃ ve hüccet; bir başka nakle göre ise la be’se bih ifadelerini kullanmıştır. Ahmed b. Hanbel, Ebû Hȃtim ve İclȋ gibi ȃlimler onun sikȃ olduğu görüşündedir.915

Ahmed b. Hanbel’in onun hadislerinin müstakȋm olduğunu söylediği nakledilmekte916; Zehebȋ hadislerinin hüccet olduğunu ifade etmektedir.917

Yakûb b. İbrahim Ebû Yûsuf (?-208): Kendisinden hadis rivȃyet eden

isimler arasında İbn Hanbel ve Ebû Hayseme gibi muhaddisler de bulunmaktadır.918 Hadis münekkitlerinden İbn Sa’d, İbn Maȋn, Ebû Hȃtim, İclȋ ve Zehebȋ gibi ȃlimler, onun sikȃ, sadûk ve hüccet olduğunu ifade etmektedir.919

İbn Mȃce’nin Rȃvȋleri

Abdusselȃm b. Ebi’l-Cenûb el-Medenȋ (?-?):İbn Şihȃb’tan hadis aldığı;

kendisinden Muhammed b. İshȃk’ın hadis naklinde bulunduğu belirtilmektedir.920

910

Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/419; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/304; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXII/389.

911İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/305; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXII/391; Zehebȋ, Mȋzȃn,

IV/458; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/353, 354.

912İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/305. 913

Zehebȋ, Tezkirȃ, I/244.

914

Buhȃrȋ, Tarȋh I/288; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/7; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, II/89, 90.

915İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, II/101; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, II/90, 92; İbn Hacer, Tehzȋb,

I/105, 106.

916İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, II/101; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, II/90. 917

Zehebȋ, Tezkirȃ, I/185.

918

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXII/308, 309;Zehebȋ, Kȃşif, II/393.

919İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/202; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/284; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl,

XXXII/309, 310; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/245; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/334.

İbnü’l-Medȋnȋ, onun münkiru’l-hadȋs; Ebû Zürȃ’, zayıf ve Ebû Hȃtim, metrûku’l- hadȋs olduğunu söylemektedir.921 Dolayısıyla Abdusselȃm’ın rivȃyetlerinin hüccet olmadığı ifade edilebilir.

Abdullah b. Nümeyr: Hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar

edilmeyecektir.

Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr: Hakkında daha önce bilgi verildiği

için burada tekrar edilmeyecektir.

Saȋd b. Yahyȃ b. Sȃlih Ebû Yahyȃ (?-?): İbn İshȃk’tan hadis dinlediği;

kendisinden hadis rivȃyet eden isimler arasında Hişȃm b. Ammȃr’ın bulunduğu nakledilmektedir.922 İbn Hıbbȃn sikȃ, me’mûn ve hadiste müstakȋm923; Ebû Hȃtim ise mahalluhu’s-sıdk olduğunu söylemektedir.924 Darȃkutnȋ ise onun hakkında leyse bi zȃke değerlendirmesinde bulunmaktadır.925

Darȃkutnȋ’nin onunla ilgili bu değerlendirmesi çerçevesinde Saȋd b. Yahyȃ’nın rivȃyetlerinin en azından i’tibȃr için kullanılabileceğini söylememiz mümkündür. Onun buradaki rivȃytinin Cübeyr b. Mut’im’den tahrȋç edilen diğer rivȃyetlerle desteklenmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu rivȃyetin makbul olduğu kanaatinde olduğumuzu ifade edebiliriz.

Hişȃm b. Ammȃr, Ya’lȃ b. Ubeyd ve Ali b. Muhammed hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar edilmeyecektir.

Ebû Ya’lȃ’nın Rȃvȋleri

İbrahim b. Sa’d ve Yakûb b. İbrahim hakkında daha önce bilgi verildiği için burada tekrar edilmeyecektir.

Ebû Hayseme Züheyr b. Harb en-Nesȃȋ (?-234): Yakûb b. İbrahim’den

hadis işitmiş; Ebû Ya’lȃ, kendisinden hadis rivȃyetinde bulunmuştur.926 Hadis

921

Ukaylȋ, ed-Duafȃ, III/66; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVIII/63.

922İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/289; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XI/106. 923

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XI/107; İbn Hacer, Tehzȋb, IV/87.

924İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/290. 925

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XI/107; İbn Hacer, Tehzȋb, IV/87.

926İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/354; Buhȃrȋ, Tarȋh III/429; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/256; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

münekkitleri sikȃ, sadûk, sebt, me’mûn, hüccet ve mutkȋn olduğunu ifade etmektedir.927

Cübeyr b. Mut’im’den tahrȋç edilen rivȃyetlerin müşterek rȃvȋsi olan İbn İshȃk hakkındaki cerh-tȃ’dȋl ifadeleri, onun hadislerinin genel olarak hasen derecesinde olduğunu göstermektedir. Bu rivȃyetlerin senedinde yer alan diğer rȃvȋler ise, İbn Mȃce’nin isnȃdında yer alan Abdusselȃm dışında, güvenilir kabul edilen rȃvȋlerdir. Senedler içerisinde ittisȃl açısından herhangi bir kopukluğunu olmadığı da yukarıdaki bilgilerden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu rivȃyetlerin, hasen olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade edebiliriz. İbn Mȃce’nin tahrȋç ettiği iki isnȃddan birinde yer alan Abdusselȃm’ın ise münker, zayıf ve metrûk olarak kabul edildiğini; bu nedenle İbn Mȃce’nin bu rivȃyetinin zayıf sayılması gerektiğini ifade edebiliriz.