3. VEDA HUTBESİ TABİRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KULLANIMI
1.1.2. Arefe Günü (9 Zilhicce) Hutbesi
1.1.2.9. Ebû Ümȃme Rivȃyeti
Taberȃnȋ→İbrahim b. Muhammed b. Irk el-Hımsȋ→Muhammed b. Musaffȃ ve İbrahim b. Mutûyeh el-Isbehȃnȋ→Yahya b. Osman el-Hımsȋ→(ikisi) Bakiyye b.
322İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/29; Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/137; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VIII/505;
İbn Hıbbȃn, Sikȃt, III/418; Zehebȋ, Kȃşif, II/317; İbn Hacer, Tehzȋb, X/372.
323
Buhȃrȋ, Tarȋh IV/75; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IV/317; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XI/320; İbn Hacer,
Tehzȋb, IV/139.
324İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IV/317; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/173; Zehebȋ, Kȃşif, I/454; İbn
Hacer, Tehzȋb, IV/139.
325İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IV/173. 326
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVI/5-13; Zehebȋ, Kȃşif, I/591; a.mlf. Tezkirȃ, I/201; İbn Hacer,
Tehzȋb, V/334.
327
Zehebȋ, Tezkirȃ, I/201; İbn Hacer, Tehzȋb, V/334.
328İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VII/209; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/94; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl,
XXIV/391; Zehebȋ, Kȃşif, II/156;İbn Hacer, Tehzȋb, IX/31.
329İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VII/209; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/94; Zehebȋ, Kȃşif, II/156. 330İbn Hacer, Tehzȋb, IX/30.
Velȋd-→Nümeyr b. Yezȋd→Kuhȃfe b. Rabȋa b. Sa’d→Saddȋ b. Aclȃn Ebû Umȃme el-Bȃhilȋ:
‘‘Hz. Peygamber (a.s.) Veda Haccı’nda bineğinin üzerinde insanların ortasına geldi ve ‘Bugün hangi gündür?’ diye sordu. ‘(Ashȃb) Arefe günü, mukaddes gündür’ dediler. ‘Bu ay hangi aydır?’ diye sordu. ‘(Ashȃb) Mukaddes aydır’ dediler. ‘Bu belde, hangi beldedir?’ diye sordu. (Ashȃb) ‘Mukaddes belde’ diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: Muhakkak bu gününüz, bu ayınızda ve bu beldenizde nasıl mukaddes ise mallarınız, ırzlarınız ve kanlarınız da aynı şekilde mukaddestir.
Dikkat ediniz! Şüphesiz her peygamberin, davet süreci bitmiştir, getirmiş olduğu hükümler geçersizdir. Benim peygamberliğim dışında, çünkü benim getirdiğim davetin hükmü kıyamete kadar devam edecektir. Hiç şüphesiz peygamberler, (ümmetlerinin çokluğuyla) övüneceklerdir, beni mahcup etmeyiniz. Sizleri havzın başında oturmuş olarak bekleyeceğim.’’331
Taberȃnȋ’nin Ebû Ümȃme’den tahrȋç ettiği yukarıdaki rivȃyetin sened ağı ve ravȋlerinin cerh-tȃ’dȋl durumları şu şekildedir:
331
Taberȃnȋ, Kebȋr, VIII/141.
Ebû Ümâme
Kuhâfe b. Rabia
Nümeyr b. Yezîd
Bakiyye b. Velîd
Muhammed b. Musaffâ
İbrahim b. Muhammed b. Irk
Taberânî
Yahyâ b. Osman El-Hımsî
Ebû Ümȃme el-Bȃhilȋ Suddȋ b. Aclȃn b. Vehb (?-86):332
Kuhȃfe b. Rabȋȃ (?-?): Ebû Ümȃme’den hadis rivȃyetlerinin bulunduğu;
kendisinden Nümeyr b. Yezȋd’in doğrudan veya babasının aracılığıyla hadis rivȃyet ettiği nakledilmektedir.333 İbn Hacer, onun meçhul bir rȃvȋ olduğunu ve Nümeyr’in onda teferrüd ettiğini söylemektedir.334 İbn Mȃce, kendisinden bir hadis tahrȋç etmiştir.335
Nümeyr b. Yezȋd el-Kȋnȋ (?-?): Kuhȃfe b. Rabȋȃ’dan hadis aldığı;
kendisinden ise Bakiyye b. Velȋd ve Şam ehlinin hadis rivȃyetinde bulunduğu belirtilmektedir.336 Nümeyr’den bizzat kendisinin değil de babası aracılığıyla hadis rivȃyet etmiş olabileceği de nakledilen bilgiler arasındadır.337Kendisi hakkında Ebu’l-Feth el-Ezdȋ’nin, leyse bi şey’ ifadesini kullandığı rivȃyet edilmektedir.338 Zehebȋ, Bakiyye b. Velȋd’in onda teferrüd ettiğini söylemektedir.339
Bakiyye b. Velȋd b. Saȋd Ebû Yuhmid el-Hımsȋ (115-197): Kendisinden
hadis rivȃyet edenler arasında Yahyȃ b. Osman el-Hımsȋ ve daha birçok muhaddis yer almaktadır.340Hadis münekkitlerinin onun hakkındaki ortak değerlendirmesi, onun, sikȃ olan rȃvȋlerden yaptığı rivȃyetlerde sikȃ olduğu ve bu tarz hadisleriyle amel edilebileceği; sikȃ olmayan rȃvȋlerden naklettiği rivȃyetlerde ise zayıf olduğu ve bu tarz rivȃyetlerinin makbul olmadığı yönündedir.341 Ebû Hȃtim, Bakiyye b. Velȋd’in hadislerinin yazılabileceğini, fakat onunla ihticȃc edilemeyeceğini belirtmektedir.342 Nesȃȋ onun ehberenȃ ve haddesenȃ sigasıyla yaptığı rivȃyetlerinin makbul, diğer sigalarla yaptığı rivȃyetlerinin ise zayıf olduğu kanaatindedir.343 İbn Adiyy, onun Şam ehlinden yaptığı rivȃyetlerinde sebt olduğunu ifade
332
Buhȃrȋ, Tarȋh IV/326; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, III/195; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XIII/163; Zehebȋ,
Kȃşif, I/502.
333İbn Hıbbȃn, Sikȃt, V/327; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXIII/540; İbn Hacer, Tehzȋb, VIII/325. 334 İbn Hacer, Takrȋb, I/454; a.mlf. Lisȃn, VII/341.
335
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXIII/540.
336
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/23; İbn Hacer, Tehzȋb, X/425.
337İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VII/544; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/23; İbn Hacer, Tehzȋb, X/425. 338İbn Hacer, Tehzȋb, X/425.
339
Zehebȋ, Mȋzȃn,, IV/273.
340
Buhȃrȋ, Tarȋh II/150; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, IV/192-196; Zehebȋ, Kȃşif, I/273; İbn Hacer,
Tehzȋb, I/416.
341
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, IV/196, 197; Zehebȋ, Mȋzȃn, I/331; İbn Hacer, Tehzȋb, I/416.
342
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, IV/192.
343
etmektedir.344Bakiye b. Velȋd ile ilgili yapılan cerhlerden biri de onun tedlȋs yaptığına dair yapılan cerh ifadesidir.345 Sikȃlardan rivȃyet edince sikȃ, sikȃ olmayanlardan rivȃyet edince zayıf olarak kabul edilen Bakiyye b. Velȋd’in bu isnȃdımızda kendisinden rivȃyet ettiği rȃvȋ, hakkında leyse bi şey’ şeklinde bir cerh ifadesi bulunan Nümeyr b. Yezȋd’dir. Bu açıdan isnȃd zayıf olarak kabul edilebilecek bir isnaddır. Ayrıca Nesȃȋ’nin, Bakiyye b. Velȋd hakkında ehberenȃ ve haddesenȃ sigasıyla rivȃyet ettiği hadislerinin makbul olacağını belirttiğinden hareketle de hadis isnȃd açısından makbul değildir ve zayıftır diyebiliriz. Zira isnȃdımızın Bakiyye b. Velȋd’den itibaren mu’an’an olarak nakledildiğini görmekteyiz.
Yahyȃ b. Osmȃn Ebû Süleyman el-Hımsȋ (?-255): Ondan hadis rivȃyet
edenler arasında İbrahim b. Muhammed bulunmaktadır.346Hadis münekkitleri, onun sikȃ, me’mûn, sadûk ve sȃlih olduğunu ifade etmektedir.347 Nesȃȋ’den kendisiyle ilgili olarak iki görüş nakledildiği; bu görüşlerden birinin sikȃ; diğerinin la be’se bih olduğu belirtilmektedir.348
İbrahim b. Muhammed b. Hasan b. Mütûyeh Ebû İshȃk el-Isbehȃnȋ (?- 302): Kendisinden Ebû Bekr el-Mukrȋ, Ebû Ali b. Hȃrûn ve Taberȃnȋ gibi isimlerin
hadis tahrȋç ettiği nakledilmektedir.349Hȃfız, hüccet ve mahalluhu’s-sıdk olduğu ifade edilmektedir.350
Muhammed b. Musaffȃ b. Behlûl Ebû Abdullah el-Hımsȋ (?-246):
Bakiyye b. Velȋd’den hadis rivȃyet ettiği; kendisinden İbrahim b. Muhammed b. Irk’ın hadis tahrȋç ettiği nakledilmektedir.351Cerh-ta’dȋl ȃlimleri onun sikȃ ve sadûk olduğunu ifade etmektedir.352 İbn Hıbbȃn, Muhammed b. Musaffȃ’nın hatalarının bulunduğunu söylemekte; Ebû Zürȃ’ ise onun tedlȋs yaptığını belirtmektedir.353
344
Zehebȋ, Mȋzȃn, I/331.
345
Zehebȋ, Mȋzȃn, I/331.
346
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXI/460;Zehebȋ, Kȃşif, II/371;İbn Hacer, Tehzȋb, XI/223.
347İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/174; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXI/461; İbn Adiyy, el-
Kȃmil..., VII/251; Zehebȋ, Kȃşif, II/371.
348
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXXI/461.
349
Zehebȋ, Tezkirȃ, II/219.
350
Zehebȋ, Tezkirȃ, II/219; Siyer, XIV/142, 143.
351
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/465-468; Zehebȋ, Kȃşif, II/222; a.mlf. Mȋzȃn, IV/43; İbn Hacer,
Tehzȋb, IX/406.
352
Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/468, 469; Zehebȋ, Kȃşif, II/222; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/407.
353
İbrahim b. Muhammed b. Irk: Kendisiyle ilgili yaptığımız araştırmada
onun Taberȃnȋ’nin hocası olduğundan başka herhangi bir bilgiye ulaşamadık.354
Taberȃnȋ’nin Ebû Ümȃme’den tahrȋç ettiği rivȃyetin isnadında yer alan rȃvȋler arasında cerh-ta’dȋl açısından üzerinde durmamız gereken isimlerden Kuhȃfe b. Rabȋa, Nümeyr b. Yezȋd, Muhammed b. Musaffȃ ve Bakiyye b. Velȋd’dir. Kuhȃfe’nin meçhul olduğu, Nümeyr b. Yezȋd hakkında ise leyse bi şey’ şeklinde bir cerh ifadesinin bulunduğu; Bakiyye b. Velȋd ve Muhammed b. Musaffȃ’nın tedlȋs yaptığı gerekçesiyle cerhedildiği görülmektedir. Dolayısyla bu rivȃyet isnȃd açısından zayıf bir rivȃyettir ve hüccet değeri yoktur.