• Sonuç bulunamadı

3. VEDA HUTBESİ TABİRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KULLANIMI

1.1.2. Arefe Günü (9 Zilhicce) Hutbesi

1.1.2.1. Cȃbir b Abdullah Rivȃyeti

Hz. Peygamber’in hutbeleriyle ilgili en fazla bilgi elde ettiğimiz ve Allah Rasûlü’nün haccını anlatan Cȃbir b. Abdullah rivȃyeti, metin olarak gayet uzun olup,

101 İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/104. 102

Zehebȋ, Mȋzȃn,, III/485; a.mlf. el-Muğnȋ fi’d-Duafȃ,(thk.) Nureddin Itr, tsz. II/556.

103

Zehebȋ, Mȋzȃn,, III/485; a.mlf.el-Muğnȋ II/556; İbn Hacer, Ahmed b. Ali el-Askȃlȃnȋ, Lisȃnü’l-

Mȋzȃn,,Beyrut 1406/1986, V/81.

104

hadis kaynaklarının birçoğunda bulunmaktadır. Biz rivȃyetin sadece Arefe Günü hutbesini içeren kısmını ele alacak, rivȃyetin öncesi ve sonrasında hutbe dışında Efendimizin haccına dair sunulan bilgileri atlayarak aktarmaya çalışacağız. Konuyla ilgili ilk rivȃyet İbn Ebȋ Şeybe (235/849)’nin şu rivȃyetidir.

İbn Ebi Şeybe →Hatim b. İsmail→Cafer b. Muhammed→babası→Cabir’den rivayet etmektedir:

‘‘… Hz. Peygamber daha sonra Urȃne Vadisi’ne geldi ve burada insanlara bir hutbe ȋrȃd etti. Hutbesinde şöyle buyurdu: Şüphesiz ki kanlarınız ve mallarınız, kendi aranızda; bu gününüzün, bu ayınızda ve bu beldenizde mukaddes olduğu gibi mukaddestir, dokunulmazdır. Dikkat ediniz! Cȃhiliye devrine ait her şey ayaklarımın altındadır ve hükümsüzdür. Cȃhiliye döneminde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır. Kan davalarımızdan kaldırdığım ilk kan davası, İbn Rabȋ’a b. Hȃris’in kan davasıdır. Onu, Benȋ Sa’d kabilesinde süt emzirilmek için bulunduğu sırada Hüzeyl kabilesi öldürdü. Cȃhiliye devrinin faizi de kaldırılmıştır. Faizlerimiz arasında kaldırdığım ilk faiz, Abbȃs b. Abdulmuttalib’in faizidir. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır.

Kadınlar konusunda Allah’tan korkun. Çünkü sizler, onları, Allah’ın emȃneti olarak aldınız ve Allah’ın kelimesini anarak onların namuslarını helal edindiniz. Yataklarınıza başka bir kimseye ayak bastırmamaları, ki bundan hoşlanmazsınız, sizin kadınlar üzerindeki hakkınızdır. Bunu yapmaları takdirde zarar vermemek şartıyla onları dövebilirsiniz. Onların sizin üzerinizdeki hakları ise makul ölçülerde (örfe göre) yiyecek ve giyeceklerini karşılamanızdır. Size öyle bir şey bıraktım ki, ona sımsıkı sarıldığınız takdirde yolunuzu asla sapıtmazsınız. Bu şey, Allah’ın Kitabı’dır. Size beni soracaklar, ne diyeceksiniz?

(Ashȃb) Şöyle cevap verdiler: Risȃletini teblȋğ, vazifeni eda ettiğine ve nasihatte bulunduğuna şahitlik ederiz.

Hz. Peygamber, bunun üzerine şehȃdet parmağını semȃya kaldırıp onunla insanlara işaret ederek, ‘Allahım, şȃhid ol! Allah’ım şȃhid ol! diye üç defa tekrarladılar…’’105

Aynı hadisi; Abd b. Humeyd (249/863)106, İbn Ebȋ Şeybe; Darimȋ (255/869)107, İsmail b. Ebȃn; Müslim108, İbn Ebȋ Şeybe ve İshȃk b. İbrahim; İbn

Mȃce (273/887)109

, Hişȃm b. Ammȃr; Nesȃȋ (303/915)110, İbrahim b. Hȃrun; İbn Hüzeyme111, Muhammed b. Velȋd → Yezȋd → Muhammed b. Yahya→Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylȋ ; İbn Hıbbȃn (354/965)112 Abdullah b. Muhammed b. Selem→Hişȃm b. Ammȃr ve Hasan b. Süfyȃn→İbn Ebȋ Şeybe113 vasıtasıyla Hatim b. İsmail’den rivȃyet etmektedir. Ebȗ Avȃne (316/929), hadisi Hatim’den; Ebȗ Davud→en-Nüfeylȋ→Osman b. Ebȋ Şeybe→Hişȃm b. Ammȃr ve Süleyman b. Abdurrahman; Muhammed b. Hayȗye→İshȃk; Ebȗ Ömer Hümeydȋ b. Mistȃm→ Nüfeylȋ olmak üzere üç farklı tarikle nakletmektedir.114

Müslim, rivȃyetin bir benzerini Ömer b. Hafs→babası Hafs b. Ğıyȃs115; Tirmizȋ (279/892) ise Nasr b. Abdurrahman el-Kȗfȋ→Zeyd b. Hasan el-Enmȃtȋ aracılığıyla Cafer’den rivȃyet etmektedir. Tirmizȋ, bu konuda Ebȗ Zer el-Ğıfȃrȋ, Ebȗ Saȋd el-Hudrȋ, Zeyd b. Erkȃm ve Hüzeyfe b. Esed’den başka rivȃyetlerin de bulunduğunu zikretmekte ve bu rivȃyetin bu isnadla hasen-garȋb olduğunu belirtmektedir.116

Taberȃnȋ (360/971), hadisi, Muhammed b. Abdullah el-Hadramȋ → Nasr b. Abdurrahman el-Veşşȃ → Zeyd b. Hasan el-Enmȃtȋ → Cafer b. Muhammed → babası Muhammed → Cȃbir isnadı ile tahrȋç etmektedir. Hutbenin kısa bir bölümünü içeren bu rivȃyete göre Hz. Peygamber: ‘‘Ey İnsanlar! Size sımsıkı sarıldığınız müddetçe sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlar: Allah’ın Kitabı ve ehli beytimdir.’’ buyurmaktadır.117

Cȃbir b. Abdullah’dan tahrȋç edilen rivȃyetleri böylece aktardıktan sonra şimdi de bu rivȃyetlerin isnȃd ağını verecek ve rȃvȋlerinin cerh-tȃ’dȋl durumlarını ele almaya çalışacağız.

106

Abd b. Humeyd, Müsned, 1/341.

107

Darȋmȋ Menȃsik 34 (1/375).

108

Müslim Hac 147 (I/886).

109 İbn Mȃce, Menȃsik 84 (2/1022). 110 Nesȃȋ, Sünen-i Kübrȃ, 5/375. 111 İbn Hüzeyme, Sahȋh, 4/251. 112 İbn Hıbbȃn, Sahȋh, 4/310. 113 İbn Hıbbȃn, Sahȋh, 9/253. 114

Ebȗ Avȃne, Müsned, 2/368-369.

115

Müslim, Hac 148 (I/892).

116

Tirmizȋ, Menȃkib 31 (V/662, 663).

117

Cȃbir’den gelen rivȃyetlerin birçoğu kendisinden rivȃyet edilmektedir. Bu rivȃyetle ilgili olarak elimizdeki ilk yazılı kaynak ise İbn Ebȋ Şeybe’nin el- Musannef’idir. Şimdi de rivȃyetin sened ağında yer alan –öncelikle- ortak rȃvȋlerin, daha sonra da tarȋklerin ayrıştığı rȃvȋlerin cerh-ta’dil durumlarını açıklamaya çalışacağız.

Ortak Rȃvȋler: Cȃbir b. Abdullah:118

Muhammed b. Ali b. Hüseyin Ebû Cafer el-Bȃkır (?-114): Kendisinden,

oğlu Cafer ve başkaları hadis rivȃyetinde bulunmuştur.119

Hadis münekkitleri onun sikȃ olduğunu söylemekte; ilmi ve hadisinin çok olduğunu belirtmektedir.120

Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin Ebû Abdullah el-Hȃşimȋ (80- 148):121 İbn Mȃin, İmam-ı Şȃfȋ ve Ebû Hȃtim onun sikȃ olduğunu söylemektedir.122

Sȃcȋ, sadûk ve me’mûn olduğunu; sikȃ rȃvȋlerin ondan rivȃyet etmesi durumunda hadisinin müstakim sayılacağını belirtmektedir.123 İbn Adiyy ise onun sikȃ ve me’mûn olduğunu, babasından önemli rivȃyetlerinin bulunduğunu, İbn Cüreyc, Şu’be gibi sikȃ ȃlimlerin ondan rivȃyette bulunduğunu ifade etmektedir.124 İbn Hıbbȃn’a göre çocukarından nakledilen rivȃyetleri ile ihticȃc edilmez, bunun dışındaki rivȃyetleri ile ihticȃc edilebilir. Zira çocukları tarafından nakledilen rivȃyetlerinde münker hadisler çoktur.125 Yahyȃ b. Saȋd el-Kattȃn onun hakkında ‘kezûb değildir’ derken126; İbn Sa’d onun hadislerinin çok olduğunu fakat onunla ihticȃc edilemeyeceğini söylemektedir.127 Zehebȋ, Buhȃrȋ dışındaki ȃlimlerin onun hadisini hüccet olarak kabul ettiklerini belirtmektedir.128 Onun hakkındaki cerh-ta’dȋl

118

İbn Hıbbȃn, Sikȃt, III/51; el-Bȃcȋ, et-Ta’dȋl ve’l-Cerh, I/455; Ebû Nuaym Ahmed b. Abdullah el- Isbehȃnȋ, Ma’rifetü’s-Sahȃbe,(thk.) Adil b. Yusuf el-Azzȃzȋ, I-VII, Riyȃd 1419/1998, II/529; İbn Hacer, Tehzȋb, II/37.

119 İbn Sa’d, Tabȃkȃt, V/320; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VIII/26; Buhȃrȋ, Tarȋh, I/183; İbn

Hacer, Tehzȋb, IX/311; Zehebȋ, Tezkirȃ, I/93.

120

İbn Sa’d, Tabȃkȃt, V/320; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, V/348; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/312.

121

İclȋ es-Sikȃt, I/270; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, II/487; Buhȃrȋ, Tȃrȋh, II/198; İbn Hıbbȃn,

Sikȃt, VI/131; Mizzȋ, Tehzȋbu’l-Kemȃl, V/74; İbn Hacer, Tehzȋb,, II/88.

122 İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, II/487; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, V/77; İbn Hacer, Tehzȋb,

ıı/88.

123 İbn Hacer, Tehzȋb, II/89. 124 İbn Adiyy, el-Kȃmil…,II/131. 125 İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/131. 126

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, V/77.

127 İbn Hacer, Tehzȋb, II/89. 128

ȃlimlerinin bütün bu değerlendirmelerinden de anlaşılacağı üzere, hadisin isnadında yer alan Cafer b. Muhammed’in hadisleri ile ihticȃc edilebileceği yönü ağırlık kazanmaktadır. İbn Adiyy’in dediği gibi birçok sikȃ ȃlimin onu hüccet olarak kabul edip hadislerini alması onun sikȃ olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca İbn Hıbbȃn’ın çocuklarından nakledilen rivȃyetleri dışındaki hadisleriyle ihticȃc edilebileceğini belirtmesinden hareketle de kendisinin Veda Hutbesi ile ilgilibu rivȃyetinin kabul edilebileceğini göstermektedir. Zira bu rivȃyetlerde kendisinden hadisi nakleden rȃvȋ tarȋklerin çoğunda Hȃtim b. İsmȃȋl’dir.

İbn Ebȋ Şeybe’nin Rȃvȋleri

Hȃtim b. İsmȃȋl Ebû İsmȃȋl el-Medenȋ (?-187): Cafer b. Muhammed’den

hadis rivȃyetinde bulunmuştur.129İbn Sa’d ve İclȋ onun sikȃ ve me’mûn olduğunu söylemekte; İbn Hanbel ise kitabının sahȋh olduğunu belirtmektedir. Nesȃȋ’den gelen onunla ilgili iki değerlendirme ‘leyse bihi be’s’ ve ‘leyse bi’l-kaviyy’ şeklindedir. İbnü’l-Medȋnȋ ise onun Cafer’den aldığı mürsel hadisleri müsned olarak rivȃyet ettiğini belirtmektedir.130 Bütün bu değerlendirmelerle beraber kütüb-i sitte ȃlimlerinin, Hȃtim’den hadis tahrȋç ettikleri ve onunla ihticȃc ettikleri görülmektedir.131

Müslim’in Rȃvȋleri: Sened ağımızda da görüldüğü üzere Müslim, Cȃbir b.

Abdullah’dan üç farklı isnȃd ile hadisi nakletmektedir. Şimdi onun bu üç isnȃdında yer alan rȃvȋleri tek tek değerlendirip her üç isnȃdın sıhhȃt derecesini ortaya koymaya çalışacağız.

İshȃk b. İbrahim b. Mahled b. Rahûye el-Mervezȋ el-Hanzalȋ (161-238):

Buhȃrȋ’nin hocası olarak da bilinen İshȃk b. Rahûye, sikȃ, hafız ve hüccet olarak kabul edilmektedir.132

129

Buhȃrȋ, Tarȋh, III/77; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/210; İbn Hacer, Tehzȋb, II/110; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, V/187.

130

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, V/187-190; İbn Hacer, Tehzȋb, II/110-111.

131

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, V/190; Zehebȋ, Siyer,, VIII/518.

132İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, II/209; İbn Hıbbȃn, Sikȃt VIII/115; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl,

Hafs b. Ğıyȃs b. Talk b. Muȃviye Ebû Ömer (?-194):133Hadis münekkitleri, onun hakkında; sikȃ, me’mûn, sebt gibi değerlendirmelerde bulunmaktadır.134 Münekkitlerin onunla ilgili görüşlerinin ortak noktası, Hafs’ın kadılıktan önceki rivȃyetlerin çoğunun ve kadılıktan sonra ise sadece kitabından yaptığı rivȃyetlerin sahȋh olduğu yönündedir.135

Ömer b. Hafs b. Ğıyȃs Ebû Hafs (?-222): Buhȃrȋ, Müslim, Ebû Hȃtim ve

Ebû Zür’ȃ gibi muhaddisler ondan hadis rivȃyet etmişlerdir.136 Hadis münekkitleri, onun hakkında sikȃ ve sadûk olduğu yönünde ta’dȋl ifadelerini kullanmaktadırlar.137 Bununla beraber İbn Hıbbȃn bazen hatalarının olabileceğini söylemektedir.138

İbn Mȃce’nin Rȃvȋleri: İbn Mȃce, hadisi Hişȃm b. Ammȃr aracılığı ile

Hȃtim b. İsmaȋl’den nakletmektedir. Hȃtim ve öncesindeki rȃvȋlerin cerh-ta’dȋl durumları daha önce ele alındığı için burada tekrar edilmeyecektir. Dolayısıyla sadece Hişȃm b. Ammȃr’ın cerh-ta’dȋl durumuna bakılacaktır.

Hişȃm b. Ammȃr b. Nusayr b. Ebȃn (?-245): Kendisinden Buhȃrȋ, Ebû

Davûd, Nesȃȋ, İbn Mȃce, Ebû Hȃtim, Ebû Zür’ȃ gibi tanınan muhaddisler hadis rivȃyet etmektedir.139Hadis münekkitlerinin çoğunluğu onun sikȃ ve sadûk olduğunu belirtmektedir.140 Darȃkutnȋ, Hişȃm’ın hadis ilmindeki yerinin büyük olduğunu söylemektedir.141 Bununla beraber onun hakkında la be’se bih, leyse bi’l-kezûb gibi ifadeler de bulunmaktadır.142 Zehebȋ’nin Hişȃm ile ilgili olarak yaptığı değerlendirme bu açıdan kayda değerdir. O, Hişȃm’ın ulemadan biri olduğunu, onun

133İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/389; Buhȃrȋ, Tarȋh, II/370; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, III/185;

İbn Hıbbȃn, Sikȃt VI/200; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/56; Zehebȋ, Kȃşif, I/343.

134İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/389; İclȋ, Sikȃt, I/310; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/60-62; Zehebȋ,

Mȋzȃn,, I/567; İbn Hacer, Tehzȋb, 358.

135

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, VII/62; Zehebȋ, Kȃşif, I/343; İbn Hacer, Tehzȋb, II/358.

136 İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VI/413; Buhȃrȋ, Tarȋh, VI/150; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VI/103;

İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/445; Zehebȋ, Kȃşif, II/57.

137İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VI/103; İclȋ, Sikȃt, II/164; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXI/305;

İbn Hacer, Tehzȋb,, VII/382.

138 İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/445. 139

Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/199; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/66; İclȋ, Sikȃt, II/332; İbn Hıbbȃn,

Sikȃt, IX/233; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/242.

140İclȋ, Sikȃt, II/332; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/247; Zehebȋ, Mȋzȃn,, IV/302; İbn Hacer,

Lisȃnü’l-Mȋzȃn,, VII/419.

141

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXX/248; Zehebȋ, Tezkirȃ,,II/30; amlf. Mȋzȃn,, IV/302; İbn Hacer,

Tehzȋb, XI/47.

142

sözüne itibȃr edilip değer verilmesi gerektiğini belirtmekte ve Hişȃm hakkındaki cerh ifȃdelerini ‘muhaddis ulemadan bazıları diğer bazılarını zaman zaman tenkȋtedebilmiştir, bunları cerh olarak değerlendirmemek lazım’ diyerek Hişȃm’ın

güvenilirliğini ortaya koymaktadır.143

Tirmȋzȋ’nin Rȃvȋleri:Zeyd b. Hasan Ebu’l-Hüseyn el-Enmȃtȋ el-Kûfȋ (?- ?): Cafer b. Muhammed’den hadis rivȃyet etmiştir. Kendisinden hadis işitenler

arasında Nasr b. Abdurrahman bulunmaktadır.144 Hadis münekkitlerinden Ebû Hȃtim, onun münkiru’l-hadȋs olduğunu ifade etmektedir.145

Zehebȋ, onun Cafer-i Sȃdık’tan zayıf rivȃyetlerinin bulunduğunu söylemektedir.146

Dolayısıyla Tirmȋzȋ’nin isnȃdında yer alan bu rȃvȋ zayıf olup, hadisleri hüccet değildir.

Nasr b. Abdurrahman b. Bekȃr en-Nȃcȋ Ebû Süleyman el-Kûfȋ (?-248):

Kendisinden Tirmȋzȋ, İbn Mȃce, İshȃk b. İbrahim ve Taberȋ gibi isimler hadis naklinde bulunmuşlardır.147Cerh-tadȋl ȃlimleri, onun sikȃ ve şeyh olduğunu söylemektedir.148

Nesȃȋ’nin Rȃvȋleri: İbrahim b. Hȃrun el-Belhȋ el-Âbid (?-?): Hȃtim b.

İsmȃȋl’den rivȃyetinde bulunmuştur. Kendisinden hadis rivȃyet edenler arasında Nesȃȋ’nin ismi de yer almaktadır.149 Hadis münekkitleri onu sikȃ olarak kabul etmektedir. Nesȃȋ’den, onun hakkında nakledilen iki rivȃyetinden biri sikȃ; diğeri ise la be’se bih şeklinde vȃrid olmuştur.150

İbn Hüzeyme’nin Rȃvȋleri: İbn Hüzeyme ile rivȃyetin ikinci müşterek ismi

olan Hȃtim b. İsmȃil arasında dört rȃvȋ ismi yer almaktadır. Şimdi sırasıyla bu dört rȃvȋnin, isnȃd tenkidi açısından cerh-ta’dȋl durumları ele alınacaktır.

143

Zehebȋ, Mȋzȃn,, IV/304.

144İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/314; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, X/50; Zehebȋ, Mȋzȃn,, II/102; İbn Hacer,

Tehzȋb, III/350.

145

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, X/50; Zehebȋ, Mȋzȃn,, II/102.

146

Zehebȋ, Kȃşif, I/416.

147İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/217; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXIX/350; Zehebȋ, Kȃşif, II/319; İbn Hacer,

Tehzȋb, X/382.

148

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXIX/350; Zehebȋ, Kȃşif, II/319; İbn Hacer, Tehzȋb, X/382.

149

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, II/230; Zehebȋ, Kȃşif, I/226; İbn Hacer, Tehzȋb, I/153.

Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl Ebû Cȃfer en-Nüfeylȋ (?-234):

Hadis münekkitleri onu sikȃ, me’mûn, mutkȋn ve hüccet olarak kabul etmektedir.151

Muhammed b. Yahyȃ b. Abdullah b. Hȃlid ez-Zühlȋ Ebû Abdullah en- Nȋsȃbûrȋ (?-258): Kendisinden Müslim dışındaki kütüb-i sitte müellifleri hadis

rivȃyetinde bulunmuştur.152Sikȃ, sebt, sadûk ve mutkȋn biri olarak kabul edilmektedir.153

Yezȋd: Yaptığımız araştırmada İbn Hüzeyme’nin Cȃbir rivȃyetinde naklettiği

sened ağında yer alan Yezȋd ismindeki rȃvȋnin kimliğini tespit edemedik.

Muhammed b. Velȋd b. Abdülhamȋd el-Berrȋ (?-250): Kendisinden Buhȃrȋ,

Müslim, İbn Mȃce, İbn Hüzeyme gibi muhaddisler hadis nakletmişlerdir.154 Hadis münekkitlerinin değerlendirmesi onun sikȃ ve sadûk olduğu yönündedir.155

İbn Hıbbȃn’ın Rȃvȋleri: İbn Hıbbȃn, Arefe günü hutbesi ile ilgili rivȃyeti,

İbn Ebȋ Şeybe aracılığı ile Hȃtim b. İsmȃil’den rivȃyet etmektedir. İbn Hıbbȃn’ın diğer isnȃdlardan ayrıştığı iki rȃvȋ ismi bulunmaktadır. Şimdi de bu rȃvȋlerin cerh- ta’dȋl durumlarını ele almaya çalışacağız.

Hasan b. Süfyan b. Âmir Ebu’l-Abbȃs eş-Şeybȃnȋ (?-303): Kendisinden

İbn Hüzeyme ve İbn Hıbbȃn gibi muhaddisler hadis rivȃyet etmiştir.156

Hadis kaynaklarında onun hakkında sebt ve sadûk ifadelerinin kullanıldığı görülmektedir.157

151 İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, V/159; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VIII/356; Zehebȋ, Tezkirȃ, II/22;

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XVI/91, 92.

152İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/115; Zehebȋ Kȃşif, II/229; a.mlf. Tezkirȃ,,II/88; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/452. 153İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/115; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/628; Zehebȋ, Tezkirȃ,, II/87; İbn

Hacer, Tehzȋb, IX/455.

154İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VIII/113; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/120; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, XXVI/591; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/445.

155

Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXVI/592; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/445.

156

Zehebȋ, Tezkirȃ,, II/197; Siyer, XIV/157; Ebû Bekr Muhammed b. Abdulğani el-Bağdȃdȋ, et-

Takyȋd li Ma’rifeti Ruvȃti’s-Sünen ve’l-Mesȃnȋd,(thk.) Kemal Yusuf el-Hût, Beyrut, 1408;

I/230.

157

Abdullah b. Muhammed b. Selm b. Hübeyb el-Firyȃbȋ (?-310): Zehebȋ,

İbn Hıbbȃn’ın onu sikȃ olarak kabul ettiğini belirtmektedir. Kendisi de onu imam, muhaddis ve sikȃ olarak kabul ettiğini söylemektedir.158

Arefe günü hutbesi ile ilgili olarak Cȃbir b. Abdullah rivȃyetinin ilk senedi diyebileceğimiz İbn Ebȋ Şeybe’nin isnȃdındaki rȃvȋlerle ilgili şunları söyleyebiliriz:

Bu isnȃdda yer alan beş rȃvȋ arasından Cafer b. Muhammed ile Hȃtim b. İsmȃȋl hakkında ta’dȋl ifadelerinin yanı sıra bazı cerh ifadeleri de bulunmaktadır. Bununla beraber gerek haklarındaki ta’dȋl ifadelerinin cerh ifadelerine göre daha fazla ve daha kuvvetli olması, gerekse de birçok sikȃ ȃlimin, onların hadisleri ile ihticȃc ediyor olması onların güvenilirliklerini kuvvetlendirmektedir. Nitekim Buhȃrȋ dışındaki kütüb-i sitte müellifleri de genel olarak onların hadislerini eserlerine almıştır. Bu nedenle Cȃbir’den gelen rivȃyetin ilk senedi olarak verdiğimiz İbn Ebȋ Şeybe isnȃdını sahȋh olarak değerlendirmek mümkündür.

Hadisin, Abd b. Hümeyd, Müslim’in ilk iki isnȃdı, Nesȃȋ, İbn Mȃce, İbn Hüzeyme ve İbn Hıbbȃn isnȃdlarının da sahȋh olduğu görülmektedir. Müslim’in üçüncü isnadında yer alan Hafs b. Ğıyȃs ve onun oğlu Ömer b. Hafs ile ilgili münekkitlerin yaptığı değerlendirmeler göz önünde bulundurulduğunda, Hafs b. Ğıyȃs ile ilgili bazı cerh ifadelerinin bulunduğu görülmektedir. Müslim’in bu rivȃyetinin gerek Hafs b. Ğıyȃs hakkındaki cerh, gerekse de metnindek diğer sahȋh rivȃyetlerde yer almayan ziyadesi sebebiyle zayıf olarak kabul edilebileceğini göstermektedir. Tirmȋzȋ’nin isnadında yer alan Zeyd b. Hasan’ın, hadis münekkitlerince zayıf olarak kabul edildiğini; aynı zamanda hadisin metninde diğer sahȋh rivȃyetlere metin açısından bir muhalefetin bulunduğunu; dolayısıyla hadisin bu tarȋkinin isnȃd yönünden zayıf olduğunu söyleyebiliriz.