• Sonuç bulunamadı

3. VEDA HUTBESİ TABİRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KULLANIMI

1.1.2. Arefe Günü (9 Zilhicce) Hutbesi

1.1.2.3. Abdullah b Abbȃs Rivȃyeti

İbn Hüzeyme, hadisi Atâ-İbn Abbas tarikiyle nakletmektedir. Rivâyetin metni şu şekildedir:

‘‘Rasûlullah (a.s.), o gün koyunları ashabı arasında paylaştırdı. Sa’d b. Ebî Vakkas unutarak hayvanı kendi kendine boğazladı. Rasûlullah Arafat’ta vakfettiği zaman, Rabîa b. Ümeyye b. Halef’e emretti, o da bineğinin önünde duracak şekilde ayağa kalktı. Hz. Peygamber: ‘Ey İnsanlar, bu ayınızın hangi ay olduğunu biliyor musunuz?’ yüksek sesle sor, buyurdu. (İnsanlar) Mukaddes aydır, dediler. ‘Bu beldenin hangi belde olduğunu biliyor musunuz? (İnsanlar) Mukaddes beldedir, dediler. ‘Bu günün hangi gün olduğunu biliyor musunuz?’ (İnsanlar) el-Haccü’l- Ekber’dir, dediler. Rasûlullah (a.s.) buyurdu: Muhakkak ki Allah, bu ayınızı, bu beldenizi ve bu gününüzü mukaddes kıldığı gibi kanlarınızı ve mallarınızı mukaddes (dokunulmaz) kılmıştır.’ Rasûlullah, haccını îfa etti. Arafat’ta vakfettiği zaman; ‘burası, (hacc için) vakfedilecek yerdir, Arȃfat’ın tamamı vakfe yeridir’ buyurdu…’’179

Tȃberȃnȋ, hadisin benzerini Mû’cemu’l-Kebȋr’inde Muhammed b. Ali b. el- Ahmer el-Basri→Muhammed b. Yahya el-Katiî’→Vehb b. Cerîr→babası Cerîr→Muhammed b. İshâk→Abdullah b. Ebî Nüceyh→Atȃ→İbn Abbȃs isnȃdı ile rivȃyet etmektedir.180

Arefe günü hutbesi ile ilgili olarak Abdullah b. Abbȃs’tan tahrȋç edilen rivȃyetleri aktardık. Şimdi de bu rivȃyetlerin isnȃd ağını verecek ve hadisin isnȃdında yer alan rȃvȋleri cerh-tȃ’dȋl açısından incelemeye çalışacağız.

179 İbn Hüzeyme, Sahȋh, IV/298. 180

Abdullah b. Abbâs Atâ

Îbn Hüzeyme Abdullah b. Ebi Nuceyh

Muhammed b. İshâk Cerir

Vehb b. Cerir

Muhammed b. Yahya El-Katip Muh. b. Ali b. El-Ahmer

TABERÂNÎ

Yukarıdaki isnȃd ağından da anlaşılacağı gibi Arefe günü hutbesi ile ilgili olarak Abdullah b. Abbȃs’tan nakledilen rivȃyetin müşterek rȃvȋsi Atȃ b. Ebȋ Rebȃh’tır. İbn Hüzeyme, hadisi Atȃ’dan nakletmekte ve kendisi ile Atȃ arasındaki rȃvȋyi düşürmüş görünmektedir. Biz öncelikle her iki isnȃdın ortak rȃvȋleri olan Abdullah b. Abbȃs ve Atȃ b. Ebȋ Rebȃh’ın cerh-ta’dȋl durumlarını ele alacak; daha sonra Taberȃnȋ’nin İbn Hüzeyme’den ayrıştığı rȃvȋleri inceleyeceğiz.

Abdullah b. Abbȃs b. Abdulmuttalib (?-68):181

Atȃ b. Ebȋ Rebȃh Ebû Muhammed (27-114): Tabiȋn tabakasından olan Atȃ

b. Ebȋ Rebȃh’tan Abdullah b. Ebȋ Nüceyh hadis rivȃyet etmiştir.182 Hadis münekkitleri Atȃ’nın sebt, hüccet ve sikȃ olduğunu kabul etmektedir.183

Taberȃnȋ’nin Rȃvȋleri

Abdullah b. Ebȋ Nüceyh Ebû Yesȃr (?-137): Kendisinden hadis alanlar

arasında Şu’be ve Muhammed b. İshȃk gibi isimler yer almaktadır.184 İbn Sa’d, İbn Maȋn, İbn Hanbel, İclȋ, İbn Hıbbȃn ve Ebû Zürȃ’ er-Rȃzȋ’ye göre Abdullah b. Ebȋ

181

Bkz. İbnü’l-Esȋr, Üsdü’l-Ğȃbe, I/630, 631; Zehebȋ, Siyer,, III/331-359; İbn Hacer, el-İsȃbe, I/284, 285.

182

Buhȃrȋ, Tarȋh VI/463; İbn Sa’d, Tabȃkȃt, II/386; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VI/330; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, V/198; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XX/69, 75; Zehebȋ, Tezkirȃ,, I/75.

183İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VI/330; İbn Hacer, Tehzȋb, VII/179.

184İbn Sa’d, Tabȃkȃt, V/483; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, V/203; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VII/5;

Nüceyh sikȃdır.185 İbn Ebȋ Hȃtim onun, ‘salihu’l-hadȋs’ olduğunu söylemekte186; Nesȃȋ’nin, onu tedlȋs yapanlar arasında zikrettiği belirtilmektedir.187 İbn Sa’d, onun hakkında ‘sikȃdır, hadisi çoktur fakat kaderȋdir’ şeklinde bir değerlendirmede bulunmaktadır.188 Zehebȋ İbnü’l-Medȋnȋ’den nakledilen ‘Sıhȃh erbȃbı onunla ihticȃc ettiler’ sözünü burada muhtemelen onun hakkında yaptığı tȃ’dȋle yönelik değerlendirmesini desteklemesi amacıyla eserinde nakletmektedir.189

Bütün bu naklettiklerimizden sonra anlaşılan şu ki, Abdullah b. Ebȋ Nüceyh kaderȋ veya mutezilȋ olmakla suçlanmış ve tedlis yaptığı belirtilmiştir. Onun kaderȋ ve mutezilȋ olduğuna yönelik değerlendirmeler kanaatimizce Abdullah b. Ebȋ Nüceyh’in hadislerinin sıhhȃtini etkileyecek bir cerh olmaktan uzaktır. Cerh-tȃ’dȋl kaynaklarında rȃvȋler hakkında sıkça görülen bu tarz itikȃdȋ görüşlerle ilgili değerlendirmelerin daha çok dönemin mezhebi tartışmalarının etkisi altında oluştuğunu ve özellikle muhteva açısından itikada dair bilgi içermeyen rivȃyetlerde bu şekildeki cerhlerin isnȃdın sıhhatine zarar vermeyeceği düşüncesinde olduğumuzu ifade edebiliriz. Bu nedenle Abdullah b. Ebȋ Nüceyh’in sikȃ olarak kabul edilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzu belirtebiliriz. Nitekim hadis otoriteleri de, kendisinden hadis rivȃyetinde bulunmaktan çekinmemişlerdir.

Muhammed b. İshȃk b. Yesȃr Ebû Bekr (80-151): Kendisinden Abdullah

b. Saȋd, Yahyȃ b. Saȋd el-Ensȃrȋ ve Cerȋr b. Hazım gibi isimler hadis rivȃyetinde bulunmuşlardır.190 Hadis münekkitlerinden bazıları; onun hakkında sikȃ, sadûk, hadiste emirü’l-mü’minin, sebt gibi ta’dȋl ifadelerini kullanırken191; münekkitlerin bazıları ise zayıf, leyse bihi be’s, leyse bi’l-kaviyy gibi cerh ifadelerini kullanmaktadır.192 Cerh-ta’dȋl kaynaklarında onunla Mȃlik b. Enes arasında geçen birbirini karşılıklı tenkȋt etme münakȃşası meşhurdur. İbn Hıbbȃn; Mȃlik b. Enes’in kendisini hadis yönünden tenkȋt etmediğini, kendisinin bizzat İbn İshȃk hakkında

185İbn Sa’d, Tabȃkȃt, V/483; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, V/203; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VII/5;

Zehebȋ, Siyer, VI/125; İbn Hacer, Tehzȋb, VI/49.

186İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, V/203. 187İbn Hacer, Tehzȋb, VI/50.

188İbn Sa’d, Tabȃkȃt, V/483. 189

Zehebȋ, Siyer,, VI/126.

190İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/32; 1İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VII/191; İbn Hıbbȃn, Sikȃt,

VII/380; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, XXIV/405-411; İbn Hacer, Tehzȋb, IX/34-40.

191İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/321; İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, VII/193; İbn Hıbbȃn, Sikȃt,

VII/384, 385; Zehebȋ, Tezkirȃ,, I/130; İbn Hacer, Tehzȋb,, IX/36, 37.

192

‘sadûktur’ dediğini belirtmektedir.193 Ebû Hȃtim; onun hadisinin yazılabileceğini söylemektedir.194 Zehebȋ, eserinde onunla ilgili değerlendirmeleri naklettikten sonra onun, hasenü’l-hadȋs ve sadûk olduğu; infirȃd ettiği hadisleri arasında menȃkirinin bulunduğu, hadis ȃlimlerinin onunla ihticȃc ettiği değerlendirmesinde bulunmaktadır.195 Kanaatimizce İbn İshȃk hakkındaki değerlendirmeler, onun teferrüd etmediği hadislerinde genel olarak hasen derecesinde kabul edilebileceğini ortaya koymaktadır. İbn İshȃk’ın teferrüd ettiği rivȃyetler ise hüccet olarak kabul edilemeyecek nakiller olarak değerlendirilmelidir.

Cerȋr b. Hȃzım b. Zeyd b. Abdullah el-Ezdȋ (?-170): İbn İshȃk’tan hadis

almıştır. Kendisinden hadis rivȃyet edenler arasında İbnü’l-Mübȃrek, Süfyȃn b. Uyeyne, Süfyȃn-ı Sevrȋ gibi isimler bulunmaktadır.196Hadis münekkitlerinin onun hakkında yaptığı değerlendirmeler; onun hadiste sadûk ve leyse bihi be’s derecesinde olduğunu ortaya koymaktadır.197 İbn Adiyy ise, onun Katȃde’den aldıkları hadisler dışında müstakȋmü’l-hadȋs ve sȃlih olduğunu belirtmektedir.198

Zehebȋ de Katȃde’den menȃkirinin bulunduğunu ifade etmektedir.199

Vehb b. Cerȋr Ebu’l-Abbȃs (130-206): Babası Cerȋr’den hadis rivȃyetinde

bulunmuştur. Kendisinden İbn Hanbel, İbnü’l-Medȋnȋ, Bindȃr ve Ali b. Harb gibi isimler hadis rivȃyet etmişlerdir.200Cerh-tȃ’dȋl ȃlimleri; onun, sikȃ, salihu’l-hadȋs ve sebt olduğunu belirtmektedir.201 Hadis münekkitlerinden Nesȃȋ ise onun hakkında leyse bihi be’s ifadesini kullanmaktadır.202

Muhammed b. Yahya b. Ebȋ Hȃzım Ebû Abdullah el-Katiî’ (?-253):

Hadis rivȃyet ettiği rȃvȋler arasında Vehb b. Cerȋr de bulunmaktadır.203 Hadis münekkitleri onun sikȃ, sadûk ve salihu’l-hadȋs olduğunu belirtmişlerdir.204

193İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VII/380, 381. 194İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VII/384. 195

Zehebȋ, Mȋzȃn,, III/475.

196

Buhȃrȋ, Tarȋh II/213; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/144; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl, IV/524; İbn Hacer,

Tehzȋb, II/62.

197İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, I/136; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, VI/144; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-Kemȃl,

IV/526, 527; İbn Hacer, Tehzȋb, II/60, 61.

198İbn Hacer, Tehzȋb, II/61. 199

Zehebȋ, Mȋzȃn,, I/392.

200İbn Sa’d, Tabȃkȃt, VII/298; Buhȃrȋ, Tarȋh VIII/169; İbn Hıbbȃn, Sikȃt, IX/228; Mizzȋ, Tehzȋbü’l-

Kemȃl, XXXI/121, 122; İbn Hacer, Tehzȋb, XI/142.

201İbn Ebȋ Hȃtim, el-Cerh ve’t-Tȃ’dȋl, IX/28; Zehebȋ, Tezkirȃ,, I/245; a. mlf. Mȋzȃn,, IV/351; İbn

Hacer, Tehzȋb, XI/141.

202

Zehebȋ, Tezkirȃ,, I/246; Siyer, IX/443.

203

Muhammed b. Ali b. el-Ahmer (?-?): Taberȃnȋ’nin kendisinden birçok

hadis aldığı Muhammed b. Ali hakkında cerh-tȃ’dȋl kaynaklarında herhangi bir değerlendirme ve Muhammed b. Yahyȃ’dan hadis aldığına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

İbn Hüzeyme rivȃyetinde yer alan isnȃdın ittisȃl açısından munkatı olduğu görülmektedir. Zira Atȃ b. Ebȋ Rebȃh’ın vefat tarihi 114, 117 tarihleri olarak geçmektedir. İbn Hüzeyme’nin ise 223 yılında doğduğu, 311 yılında vefat ettiği nakledilmektedir. Dolayısıyla İbn Hüzeyme ile Atȃ arasında en az iki rȃvȋnin hazfedildiğini söyleyebiliriz. İsnȃd bu haliyle muallak bir rivȃyet olup zayıf olarak kabul edilmelidir. Taberȃnȋ’nin isnȃd ağında yer alan Muhammed b. Ali’nin Muhammed b. Yahya el-Katiȋ’den hadis aldığına dair herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Dolayısıyla bu rivȃyet de İbn Hüzeyme rivȃyetinde olduğu gibi senedindeki inkitadan dolayı zayıf bir rivȃyettir.