• Sonuç bulunamadı

Politik Durum

Belgede BOSNA HERSEK ÖRNEĞİ (sayfa 181-186)

TÜRKİYE KÖKENLİ FİRMALARIN DOĞRUDAN DIŞ YATIRIM ALANI OLARAK ESKİ YUGOSLAVYA CUMHURİYETLERİ

2.2. GENEL OLARAK ULUSLARARASILAŞMA

2.3.2. Doğrudan Dış Yatırımlar ile İlgili Unsurlar

2.3.2.2. Politik Durum

Yabancı yatırımların yapıldığı hükümetler yatırımlara karşı nadiren tarafsız durumdadırlar. Genellikle bütün hükümetler yabancı yatırımların önlerine bir takım formaliteler ve engeller koymaktadırlar. Aynı zamanda yerel hükümetlerin bir takım ayrıcalıkları da yabancı yatırımlara sağladıklarını görmekteyiz. Yabancı yatırımcılara bir takım engellerin konulmasını ya da bir takım kolaylıkların konulmasını savunan birçok görüşe rastlamak olasıdır.334 Birçok devletin ilgi alanı içerisinde yer alan derinliğine doğrudan dış yatırımlar ancak gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkelerde gerçekleşebilmektedir.335

Politik durum firmaların dış yatırımları açısından politik riski içinde barındıran bir boyuttur. Politik risk, ekonomik risklerin dışında firmaların yaptıkları faaliyetlere hükümetin, siyasal istikrarsızlığın, vs., etkisini anlatmak için kullanılmaktadır. Ekonomik olmayan aktörlerle rekabetçi avantajın elde edilmesi ve sürdürülmesini amaçlayan davranışlara ve stratejilere yönelmek doğrudan dış yatırım

331 Philip Kotler, Somkid Jatusripitak ve Suvit Maesincee, Ulusların Pazarlanması-Ulusal Refahı Oluşturmada Stratejik Bir Yaklaşım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul-2000, s.120.

332 Muammer Doğan, , İşletme Ekonomisi ve Yönetim, İstiklal Matbaası, İzmir-1991, s.74.

333 Venkata Praveen Tanguturi ve Fotios C.Harmantzis, Broadband in India: Strategic Investment Opportunities, Technology in Society, 29, 2007, s.438.

334 Steven Globerman ve Daniel M.Shapiro, The Impact of Goverment Policies on Foreign Direct Invetment: The Canadian Experience, Journal of International Business Studies, Cilt.30, No.3, 1999, s.513.

335 Jürgen Bitzer, Ingo Geishecker ve Holger Görk, Productivity Spillovers Through Vertical Linkages: Evidence From 17 OECD Countries, Economics Letters, Article in Press, 2007, s.1.

kararlarının politik boyutunu oluşturmaktadır.336Yine politik risk gidilen ülkede yapılan ticari faaliyetlerle ilgili “oyunun kurallarının değiştirilmesi” olarak da tanımlanmaktadır. Ülkedeki hükümet istikrarsızlıkları, para ve maliye politikalarının istikrarsızlıkları da politik risk içinde değerlendirilmektedir.337 Uluslararası firmalar ana ülkedeki ve ev sahibi ülkedeki politik risklerle başa çıkmak durumundadırlar.

Vergilendirme ve performans ihtiyaçları, doğrudan yatırımları etkileyen iki önemli politika araçlarıdır.338

Diğer yandan politik risk, gidilen ülkedeki politik süreçlerle ve ülkeler arasındaki ilişkilerin bozulmasıyla da ilgilidir. Üçüncü bir ülke ile olan ilişkilerin bozulması da politik riski içermektedir. Politik risk makro politik risk ve mikro politik risk olarak belirtilmektedir. Makro politik risk ülkeye özel politik risktir ve ülkede bulunan bütün yabancı firmaları aynı şekilde etkilemektedir. Bu riskler kamulaştırma, vergi kanunlarında olumsuz yönde gelişme, fiyat kontrolleri, çevre düzenlemeleri, elde edilen sermayenin dışarıya aktarılması, yabancı ülkede mülkiyet edinme konusundaki kısıtlamalar, yabancı işçi çalıştırma konusundaki kısıtlamalar yerel düzenlemelerle ilgili riskler olarak belirtilebilir.339Mikro politik risk ise belli bir firmaya, sektöre ya da projeye ilişkin risktir. Politik risk firmanın sahipliğini etkileyebildiği gibi faaliyetlerini de etkilemektedir. Makro riskler daha fazla görülebilir risklerdir ve firmalar için daha önemli olan riskler de makro risklerdir.

Yine politik riski firmanın nakit akışının politik riskler dolayısıyla umulmadık bir şekilde değişmesi olarak da ele alabilmekteyiz. Söz konusu risk firmaların gelirlerini olumlu yönde de etkileyebilir. Bu durum ekonomik olmayan aktörlerle firmaların rekabeti kazanabilecekleri şeklinde ifade edilmektedir.340

336 Mehmet Demirbağ, Recep Güneş, Hafız Mirza, Political Risk Management: A Case Study of Turkish Companies in Central Asia and Russia, Global Competitive Strategies in The New World Economy-Multilateralism, Regionalization and The Transnational Firm, Edited By Hafız Mirza, Edward Elgar Publishing Limited, UK, s.238.

337 Kirt C.Butler, Domingo Castelo Joaquin, A Note on Political Risk and The Required Return on Foreign Direct Investment, Journal of International Business Studies, Cilt.29, No.3, 1988, s.599.

338 Ronald B.Davies ve Christopher J.Ellis, Competition in Taxes and Performance Requirements for Foreign Direct Investment, European Economic Review, 5, 2007, s.1423.

339 Dorothee J.Feils, Florin M.Şabac, The Impact of Political Risk on The Foreign Direct Investment Decision: A Capital Budgeting Analysis, The Engineering Economist, Cilt.45, No.2, 2000, s.129.

340 Mehmet Demirbağ, Recep Güneş, Hafız Mirza, a.g.e., s.283.

Politik risk yerel hükümetlerin herhangi bir bildirimde bulunmaksızın yabancı firmaların mal varlıklarını kamulaştırmaları halinde kendini göstermiş olur.

Diğer bir çıkış şekli ise firmaların gelirlerinde vergi uygulamaları vs. yüzünden azalmaların olmasıdır. Kamulaştırmanın yerel ülkeye faydası yeni üretim varlıklarına (assets) sahip olmaktır. Maliyeti ise gelecekte yabancı yatırımların ülkeye gelmesini unutmak ve yabancı firmalarla ülkeye gelecek olan yetenekli işgücünün kaybedilmesi demektir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki 1956-1972 yılları arasında doğrudan dış yatırım yapan firmaların yaklaşık %11’i yerel hükümetler tarafından kamulaştırılmıştır. Yabancı yatırımlara etki eden politik risk çokuluslu firmaların davranışlarına etki etmesi açsından ve pazarlık gücü açsından da değerlendirilmiştir. Riskli ülkelerde yatırım yapmak sermaye tahsisine ve riski sigorta ettirme maliyetlerine etki etmektedir. Yine yabancı yatırım gerçekleştiren firma gittiği ülkede pazarlık açısından güçlü bir duruma geldiğinde yerel yöneticiler firmalara vergi vb. müdahalelerle sıkıntı verdiklerinde firmalarda yatırımlarını ve yatırım projelerini küçültmek suretiyle yöneticilerin kendileri üzerinde etkili olmalarını engelleyebilmektedirler.341

Politik durum incelenirken yalnızca gidilen ülkenin durumunu incelemek bize yeterli açıklama getiremeyebilir. Yabancı yatırım yapan firmanın kendi ülkesinin (home country) durumunun da bilinmesi gerekmektedir. Ülkemize 1980 yılından sonra ekonomi politikalarındaki liberalleşme değişikliklerine bağlı olarak önemli oranda yabancı yatırımın geldiği belirtilmektedir.342 Özellikle 1990'lı yılların başlarında görülen bu olumlu gelişme, Türkiye'nin gelecekte gelişmekte olan ülkeler içerisinde önemli oranda yabancı yatırım alacak ülkeler kategorisine gireceği yönünde olumlu yorumlara sebep olmaktaydı. Türkiye'nin yabancı yatırımlar için yer faktörü açısından değerlendirildiğinde Avrupa Birliğine üye olacak olması, Karadeniz Ekonomik İşbirliği vb. organizasyonlarında içinde yer alması, yoğun nüfusa sahip olması, ucuz işgücü, ekonominin yükselen performansının da etkisiyle

341 Dorothee J.Feils, Florin M.Şabac, a.g.e., s.131.

342 Ekrem Tatoğlu, Western Joint Ventures In Turkey: Strategic Motives And Partner Selection Criteria, European Business Review, Cilt.12, No.3, 2000, s.137.

doğrudan dış yatırımları çekici özellikler arz ettiği ifade edilmekteydi.343 Oysa gelinen noktada Kasım 2000 krizi ve Şubat 2001 krizinin de etkisiyle Türkiye yabancı yatırımlar açısından dünyanın gerisinde kalmıştır. Bu durum doğrudan ülkede uygulanan ekonomik politikaların ve ülke yönetiminin politik aktörler açısından istikrarsız olmasından kaynaklanmaktadır. Yine sık sık yaşanan ekonomik krizler ve yasal düzenlemelerdeki bazı problemler nedeniyle bırakın yabancı sermayenin ülkeye gelmesini, Türk sermayesi bile yakın komşu ülkelere kaymaktadır. Ülke içinde yaşanan ekonomik krizler ve politik istikrarsızlık yabancı ülkelerde yatırımları Türk firmaları açısından cazip hale getirmektedir.344

Ağırlıklı faktörler, Güneydoğu Avrupa ülkelerini de içine alan geçiş ekonomilerindeki doğrudan dış yatırım akışını açıklamaktadır. Ancak misafir ülke politikaları etkili unsurdur. 345 Etki eden bir diğer neden de ülkenin yapmış olduğu çeşitli uluslararası anlaşmalardır. Örneğin, Kanada için bu değerlendirildiğinde yapılan NAFTA ve FTA (Free Trade Agreement) anlaşmalarının doğrudan dış yatırımların ülkeye girişlerine ve ülkeden çıkışlarına önemli etkilerinin olduğu belirtilmektedir.346 Doğrudan dış yatırımları, ulusal güvenlik ve ekonomik istikrar sebebiyle engellemeye çalışan ülkeler bile mevcuttur.347 Uluslararası faaliyetler konusunda etkileyici bir durum olarak Avrupa Birliğine üyelik ya da adaylık gibi statüleri de sayabiliriz. Avrupa Birliğine üye ülkelerin aday ülkelerde yaptığı doğrudan dış yatırımların kalıcılığının yanında aday olmayan ülkelerde yapılan dış yatırımların yerel yatırımcılar tarafından dışlanmaya çalışıldığı görülmektedir.348 Bu, politik durumun doğrudan dış yatırımları etkileyici özelliğine tipik bir örnek olabilir.

343 Recai Coşkun, Determinants Of Direct Foreign Invetsment In Turkey, European Business Review, Cilt.13, No.4, 2001, s.225.

344 Hüseyin Altay, a.g.e., s.111.

345 Dimitri G.Demekas, Balazs Horvath, Elina Ribakova ve Yi Wu, Foreign Direct Investment in Europe Transition Economies-The Role of Policies, Journal of Comparative Economics, 35, 2007, s.370.

346 Steven Globerman ve Daniel M.Shapiro, a.g.e., s.526.

347 Saleem M.Khan ve Martina Vidovic, US National Security and Foreign Direct Investment Institute for International Economics, Authors Note, Journal of Asian Economics, Book Review, 2007, 18, s.998-1000.

348 Kateryna Garmel, Lilia Maliar ve Serguei Maliar, EU Eastern Enlargement and Foreign Investment: Implications From a Neoclassical Growth Model, Journal of Comparative Economies, Article in Press, s.1.

Stratejik perspektiften bakıldığında şirketlerin stratejilerini gerçekleştirebilmek için ülkelerin demokratik kurumlara sahip olup olmamaları da doğrudan dış yatırımlar için belirleyici olabilmektedir. Kurumsal perspektif örgülerin etrafını saran sistemin etkisini vurgular. Bu sistemle sosyal ve organizasyonel davranışlar şekillendirilir. Yine bu kurumlar oyunun kuralını koyan ve belirsizliklerin ortadan kaldırılmasıyla maliyetleri azaltan bir sonucu doğurmaktadır.349

Uzun dönem kar elde etmek isteyen firmaların kendini güvende hissetmeleri için yatırım yapılan ülkede gelişmiş demokratik kurumların var olması gerekir. Zira demokratik kurumaların var olduğu ülkeler dış ticarette çeşitli uluslararası örgütler (Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Uluslararası çalışma örgütü vs.) tarafından denetlenmekte ve ticaretin kuralları söz konusu örgütleri dikkate alarak oluşturulmaktadır. Yine demokratik kurumların yerleşik olduğu ülkelerde ticari faaliyetlere ilişkin geribildirimin olması kaçınılmazdır. Bu durum da faaliyet gösteren firmalar açısından güvenlik yönünde belli garantilerin var olması anlamına gelir. Stabil demokratik kurumların olduğu, çokuluslu ve bölgesel ticaret ile ilgili resmileşmiş ekonomik ilişkilerin var olması ve ticareti düzenleyen kurumların varlığı doğrudan dış yatırımların dünyanın belli bölgelerine ve ülkelerine yönlenmesinde avantaj sağlamaktadır.350

Sonuç olarak politik istikrar doğrudan dış yatırımların bir ülkede var olmasını etkileyen unsurlardan biridir. Ev sahibi ülkede demokratik kurumların yerleşip yerleşmemesi, ticareti düzenleyen uluslararası örgütlere üyelik, ülke içinde yaşanan politik istikrarın durumu vb. unsurlar da politik riski belirleyen faktörlerdir. Politik riskin nispi olarak yüksek olduğu bölgelere ya da ülkelere doğrudan dış yatırımların çekilmesi güçtür. Eski Yugoslavya Cumhuriyetleri açısından duruma baktığımızda;

demokratik kurumların henüz yerleşmemesi doğrudan dış yatırımları olumsuz etkileyen unsurların başında gelmektedir. Yabancı firmalar doğrudan dış yatırımları

349 Robert E.Hoskisson ve diğerleri, Strategy in Emerging Economies, Academy of Management Journal, Cilt.43, No.3, 2000, s.252-253.

350 Douglas A.Shuler, David S.Brown, Democracy, Regional Market Integration and Foreign Direct Investment Lessons From Costa Rica, Business & Society, Cilt.38, No.4, 1999, s.467-470.

bir şeylerin karşılığında bu ülkelere yapmaktadırlar. Gidilen ülkede hükümetlerin özelleştirme kararı almaları onların ülkeye teknoloji transfer etmelerine, hükümetin ticaret politikalarında karar alması yabancı firmaların doğrudan dış yatırım yapmasına daha sonra da hükümetlerin yabancı yatırımları politik olarak doğrudan desteklemesi de söz konusu ülkelere yatırım için gerekmektedir.351Yabancı firmalar bir şeyler almadan vermek istememektedirler. Doğrudan dış yatırımlara etki eden diğer bir unsur da gidilen ülkedeki endüstrinin durumudur.

Belgede BOSNA HERSEK ÖRNEĞİ (sayfa 181-186)