• Sonuç bulunamadı

Endüstrinin Durumu

Belgede BOSNA HERSEK ÖRNEĞİ (sayfa 186-189)

TÜRKİYE KÖKENLİ FİRMALARIN DOĞRUDAN DIŞ YATIRIM ALANI OLARAK ESKİ YUGOSLAVYA CUMHURİYETLERİ

2.2. GENEL OLARAK ULUSLARARASILAŞMA

2.3.2. Doğrudan Dış Yatırımlar ile İlgili Unsurlar

2.3.2.3. Endüstrinin Durumu

Doğrudan dış yatırım literatürü tarafından önemli bulunan konulardan birisi, yatırım yapılan bölgenin konumu ve endüstriyel yapısıdır.352 Endüstriyel organizasyon, uluslararası rekabette bir ulusun rekabetçiliğini belirleyen anahtar faktörlerden biridir. Bu rekabetçiliği, ticaretin sınırlarını düzenleyen yasalara göre pazara giriş ve çıkışın serbest olması, öğrenim görme ve enformasyon alt yapıları, kaynakların mobilizasyonunu teşvik eden krediler ve girişimcilik karakterize etmektedir. Endüstriyel grupların yaygın olarak bulunduğu ülkelerde; gruplardan her biri ayrı bir güç merkezi durumundadır ve hemen hemen bütün endüstrilerde faaliyette bulunmaktadır. Japonya’daki keiretsu endüstriyel gruplara örnek olarak ele alınabilmektedir. Tarihsel olarak, Japon hükümeti iki önemli nedenle keiretsu'nun kurulmasını teşvik etmiştir. İlk olarak; mülkiyet ve alıcı ile üretici arasındaki yakın ilişkinin birbirine bağlanmasının, yabancı yatırım ve ithalatı engelleyecek organizasyonel bariyerler olarak kullanılabileceği düşünülmüştür. İkincisi, hükümet ülkenin kıt kaynaklarının, uzun dönemde ekonomik refahı attırma potansiyeline sahip endüstrilerde yoğunlaştırılmasını istemiştir. Bölüştürülmüş risk ve güçlü banka desteğine sahip bu grupların stratejik endüstrilerin geliştirilmesini en iyi şekilde yapabileceğine inanılmıştır.353

Japonya'nın dışında keiretsu benzeri bir "endüstriyel grup" yaklaşımıyla gelişmeyi amaç edinen diğer bir ülke de Güney Kore'dir. Kore'de Chaebol (Jeabol)

351 Arye L.Hillman ve Heinrich W.Ursprung, Foreign Investment and Endogenous Protection With Protectionist Quid Pro Quo, Economics and Politics, Cilt.11, No.1, 1999, s.1-4.

352 Sung Jin Kang ve Hong Shik Lee, The Determinants of Location Choice of South Korean FDI in China, Japan And The World Economy, 19, 2007, s.443.

353 Philip Kotler, Somkid Jatusripitak ve Suvit Maesincee, a.g.e., s.126.

adı verilen ve aile üyelerinin sahip olduğu ve yönettiği birçok sektörde faaliyet gösteren geniş şirketlerden oluşan işletme grupları bulunmaktadır.354Kore hükümeti bu şirketleri risk almaya ve büyüme yönelimli stratejiler izlemeye yöneltti.1997 yılı krizinde bile Kore hükümeti bu grupları büyük oranda desteklemiştir.355Hükümet bu şirketlere düşük maliyetli krediler sağladı ve nispeten net varlıkları az olmasına rağmen bu şirketler hükümetlerden aldıkları destekle işlerini büyütebildiler. Büyük endüstriyel projeler bu şirketler tarafından agresif bir şekilde uygulandı.356

Kore etkin bir şekilde Japon ekonomik büyüme modelini uygulayan ülkelerden biriydi. Bu modelde etkin endüstriyel politikalar devlet destekli şirketler tarafından gerçekleştiriliyordu. Fakat 1997 yılı Asya krizi ile kısmen korumacılığa dayalı rekabeti engelleyen ve doğrudan dış yatırımların belli oranların ötesinde ülkeye girişini engelleyen bu modelle devam edilemeyeceği anlaşıldı ve korumacılığı kaldıran, doğrudan dış yatırımların ülkeye gelmesini destekleyen yeni yasal düzenlemeler ve politik yaklaşımlar IMF’nin milyar dolarlar tutan yardımlarıyla gerçekleştirildi. 1999 yılından itibaren ekonomide iyileşmeler görülmeye başladı.357

Tayvan'da jituangije olarak bilinen endüstriyel gruplara sahiptir. Keiretsu ve Chaebol'lerle karşılaştırıldığında yatırımları daha fazla özel kaynakla gerçekleştirdikleri görülecektir. Bu şirketler dikkate alındığında rekabetçi olabilmek ve uluslararası piyasada var olabilmek için mutlaka benzer organizasyonların bulunması gerektiği gibi bir yargıya varılabilmektedir. Oysa rekabetçi olabilmek için mutlaka bu ölçekte devletin tam olarak desteklediği bu tür firmalara gerek yoktur.

Daha küçük şirketlerden oluşan, esnek yapılı, koordinasyonu gelişmiş, Ar-Ge çabaları için fon havuzları oluşturmuş şirketlerin de büyük başarılar elde ettikleri görülmektedir. Söz konusu küçük firmalar oluşturdukları küçük gruplarla tek başlarına başarmakta zorlanacakları birçok büyük avantajı elde edebileceklerdir.358 Eğer bir ülke düşük değerli eşyaları üretme konusunda uzmanlaşmış ise, serbest

354 Byung-Nak Song, The Rise of The Korean Economy, Oxford University Press, New York-1992, s.114.

355 Donghyun Park ve Insoo Kang, Foreign Direct Investment in Korea: Recent Developments and Prospects, Asian Affairs, 2000, s.6.

356 Philip Kotler, Somkid Jatusripitak ve Suvit Maesincee, a.g.e., s.126.

357 Donghyun Park ve Insoo Kang, a.g.e., s.3.

358 Philip Kotler, Somkid Jatusripitak ve Suvit Maesincee, a.g.e., s.127.

ticaret o ülke için bir nimettençok bela haline gelir. Çin Halk Cumhuriyeti buna tipik bir örnektir.359

Yurtdışında yatırımlara etki eden endüstri organizasyonunu kendi ülkemiz için değerlendirdiğimizde, ülkemizde aile şirketlerinin yoğun olduğunu görmekteyiz.

Bu şirketler daha çok yabancı piyasalarda yatırım yapmaktadırlar. Dolayısıyla, bu şirketlerin yerel politikacılarla ve yabancı politikacılarla olan ilişkileri yatırım kararlarına doğrudan etki etmektedir. Sonuçta tam bir rekabetçi endüstriyel ortam oluşmadığı ve iki tarafta da hükümet destekli oluşumların bulunduğu bu ortamda, şirketlerin yatırım kararlarında her iki tarafta da (hem merkezi hükümet hem de gidilen ülke hükümetleri) faaliyetlerin kapsamını normal piyasa koşulları değil devlet yöneticileriyle olan ilişkiler büyük oranda belirlemektedir. Göreli olarak küçük olan şirketlerin durumu dikkate alındığında hükümetlerin büyük şirketleri desteklemelerinin pek olumlu olduğunu söyleyemeyiz. Söz konusu şirketlerin kendi aralarında koordinasyonun yüksek oranda gerçekleştirildiği, küçük gruplar halinde bulunarak yatırım kararlarını vermeleri ve esnek olmaktan kaynaklanacak avantajların da etkisiyle yabancı piyasalarda bulunmaya çalışmalarının yararlı olacağı düşünülmektedir. Ürün, emek ve sermayelerini birleştiren firmaların artı katma değer oluşturabilecekleri belirtilmektedir.360 Evsahibi ülke ve yatırımcı ülke ekonomileri arasındaki ekonomik ilişkilerden kaynaklanan faktörlerin doğrudan dış yatırımlara etkileri sıkça görülmektedir.361 Ticaret hacmi ile doğrudan dış yatırımlar arasında da iki yönlü bir ilişki sözkonusudur.362 Global pazar altyapılarına karşılık çokuluslu şirket stratejilerinin geliştirilmesi üzerine yapılan araştırmalar da mevcuttur.363 Ticaret ürün döngüsünü orta seviyeli teknoloji sahibi endüstrilerde dinamik hale getirirken diğer endüstrilerde bu döngü statik haldedir.364 Doğrudan dış

359 Yuqing Xing, Foreign Direct Investment and China’s Bilateral İntra-Industry Trade with Japan and The US, Journal of Asian Economics, 18, 2007, s.685.

360 Tarun Khanna ve Krishna Palepu, The Future of Business Groups in Emerging Markets: Long-Run Evidence From Chile, Academy of Management Journal, Cilt.43, No.3, 2000, s.270-281.

361 Yothin Jinjarak, Foreign Direct Invetsment and Macroeconomic Risk, Journal of Comparative Economics, 35, 2007, s.509.

362 Jose Pedro Pontes, A Non-Monotonic Relationship Between FDI and Trade, Economics Letters, 95, 2007, s.369.

363 Peter J.Buckley, The Strategy of Multinational Enterprises in The Light of The Rise of China, Scandinavian Journal of Management, 23, 2007, s.107.

364 Chia-Hui Lu, Moving Up or Moving Out? A Unified Theory of R&D, FDI and Trade, Journal of International Economics, 71, 2007, s.324.

yatırımların etkileri, az gelişmiş ülkeler arasında, gelişme stratejilerinin en önemli kısmını oluşturmaktadır.365

Belgede BOSNA HERSEK ÖRNEĞİ (sayfa 186-189)