• Sonuç bulunamadı

1.2. Avrupa Birliği’nin Oluşumu ve Gelişimi

2.1.1. Kavram ve Teorisi

2.1.1.2. Parasal Birlik Teorisi

2.1.1.2.1. Parasal Birlik Kavramı

Tek bir para biriminin kullanıldığı bu döviz bölgesinde para politikaları da tek bir merkezden yönetilmek durumundadır. Dolayısıyla, para birliğine üye ülkeler para politikası uygulama yetkilerini de tek bir merkez bankasına devretmektedir. Para politikasını uygulamaktan vazgeçen bu ülkeler, iktisat politikası aracı olarak sadece maliye politikasını kullanmak durumunda kalmaktadır.

Bordo, parasal birliği, birliğin eşit düzeydeki coğrafî alanda bulunan ülkelerin kabul ettiği ortak döviz (değeri yükseltilmiş veya dış para) ve banka parası (iç para) olarak tanımlamaktadır85. Bu tanımdan hareketle para kavramının çeşitli evrelerden geçmesi gerekmektedir.

Parasal Birlik sürecinde beş temel aşamadan geçmek gerekmektedir86:

1- Döviz Kuru Birliği: Birlik içindeki milli paralar daralan ve giderek ortadan

kalkan bir bant içerisinde sabit bir pariteyle birbirlerine bağlanır. Birlik dışı ülkelere serbest kur politikası izlenir. Bu birlikteliğe Corden, “Sözde (Pseudo) Döviz Kuru Birliği”87 olarak tanımlamaktadır. Buradaki sözde kelimesinin anlamı, birlikte ortaya çıkacak sorunlar karşısında, birliğin devamının tehlikeye gireceğini öne sürmektedir.

Bu birlikte ortak bir rezerv yoktur. Para ve maliye politikalarında koordinasyon sağlanmamıştır. Bu nedenle, üye ülkeler dış dengelerini sağlamak için (ödemeler bilânçosunda ortaya çıkabilecek bir dengesizliği gidermek amacıyla) birbirlerinden bağımsız olarak izleyecekleri para ve maliye politikaları ile döviz rezervlerini korumak için çaba harcayabilirler. Politika uygulaması konusundaki bu esneklik, merkezi bir örgüte duyulan gereksinimi azaltmaktadır. Bunun yanında her ülkenin kendi ödemeler dengesini sağlamaya çalışması, maliye politikalarının uyumlu olmayışı, spekülatif para hareketleri ve birlik parası ile üye ülke paraları

84 Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), “Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği (EPB) ve EURO”,

http://www.ktto.net/ab/turkce/abeuro.doc, Erişim: 15.07.2007.

85 Michael D. Bordo, “The United States as a Monetary Union and The Euro: A Historical

Perspective”, Cato Journal, Vol.24, Nos.1-2, Spring/Summer 2004, p.164.

86 Başak Tanınmış Yücememiş, Parasal Birlik, Avrupa Merkez Bankası ve Türkiye’ye

Yansımaları, Derin Yayınları, Yayın No:65, İstanbul, 2005, s. 6-11. 87 Rıdvan Karluk, Özgür Tonus, a.g.e., s. 263.

66 arasındaki dengesizlik nedeniyle birliğin devamının sağlanması oldukça güç olmaktadır.

2- Konvertibilitenin Sağlanması: Bu sağlanmadan birlik içinde ortak döviz

rezervleri fonu ve borç tasfiye sistemi işlememektedir. Ödemeler bilânçosu fazla veren ülkeler bir borç tasfiye sistemi ve kredi mekanizması vasıtasıyla ödemeler dengesi bozuk ülkelere doğrudan döviz piyasasına müdahale ve malî yardımlarla belirlenen bant içerisinde kalmalarına yardımcı olmaktadır.

3- Ekonomi Politikalarının Uyumu: Ödemeler dengesi fazla veren ülkelerin,

açık veren ülkelere yapacakları yardımın sürekli olması beklenemez ve bu fazla veren ülkeleri cezalandırmak olarak nitelendirilebilir. Bu sebeple ülkelerin ekonomi politikalarını uyumlaştırmaları gereklidir. Özellikle de bilânçoları dengesiz olan üyelerin bu dengesizlikleri giderebilmeleri için izlemiş oldukları para ve maliye politikaları arasında mutlaka bir koordinasyon sağlanmalıdır88.

4- Ortak Rezerv Yönetimi ve Tek Merkez Bankası: Üye ülkelerin paralarını

kendi aralarında sabitlemelerinin ardından döviz rezervlerinin ortak bir rezerv fonunda toplanması gerekmektedir. Birlik içinde üye ülkelerin döviz rezervlerinin tamamının ortak bir rezerv fonunda toplanması, para birliği için şarttır. Bu ise kurulacak bir merkez bankası ile yapılabilir. Merkez bankası, birliğe üye ülkeler arasındaki kurların sabit tutulabilmesi için döviz piyasasına müdahale eder ve birlik parasının diğer paralara karşı serbestçe dalgalanmasını sağlar.

5- Tek Para: Parasal birliğin son amacı, birlik içerisinde tek bir para biriminin kullanılmasıdır. Ortak merkez bankasının çıkardığı para ulusal para yerine kullanılır. Tek parayı oluşturma yetkisi merkez bankasında olduğu için her birlik üyesi ülke bütçe açıklarını finanse etmek amacıyla merkez bankası kaynaklarına başvuramaz. Para politikasının ortak merkez bankası tarafından yürütülebilmesi için, üye ülkelerde uygulanacak ekonomi politikalarının uyumu zorunludur. Bir başka deyişle üye ülkelerde, para politikalarının yanı sıra maliye politikalarında da uyum sağlanmalıdır.

67 Frankel89, OPS’nin parasal birlikten farklı olarak iki önemli özelliği üzerinde durmuş ve karşılaştırmıştır. Bu özelliklerden biri, bir grup ortak ülke arasındaki artan ticaret ilişkisidir, ikincisi ise, gelirleri arasındaki bağıntıdır. Şekil 6’da, gruba üye ülkelerin birbirleri arasında yaptıkları ticarette ki yüksek düzey (açıklık) ve gelir korelâsyonu paylaşımları arasında tercih yaparak bir model oluşturmaları durumu içerisinde, tek parayı kullanmalarının avantaj ve dezavantajları, OPS doğrusu üzerine yakınlıkları ile gösterilmektedir.

Şekil 6: Ortak Para ya da Parasal Bağımsızlığın Avantaj ve Dezavantajları

Kaynak: Francesco Paolo Mongelli, “What is European Economic and Monetary Union Telling Us About The Properties of Optimum Currency Areas?”, JCMS, Volume 43, Number 3, 2005, p. 624.

Bu iki özellik arasındaki değiş-tokuş ilişkisi, görüldüğü gibi OPS çizgisi ile gösterilmekte, doğru üzerinde ülkelerin gelir ilişkisi ve genişleyen ticaret ilişkisi arasında elde ettikleri avantajlar eşit kabul edilmektedir. Ortak para kullanımı ile paranın bağımsızlığının sağladığı avantajların bulunduğu gösterilmektedir. Önemli olan hangi ilişkiyi tercih etmek gerektiğidir. Ortak para kullanımının avantajlarını sağlayan grup olarak Avro alanı ve ABD’nin 52 eyaleti gösterilmekte, diğer tarafta ise Japonya, AB ve ABD bir grup ülke olarak ele alınmaktadır. Para politikasının bağımsız olarak uygulandığı grup bu ilişkiden de fayda sağlamaktadır.

Ülkelerin uzmanlaşmalarıyla birlikte açıklık artmakta ve ülkeler daha entegre

89 Ayrıntılı bilgi için bkz., Jeffrey. Frankel, “No Single Currency Regime is Right for All Countries or

at All Times”. Essays in International Finance, Princeton, NJ: Princeton University, 1999. ABD Eyaletleri AVRO Alanı Japonya AB ABD Grup Dâhil Üyelerin Gelirlerinin Korelâsyonu

Gruba Dahil Üyelerin Birbirleri Arasında Yaptıkları Ticaret Düzeyi (Açıklık) Parasal Bağımsızlığın Avantajları Ortak Para Kullanmalarının Avantajları OPS Doğrusu

68 hale gelmektedir. Entegrasyon ise ülkeleri, şeffaflık ve rekabete teşvik etmekte ve bu, ticaret kaynaklı maliyetleri düşürmekte ve kur riskini azaltmaktadır.

Ancak burada belirtilmesi gereken en önemli konu ise, para birliğine üye ülkelerin ekonomileri arasındaki farklılıklar azalırken daha fazla arz şokuna maruz kalmalarıdır. Çünkü Şekilde 7’de görüldüğü gibi ticareti artan ülkelerin gelirleri arasındaki ilişki bozulmakta ve Kalemli-Özcan vd.90 göre, artan malî entegrasyon sebebiyle üretimdeki uzmanlaşma artmaktadır. Frankel’e göre “Uzmanlaşma Paradoksu”91 olarak tanımlanan bu durum, yüksek entegrasyonun üretimde uzmanlaşmayı arttırdığı, daha az farklılaşmaya yol açtığı ve bu da ülkeleri para alanı için daha az uygun hale getirdiği durumdur.

Şekil 7: Uzmanlaşmanın Arttığı, Gelir Korelâsyonunun Azaldığı Durum

Kaynak: Paul De Grauwe, Francesco Paolo Mongelli, Endogeneities of Optimum

Currency Areas, What Brings Countries Sharing A Single Currency Closer Together?, European Central Bank, Working Paper Series, No. 468, April 2005, p. 24.

Uzmanlaşma ile beraber gruba üye ülkeler arasında geliş ilişkisi bozulmaktadır. Açıklığın artması ve gelir ilişkisinde ki bozulmayı gidermek için ülkelerin birbirleri arasında ki farklılaşma çabaları, OPS sınırlarının (OPS Doğrusunun) uzatılması yani farklı özelliklere sahip yeni ülkeler dâhil edilmesi ile

90 Ayrıntılı bilgi için bkz., Şebnem Kalemli-Ozcan, , Bent E. Sorensen, and Oved Yosha, “Economic

Integration, Industrial Specialization, and the Asymmetry of Macroeconomic Fluctuations”,

Journal of International Economics, Vol. 55, No. 1, 2001, pp. 107–37.

91 Francesco Paolo Mongelli, “What is European Economic and Monetary Union Telling Us About

The Properties of Optimum Currency Areas?”, JCMS, Volume 43, Number 3, 2005, p. 624.

APB 1 2 Grup Dâhil Üyelerin Gelirlerinin Korelâsyonu

Gruba Dahil Üyelerin Birbirleri Arasında Yaptıkları Ticaret Düzeyi (Açıklık) ya da

AB için Entegrasyon Düzeyi Parasal Bağımsızlığın Avantajları Ortak Para Kullanmalarının Avantajları OPS Doğrusu

69 çözümlenebilir. Ancak bu da uzun sürede çözüm getirmeyecektir.

Ülkelerin aralarındaki açıklık ya da entegrasyon düzeyinin artması iki sonuç doğurabilir. Ya ülke grubu, artan uyumunun sonucu olarak birliğin maliyetlerinin artması ve asimetrik etkilerin artması ile 2 numaralı alana ya da parasal birliğin sağladığı avantajları kullanarak diğer alana doğru hareket edeceklerdir92.

Başka bir açıdan bakıldığında ise OPS içsel olarak, gelir korelâsyonu ve ticarette entegrasyon arasında pozitif bir bağı varsaymaktadır. Bu düşünce ile ülkeler daha ciddî ve uzun süreli bir işbirliğini görmektedir. Ayrıca bu hipotez ile gruba dahil ülkeler gelecekte devalüasyon engelinden kurtulmakta, doğrudan yabancı yatırımı kolaylaştırmakta, uzun dönemli ilişkiler kurmakta ve siyasi entegrasyon için daha fazla cesaret bulmaktadır.

Şekil 8: Bir Ülkenin Önce AB’ye, Sonra APB’ne Katıldığı ve OPS’nin İçselleştirildiği Durum

Kaynak: Paul De Grauwe, Francesco Paolo Mongelli, Endogeneities of Optimum

Currency Areas, What Brings Countries Sharing A Single Currency Closer Together?, European Central Bank, Working Paper Series, No. 468, April 2005, p. 24.

Şekil 8’de görüldüğü gibi ülkeler OPS’nın solunda yer almakta ve AB gibi bir birlik haline gelmeleriyle hem ticari entegrasyon hem de gelir korelasyonu artmaktadır. Eğer bazı ülkeler ortak para politikasına geçerlerse, APB gibi, bu ilişki

92 Paul De Grauwe, Francesco Paolo Mongelli, Endogeneities of Optimum Currency Areas, What Brings Countries Sharing A Single Currency Closer Together?, European Central Bank,

Working Paper Series, No. 468, April 2005, p. 24.

Grup Dâhil Üyelerin Gelirlerinin Korelâsyonu

Gruba Dahil Üyelerin Birbirleri Arasında Yaptıkları Ticaret Düzeyi (Açıklık) ya da

AB için Entegrasyon Düzeyi OPS AB APB 1 2 3 OPS’

70 daha da artacak ve kendilerini OPS doğrusunun sağına iteceklerdir. Eğer ülkeler OPS özelliklerini hedef olarak belirlemeyip gerçekleştirirlerse, yeni OPS sınırı bir öncekinden daha ilerde belirlenebilir93.

AB’ye üye ülkeler arasındaki koordinasyonun artması ülkelerin asimetrik şoklara yakalanmaları riskini düşürmekte ve ortak para sahasında ülkelerde ise uzmanlaşmayla birlikte ticaret ve gelir bağıntısı aynı yönde artmaktadır. Sonuç olarak ülkelerin ortak politika uygulamaları ve öncelikle maliye politikalarını yakınlaştırıp, siyasi birliği amaç edinmeleriyle birlikte gelir korelasyonu ve açıklık daha da artacak ve diğer ülkeler ile uzmanlaşma konusunda daha fazla rekabet edebilir hale gelecektir.