• Sonuç bulunamadı

Nama Yazılı Senetlerin İptalinde Usul

3.3. Nama Yazılı Senetlerin İptali

3.3.2. Nama Yazılı Senetlerin İptalinde Usul

TTK’nın 657/1. maddesi uyarınca, aksine özel hükümler bulunmadıkça, nama yazılı senetler, hamile yazılı senetlere ilişkin hükümlere göre iptal edilirler. Yukarıda açıkladığımız gerekçelerle, emre veya hamile yazılı senetlere göre tedavül kabiliyeti ve üçüncü kişiler tarafından iyiniyetle iktisap edilebilme ihtimali daha az olan nama yazılı senetler için ayrı bir iptal usulünün öngörülmemesi yerindedir 586.

Hamile yazılı senetlerden farklı olarak, kural olarak tüm nama yazılı senetlerin iptali mümkündür. Nama yazılı senedi zayi eden hak sahibi, yetkili ve görevli mahkemeye başvurarak TTK’nın 661 vd. hükümlerine göre ödeme yasağı ve senedin iptalini talep edebilir. Davacının mahkemeye sunacağı dilekçede, iptali istenen nama yazılı senedin bütün içeriğini detaylı olarak açıklaması gerekir. Bu amaçla, senedin numarası, tanzim tarihi, keşide tarihi, senette mündemiç olan hakkın bedeli ve mahiyeti gibi hususlarda mahkemeye inandırıcı bilgiler sunulmalıdır 587.

Nama yazılı senetlerin iptalinde, hamile yazılı senetlerin iptalinden farklı olarak davacının, senedin rızası dışında elinden çıktığını ve senet zayi olmadan önceki zilyedi ve meşru hamili olduğunu kanıtlaması yanında, ayrıca TTK m. 655/1 uyarınca, senedin kendi adına veya hukukî halefi olduğu şahıs adına düzenlendiğine ilişkin mahkemede olumlu bir kanaat uyandırması gerekir 588. Zaten, senedin, kendi adına veya hukukî halefi olduğu şahıs adına düzenlenmiş olması, o kişinin hak sahipliğini belirleyen bir husustur. Ancak, emre ve hamile yazılı senetlerin aksine, nama yazılı senetlerde açılacak

585 Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 140. 586 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 79. 587 Karakaya, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 108.

588 Karakaya, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 108; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve

175

olan istirdat davalarında hamilin kötü niyetli olduğunu ispat, zorunlu değildir 589. Zîrâ,

iyiniyetli müktesip, emre (TTK m. 686/2) ve hamile yazılı senetlerde (TMK m. 990) korunmuş olmasına rağmen, nama yazılı senetlerde bu tür bir düzenleme bulunmamaktadır.

Nama yazılı senetlerin iptali ve istirdat davalarında izlenmesi gereken süreç, hamile yazılı senetlerdeki gibidir. Bu nedenle hamile yazılı senetlerin iptali başlığı altında yapılan açıklamalar, nama yazılı senetler yönünden de geçerlidir.

Nama yazılı senetlerde iptal talebi konusunda karar verecek olan mahkeme, TTK’nın 657/1. maddesinde yapılan atıf dolayısıyla, TTK’nın 661/2. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir.

Nama yazılı hisse senetlerinin devir şekli bakımından niteliğinin ne olduğunun doktrinde ihtilaflı bir konu olduğunu daha önce belirtmiştik. Her ne kadar doktrinde bazı yazarlar, nama yazılı hisse senetlerinin, tam ciro ve zilyetliğin devri ile el değiştirebilmeleri nedeniyle (TTK m. 490/2), “kanunen emre yazılı senet” olduklarını, bu nedenle poliçe hükümlerine göre iptal edilmeleri gerektiğini 590, ancak senede menfî

emre kaydı konulması hâlinde, gerçek nama yazılı hisse senedi hâline geleceklerinden, iptallerinin de nama yazılı senetlerin iptalini düzenleyen TTK’nın 657. maddesi hükümlerine göre yapılacağını savunmakta iseler de 591; kanaatimizce bu tür nama yazılı

hisse senetlerinin yazılı devir beyanı ve zilyetliğin geçirilmesi ile devredilebilme olanağı, anılan hükme karşın devam etmekte olduğundan, bu hisse senetleri, nama yazılı olma özelliklerini korumaktadırlar. TTK m. 490/2 hükmü ile istisnaî bir düzenleme getirilerek, hak sahiplerine bir tercih hakkı sunulmuş ve talep edildiği takdirde nama yazılı hisse senetlerini emre yazılı senetlerin devir şekli ile devredebilme imkânı

589 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 80.

590 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 80; Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun

Esasları, s. 87; Ertekin/ Karataş, Uygulamada Ticari Senetler, s. 56; Coşkun, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 996; Sezer, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal Davası, s. 178.

591 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 80; Ertekin/ Karataş, Uygulamada Ticari

176

tanınmıştır. Zîrâ, anılan Kanun maddesinin lafzına bakıldığında “hukukî işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.” hükmünün emredici bir düzenleme olmadığı, burada hak sahiplerine, nama yazılı hisse senetlerini emre yazılı senetlerin devir şekline göre devretme konusunda bir tercih hakkı sunulduğu açıktır. Nitekim pay senetlerinin “nama veya hamiline yazılı” olduklarını düzenleyen TTK’nın 484/1. maddesi hükmü de bu kanaati güçlendirmektedir. Dolayısıyla nama yazılı hisse senetlerinin iptalinde, nama yazılı senetlerin iptalini düzenleyen TTK’nın 657/1. maddesi hükmü uygulama alanı bulacak ve bu senetler hamile yazılı senetlerin iptaline ilişkin hükümlere göre iptal edilecektir. Nitekim Yargıtay da, bu konuya dair vermiş olduğu bir kararda, TTK’nın 657. maddesi uyarınca, nama yazılı hisse senetlerinin iptallerinin, hamile yazılı senetlerin iptaline ilişkin TTK’nın 661. maddesi hükmü dairesinde mümkün olduğunu ifade etmiştir 592.

Eksik nama yazılı senetlerin iptali de, diğer nama yazılı senetlerin iptaline göre olmalıdır; zîrâ, bu tür senetlere konulacak “veya hamiline” kaydı, borçluya, sadece bir araştırma külfeti yüklenmeden, senedin hamili olan kişiye ödeme yapma konusunda bir yetki verir. Borçlu, ancak dilerse bu yetkisini kullanır; kullanırsa, ağır kusuru ve hilesi olmaksızın, hak sahibi olmasa bile senedin hamiline yapacağı ödeme ile borcundan kurtulur (TTK m. 656). Bu tür senetlerin nama yazılı olma nitelikleri ortadan kalkmadığından, iptalleri de nama yazılı senetlerin iptali usulüne göre olmalıdır 593.

Ancak TTK m. 656/c. 3 hükmü, TTK m. 785/2’yi saklı tutmuştur. Atıf yapılan hüküm çeklere ilişkindir. Gerçekten de TTK m. 785/2’ye göre, belirli bir kişi lehine “veya hamiline” kelimelerinin veya buna benzer başka bir ibarenin eklenmesi ile düzenlenen çek, hamiline yazılı çek sayılır. Buradan anlaşılıyor ki, çeklerdeki “veya hamiline”

592 “…Dava zayi nedeniyle nama yazılı hisse senedi ve ilmühaberlerin iptali istemine ilişkindir. Bu nitelikteki senetlerin, 6102 sayılı TTK’nın 484 vd. maddeleri uyarınca kıymetli evrak mahiyetinde olduğu kuşkusuz olup, aynı Kanun’un 657. maddesinde nama yazılı hisse senetlerinin iptalinin, hamile yazılı senetlerin iptaline ilişkin 661. maddesi hükmü dairesinde mümkün olduğu belirtilmiş olmakla, mahkemece yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” Yargıtay 11. HD., 03/12/2014 T., 2014/8747 E.-2014/18895 K. sayılı ilâmı için

bkz. http://www.hukukmedeniyeti.org/karar/34782/ (Erişim Tarihi: 26/09/2018).

593 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 81; Ülgen/ Helvacı/ Kendigelen/ Kaya,

177

kaydı, sadece borçlu lehine bir ifa kolaylığı ve bedeli çekin her hamiline ödeyerek borçtan kurtulma olanağı yaratmamakta; söz konusu çeki doğrudan doğruya hamile/hamiline yazılı bir çek haline getirmektedir. Ancak, bu tür çeklerin iptali de, TTK m. 818/1-(s)’de yapılan atıf dolayısıyla poliçenin (emre yazılı senetlerin) iptali hakkındaki hükümlere (TTK m. 757 vd.) göre olur 594.