• Sonuç bulunamadı

İptal Kararının Niteliği ve Sonuçları

3.1. Emre Yazılı Senetlerin İptali

3.1.5. İptal Kararının Niteliği ve Sonuçları

Mahkemece verilen iptal kararı, senette mündemiç olan hakka etkili olmayıp, sadece senedi etkiler. Senedin teşhis fonksiyonunu ortadan kaldırır. İptal kararı, maddî anlamda kesin hüküm oluşturmadığından, maddî anlamda mevcut hukukî durum aynen devam eder. Daha önce de belirtiğimiz gibi, senedin iptalinin, senette yer alan hakkın varlığına, muhtevasına ve hak üzerindeki sahibinin tasarruf yetkisine herhangi bir etkisi yoktur 541.

İptal davası, tespit davası niteliğinde olduğundan, iptal kararı yeni bir alacak hakkı doğurmayıp, yalnızca dava konusu senedin zayi olduğunu tespit eder 542.

İptal kararından sonra dilekçe sahibinin, bu karara dayanarak yeni bir senet düzenlenmesini talep edebilip edemeyeceği doktrinde tartışmalıdır. Bizim de katıldığımız ilk görüşe göre; iptal kararı sonucu, genel hükme göre hak ya senetsiz olarak ileri sürülebilir ya da yeni bir senedin ihdası istenebilir (TTK m. 652/1) 543. Diğer

görüşe göre ise, TTK’nın 764/2. maddesi uyarınca, emre yazılı senetlerin iptaline karar verilmiş olması hâlinde, hak, senetsiz olarak ve ancak senedi kabul edene karşı ileri sürülebilmektedir. Burada özel bir hüküm söz konusu olduğundan TTK m. 652/1’in

540 Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 99.

541 Ülgen/ Helvacı/ Kendigelen/ Kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 53; Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku,

s. 58; Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 84-85; Bozkurt, Kıymetli Evrak

Hukuku, s. 43; Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 131; Karakaya, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 115; Sezer, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal Davası,

s. 152; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 166-167; Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi

Olması ve İptali, s. 155.

542 Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 156.

543 Nizam İpekçi, TTK Şerhi (Kıymetli Evrak Taşıma), C. 3, B. 1, Adil Yayınevi, Ankara 2003, s. 2729;

Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 88; Bozkurt, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 43; Can, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 48; Bozer/ Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, s.58; Poroy/ Tekinalp,

Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 131; Karahan/ Arı/ Bozgeyik/ Saraç/ Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 130; Kayar, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 33; Tuna/ Göç Gürbüz, Ticaret Hukuku Prensipleri-Kıymetli Evrak, s. 60.

160

uygulanması, yani bir senet ihdası söz konusu olamaz 544. Yargıtay içtihatları

incelendiğinde ise, Yargıtay’ca ilk görüşün benimsendiği anlaşılmaktadır 545.

Doktrinde tartışmalı olan bir diğer konu ise; iptal kararı alan dilekçe sahibinin, bu kararı müracaat borçlularına ileri sürüp süremeyeceğidir. Bu konuda doktrinde birçok görüş ortaya atılmıştır. Bu görüşlere bakıldığında;

Öztan; iptal kararının, davacıya, haklarını “asıl borçlu”ya karşı kullanabilme imkânı kazandırdığını, buna karşılık, “müracaat borçluları”na başvurabilme hakkı vermediğini savunmaktadır (TTK m. 764/2) 546.

Pulaşlı ise, kural olarak iptal kararı ile ancak poliçeyi kabul eden kişiye ve ona aval veren kimseye müracaat edilebileceğini, buna göre cirantalara başvurulması ve

544 Bilgili/ Demirkapı, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 44-45; Ülgen/ Helvacı/ Kendigelen/ Kaya, Kıymetli

Evrak Hukuku, s. 74; Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 100; Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 77. Ancak Kınacıoğlu ve Pulaşlı’ya göre; tek borçlusu olan ve kanunen emre yazılı

senetlerden sayılan pay senetlerinin iptalinde yeni bir pay senedinin tanzimi mümkündür.

545 “…Dava, davalı yanca müşteri çeki ile ödenen mal bedelinin, çeklerin kaybolması nedeniyle davacının temel ilişkiye dayalı olarak alacak istemine ilişkindir. Bu durumda öncelikle çeklerle yapılan ödemede çeklerin zayii hâlinde hangi koşullar ile temel ilişkiye dayalı olarak alacağın talep edilebileceğinin incelenmesi gerekir. TTK’nın 564/1. maddesi hükmüne göre; “iptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak dermeyan veya yeni bir senet ihdasını talep edebilir.” Somut olayda yukarıda açıklanan yasa hükmü çerçevesinde çeklerin zayii olduğuna ilişkin bir karar bulunmadığı gözetilmeden mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 19. HD., 26/04/2004 T., 2003/8201 E.-2004/4702 K. sayılı ilâmı için bkz. Bilgen, Uygulamada Kambiyo Senetleri, s. 35-36; “…Çek hamilinin aldığı zayi kararı, çek alacaklısına çeki

ibraz etmeden bedelini borçludan isteyebilme ya da yeni bir çek düzenlenmesini talep hakkı sağlar. Fakat borçlunun inkarı durumunda hamilin temel borç ilişkisini kanıtlaması gerekir (19. HD., 15/11/1996 T. 1996/3659 E.-1996/10097 K. sayılı kararı). Zîrâ çekin kaybolmasıyla keşideci, çeke yönelik savunmaları ileri sürme imkânından mahrum bırakılmıştır. Yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmayan belgelerle bu ilişkinin kanıtlanması mümkün olmadığı gibi, Halk Bankası ve Ş…bank şubelerinde tevdi ve ibraz ile ilgili olarak yer alan kayıtlar, varlığı ileri sürülen çekin içerdiği miktar yönünden yeterli kabul edilemez. Mahkemece çek hamili Ahmet K…’a temel borç ilişkisini ve alacaklı olduğu kesin miktarı kanıtlayacak delilleri sorulup toplanan deliller birlikte değerlendirilerek menfî tespit ve itirazın iptali davaları yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir…” Yargıtay 19. HD., 09/11/2000 T., 2000/5551 E.-2000/7607 K.

sayılı ilâmı için bkz. Bilgen, Uygulamada Kambiyo Senetleri, s. 41-42.

546 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 58. Bu görüşte olan diğer yazarlar ve eserleri için bkz. Karahan/

Arı/ Bozgeyik/ Saraç/ Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 137-138; Bozkurt, Kıymetli Evrak

Hukuku, s. 43; Ülgen/ Helvacı/ Kendigelen/ Kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 74; Can, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 48; Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 76; Bilgili/ Demirkapı, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 44; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 183; İpekçi, TTK Şerhi (Kıymetli Evrak Taşıma), C. 3, s. 2729; Sezer, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal Davası,

161

senet bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, ancak iki durumda senedin ziyaı nedeniyle iptal kararı alan dilekçe sahibinin düzenleyen ve poliçeyi kabul eden muhatap dışında kalan diğer senet borçlularına müracaat hakkının olduğunu, bu durumlardan ilkinin, TTK m. 743 hükmü uyarınca poliçenin suretinin düzenlenmiş ve bütün borçluların imzalarının alınmış olması olduğunu, ikinci durumun ise zayi olan bonoyu iptal ettiren hamilin, keşideciyi protesto ettirmiş olması olduğunu, ancak son durumda cirantalara başvuran hamilin, iptal kararıyla birlikte protesto evraklarını da ibraz etmek zorunda olduğunu ortaya koymuştur 547.

Poroy/Tekinalp’e göre; iptal kararına dayanılarak başvuru hakkının kullanılıp kullanılmayacağı tereddüt yaratmaktadır. Çünkü, TTK m. 764/2 hükmü, iptal kararı verildiği takdirde, iptal talebinde bulunan kişinin sadece kabul eden muhataba karşı, poliçeden doğan hakkını ileri sürebileceğini belirtmektedir. Bu hükümden hareketle kabul eden muhatap dışında diğer başvuru hakkı borçlularına başvurulamayacağı sonucuna varılır 548.

Ertekin/Karataş ise; yasada bu konuda bir boşluk olduğunu, bu boşluğun yapılacak bir düzenleme ile giderilmesi ve müracaat borçlularına da başvuru hakkını sağlayıcı hükümler konulmasının en uygun çözüm yolu olduğunu, ancak bu çözüm yolu sağlanıncaya kadar süresinde protesto çekilmesi hâlinde müracaat borçlularına başvurma hakkını tanımak gerekeceğini, zîrâ, müracaat borçlularına gidebilme hakkını bertaraf etmemek gerektiğini, yalnız başvuru hâlinde müracaat borçlusunun borçlu olmadığı yolundaki savunması söz konusu olduğunda, bunu zayi eden hamilce genel hükümlere göre yazılı biçimde kanıtlanması zorunluluğunun doğduğunu, senet elde olmadığı için de bu kanıtlama güçlüğü gözetilecek olursa, itiraz edecek müracaat borçlularına gitmenin pratikte bir yarar sağlamayacağını savunmuştur 549.

547 Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 92 vd. 548 Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 125. 549 Ertekin/ Karataş, Uygulamada Ticari Senetler, s. 70-71.

162

Kayar, kaybedilen senette imzası bulunduğu ispat edilebilen müracaat borçlularına başvurmanın mümkün olması gerektiğini savunmuştur 550.

Göç Gürbüz ise, TTK m. 764/2 hükmünün kabul eden muhataba başvuru hakkını düzenlemekle birlikte maddenin amacının, başvuru borçlularını sınırlandırmak olmadığını, hamilin senetten doğan haklarını iptal kararı ile kullanabileceğini, bu hükmün lafzına dayalı olarak dar bir anlam yüklenmemesi gerektiğini, bu sebeple borçlu tarafından senet bedeli tevdi edilmediği takdirde, hamile, poliçelerde kabul eden muhatap ya da bonolarda düzenleyen ve onlara aval verenler dışındaki diğer senet borçlularına karşı da başvuru hakkı olduğunu kabul etmek gerektiğini savunmuştur 551.

Yargıtay ise bu husustaki bazı kararlarında müracaat borçlularından istemde bulunulabileceği görüşünü benimsemiş iken 552; bazı kararlarında ise iptal kararının, hak

sahibine asıl borçluya karşı haklarını kullanma imkânı verdiğini, müracaat borçlularına başvurma hakkı vermediğini ortaya koymuştur 553.

Kanaatimizce; TTK m. 764/2. maddesi hükmü gereği iptal kararı alan dilekçe sahibi, poliçelerde kabul eden muhatap, bonolarda bonoyu düzenleyen kişi veya bunlar lehine aval verenlerden (TTK m. 702/1) ödeme talebinde bulunabilecek; bunlar dışında

550 Kayar, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 34.

551 Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 173.

552 “…TTK’nın 676/2. maddesinde, poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibinin kabul edene karşı poliçeden doğan talep hakkını dermeyan edebilmesini öngörmektedir. Ancak, TTK’nın 642. maddesinde ifade olunduğu gibi emre muharrer senet borçlusu protesto edilmiş olmasına nazaran 636. maddesinde beyan edildiği üzere, hamilin bunları borçlanmadaki sıraları ile bağlı olmaksızın mal sattığı kendi borçlusu olan davalı cirantaya da müracaat hakkını kabul etmek iktiza eder.” Yargıtay TD., 28/09/1967 T., 1967/174 E.-1967/3415 K. sayılı ilâmı için bkz. Gültekin,

Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 183.

553 “…Senedin zayi edilmesi hâlinde mahkemeden alınan iptal kararı, senedin yerini tutan bir hukukî niteliğe sahip değildir. TTK’nın 564. ve 676. maddelerinde yazılı olduğu üzere, iptal kararı üzerine hak sahibi, hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senet ihdasını poliçede kabul edenden ve bonolarda keşideciden talep edebilir. İptal kararı, hak sahipliğinin teşhisi hususunda rol oynamaktadır. Bu kararın maddî hukuk yönünden herhangi bir etkisi yoktur. Yani hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve hatta bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmez. İptal kararı, davacının alacaklı olduğunu göstermez. İptal kararı sadece, davacının senedi ibraz edememesine rağmen hak sahibiymiş gibi kabul edilmesine imkân verir. Kıymetli evrakta hak ile senet arasındaki mevcut sıkı bağlılık ancak bu ölçüde ve bu durumda çözülmektedir. İptal kararı, bu kararı almış olan davacıya, haklarını asıl borçluya karşı kullanma hakkını verir. Müracaat borçlularına başvurma hakkı yoktur…” Yargıtay 11. HD., 22/01/1985 T., 1984/5809 E.-1985/52 K. sayılı ilâmı için bkz. Coşkun,

163

kalan müracaat borçlularından ise ödeme talebinde bulunamayacaktır. Aksinin kabulü, kanun koyucunun amacını aşan bir yorum olur.

Çeklerde ise durum daha farklıdır. Şöyle ki; çek bakımından poliçenin iptali hükümlerine yollama yapan TTK’nın 818/1-(s) maddesi, TTK’nın 764. maddesinin ikinci fıkrasını hariç tutmuştur. Bunun nedeni, çekte poliçede olduğu gibi bir “esas borçlu”nun (kabul eden muhatap) olmaması ve kabul yasağı bulunmasıdır. TTK m. 818/1-(s) hükmü, TTK m. 764/2’yi hariç tuttuğundan genel hükümlere gidilecektir. Böyle olunca, TTK m. 652/1 uyarınca hak senetsiz olarak ileri sürülebilecek ya da yeni bir çek düzenlenecektir. Hakkın senetsiz olarak ileri sürüldüğü hâllerde, iptal kararı alan hamil, aralarındaki ilişkiye göre düzenleyene, cirantalara, muhataba veya bunlar lehine aval verenlere başvuracaktır. Ancak bu kişiler ödeme yapmadığı takdirde, iptal kararını alan hamil, bu kişilere karşı dava açmalı ve varlığını kanıtlamak suretiyle alacağını tahsil etmelidir. Yeni çek düzenlenen hâllerde ise, çek ilişkisi içinde hareket edilir 554.

3.2. Hamile Yazılı Senetlerin İptali