• Sonuç bulunamadı

3.2. Hamile Yazılı Senetlerin İptali

3.2.3. Özel Hükümler

Kanun koyucu, hamile yazılı senetlerden bazılarının iptalini özel hükümlere tâbi kılmıştır. İptali, özel hükümlere tâbi kılınan hamile yazılı senetlerden bazıları şunlardır:

3.2.3.1. Münferit Kuponların İptali

TTK’nın iptalini özel hükümlere tâbi kıldığı ilk hamile yazılı senet türü; münferit kuponlardır. Genel olarak kuponlar TTK’nın 509. ve 510. maddelerinde bahsi geçen, kâr payı ile hazırlık devresi faizi tevziine mahsus olarak tanzim edilen ve nama veya hamile yazılı olabilen, kıymetli evrak vasfını haiz vesikalardır. O hâlde; kuponlar, faiz ve kâr dağıtımında kolaylık sağlanması amacı ile ihdas edilmiş kıymetli evraktır 575.

Kuponlar, münferit kağıtlar hâlinde olabileceği gibi birçok yapraktan müteşekkil bloklar hâlinde de olabilirler. TTK’nın 667. maddesinde özel olarak düzenlenen ise münferit hamile yazılı kuponlardır. Diğer blok hâlindeki hamile yazılı kuponlar ile (münferit veya blok hâlinde) nama yazılı kuponların ziyaı ve iptalleri ise, TTK’nın 667. maddesi dışında olup, TTK’nın m. 657 ilâ 661-666 hükümlerine tâbidir 576.

Faiz veya temettü kuponları, genellikle hamile yazılı senetler olup, bunların iptali konusunda yukarıda açıklanan uzun iptal usulüne başvurulması istenmemiş, bu senetler için daha kısa ve basit bir iptal usulü öngörülmüştür 577. Bu tür senetlerin ziyaı hâlinde,

mahkeme, hak sahibinin talebi üzerine vâdesi dolmuş senet bedellerinin derhal, vâdesi dolmamış olanların ise vâdesinde mahkemeye yatırılmasına karar verir (TTK m. 667/1). Senet bedellerinin yatırılmasından itibaren üç yıl geçtikten sonra hak sahibi olduğunu iddia eden hiçbir kişi ortaya çıkmaz ve vâdenin dolmasından itibaren üç yıl geçmiş olursa, mahkeme senet bedelinin dilekçe sahibine verilmesine karar verir (TTK m. 667/2). Burada dikkat edilmesi gereken husus; söz konusu sürenin geçmesinden sonra bankaya yatırılan paraların doğrudan dilekçe sahibine verilmediği; bu konuda

575 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 77; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve

İptali, s. 115.

576 Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 115.

577 Bozer/ Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 54; Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 87;

171

mahkemenin ayrıca karar vermesi gerektiğidir 578. Zîrâ, bu sürenin geçmesinden sonra

daha önce yatırılan senet bedelinin dilekçe sahibine “mahkeme kararı üzerine” verileceği TTK m. 667/2’de açıkça zikredilmiştir. Dolayısıyla, mezkûr yasal düzenlemenin lafzı, aksinin savunulması imkânını açıkça ortadan kaldırmaktadır. Münferit kuponların iptalindeki en önemli husulardan bir diğeri ise, ilân formalitesinden kaçınılmış olmasıdır 579.

Eğer kupon üç yıllık süre içinde mahkeme sunulursa, bu durumda TTK’nın 665. maddesi uygulanarak, istirdat davası açılması için dilekçe sahibine uygun bir süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava açılırsa, bu dava genel hükümlere göre yürütülür. Süre, dava açılmadan geçirilirse, kupon, mahkemeye getirene iade edilir. TTK m. 665/2 uyarınca davanın açılmaması hâlinde ödeme yasağı kaldırılacağına göre, bedel de, senedi ibraz edene verilmelidir 580.

İptal talebinde bulunulurken münferit kuponların kimde olduğunun bilinmesi hâli, hamile yazılı senetlerde olduğu gibi burada da düzenlenmemiştir. Bu durumda, 6102 sayılı TTK’nın 758. maddesi kıyasen uygulanarak dilekçe sahibine, istirdat davası açması için uygun bir süre verilmesi gerekir.

3 yıllık bekleme süresi içinde, dilekçe sahibinin hak sahipliği konusunda kuşkuya düşülmüşse, mahkemeye yatırılmış olan bedelin borçluya iadesine karar verilmelidir 581.

578 Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 134; Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi

Olması ve İptali, s. 139. Bazı yazarlar ise TTK m. 667/2’de belirtilen sürelerin geçmesinden sonra

hiçbir hak sahibinin başvurmaması hâlinde, kupon bedelinin dilekçe sahibine herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın verilmesi gerektiğini savunmaktadırlar (Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı

ve İptali, s. 116; Eriş, Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre Kıymetli Evrak, s. 128).

579 Bozer/ Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 54; Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 87;

Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 139; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve

İptali, s. 116.

580 Can/ Güner, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 50; Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali,

s. 78; Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 67; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 116.

581 Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 78; Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve

172

3.2.3.2 Devlet Tarafından Çıkarılan Hamile Yazılı Tahvillerin İptali

Kanun koyucu tarafından, iptali özel hükümlere tâbi kılınan diğer bir hamile yazılı senet türü; devlet tarafından çıkarılan tahvillerdir. TTK’nın 668. maddesinin 1. fıkrasında iptali mümkün olmayan hamile yazılı kıymetli evraklara yer verilirken, aynı maddenin 2. fıkrasında ise devlet tarafından çıkarılan tahvillere ilişkin hükümler saklı tutulmuştur. Daha önce bu konuya ilişkin doktrinel tartışma ve Yargıtay kararları, “Zayi Edilen Senedin Kanunen İptali Mümkün Senetlerden Olması” başlığı altında ayrıntılı olarak ele alınmıştır 582. Bu nedenle bu tartışma ve Yargıtay Kararlarına atıf yapmakla

iktifa edilmiştir.

3.2.3.3. Hamile Yazılı İpotekli Borç Senedi ve İrat Senedi

Hamile yazılı ipotekli borç senedi ve irat senedi, iptali özel hükümlere tâbi kılınan senetlerdendir. İpotekli borç senedi ve irat senedi bakımından TTK’nın 669. maddesinde saklı tutulan özel hükümler, TMK’nın m. 925 ve 926. hükümleridir. Bunlardan TMK m. 925, ipotekli borç senedi ve irat senedi için tapu kütüğüne yapılacak tescil yanında düzenlenecek olan rehin senedinin (TMK m. 911) kaybedilmesi hâlinde iptalini düzenlerken, TMK m. 926, anılan senedin alacaklısının kim olduğunun bilinmediği hâllerde iptalini düzenlemektedir 583.

Rehin senedi irade dışında elden çıkmış ya da borcu sona erdirme kastı olmaksızın yok edilmiş ise, alacaklı rehin senedi ve kuponu mahkeme kararıyla iptal ettirerek borçludan borcunu ödemesini ve alacak henüz muaccel değilse, yeni bir rehin senedi veya kupon düzenlenmesini isteyebilir (TMK m. 925/1). İptal kararı, hamile yazılı kıymetli evrakın iptali usulüne göre verilir. Ancak rehin senedinin iptalinde ibraz süresi, diğer hamile yazılı kıymetli evraklardan farklı olarak 1 yıl olarak belirlenmiştir (TMK m. 925/2). Daha önce de belirtiğimiz gibi, alelâde hamile yazılı kıymetli evrakların iptalinde bu süre, kanun koyucu tarafından en az 6 ay olarak belirlenmiştir (TTK m. 663).

582 Ayrıntılı açıklama için bkz. s. 113 vd.

173

Borçlu da, ödenmiş olmasına rağmen geri verilmemiş olan senet için aynı hükümler uyarınca senedin iptalini talep etme hakkına sahiptir (TMK m. 925/3).

TMK 926’da ise; ipotekli borç senedi veya irat senedi alacaklısının kim olduğunun on yıldan beri bilinmediği ve bu süre içinde faiz ödenmesinin de istenmediği durumlarda, rehinli taşınmazın malikinin, alacaklının ortaya çıkması için gaipliğe ilişkin hükümlere göre (TMK m. 32 vd.) ilân yapılmasını hâkimden isteyebileceği düzenlenmiştir. Alacaklı ortaya çıkmaz ve yapılan araştırma sonucunda büyük bir olasılıkla alacağın artık mevcut olmadığı anlaşılırsa, hâkim tarafından senedin iptaline karar verilir; bu kararla rehin derecesi boşalmış olur (TMK m. 926/2).

3.3. Nama Yazılı Senetlerin İptali