• Sonuç bulunamadı

Önleyici Tedbir Talebinde Görevli ve Yetkili Mahkeme

2.2. Kıymetli Evrakın Zayi Olması Hâlinde Hamilin Hakları

2.2.1. Önleyici Tedbir Alınmasını Talep Etme Hakkı

2.2.1.5. Önleyici Tedbir Talebinde Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bir hukukî uyuşmazlığın adlî yargı hukuk mahkemelerinde çözümü, adlî yargıya dâhil olması ve medenî yargıyı ilgilendirmesine bağlıdır 309. Belirtilen şartlar

gerçekleşmeden hukuk mahkemelerinde açılan bir dava HMK’nın m. 114/1-c bendinde yer alan dava şartının bulunmadığından bahisle reddedilebilecektir. Görev, belirli bir

306 Gürühan, Çekin Zayi Olması ve İptali, s. 36; Öztürk Dirikkan, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali,

s. 43; Göç Gürbüz, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali, s. 67; Bilgili/ Demirkapı, Kıymetli

Evrak Hukuku, s. 45; Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 128; Bozer/ Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 56; Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 98;

307 Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 128.

308 Gültekin, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, s. 128-129; Karakaya, Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve

İptali, s. 36.

309 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 60; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

88

davaya o yerdeki mahkemelerden hangisi tarafından bakılacağını belirleyen kuraldır 310.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkeme HMK’nın 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında görevli olup olmadığını re’sen inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa görevsizlik kararı verir 311. Yine görev kurallarının kamu

düzeninden olmasının bir sonucu olarak, tarafların aralarında anlaşmak suretiyle görev kurallarını değiştirmeleri yani “görev sözleşmesi” yapmaları mümkün değildir 312.

Görevli mahkeme belirlenirken ilk yapılması gereken, uyuşmazlık konusunun genel mahkemelerin mi, yoksa özel mahkemelerin mi görev alanına girdiğini tespit etmektir 313. Çünkü, söz konusu uyuşmazlığa ilişkin görevlendirilmiş özel bir mahkeme varsa, bu mahkemenin görevi, genel mahkemenin görevinden önce gelir. Kanun hükmüyle açıkça özel bir mahkemenin görevli kılınmadığı durumlarda genel mahkemeler görevli olacaktır 314.

Ödeme yasağı konusunda ise hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin olarak mülga 6762 sayılı TTK’da açık bir düzenleme bulunmadığı için görevli mahkeme, aynı Kanun’un 5. maddesindeki genel kuraldan yola çıkılarak tespit edilmekteydi 315. 6102

sayılı TTK’nın 757. maddesinde ise, ödeme yasağı kararlarında görevli mahkeme hususunda mülga 6762 sayılı TTK’da var olan boşluk doldurularak, bu alanda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde ödeme yasağı kararlarının hangi mahkemelerce alınacağı hususu ise TTK’nın 5/4. maddesinde açıklığa kavuşturulmuştur. Anılan

310 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 60; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

Hukuku, s. 117.

311 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 64; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

Hukuku, s. 123.

312 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 65; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

Hukuku, s. 123.

313 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 60; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

Hukuku, s. 117.

314 Gürühan, Çekin Zayi Olması ve İptali, s. 33.

315 Buna göre; ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde, esas dava (iptal ya da istirdat davası) asliye

hukuk mahkemesinin görevine giriyorsa, ödeme yasağı asliye hukuk mahkemesinden; esas dava sulh hukuk mahkemesinin görevine giriyorsa, ödeme yasağı sulh hukuk mahkemesinden istenmekte, 6762 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise, ödeme yasağı kararı verme görevi ticaret mahkemesine ait bulunmaktaydı. Ayrıntılı bilgi için bkz. Gürühan,

89

düzenleme uyarınca, asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde ödeme yasağı kararı taleplerine bakma görevi, (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) asliye hukuk mahkemelerine aittir.

Yetki ise; bir dava veya uyuşmazlığa hangi yerdeki görevli hüküm (hukuk) mahkemesi tarafından bakılacağını belirleyen kuraldır. Görevli mahkemeyi belirledikten sonra, davanın hangi yerdeki görevli mahkemede açılacağını tespit etmek gerekir. Bu tespit ise yetki kurallarına göre yapılır. Yeki kurallarını genel ve özel yetki kuralları olarak ikiye ayırmak mümkündür. Bütün davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı adını alır. Genel yetkili mahkeme, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri sayılan yer mahkemesidir (HMK m. 6) 316. Özel yetki kuralları ise, genel yetkiyi ortadan kaldırmayan ve yalnızca bazı dava veya dava çeşitleri için kabul edilen istisnaî nitelikteki yetki kurallarıdır 317.

Kanun’un ifadesinden, Kanun’da belirtilen yer veya yerler dışında başka bir yerde açılamayacağı anlaşılan davalarda söz konusu olan yetki kuralları, kesin yetki kurallarıdır 318.

Ödeme yasağı kararlarında yetkili mahkeme ise emre yazılı senetler yönünden TTK’nın 757/1. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre; ödeme yasağı kararlarını verme yetkisi; ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesine aittir. Bu yetki, hamile yazılı senetlerde borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi şeklinde tezahür eder (TTK m. 661/2). Emtia senetleri veya taşıma senedinin söz konusu olduğu durumlarda ise, yetkili mahkeme, malın teslim edileceği yer mahkemesidir (TTK m. 890/1).

TTK’nın 757/1. maddesinin gerekçesine göre; 757. maddenin birinci fıkrasında, önemli bir ihtiyaca cevap vermek ve dava ekonomisini gerçekleştirmek amacıyla, iradesi

316 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 69-70; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

Hukuku, s. 129-130.

317 Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, Medenî Usul Hukuku, s. 72; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, Medenî Usul

Hukuku, s. 137; Gürühan, Çekin Zayi Olması ve İptali, s. 35.

90

dışında poliçe elinden çıkan kişinin ödeme yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yanı sıra, hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden de muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesini isteyebilme hakkı getirilmiştir. Çok sayıda hamile, nama veya emre yazılı kıymetli evrakın aynı hamilin nezdinde iken zayi olması, örneğin, çalınması veya üzerine su veya başka bir tahrip edici sıvının dökülmesi hâlinde her biri için borçlunun yerleşim yeri veya ödeme yerinde farklı davalar açılması ve bütün iptal işlemlerinin orada yapılması son derece zahmetli ve masraflıdır. Özellikle, uygulamadan gelen talepler, bu hâlde iptal davasının ziyaın nezdinde vuku bulduğu hamilin yerleşim yeri mahkemesinde açılmasına imkân tanınması şeklindedir. Bu hâlde, tüm ilanlar bir arada yapılabilecek ve dava ekonomisi bakımından büyük bir kazanç sağlanabilecektir. Adalet Komisyonu, bu gerekçelerle fıkraya “veya hamilin yerleşim yeri” ibaresini ekleyerek maddeyi kabul etmiştir 319.

Devletler özel hukukuna giren bir ilişki söz konusu olduğunda, TTK’nın 766 ilâ 775. maddeleri arasındaki hükümler devreye girecektir. Yetkili mahkeme ise, ödeme yeri hukukuna göre tayin edilecektir (TTK m. 775).

İptale ilişkin hükümler emredici olduğu ve nizasız kazada yetki, kamu düzenine ilişkin sayıldığı için, hâkimin yetki konusunu re’sen incelemesi gerekir. Aksi takdirde, yetkisizlik itirazında bulunacak bir taraf da bulunmadığından, TTK’nın ödeme yasağında yetkili mahkemeyi düzenleyen maddelerinin bir anlamı kalmaz 320.