• Sonuç bulunamadı

Kıymetli Evrak Kanunun Öngördüğü Belirli Şekil Şartlarına Bağlıdır

1.1. Kıymetli Evrak Kavramı

1.1.3. Kıymetli Evrakın Nitelikleri

1.1.3.5. Kıymetli Evrak Kanunun Öngördüğü Belirli Şekil Şartlarına Bağlıdır

Diğer senetlerden ayrılabilmesi için kıymetli evrak, özel şekil şartlarına bağlı tutulmuştur. Sıkı şekil şartları, en katı biçimde kambiyo senetlerinde görülür. Bu şartlar,

76 Naci Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku, B. 5, Nobel Yayıncılık, Ankara 1999, s. 86.

77 Dündar, “Kambiyo Senetlerinde Soyutluk (Mücerretlik) İlkesinin Yargıtay İçtihatlarıyla Birlikte

İncelenmesi”, s. 42.

78 818 sayılı mülga BK için bkz. 29/04/1926 tarih ve 359 sayılı RG

(http://www.tim.org.tr/files/downloads/mevzuat/borclar_kanunu.pdf) (Erişim Tarihi: 19/01/2019).

79 Dündar, “Kambiyo Senetlerinde Soyutluk (Mücerretlik) İlkesinin Yargıtay İçtihatlarıyla Birlikte

20

kambiyo senetlerinin tedavülünde senet alacaklısının aradığı güveni temin eder 80.

Kıymetli evraka hâkim sert şekil şartlarına bağlılık olgusu ortaya, “senet nasılsa ve ne

diyorsa ona göre işlem yapılır”, yani kıymetli evrakta senet metni ve şekil şartları

tarafların muhtemel iradelerine ve senet dışındaki olaylara göre yorumlanamaz ilkesini çıkarır 81. Bu ilke, def’ilerde ve takiplerde büyük etkiye sahiptir. Ancak bir şekil şartına

aykırılık def’i, 4721 sayılı TMK m. 2’ye göre dürüstlük kurallarına aykırı olamaz 82. Bu

husus, özellikle bir şekil şartının yerine getirilip getirilmediği hususundaki yorumda kendisini gösterir 83.

Kıymetli evrak grubuna giren senetlerin düzenlenmeleri, devirleri, teminat verilmeleri ve kaybolmaları hâlinde iptalleri, kanunen belirli şekil şartlarına tâbi tutulmuştur. Söz konusu işlemler, aranılan şekillerde yapılmadıkları takdirde ya hüküm ifade etmezler veya istenilen sonucu sağlamazlar. Şekil çoğu kez geçerlilik şartıdır. Mesela, poliçelerde kanunen muayyen olan vâdelerden başka şekilde bir vâde konulamaz. Vâdesi kanunda gösterilenden başka şekilde yazılan poliçeler bâtıldır (TTK m. 703/2). Kambiyo senetlerinin yüzüne veya arkasına türlü kişiler tarafından atılacak imzalar devir ve teminat bakımından türlü sonuçlar doğurur. Kambiyo senetlerine konulacak imzalar muhakkak el yazısı ile olmalıdır (TTK m. 756/1). Bu hüküm karşısında, HMK m. 206’daki onaylı mühür şekli kabul edilemez 84.

Kanun koyucunun öngördüğü şekil şartlarına uyulmamasının, senedin kıymetli evrak niteliğini kaybettirmesi sonucunun önüne geçmek için, uygulamada çoğu kıymetli evrak, yasal unsurları içerir matbu şekilde hazırlanır ve kişilere, sadece bedel, tarih ve imza gibi kısımları doldurmak suretiyle senedi tedavüle çıkarma olanağı verilir 85.

80 Zeynep Kandemir, Kambiyo Senetlerinde İşlemlerin Ayakta Tutulması İlkesinin Görünüm

Biçimleri ve Bu Senetlerde Bulunabilecek Zorunlu ve İhtiyarî Unsurlar (Yayınlanmamış Yükek

Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2011, s. 171.

81 Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 45

82 4721 sayılı TMK için bkz. 08/12/2001 tarih ve 24607 sayılı RG

(http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2001/12/20011208.htm#1) (Erişim Tarihi: 19/01/2019). 83 Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 45.

84 Poroy/ Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, s. 45-46. 85 Çeker, Ticaret Hukuku, s. 347.

21

Buna karşılık, kanun koyucu, kambiyo senetleri hukukuna hâkim olan şekle bağlılık esasına, hukukî işlemi, ihtiva ettiği bir takım şekil noksanlıklarına rağmen kurtarma çabası ile bir istisna getirmiştir. O da, kambiyo senetlerinden poliçe ve bonoda bulunması zorunlu olan “poliçe”, “bono” kelimelerinin senette yer almaması hâlinde, bunların, poliçe ve bono olarak hüküm ifade etmemekle birlikte, emre yazılı havale (TTK. m. 826) ve emre yazılı ödeme vaadi (TTK. m. 830/1) sayılmalarıdır. Böylece, kanun koyucu, senedi tamamen geçersiz saymaktan kaçınmış, mevcut hukukî işlemi kısmen de olsa kurtarmayı gerekli görmüştür. Kambiyo senetlerinin bazı unsurlarının belirli şartlarla mevcudiyetinin varsayılması da kanun koyucunun bu yaklaşımının bir uzantısı olarak değerlendirilebilir (TTK. m. 672, 777, 781) 86.

1.1.3.6. Kıymetli Evrakta Sınırlı Sayı (Numerus Clausus) Sorunu

Kıymetli evrakın kanunda sayılmış senet tipleriyle sınırlı olup olmadığı,

kanunlarda sayılanların dışında yeni kıymetli evrak türleri oluşturulup

oluşturulamayacağı hususu tartışmalıdır. Tartışma, kıymetli evrakın devir şekli bakımından tâbi tutulduğu nama, emre ve hamiline yazılı olma ayrımına dayanarak yapılmaktadır 87.

Kıymetli evrak hakkında genel hükümler içermeyen Fransız Hukukunda doktrin ve içtihatlar, adî alacak senetlerinin emre yazılı düzenlenebileceğini kabul etmekle birlikte; bu durumda şahsi def’ilerin ileri sürülmesi sorununu tartışmaya devam etmektedir. Alman Hukuk sisteminde ise, hangi senet tiplerinin emre düzenlenebileceği sınırlayıcı olarak sayılmıştır. İsviçre Hukukunda tartışma, sadece emre yazılı senetlere ilişkin olarak yapılmakta, nama ve hamiline yazılı senetler için “sınırlı sayı” veya “kapalı adet” (Numerus Clausus) esasına yer verilmemektedir 88. İsviçre Hukukunda,

İsv. BK. 1152/I hükmünde öngörülen şartları ve özellikle “emre” kaydını taşıyan

86 Kandemir, Kambiyo Senetlerinde İşlemlerin Ayakta Tutulması İlkesinin Görünüm Biçimleri ve

Bu Senetlerde Bulunabilecek Zorunlu ve İhtiyarî Unsurlar (Yayınlanmamış Yükek Lisans Tezi),

s. 27-28.

87 Karahan/ Arı/Bozgeyik/ Saraç/ Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 32.

88 Karahan/ Arı/Bozgeyik/ Saraç/ Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 32-33; Pulaşlı, Kıymetli Evrak

22

senetlerin iradî olarak emre düzenlenmesinin mümkün olduğu kabul edilmektedir 89. Buna karşılık, İsviçre Federal Mahkemesi, bir kararında, sınırlı sayı ilkesi ile ilgili açık bir nitelendirme yapmasa da zorunlu şekil şartlarını içermeyen bir çekin, kanunî kıymetli evrak tanımındaki şartları (İsv. BK. 965) taşısa bile kıymetli evrak sayılamayacağına, havale (İsv. BK 1102) olarak nitelendirileceğine hükmetmiştir 90.

6762 sayılı mülga TTK’nın 743. maddesinin kaynağını teşkil eden İsv. BK’nın 1152. maddesinin 1. fıkrası, 743 maddeye alınmamıştı. Kanun koyucu, anılan hükmü, 6102 sayılı TTK’nın 831. maddesinin 1. fıkrasına almıştır. Bu yasa hükmüne göre; “İmza edenin, yer, zaman ve tutar bakımlarından belirli miktarda misli eşyayı teslim

etmeyi borçlandığı senetler, açıkça emre yazılı oldukları takdirde, ciro ile devredilebilirler.” Pulaşlı’ya göre; bu hüküm uyarınca İsviçre Hukuku’nda, bu maddede

öngörülen şartları ve özellikle “emre” kaydını içeren senetlerin iradî olarak emre düzenlenmesi mümkündür. Türk Ticaret Kanunu’nda artık bu hükmün yer almasıyla, emre yazılı senetlerin çevresini İsviçre Hukuku’na nazaran daha sıkı ve dar tutmuş olan mülga Ticaret Kanunu sisteminde, ancak kanunda emre yazılacağı kabul edilen senetlerin, emre düzenlenebileceğine ilişkin olarak ileri sürülen görüşün temeli de ortadan kalkmış bulunmaktadır 91. Öztan, “kapalı adet esası”nın, eski hukukun Kıymetli

Evrak Hukuku yönünden artık lüzumu kalmamış köhne bir kuralı olduğunu ve ne TTK’da ne de yargı içtihatlarında bu hususta bir sınırlamanın mevcudiyetini işaret eden dayanak bulunduğunu belirterek, kanunda yasaklanmadıkça, ilgililerin diledikleri tipte kıymetli evrak düzenleyebileceklerini ifade etmiştir 92. Ülgen/ Helvacı/ Kendigelen/

Kaya, kambiyo senetleri bakımından sınırlı sayı ilkesinin hiç tereddütsüz kabul edilmesi gerektiğini, kambiyo senetleri dışındaki senetler (kıymetli evrak) bakımından ise kesin bir sınırlamanın bulunmadığını ortaya koymuşlardır 93. Kanaatimizce; İsv. BK’nun

1152. maddesinin 6102 sayılı TTK’nın 831/1. maddesine iktibas edilmesi neticesinde; emre yazılı senetlerde sınırlı sayı ilkesine ilişkin tartışmalar da, anlamını yitirmiştir.

89 Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 36.

90 Karahan/ Arı/ Bozgeyik/ Saraç/ Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 33 91 Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 36.

92 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 53.

23

Hamiline ve nama yazılı senetler yönünden ise sınırlı sayı ilkesinin uygulama alanı bulunmamaktadır.

Bir kimsenin, kanundaki şartlara uygun olarak kıymetli evrak düzenleyebileceği düşüncesi, ticari hayatın gereklerine ve uygulamalara daha uygundur. Dolayısıyla, kıymetli evrak düzenlenebilmesi için sadece kanundaki şartlara uyulması yeterli olup, ayrıca kanundaki bir hükme dayanılmasına gerek yoktur 94.

Son yıllarda ticaret hayatının gereksinimlerine uygun olarak “ticari nitelikli

senetler” nedeniyle Yüksek Mahkeme içtihatlarında da, sadece kanundaki şartlara

uyularak kıymetli evrak düzenlenebileceği, ayrıca kanundaki bir hükme dayanılmasına gerek olmadığı belirtilmektedir. Bu bağlamda Yargıtay, bankalarca çıkarılan “mevduat

sertifikalarını” kıymetli evrak niteliğini haiz senetlerden saymıştır 95. Aynı şekilde,

genel finans ortaklıkları, bankalar ve bazı koşullara bağlı olarak finansal kiralama (leasing) şirketleri tarafından çıkarılan “varlığa dayalı menkul kıymetler” de, Sermaye Piyasası Kurulu Tebliği’nde kıymetli evrak sayılmıştır 96. Aynı şekilde, SPK’nın Seri

III-58.1 sayılı “Varlığa veya İpoteğe Dayalı Menkul Kıymetler Tebliği” 97 çıkardığı “Varlık Teminatlı Menkul Kıymetler” de bir kıymetli evraktır. Bu menkul kıymetlerin çıkarılmasının, Sermaye Piyasası Kanunu’nun SPK’ya verdiği yetkiye dayandığı göz önüne alınsa da, bankalarca çıkarılan mevduat sertifikalarında böyle bir durum söz konusu değildir. Yani bankaların bu sertifikaları çıkarabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme yoktur 98.

94 Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 37.

95 Yargıtay 11. HD., 16/03/1982 T., 1981/5485 E.-1982/1092 K. sayılı ilâmı için bkz. Pulaşlı, Kıymetli

Evrak Hukukunun Esasları, s. 37.

96 31/07/1992 tarih ve 21301 sayılı Mükerrer RG. Bu tebliğ, SPK’nın “Varlığa veya İpoteğe Dayalı Menkul Kıymetler Tebliği” ile değiştirilmiştir (09/01/2014 tarih ve 28877 sayılı RG). Aktaran; Pulaşlı,

Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 37.

97 09/01/2014 tarih ve 28877 sayılı RG. Aktaran; Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 37. 98 Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, s. 37.

24

1.2. Kıymetli Evrakın Çeşitli Ölçütlere Göre Tasnifi