• Sonuç bulunamadı

2.3. KÜRT KĠMLĠĞĠNĠN ĠNġASI

2.4.2. Medyada Kürt Kimliği Üzerine Bazı AraĢtırmalar

Kolektif kimliklerin kitle iletiĢim araçlarında temsil edilmesi, Avrupa yayıncılığının kitlesel hale dönüĢtüğü 18. yüzyıl sonrasına dayanmaktadır. Kitle iletiĢim araçlarının yaygınlaĢmasından çok önce bile, milliyetçiliğin inĢasında roman ve benzeri edebi metinlerin oynadığı rol kabul görmektedir. Ġlk yıllarda matbaacılığın yaygınlaĢması ve yazılı kültüre geçiĢte kamuoyu fikri oluĢmaya baĢlamıĢtır. Avrupa milliyetçiliğine ivme kazandıran, haber akıĢının kitlelere ulaĢtırılmaya baĢlamasıyla doğrudan orantılıdır. Avrupa‟da ulus devletlerin ortaya çıkıĢı, modernleĢme ve küreselleĢme süreçleri, medya ile iliĢkisi açısından ele alınmaktadır. Medya, özellikle Ġkinci Dünya SavaĢı‟nın ardından Avrupalı kimliğinin yeniden inĢasında etkin bir aygıt olarak kullanılmıĢtır.

Günümüzde, baskın olmayan etnik grupların medyada temsili, araĢtırmacıların ilgi alanına girmektedir. Kürt kimliğinin parçalı yapısı, bölgesel düzeyde süregelen Kürt sorunu ve diğer dıĢsal etkenler nedeniyle batılıların ve batıda faaliyet gösteren araĢtırmacıların Kürtler üzerine ilgisi giderek artmaktadır. ÇalıĢmanın bu bölümünde, literatürde yer alan konuyla ilgili bazı araĢtırmalara yer verilmiĢtir.

Sheyholislami (2011) tarafından yürütülen Kurdish Identity, Discourse and New Media adlı çalıĢma, Kürt medyasında üretilen söylem aracılığıyla kimlik ve

aidiyet duygularının geliĢiminde ve pan-Kürt birleĢmesinin inĢasında medyanın rolüne odaklanmaktadır. Kuzey Irak‟ta uydu yayını yapan Kürdistan TV‟nin9 (KTV) söylem pratiklerinin ve Kürt internet sitelerinin (Kürt internet dizinleri, web siteleri, sohbet odaları, web günlükleri ve forumlar) incelendiği araĢtırma, kanal programları ve internet siteleri üzerinden üretilen söylem ve dil pratiklerini çözümlemiĢtir. AraĢtırmada elde edildiği belirtilen sonuçlar Ģu Ģekilde toparlanabilir: (a) KTV‟de Irak‟ın bütününden ziyade, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi‟nin temsiline yönelik içerikler oluĢturulmuĢtur. Bu söylem pratikleri çoğunlukla bu bölgeyi serbest, özerk ve hatta bağımsız bir Küçük Kürdistan Ģeklinde tanımlamaktadır. (b) KTV yayıncılığı, bölgesel Kürt kuruluĢları tarafından kurulmuĢtur. Bu nedenle hem etkin kuruluĢlar hem de televizyon içerikleri bakımından pan-Kürt söylemsel tutarlılık mevcuttur. Baskın Kürt bölgesel milliyetçiliği, KTV ideolojisiyle uyumludur. (c) KTV‟nin Kürt kimliğinin tek tanımlayıcısı olmaması nedeniyle, sınır ötesi Kürt kimliği inĢa hedefleri televizyon kanalı ve yöneticiler açısından mutlak doğru olmayabilir. (d) Kürdistan Demokrat Partisi‟nin (KDP) kontrolündeki KTV ürettiği söylem ile yalnızca bölgesel düzeyde değil, komĢu ülkeler içindeki Kürt milliyetçilerini de Kürt devleti kurma yönünde söylemsel etki altına almaktadır. Bu KTV‟nin sınır ötesi Kürt kimliğinin inĢasında güçlü söylem yapıları oluĢturduğunu göstermektedir. (e) Bölgesel bir siyasi örgüt tarafından sahip olunan KTV, özellikle bölgesel ve Iraklı Kürt kimliğini oluĢtururken aynı zamanda, bir sınır ötesi Kürt kimliğinin ince ve örtülü söylemsel yapılarını yürütmektedir. Genel olarak, kanalın söylem uygulamaları ideolojik çerçevesi KDP‟nin siyasi çıkarları doğrultusunda yürütülmektedir. (f) Kürt internet siteleri, yerel ve bölgesel kimlikler ile sınır ötesi Kürt kimliğinin inĢasında söylemsel stratejileri kolaylaĢtırıcı etkiye sahiptir. Hatta internetin evrenselliği de hesaba katıldığında, “diaspora” Kürtleri ile diğer Kürt milliyetçileri arasında sürekli ve büyük bir diyalog zemini oluĢmuĢtur. (g) Kürt internet sitelerinde üretilen ve paylaĢılan içeriklerde Kürt milliyetçilerinin Kürt kimliğini oluĢturmaya dönük simge ve semboller ürettiği tespit edilmiĢtir. (h) Televizyon yayıncılığının uydu ile desteklenmesi ve ardından geliĢen internet

9

Kürdistan TV, 1999 yılında Kuzey Irak‟ta kurulmuĢtur. Bölgesel Kürt lider Mesut Barzani‟nin baĢkanlığını yürüttüğü KDP idaresindeki kanalda, kuruluĢ yıllarında Kürtçenin yanı sıra, Türkçe, Ġngilizce, Farsça, Arapça yayın yapılmıĢtır (Sheyholislami, 2011: 95).

teknolojisi, oluĢturulmak istenen Kürt kimliğinin hayal edilmesinde iletiĢimsel düzeyde rol oynamaktadır.

Demir ve Zeydanlıoğlu (2010) tarafından yürütülen çalıĢmada, 2003 Irak SavaĢı sırasında Türk basınında Kürtlerin temsili incelenmiĢtir. Hürriyet gazetesi örneğinde ele alınan çalıĢmada 350 haber, söylem pratikleri bakımından analiz edilmiĢtir. Hürriyet gazetesinin internet sayfasından elde edilen haberlerin analizinden elde edilen sonuçlar Ģu Ģekilde verilmektedir: (a) Iraklı Kürtler, incelenen haberlerin ezici çoğunluğunda olumsuz biçimde sunulmuĢ ve Türkiye için tehdit olarak değerlendirilmiĢtir. (b) Iraklı Kürtler, oryantalist bir bakıĢ açısıyla geri kalmıĢ ve düĢman “öteki” olarak ikili biçimde konumlandırılmıĢtır. (c) Oryantalist önyargı, üç söylem biçimiyle görünürlük kazanmıĢtır. Birincisi “kabilecilik”, “ilkellik”, “geri kalmıĢlık” ve “feodalite” kavramlarıyla “büyük birader” Türkiye karĢısında Iraklı Kürt siyasilerin aĢağıda konumlandırılması Ģeklinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġkincisi, Iraklı Kürtler “yağmacı” olarak inĢa edilmiĢ, Kerkük‟ün DüĢüĢü yalnızca yerel düzeyde ele alınarak, Kürt kuvvetleri “asi vahĢiler” gibi gösterilmiĢtir. Üçüncü söylem ise Kürtleri “entrikacı” ve “komplocu” olarak geliĢtirilmiĢtir. Böylece Kürtler, Türkiye ve çıkarlarını zayıflatmaya çalıĢan entrikacılar olarak topluma sunulmuĢ ve Kürtlerin siyasi emellerine zarar verilmiĢtir. (d) Hürriyet gazetesi, Iraklı Kürtlerin bakıĢ açısını sistematik biçimde sessizleĢtirilmiĢ, Sevr Sendromu‟ndan kaynaklanan biçimde Türk korku ve iddiaları doğrultusunda Kürt sorununa iliĢkin söylem, askeri-egemen paradigmaya uygun biçimde üretilmiĢtir. (e) Türkiye‟de hâkim olan oryantalist söylem, Avrupa projeksiyonuna uygun biçimde geliĢtirilmekte, ilkel, geri kalmıĢ Kürt karĢısında “Avrupalı Türk” vurgusu yapılmaktadır.

Sezgin ve Wall tarafından (2005) Hürriyet gazetesi örneğinde yürütülen bir baĢka çalıĢmada, tarama modeline dayalı eleĢtirel söylem analizi uygulanmıĢtır. 1997-2002 dönemini kapsayan Türkiye‟nin AB aday ülke olması, Öcalan‟ın yakalanması ve çatıĢmasızlığa doğru giden süreç, araĢtırmanın odaklandığı dönem olarak belirlenmiĢtir. Hürriyet gazetesinin internet sayfasında Kürt ve Kürtçe kelimeleri taratılarak elde edilen haberlerden oluĢturulan örneklem grubu; 6 ana baĢlıkta incelenmiĢtir: Türkiye‟nin AB üyelik kriterleri; Kuzey Irak‟ta bir Kürt

devleti kurulma tehlikesi; PKK ve PKK lideri Öcalan‟ın yakalanması; suç; kültürel etkinlikler ve Avrupa‟daki yasadıĢı Kürt göçmenler. Analiz sonucunda elde edilen bulgular Ģu Ģekildedir: (a) Türkiye‟nin, AB adaylık statüsü kazandığı 1999 yılından önce ya da sonra azınlık gruplarının koĢullarını iyileĢtirme konusunda anlamlı bir değiĢiklik görülmemiĢtir. (b) Kürtler genellikle gazeteler tarafından AB ve ABD baskısı nedeniyle gündeme taĢınmıĢtır. Bu konular arasında kültürel haklar, Kuzey Irak‟ta kurulması muhtemel Kürt devleti ve Avrupa ülkelerinin Kürt göçmenlerle iliĢkileri bulunmaktadır. Buna bağlı olarak yabancı kaynakların faaliyetleri, Kürtlerin basın tarafından yok sayılmalarının önüne geçmiĢtir. (c) Hükümet, dıĢ baskılar nedeniyle kültürel haklar gibi konuları gündeme getirmiĢ, Kürtlerin varlığını kabul etmiĢtir. (d) Medyanın yeniden üretim süreçleri, Kürtlerin Türk sosyal yaĢamındaki eĢitliksiz konumunun korunmasına yardımcı olmuĢtur. (e) Kürtler, onlarla ilgili olan ya da olmayan tartıĢmalarda sessiz tutularak, PKK terörizmi ile iliĢkilendirilmekte ve mantıksız talepler içerisinde bulunanlar olarak yansıtılmıĢtır. (f) Türk medyasında haberlerin çerçevesi oldukça milliyetçi biçimde oluĢturulmuĢ; Kürtler, düĢman diğerleri olarak görülmüĢ, kültürel değerleri ve varlıkları aĢağılayıcı biçimde ele alınmıĢtır. (g) Haber tasarımları, devletin temel ideolojisini destekleyecek biçimde oluĢturulmuĢ, içeriklerde yalnızca elitist bakıĢ açıları yansıtılmıĢ ve taraflı biçimde aktarılmıĢtır. Hükümetçe sunulan gerçekler, hiçbir biçimde eleĢtirel sorgulamaya tabii tutulmamıĢ ve kaynaklar dengeli biçimde kullanılmamıĢtır. (h) Haberlerde Kürtleri tanımlamak için kullanılan kelimeler önyargılı biçimde seçilmiĢtir. Öte yandan Kürt elitleri demokratik yapı içerisinde eĢit oranda temsil edilmemiĢtir. (ı) Kürt sorunu, devlet için bir sorun olarak gösterilmesine karĢın, Kürt sorununun hükümet boyutu görmezden gelinmiĢtir.

Almanya örneğinde yürütülen bir diğer araĢtırmada, çevrimiçi (online) kimlik inĢası ve Kürtler ele alınmıĢtır (Candan ve Hunger, 2008). Ulus-devlet yapısına sahip olmayan bir etnik grubun sayısal (dijital) diaspora aracılığıyla ulus inĢa sürecine odaklanan çalıĢmanın teorik çerçevesi, Anderson‟un “Hayali Cemaat” kavramı ekseninde ĢekillenmiĢtir. Altı haftalık zaman aralığında Almanya‟daki Kürt internet siteleri belli anahtar kelimelerle taranmıĢ, belirlenen 103 internet sitesi ayrıntılı biçimde içerik analizine tabi tutulmuĢtur. Elde edilen sonuçlar Ģu Ģekilde

sıralanmaktadır: (a) ĠletiĢimin yerel bağımsızlığı ve hızı, ulus-inĢa sürecini daha kolay hale getirmektedir. ÇalıĢma, Almanya‟daki Kürt diasporası tarafından internetin kullanımı açısından bu varsayımı desteklemektedir. (b) Ġnternet, Avrupa‟da Kürt diasporası için merkezi bir rol oynamaktadır. Bu doğrultuda internet aracılığıyla, tarihsel Kürt ve Kürdistan kavramları kimlik inĢası için kullanılmakta ve kolektif hafıza korunmaya çalıĢılmaktadır. (c) Kürt diasporası, yalnızca Almanya üzerinden değil, internet aracılığıyla tüm dünya Kürtlerini ortak platformda buluĢturmaktadır. (d) AraĢtırmaya göre, internet aracılığıyla, gerçekte var olmayan bir sanal Kürdistan oluĢturulmuĢtur. (e) OluĢturulan sanal yapı, uluslararası düzeyde Kürt kolektif kimliği yaratma çabalarına katkı sağlamaktadır. (f) Ġnternet aracılığıyla gösteriler, konferanslar ve sergiler gibi siyasi ve kültürel kampanyalar organize edilmektedir. Bu durum sanal-gerçek dünya arasındaki bağın somut bir göstergesidir. (g) Anderson‟un dile getirdiği uzun mesafeli milliyetçilik kavramı ortaya çıkmaktadır. Kürtler Almanya‟da olsalar da Türkiye, Suriye ve Irak gibi ülkelerdeki geliĢmeleri takip edebilmektedir. Böylece internet kullanıcıları siber kampanyalara eĢlik edebilmektedir. (h) Ġnternet Kürtler için uluslararası bir çevrimiçi arĢiv sunmaktadır. Üstelik çevrimdıĢı dünyada yasa dıĢı olarak adlandırılabilecek faaliyetler çevrimiçi olarak sürdürülmektedir. Bu da Kürt milliyetçilerinin daha geniĢ alanlara ulaĢmasına imkân tanımaktadır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM VE ĠÇERĠK ANALĠZĠNĠN UYGULANMASI

Kürt Kimliğinin Türk basında temsilinin incelendiği araĢtırmada, Türk yazılı basını içerik analizi ile mercek altına alınmaktadır. Bu doğrultuda öncelikle içerik analizi hakkında bilgi verildikten sonra, bu analiz yönteminin seçilme nedeni ve özelliklerine değinilecektir. AraĢtırmada ele alınan gazeteler, matbu ve sayısal arĢivden yararlanılarak toplanmıĢtır. Bu bölümde örneklem grubunda yer alan gazetelere ait sayıların nasıl oluĢturulduğu, kodlama cetvelinde yer alan biçimsel ve içerik değiĢkenlerin özelliklerine yer verilmektedir. Örneklem grubunda bulunan haberlerin kategorik olarak ele alınıĢ biçimi ve nicel ve nitel analiz tekniklerine iliĢkin bilgiler aktarılmaktadır. Ayrıca haberler arasındaki iliĢkilerin tespit edilmesi için gazetelere ve araĢtırmaya konu olan seçim yıllarına göre karĢılaĢtırmalar yapılmaktadır. Böylelikle araĢtırmanın temel sorunsalına iliĢkin nicel veriler analiz edilerek yorumlanacaktır.