• Sonuç bulunamadı

A. AÇILIŞINDAN BABİL SÜRGÜNÜNE KADAR MABED

2. Mabed’in Yıkılması

41

Süleyman Mabedi’ne gereken özeni göstermedikleri gibi onun manevi havasını bozmuşlar ve dinsel açıdan onu kirletmişlerdir.

Neticede, Süleyman’ın saltanatının en görkemli anında ortaya çıkan putperest eğilimler, ondan sonra gelen krallar tarafından devam ettirilmiştir. Her ne kadar bu krallar arasında Süleyman Mabedi’ni dinsel açıdan temizlemek için çaba gösteren, Mabed’in yıkılan taraflarını onaran ve ona maddi değer kazandırmak için çalışan krallar olduysa da bunların sayısı çok az olmuştur. Süleyman’ın oğlu Revaham ile başlayan Süleyman Mabedi’ndeki maddi bozulma ise M.Ö. 586 yılında Mabed’in yıkılışına kadar devam etmiştir. Bu zaman zarfında Süleyman Mabedi’nin süslemeleri ve eşyaları ya düşmanlara haraç verilerek ya da düşmanların eline ganimet olarak geçerek neredeyse yok olmuştur.

42

insanların haksız yere öldürülmesi328 başlıca unsurlar olarak zikredilmektedir. Hatta, Kudüs’de yaşayanların neredeyse hepsinin bir şekilde günaha bulaştığı belirtilmektedir.329 Aslında, Tevrat’ın bize bildirdiklerinden, Yahudilerin işledikleri günahların haddi hesabının olmadığı anlaşılmaktadır.330

Yahudilerin başına gelen bu büyük felaketin sebebini ve sonucunu en genel olarak Yeremya’daki şu cümleler özetlemektedir: “Bütün bunları bu halka bildirdiğinde, ‘RAB neden başımıza bu büyük felaketi getireceğini bildirdi? Suçumuz ne? Tanrımız RAB’be karşı işlediğimiz günah ne?’ diye sorarlarsa, de ki, ‘Atalarınız beni terk etti’ diyor RAB, ‘Başka ilahların ardınca gittiler, onlara kulluk edip taptılar. Beni terk ettiler, Kutsal Yasam’a uymadılar. Sizse atalarınızdan daha çok kötülük yaptınız. Beni dinleyeceğinize, kötü yüreğinizin inadı uyarınca davrandınız.

Bu yüzden sizi bu ülkeden sizin de atalarınız da bilmediği bir ülkeye atacağım.

Orada gece gündüz başka ilahlara kulluk edeceksiniz, çünkü size lütfetmeyeceğim.”331 İsrailoğulları’nın, yıllardır işledikleri günahlardan dolayı hemen cezalandırılması gerekirken, Tanrı, öfkesine engel olmuş, kendi adı uğruna ve aynı zamanda sahip olduğu imajından dolayı, Yahudilerin çoktan hak ettikleri cezayı ertelemiştir.332

aa. Dinsel Sebepler

Süleyman Mabedi’nin yıkılmasına yol açan dini sebepler olarak genellikle Yahudilerin itikad konusundaki sapmaları ve Tanrı’yla olan ilişkilerinde gösterdikleri zafiyetler ifade edilmektedir.

Milattan önceki yıllarda tevhid inancının tek mümessili olan Yahudiliğin müntesipleri içinde ortaya çıkan putperestlik uygulamaları, Tanrı’nın kesinlikle kabul edemeyeceği bir mahiyet arz etmiştir.333 Yahudiler arasında yaygın hale gelen bu uygulamaya karşı Tanrı’nın tepkisi, neredeyse kıskançlık seviyesinde olmuştur.334 Nitekim, Yeremya’nın 2. babında, Tanrı’nın putperestlik karşısındaki tavrı çok ağır bir dille ifade edilmiş ve hatta kendisini “koca”335 olarak gören Tanrı, Yahudilerin bu

328 Bkz. Yeremya 19: 4; 25: 23; Hezekiel 11: 6; 22: 3, 6, 27; 23: 37; 33: 25.

329 Bkz. Hezekiel 22: 30.

330 Yeremya 32: 32.

331 Yeremya 16: 10-13.

332 Yeşaya 48: 9.

333 Yeremya 8: 19.

334 Yeşaya 10: 11.

335 Yeremya 3: 14; Yeşaya 54: 5.

43

yaptıklarını mecazi anlamda “Fahişelik”336 olarak nitelendirmiştir. Yeremya’da geçen cümleler şöyledir: “Boyunduruğunu çok önce kırdın, bağlarını kopardın.

‘Kulluk etmeyeceğim’ dedin. Gerçekten de her yüksek tepede, her bol yapraklı ağacın altında Fahişe gibi yatıp kalktın. Oysa ben seni en iyi cinsten Seçme bir asma olarak dikmiştim. Nasıl oldu da yozlaşıp yabanıl asmaya döndün? Çamaşır sodasıyla yıkansan, bol kül suyu kullansan bile, Suçun önümde duruyor’ Diyor Egemen olan RAB. ‘Öyleyken nasıl, ‘Ben kirlenmedim, Baallar’ı izlemedim’ diyebilirsin? Vadide nasıl davrandığına bak da Ne yaptığını anla. Sen orada burada dolaşan Ayağı tez bir dişi devesin.”337

Yahudiler, Tanrı için yapılan ve onun evi olarak nitelendirilen Süleyman Mabedi’ne putlar yerleştirerek bu kutsal mekanın manevi havasını zaman içerisinde kirletmişlerdir.338 Bunun dışında, Mabed’in duvarlarına çeşitli hayvan şekilleri ve putlar oymuşlardır.339 Mabed’de ibadetlerin yerine getirilmesi için ilahi bir şekilde görevlendirilen kahinlerin ve Levililerin işlerini özenle yerine getirmeyip savsaklamaları da Mabed’in yıkılmasına yol açan sebepler arasında zikredilmiştir.340 Yahudi olmayanların Süleyman Mabedi’ne girmelerine izin vermeleri, görevlerini hakkıyla yerine getirmemeleri, Mabed’deki din görevlilerinin işlerini ciddiye almadıklarının delillerinden birisi olarak gösterimiştir.341 Ayrıca, Tanrı’nın tasvip etmemesine rağmen ülkenin muhtelif yerlerine tapınakların yapılması,342 Yahudilerin

336 Yeremya 3: 1-2; “...(Dönek İsrail) Her yüksek tepenin üzerine, her bol yapraklı ağacın altına gidip fahişelik etti. Bütün bunları yaptıktan sonra bana geri döneceğini düşündüm, ama dönmedi. Hain kızkardeşi Yahuda da gördü bunları. Fahişeliği yüzünden dönek İsrail’i boşayıp ona boşanma belgesini verdiğim halde, kızkardeşi hain Yahuda’nın hiç korkmadığını, gidip fahişelik ettiğini gördüm. Hiç umursamadan fahişeliğiyle ülkeyi kirletti; taşla ağaçla zina etti.” (Yeremya 3: 6-9);

ayrıca bkz. Hezekiel 16: 15-18, 20-22; 23: 37, 43-44.

337 Yeremya 2: 20-23.; Yahudilerin putperestlik uygulamaları ile ilgili olarak ayrıca bkz. Yeremya 2:

5, 8, 11, 35, 27, 29; 3: 13; 16: 18; 20-21; 17: 2.; 18: 15.; 19: 4; Hezekiel 8: 16; 16: 26, 28-29, 35-36; 22: 29-30. Yeşaya 2:8.; 44: 9-20; ayrıca Tanrı Yahudilerin fahişeliğini normal fahişelikten daha küçük görmektedir (Hezekiel 16: 31-34); Bunların yanında Tanrı Yahudilere zina eden kadına verilen cezayı vereceğini ve böylece kıskançlığının dineceğini söylemektedir (Hezekiel 16: 38-41);

Tanrı Yahudilerin bu uygulamasını ifade etmek için Hezekiel kitabında geçen bir örnek vermektedir (Hezekiel 23: 1-22).

338 Yeremya 32: 34; Hezekiel 8: 6; Bu dönemde Süleyman Mabedi’nin neredeyse hiç değeri kalmamıştır. Hezekiel kitabında Yahudilerin Süleyman Mabedi’nde yaptıkları anlatılırken şöyle denilmektedir: “...Tapınağın girişinde, eyvanla sunak arasında yirmi beş kadar adam vardı.

Sırtlarını RAB’bin Tapınağı’na, yüzlerini doğuya dönmüş, güneşe tapınıyorlardı.” (Hezekiel 8: 16;

23: 38-39).

339 Hezekiel 8: 9.

340 Bkz. Hezekiel 44: 10-14

341 Hezekiel 44: 7-8.

342 Hezekiel 16: 25; Tevrat’ta bu yerler mecazi anlamda “Fuhuş Yuvaları” olarak nitelendirilmektedir (Hezekiel 16: 24, 31).

44

Tanrı’ya ihanet edip343 baş kaldırmaları344 ve onu bırakıp345 putları kendilerine ilah edinmeleri Tanrı’yı gücendiren, Mabed’in yıkılmasına neden olan davranışlar olarak nakledilmiştir.

Yahudilerin bütün bu tutumları ve davranışları Tanrı’yı aşırı derecede rahatsız etmiştir. Acısının büyüklüğünü anlatabilmek için Tanrı, çok ilginç bir örnek vererek gelinin çeyizini kesinlikle unutmamasına karşın Yahudilerin kendisini unuttuğunu ifade etmiştir.346

ab. Sosyal Sebepler

Birinci Mabed’in yıkılmasının nedenlerine temas eden Tevrat, putperestlik ve Tanrı’ya ihanet gibi dinsel sebeplerin yanında Yahudilerin sosyal yaşantılarını ve uygulamalarını düzeltmemelerini de Süleyman Mabedi’nin yıkılmasına neden olan sebepler arasında zikretmektedir.

Bahşettiği bütün nimetlere rağmen347 Tanrı’ya karşı asi ve inatçı olan348 Yahudiler, Tanrı’nın arzuladığı sosyal düzeni bozacak şekilde ve içinde haksızlığın, zorbalığın349 hakim olduğu bir hayat sürmeye başlamıştır. Böylece insanın değerinin düştüğü, zayıf insanların her zaman ezildiği bir toplumsal yapı meydana gelmiştir.

Tanrı’nın nefretini ve kızgınlığını en üst noktaya getiren ve ahlaksızlık üzerine kurulmuş olan bu toplumsal yapı Yeremya kitabında şu şekilde ifade edilmiştir:

“Halkın arasında kötü kişiler var. Kuş avlamak için pusuya yatanlar gibi Tuzak kuruyor, insan yakalıyorlar. Kuş dolu kafes nasılsa, onların evi hileyle dolu. Bu sayede güçlenip zengin oldular, Semirip parladılar, Yaptıkları kötülüklerle sınırı aştılar. Kazanabilecekleri halde öksüzün davasına bakmıyor, Yoksulun hakkını savunmuyorlar. Bu yüzden onları cezalandırmayayım mı? diyor RAB, Böyle bir ulustan öcümü almayayım mı?”.350 Yeşaya kitabında ise bu durumla ilgili olarak şunlar yer almaktadır: “Yoksullardan adaleti esirgemek, Halkımın düşkünlerinin hakkını elinden almak, Dulları avlamak, Öksüzlerin malını yağmalamak için Haksız kararlar alanların, Adil olmayan yasalar çıkaranların vay haline!”.351

343 “ Bana yüzlerini değil sırtlarını çevirdiler...” (Yeremya 32: 33); ayrıca bkz. Yeremya 9: 13.

344 Yeremya 4: 17.

345 Yeremya 1: 16.

346 Bkz. Yeremya 2: 32.

347 Bkz. Yeremya 5: 24.

348 Yeremya 5: 23; Hezekiel 2: 7; 12: 2, 9; Yeşaya 30: 9; 48: 8; 65: 2.

349 Yeremya 6: 6; Hezekiel 8: 17; 12: 19, 25.

350 Yeremya 5: 26-29; ayrıca bkz. Yeremya 2: 7, 30, 33, 34; 5: 1, 7, 8; 9: 2-5, 8; 22: 3.; 23: 13-14.

351 Yeşaya 10: 1-2.

45

Süleyman Mabedi’nin yıkımının yaklaştığı dönemde Yahudi toplumunda anne ve babaya karşı saygının neredeyse yok olması, yabancıların baskı görmesi, öksüzlerin ve dul kadınların mağdur edilmesi de sosyal sebepler arasında görülmektedir.352 Ayrıca, Yahudilerin kendilerine haram olan domuz eti yemeleri ve başkalarına ait olan malları gasp etmeleri de Tanrı’nın öfkesini arttıran davranışlar arasında yer almıştır.353

Yahudi kutsal kitabında verilen bilgilerden, Süleyman Mabedi’nde görev yapan kahinlerin ve insanları aydınlatma görevli bilge kişilerin gayr-i ahlaki davranışlar gösterdikleri anlaşılmaktadır.354 Sokağın ortasından masum insanların kanını akıtan355 kahinlerin yaptığı ahlaksızlık sınır tanımaz hale gelmiş ve din görevlileri, Yahudi dini hayatının merkezinde bulunan Süleyman Mabedi’nde bile rahat bir şekilde kötülük yapabilmişlerdir.356 Yeremya’nın, insanları, Tanrı’nın getireceği büyük felaket karşısında uyarmak için Süleyman Mabedi’ne gittiğinde baş kahin tarafından dövülmesi dini ve sosyal dejenarasyonun hangi boyutlara geldiğini göstermektedir.357 Bunların yanında, sahte peygamberlerin ortaya çıkması ve Yahudilerin, onların söylediklerine uyarak Tanrı’nın gerçek iradesine aykırı hareket etmelerini de sosyal sebepler arasında zikretmek mümkündür.358

Tanrı, Yahudilerin tevhid inancına aykırı olan uygulamalarına ve kendisine karşı saygısız, insanlara karşı da merhametsiz olmalarına rağmen emrettiği şeyleri yaptıkları takdirde Yahudilere bir şey yapmayacağını söylemiştir.359 Buna rağmen Yahudiler Tanrı’nın sözlerini ciddiye alıp dinlememiştir.360 Tanrı ise Yahudilerin bu tutumlarında ısrarcı olmalarından dolayı rahatsız olmuş ve onlara şöyle seslenmiştir:

“Uyarılara kulak ver, ey Yeruşalim (Kudüs) yoksa seni bırakacağım, Seni bir

352 Hezekiel 22: 7; ayrıca bkz. Hezekiel 22: 29; Yeşaya 3: 14-15.

353 Yeşaya 65: 4.

354 Bkz. Yeremya 8: 9-12; Yeremya 6: 13.

355 Yeremya’nın Mersiyeleri 4: 13.

356 Yeremya 23: 11.

357 Bkz. Yeremya 20: 1-3; Yahudi tarihine baktığımızda, Yahudilerin kendilerine Tanrı tarafından gönderilen peygamberleri dövmenin ötesinde öldürdüklerini kutsal kitapları Tevrat söylemektedir (Nehemya 9: 26).

358 Bkz. Yeremya 23: 9, 40; Yeşaya’nın da Yahuda Kralı Manaşşe tarafından öldürüldüğü düşünülmektedir (Yusuf Besalel, “İşaya”, YA, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul 2002, I/ 267).

359 “Eğer yaşantınızı ve uygulamalarınızı gerçekten düzeltir, birbirinize karşı adil davranır, yabancıya, dula haksızlık etmez, burada suçsuz kanı akıtmaz, sizi yıkıma götüren başka ilahların ardınca gitmezseniz, burada sonsuza dek atalarınıza vermiş olduğum ülkede kalmanızı sağlarım.

Ne var ki, sizler işe yaramaz aldatıcı sözlere güveniyorsunuz.” (Yeremya 7: 5-8); ayrıca bkz.

Yeremya 3: 22; 4: 1-2, 4, 14; 7: 3; 25: 6.

360 “...Onları defalarca uyarmama karşın dinlemediler, yola gelmediler.” (Yeremya 32: 33).

46

viraneye, Oturulmaz bir ülkeye çevireceğim.”,361 “İşitsinler diye kiminle konuşayım, kimi uyarayım? Kulakları tıkalı, işitemiyorlar. RAB’bin sözünü aşağılıyorlar, Ondan hoşlanmıyorlar.”362

Tanrı’nın Yahudilerin yaptıklarına karşı hissettiklerinin sıradan bir kızgınlıktan daha ziyade nefret, kin ve engellenemez bir öfke niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.363 Onlara olan öfkesinin ateş gibi tutuşup yandığından364 bahseden Tanrı, Yahudileri, gayr-i ahlaki davranışlarından ve Yahudi itikadına aykırı uygulamalarından dolayı tehdit etmiştir. Bir kadının kocasına ihanet etmesi gibi Yahudilerin de kendisine ihanet ettiğini365 söyleyip, onlara, atalarıyla kendisi arasıda geçen olayları ibret almaları için örnek olarak vermiştir. İsrail halkının kötülüğü yüzünden neler yaptığını, kendilerine defalarca seslenmesine rağmen söylediklerinin dinlenilmediğini, onları doğru yola çağırmasına rağmen buna icabet etmediklerini366 belirten Tanrı, eğer davranışlarını düzeltmezlerse daha önce İsrailoğulları’na yaptıklarını, kendilerine de yapacağı tehdidinde bulunmuştur.367 Tanrı, duygularının

361 Yeremya 6: 8.

362 Yeremya 6: 10.

363 Tanrı, Yahudilerin yaptıklarına o kadar çok kızmıştır ki, ceza olarak neler yapacağını anlatırken insanın gözünde kıyamet sahnesi canlanmaktadır. Burada Tanrı’nın kızgınlığının daha iyi anlaşılması için Tevrat’ta geçen bazı cümleleri örnek olarak veriyoruz. “Felaket felaketi izliyor, bütün ülke viran oldu. Bir anda çadırlarım, perdelerim yok oldu.” (Yeremya 4: 20); “Ürününü, yiyeceklerini tüketecek, Oğullarını, kızlarını öldürecekler; Davarlarını, sığırlarını, Asmalarının, incir ağaçlarının meyvesini yiyecek, Güvendiğin surlu kentlerini yerle bir edecekler”. (Yeremya 5:

17); “...Bu halka pelinotu yedirecek, zehirli su içireceğim. Onları kendilerinin de atalarının da tanımadığı ulusların arasına dağıtacak, tümünü yok edene dek peşlerine kılıcı salacağım”

(Yeremya 9:15-16); “Ölüm pencerelerimize tırmandı, Kalelerimize girdi; Sokakları çocuksuz, Meydanları gençsiz bıraktı. Onlara de ki: ‘RAB şöyle diyor: ‘İnsan cesetleri gübre gibi, biçicinin ardındaki demetler gibi toprağa serilecek. Onları toplayacak kimse olmayacak.” (Yeremya 9: 21-22); “ Ölümcül hastalıklardan ölecekler. Onlar için yas tutulmayacak, gömülmeyecekler. Cesetleri toprağın üzerinde gübre gibi kalacak. Kılıçla kıtlıkla yok olacaklar; cesetleri yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara yem olacak.” (Yeremya 16: 4); ayrıca bkz. Yeremya 15: 1-9.

364 Yeremya 15: 14; 17: 4.

365 Yeremya 3: 20.

366 “...size defalarca seslendim ama dinlemediniz; sizi çağırdım ama yanıt vermediniz.” (Yeremya 7:

13); “...Bana dönün, huzur bulun, kurtulursunuz. Kaygılanmayın, bana güvenin, güçlü olursunuz.

Ama bunu yapmak istemiyorsunuz.” (Yeşaya 30: 15); ayrıca bkz. Yeremya 11: 7-8; 18: 11-12;

Yeşaya 65: 12.

367 Yeremya 7: 12-15; Yahudi tarihine bakıldığında Kral Süleyman’dan Mabed’in M.Ö: 586 yılında yıkılmasına kadar geçen sürede Kral Süleyman da dahil olmak üzere yaklaşık 21 kişinin Yahuda kralı olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Bu kralların yarısından çoğu (yaklaşık 14 kişi) Tanrı’yı kızdıracak davranışlarda bulunmuş, Süleyman Mabedi’nin dinsel değerini düşürücü faaliyetler içine girmiştir (Bkz. Süleyman için I. Krallar 11. bab; Aviyam için I. Krallar 15: 3; Yehoram için II. Tarihler 21: 6; Ahazya için II: Tarihler 22: 4-5; Yoaş için II. Tarihler 24: 18; Amatsya için II.

Tarihler 25: 14; Uzziya için II. Tarihler 26: 16; Ahaz için II.Tarihler 28: 2-4; Menaşşe için II.

Krallar 21: 2-7 ve II. Tarihler 33: 2-9; Amon için II. Tarihler 33: 22-24; Yeoahaz için II. Krallar 23:

32; Yehoyakim için II. Krallar 23: 37 ve II. Tarihler 36: 5; Yehoyakin için II. Krallar 24: 9;

Sidkiya için II. Krallar 24: 19 ve II. Tarihler 36: 12; II. Tarihler kitabında geçen ifadeler Tanrı’nın ceza olarak genelde neler yaptığını göstermektedir. II. Tarihler 29: 6-9’daki ifadeler şöyledir:

“Atalarımız, Tanrı’ya ihanet ettiler. Tanrımız RAB’bin gözünde kötü olanı yaprak O’nu bıraktılar.

47

ve gücünün Yahudilerce daha iyi anlaşılmasını istemiş, bunun için bazı örnekler vermiştir. Bir çömlekçinin, elindeki balçığa istediği şekli vermesi gibi, Yahudilerin de kendi elinde balçık olduğunu ve onlara istediği her şeyi yapabileceğini hatırlatmıştır.368

Bütün bu ilahi ikazlara ve Tanrı’nın onlara, kendilerine gelmeleri ümidiyle ve belki de yaptıkları şeylerden vazgeçebilirler düşüncesiyle mühlet vermesine rağmen Yahudiler, atalarının yaptıkları gibi Tanrı’yı kızdıracak, öfkelendirecek ve hatta kin kusmasına neden olacak davranışlarına devam etmişlerdir. Çünkü onlar, bu vurdum duymaz tavırlarının en büyük sebebi olarak, sahte peygamberlerin, falcıların, medyumların, büyücülerin başlarına herhangi bir felaket gelmeyeceğine inanarak Yeremya’nın söylediği gibi başka diyarlara sürgüne gitmeyeceklerini düşünmüşlerdir.369

Klasik Yahudi inancını destekler mahiyetteki şu ifadelerde de görüldüğü gibi, Tanrı bütün bu yaşananların ardından defalarca merhamet370 etmekten bitap düşmüş bir halde,371 yüreğindeki acı ve teselli olmaz üzüntüsüne rağmen372 Kudüs’le olan ilişkisini kesmiştir.373 Yahudilerin Tevrat’ı rafa kaldırarak kurdukları dini ve sosyal düzenin sonucu olarak374 Tanrı, kendisinin de büyük önem verdiği375 Süleyman Mabedi’ni ve onun barındıran Kudüs’ü Yahudilere bir ceza olarak, Babil Kralı Nebukadnessar’ın eliyle376 yerle bir etmeye karar vermiştir.377

Yüzlerini RAB’bin Konutu’ndan (Süleyman Mabedi) ayırıp ona sırt çevirdiler. Tapınağın eyvana açılan kapılarını kapattılar, kandilleri sönmeye bıraktılar. Kutsal yerde İsrail’in Tanrısı’na buhur yakmadılar, Yakmalık sunu da sunmadılar. Yahuda ve Yeruşalim (Kudüs) halkı bu yüzden RAB’bin öfkesine uğradı. Gözlerinizle gördüğünüz gibi, RAB’bin onlara yaptığı, başkalarını korkuya, dehşete düşürdü. Alay konusu oldular. İşte bu yüzden babalarımız kılıçtan geçirildi; oğullarımız, kızlarımız, karılarımız tutsak alındı.” Başka örnekler için bkz. I. Krallar 14: 7-16; II. Tarihler 24:

17-25; II. Tarihler 28. bab; II. Krallar 21: 10-15; II. Tarihler 33: 2-11).

368 Bkz. Yeremya 18: 1-5; ayrıca bkz. Yeşaya 64: 8.

369 Yeremya 27: 9; ayrıca bkz. Yeremya 27: 14-15.

370 “...Onları göklerden duydun ve merhametinden ötürü defalarca kurtardın.” (Nehemya 9: 28, 26);

ayrıca bkz. Nehemya 9: 17, 19,26, 31.

371 Yeremya 15: 6.

372 Yeremya 8: 18.

373 Yeremya 7: 29.

374 Yeremya 6: 19; ayrıca bkz. Yeremya 25: 7.

375 Yeremya 7: 14.

376 Yeremya 25: 9; Tanrı, Babil krallığını kendisiyle milletleri yok edeceği, krallıkları ortadan kaldıracağı bir silah olarak görmüştür (Yeremya 51: 20).

377 “Bu yüzden Egemen Rab diyor ki, “Buranın üzerine, insanın, hayvanın, kırdaki ağaçların, toprağın ürününün üzerine kızgın öfkemi yağdıracağım. Yakıp yok edecek her şeyi, sönmeyecek.” (Yeremya 7: 20); ayrıca bkz. Yeremya 4: 7, 8, 18, 20, 22-31, 5: 17.

48 b. Mabed’in Yıkılışı

Süleyman Mabedi’nin yıkılması iki kademeli olmuştur. Çünkü, Süleyman Mabedi’ni yıkan Babil Kralı Nebukadnessar Kudüs’e iki defa saldırmış ve Süleyman Mabedi’ni ikinci saldırışında yıkmıştır.

Babil Kralı Nebukadnessar’ın (Buhtunnasır) Kudüs’e ilk saldırısına, Yehoyakim’in, Babil Krallığı’na üç sene bağlı kaldıktan sonra isyan etmesi neden olmuştur.378 Nebukadnessar’ın Kudüs’e yaptığı bu ilk saldırısında (M.Ö. 597) Yahudilerin başında, başlattığı isyanın ardından ölen Yehoyakim’in yerine geçen oğlu379 Yehoyakin, Babil’e karşı direnmenin faydasız olacağına inandığından her hangi bir mukavemet göstermemiş, en yakınları ve bürokratları ile beraber Nebukadnessar’a teslim olmuştur.380 Nebukadnessar ise bu isyana bir ceza olarak Süleyman Mabedi’nde ve kralın sarayındaki hazineleri almış,381 Mabed için yapılan altın eşyaların tümünü parçalatıp382 Babil’e götürmüştür.383 Ancak, Yehoyakin, zamanında teslim olup Babil Krallığı’na sorun yaratmadığı için Nebukadnessar, Kudüs’e ve Süleyman Mabedi’ne zarar vermemiştir.384 Babil Kralı Nebukadnessar, Yahuda kralı Yehoyakin’i,385 annesini, sarayın çalışan görevlilerini ve idarecileri esir alıp Babil’e sürgüne göndermiştir.386 Ayrıca, elit tabakanın yanında Kudüs halkı, komutanlar, yiğit savaşcılar, zanaatçılar ve demirciler olmak üzere toplam on bin kişiyi de sürgün etmiştir.387 Bu sürgün neticesinde Yahuda halkından en yoksul kesim dışında neredeyse kimse kalmamıştır.388 Nebukadnessar, daha sonra eski Kral Yehoyakin’in amcası ve aynı zamanda Yoşiya’nın oğlu olan Mattanya’yı, ismini

378 II. Krallar 24: 1.

379 II. Krallar 24: 6; Tevrat’ın II. Tarihler 36: 6’da Yehoyakim’in ölmeyip Babil’e sürgüne gittiği ifade edilmesine karşın bazı yazarlar bunun tarihsel olmadığını düşünmektedir (Bezalel Porten, “Exile, Babylonian”, EJD, Ed. Celil Roth vd., Keter Publishing House Jerusalem Ltd., Jerusalem 1978, VI/

1037).

380 II. Krallar 24: 10-12; W. O. E. Oesterley, A History of Israel, At The Clarendon Press, Oxford 1932, II/ 29.

381 Süleyman Mabedi’nin hazineleri, zaman zaman Yahudi düşmanlarınca ele geçirilmiştir. Yahuda kralları, daha güçlü olan imparatorluklara haraç vermek için Süleyman Mabedi’ni kullanmıştır.

Aldıkları bu hazinelerin yerine daha az değerli olan başka eşyalar koymuştur (Krauss, 94). Bu şekilde yok olmaya başlayan Mabed’in hazinelerini sonunda Nabukednassar götürmüştür.

382 II. Krallar 24: 13.

383 II. Tarihler 36: 10; Yeremya 27: 16.

384 Porten, “Exile...”, VI/ 1037.

385 Sürgünde 37 yıl kaldıktan sonra serbest bırakılmıştır (II. Krallar 25: 27-30; Yeremya 52: 31-34).

386 Yeremya 24: 1.; 29: 2.

387 II. Krallar 24: 15-16’da yedi bin savaşçı ve bin zanaatçıyla demirciyi sürgüne gönderdiği ifade edilmektedir. Bu ifadelere göre sürgüne giden Kudüs’deki yerli halkın sayısı iki bindir.

388 II. Krallar 24: 14.

49

değiştirip Sidkiya yaparak Yahudile’e kral yapmıştır.389 Bu olaylar neticesinde binlerce Yahudinin Babil’e sürgüne gönderilmesi, Yahudi tarihine “Birinci Babil Sürgünü” (M.Ö. 597) olarak geçmiştir.390

Kudüs’e yapılan ilk saldırı neticesinde Babil Kralı tarafından Yahuda Krallığı’nın başına getirilen Sidkiya,391 Nabukanessar’a bağlı kalacağına dair Tanrı adına yemin etmiştir.392 Ancak bu yemininde durmamış393 ve düşmanın büyüklüğü karşısında zayıf olduğunun ve ona karşı mukavemet gösteremeyeceğinin farkında olmasına rağmen394 siyasi baskılardan dolayı, gönülsüz de olsa, Babil Krallığı’na isyan etmiştir.395 O, bu nedenle zamanında kendisini uyaran Yeremya’dan396 Tanrı’nın kendisine yardım etmesi için dua etmesini istemiştir.397 Ancak, Tevrat’ta anlatıldığına göre Tanrı, Sidkiya’nın bu isteğini şiddetle reddetmiş, Nebukadnessar ile birlikte Yahudilere karşı büyük bir kızgınlık, öfke ve nefretle savaşacağını Yeremya aracılığıyla bildirmiştir.398

Sidkiya’nın isyanı399 üzerine Babil Kralı, M.Ö. 588 yılında400 Kudüs’ün önüne kadar gelip ordugâh kurmuştur. Kentin çevresine rampa yaptırılmış ve Kudüs yaklaşık bir buçuk sene401 kuşatma altında tutulmuştur.402 Bu kuşatma, Kudüs’teki sosyal yaşantının bozulmasına ve Tanrı’nın daha önce söylediği gibi insanlar

389 II. Krallar 24: 17; II. Tarihler 36: 10; Yeremya 37: 1; ayrıca bkz. Hezekiel 17: 13.

390 Margolis-Marx, 110.

391 M.Ö. 597 ile M.Ö: 586 yılları arasında 11 sene krallık yapmıştır (II. Tarihler 11).

392 II. Tarihler 36: 13; Hezekiel 17: 13-14.

393 Sidkiya’nın ettiği yemininde durmaması, Babil Krallığı ile olan antlaşmayı bozması, Tanrı’nın uygun görmediği bir davranış olmuştur (Hezekiel 17: 15-16).

394 Margolis-Marx, 111; ayrıca bkz. Oesterley, 37.

395 II. Tarihler 36: 13; ayrıca bkz. Hezekiel 17: 15, 16, 18, 19.

396 Yeremya, Kudüs’ün tamamen yıkılması ve Yahuda Krallığı’nın ayakta kalabilmesi için Babil Krallığı’na teslim olunması gerektiğini söylemiştir (Yeremya 27: 11, 12, 17). Ancak o zamanki sahte peygamberler, Yeremya’nın sözlerinin asılsız olduğunu ve hem Kudüs’de hem de Babil’de sürgünde bulunan Yahudiler arasında Babil Krallığı’nın yıkılacağını ve Süleyman Mabedi’ne ait kutsal eşyaların geri getirileceğini söylemiştir (Yeremya 28. bab). Sidkiya ise başlarda her ne kadar Yeremya ile aynı fikri paylaşmış olsa da sonradan fikrini değiştirmiş ve Babil Kralına isyan etmiştir (Oesterley, 25).

397 Yeremya 37: 3.

398 Bkz. Yeremya 21: 2-10.

399 Bkz. Oesterley, 33-34.

400 Oesterley, 35. Tam olarak Sidkiya’nın krallığının dokuzuncu yılının onuncu ayının onuncu günü (II. Krallar 25: 1; Yeremya 52: 4).

401 Oesterley, 36.

402 II. Krallar 25: 1-2; Yeremya 39: 1.

50

arasında kıtlığın baş göstermesine neden olmuştur.403 Kıtlık, ilerleyen aylarda aşırı derecede şiddetlenmiş ve halk bir lokma ekmek bulamaz hale gelmiştir.404

Sidkiya ve ordusu, M.Ö. 586 yılına kadar duvarların sağlam olmasına ve canla başla savunma yapmalarına405 rağmen artık direnecek güçleri kalmadığından bir gece yarısı kaçmaya teşebbüs etmiştir. Ancak Babil ordusu, Sidkiya’nın peşine düşüp onu yakalamıştır.406 Bunun akabinde, Babil Kralı’na büyük sıkıntılar yaşatan Sidkiya’nın gözleri önünde oğulları ve Yahuda Krallığı’nın ileri gelenleri öldürülmüş, kendisinin de gözleri oyulup Babil’e sürgüne gönderilmiştir.407

Kudüs’e saldıran Babil ordusunun en büyük hedeflerinden biri Süleyman Mabedi olmuştur. Babil Kralı, Kudüs’e yaptığı ilk saldırısında (M.Ö. 597) almadığı Mabed’in tunç sütunlarını, ayaklıkları, tunç havuzu parçalayıp, tunçları Babil’e göndermiştir. Mabed törenlerinde kullanılan kovalar, kürekler, fitil maşaları ve tabaklarla birlikte bütün tunç eşyaları almıştır. Ayrıca, saf altın ve gümüş buhurdanlar ile çanakları yanında götürmüştür.408 Süleyman Mabedi’ndeki değerli bütün eşyaların alınması, Sidkiya’nın yakalanıp ordusunun dağıtılmasından bir ay sonra, M.Ö. 586 yılında Kudüs’e, bu kutsal şehrin yıkılmasını içeren bir emirle gelen409Nebukadnessar’ın komutanı Nebuzaradan, Süleyman Mabedi’yle birlikte kraliyet sarayını, Kudüs’teki bütün evleri ve önemli yapıları ateşe vermiş ve Kudüs’ü çevreleyen bütün surları yıkmıştır.410

Nebuzaradan, birinci sürgünün ardından kentte sağ kalanları, Babil Kralı’nın safına geçen kaçakları ve geri kalan halkı sürgün etmiştir. Ancak, hiçbir şeyi olmayan bazı yoksulları, bağcılık ve çiftçilik yapmaları için orada bırakmış, onlara bağ ve tarlalar vermiştir.411 Ayrıca 500 kadar seçkin Yahudiyi de Babil’e sürgüne göndermiştir.412 Kudüs ise bu saldırı neticesinde, neredeyse kimsenin oturamayacağı

403 II: Krallar 25: 3; Yeremya 52: 6.; Tanrı, Yeremya vasıtasıyla Yahudileri uyarırken, onların bir kısmını kıtlık ile yok edeceğini söylemiştir (Yeremya 15: 2; 24: 10). Savaş sırasında baş gösteren kıtlıkla ilgili olarak bkz. Yeremya 37: 21; 38: 9; Hezekiel 5: 12, 16, 17; 6: 11, 12; 7: 15.

404II. Krallar 25: 3. Yeremya 52: 6.

405 Margolis-Marx, 111.

406 II. Krallar 25: 4-5; Yeremya 39: 2-5; 52: 7-8.

407 II. Krallar 25: 7; Yeremya 39: 6-7; 52: 10-11; Margolis-Marx, 112.

408 II. Krallar 25: 13-15; II. Tarihler 36: 18; Yeremya 52: 17-19.

409 Margolis-Marx, 112; Oesterley, 37; II. Krallar 25: 8; Yeremya 52: 12.

410 II. Krallar 25: 9; II. Tarihler 36: 19; Yeremya 39: 8; 52: 13-14.; Kudüs’ü çevreleyen surların (Nehemya 1: 3) ve oradaki evlerin (Nehamya 7: 4) bu hali Nehemya’nın Kudüs’e gelmesine kadar devam etmiştir.

411 II. Krallar 25: 11, 12; Yeremya 39: 9-10.

412 Ninian Smart, The World’s Religions, Cambridge University Press, London 1989, 209; Bu olay Yahudi Tarihinde “İkinci Babil Sürgünü” olarak geçmektedir (Margolis-Marx, 112).

51

yıkık bir hale gelmiştir.413 Böylece, Süleyman’ın vefatından sonra yavaş yavaş hem hazinelerini kaybeden hem de yapısal zarar gören Birinci Mabed, bütün bunlara rağmen yaklaşık 370414 sene ayakta durduktan sonra tarihe karışmıştır. Birinci Mabed’in Babilliler tarafından yıkılması, aynı zamanda, Tanrı’nın Yeremya aracılığıyla söylediklerinin gerçek olduğunun bir kanıtı olarak değerlendirilmiştir.415

M.Ö. 586 yılında yıkılan Süleyman Mabedi’nin yıkıldığı günle ilgili farklı iki bilgi bulunmaktadır. II. Krallar 25: 8’de Mabed’in yıkıldığı gün olarak Av ayının yedinci günü denilmekteyken, Yeremya 52:12’de Av ayının onuncu günü ifade edilmektedir. Bazı araştırmacılar bu çelişkiyi “Kafirler, yedinci gün Mabed’e girdiler ve orada yiyip içtiler. Mabed’e yedinci ve sekizinci günlerde saygısızlıkta bulundular ve dokuzuncu günün alacakaranlığında Mabed’i ateşe verdiler, yangın da gün boyunca devam etti.” şeklindeki bir düşünceyle gidermeye çalışmıştır.416

Birinci Mabed’in yıkılması esnasında ilginç olayların olduğu rivayet edilmektedir. Buna göre, Süleyman Mabedi’nin yıkılması sırasında genç kahinler Mabed’in çatısında toplanmış ve ağlayarak, “Dünyanın Efendisi! Sen bizi senin inançlı idarecilerin olmaya layık görmedin, bu yüzden anahtarlarını geri al” diyerek anahtarları Mabed’in yukarısından fırlatmıştır. Bunun üzerine gökyüzünden bir el gelip anahtarları almıştır. Kahinler de kendilerini Süleyman Mabedi’ni çoktan sarmış olan alev denizine atmış ve orada yok olmuştur.417