• Sonuç bulunamadı

B. MABED’İN YIKILMASINDAN SONRA YAHUDİ DİNİ HAYATI

1. Dinsel Anlamda Değişiklikler

Yahudiler ve Yahudi dini hayatı için büyük önemi haiz olan Süleyman Mabedi, inşa edildikten kısa bir süre sonra Yahudiliğin neredeyse ayrılmaz bir parçası olmuştur. Ancak, sonradan oluşan bu bütünlük, Yahudiler üzerinde derin bir etkiye sahip olan Mabed’in yok olmasıyla Yahudiliğin de yok olacağı anlamına gelmemiştir. Çünkü Yahudiler önceden gerekli bazı dini tedbirleri almıştır. Bundan

842 Mehmet Katar, Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam’da Tövbe, Töre, Ankara 1997, 67; Levililer 16. bab.

843 Alalu, 48.

110

dolayı M.S. 70 yılında Süleyman Mabedi’nin yıkılmasından sonra bile Yahudilik günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Ancak burada şunu hemen belirtmemiz gerekir ki, Süleyman Mabedi’nin ayakta olduğu dönemdeki Yahudilik ile yıkılışından sonra ortaya çıkan Yahudilik arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır.

Birinci Mabed’in yıkılmasıyla büyük bir şok yaşayan Yahudiler, Süleyman Mabedi’nin bir daha saldırıya maruz kalabileceği ve Mabed’de icra edilen ibadetlerin yerine getirilemeyeceği ihtimaline karşı gerekli tedbirleri almış, kendilerine özgü yeni kurumlar ihdas etmiş ve yeni ideolojiler oluşturmuştur. Bu nedenle, İkinci Mabed’in yarattığı teolojik krizin Birinci Mabed’in yıkılmasından sonra ortaya çıkan teolojik krize göre Yahudiler üzerinde daha az etkili olduğu söylenmektedir.844

İkinci Mabed’in yıkılmasıyla tarihe karışan Süleyman Mabedi’nin yerini Birinci Mabed’in yıkılmasından sonra ortaya çıkan sinagoglar, Süleyman Mabedi’nde özel bir yetki ile görev yapan kahinlerin yerini de Yahudi din alimleri, Tevrat çalışmalarının yerini ise Tevrat’taki emirlerin sıkı sıkıya yerine getirilmesi şeklindeki Yahudi dindarlığı almıştır. Süleyman Mabedi’nin tamamen yıkılması, özellikle sadece Mabed’de icra edilebilen ve Tanrı’ya yaklaşma aracı olarak görülen kurban ibadetinin de artık yerine getirilemez olmasına neden olmuştur. Ancak, kurban ibadetinin ortadan kalkması Yahudilerin Tanrı’dan uzaklaştığı anlamına gelmemiştir. Çünkü Yahudilere göre, Tanrı’ya karşı iyi davranmak, dua etmek, Tanrı’nın emirlerinin yerine getirilmesi ve Tevrat’ın çalışılması yoluyla da Tanrı’ya ibadet edilebilir.

Bütün bu değişikliler Yahudilerin M.S. 70 yılında Süleyman Mabedi’nin yıkılmasıyla yaşadıkları felakete verdikleri cevaplar olmuştur. İlk yıllarda yüzeysel bir şekilde ortaya çıkan bu değişiklikler sonraki yıllarda daha da ayrıntılı hale gelmiştir.845

İkinci Mabed döneminde ortaya çıkan ve Mabed’in yıkılması neticesinde varlığını aşırı derecede hissettiren kurum sinagog olmuştur. Yahudiler, ibadetlerini artık sinagoglarda yapmaya başlamıştır. Burada yapılan ibadetlerin Süleyman Mabedi’nde icra edilenlerden çok farklı olduğu ifade edilmiştir. Bu bağlamda bir bakıma Süleyman Mabedi’nin yerini alan sinagoglar hakkında biraz bilgi vermeyi faydalı görüyoruz.

844 Cohen, “Roman...”, 296.

845 Cohen, “Roman...”, 296-297.

111 a. Sinagog

Sinagog kavramı, “beraber” anlamına gelen “Syn” ve “getirmek” anlamına gelen “ago” köklerinden oluşan ve “toplanma, cem etme” manasına gelen Grekçe

“sunagoge” kelimesinden türemiştir.846 Terim olarak ise sinagog, Yahudilerin ibadet etmek, halkı eğitmek veya kültürel kimliklerini korumak için toplandıkları yer demektedir.847

Sinagog, tarih boyunca dua edilen, öğrenimin yapıldığı ve cemaat işlerinin848 karşılandığı bir mekan olmuştur.849 Sinagog’u nitelendirmek için kullanılan Bet Kenesset (Halkın bir araya geldiği yer), Bet Midraş (Öğrenim evi) ve Bet ha-Tefila (Dua evi) kavramları sinagogun asıl vazifesini güzel bir şekilde ifade etmektedir. Bu kavramlardan en çok kullanılanı ise Bet ha-Kenesset olmuştur.850

aa. Sinagog’un Ortaya Çıkışı

Yahudi tarihi araştırmalarının önemli konularından biri olan sinagogun kaynağı hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır.851 Özellikle, Yahudi hayatındaki büyük önemine rağmen Kitab-ı Mukaddes’te de kaynağı hakkında açık ve net bir bilginin olmaması dikkat çekmektedir.852 Bu nedenle sinagogun ilk olarak ne zaman zuhur ettiği ile alakalı kesin olmayan bir çok değişik görüş ileri sürülmüştür.

Kimileri, Birinci Mabed döneminde, Yoşiya’nın krallığı zamanında ortaya çıktığını söylerken, kimileri de Babil sürgününden sonra Şabat ve bayram günlerinde Süleyman Mabedi’nin avlusunda yapılan Tora okumaları ve dualarının sonradan kurumsallaştırılması neticesinde ortaya çıktığını iddia etmiştir. Bunların yanında M.Ö. 3. yüzyılda Mısır’da zuhur ettiğini düşünenler olduğu gibi, sinagogun ortaya çıkışını M.Ö. 2. yüzyılda Haşmoneyler’in başlattığı isyanına bağlayanlar olmuştur.

Ferisilerin, tarih sahnesine çıkmaları neticesinde, yerel toplumların sosyo-ekonomik sorunlarına çare bulmak, insanlara Tora’yı okuyup yorumlamak için seküler bir

846 Özen, 86.

847 Güç, Dinlerde..., 136.

848 Ortaçağ boyunca, sinagog Yahudilerin sosyal sorunlarının çözüldüğü yer olmuştur. Davaların dile getirildiği, düğünlerin yapıldığı, kederli olanların teselli edildiği, yolcuların misafir olarak ağırlandığı, maddi yardımların sağlandığı bir yer olarak varlığını devam ettirmiştir (Yusuf Besalel,

“Sinagog”, YA, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul 2002, III/ 598).

849 Besalel, “Sinagog”, III/ 598.

850 Özen, 86-87.

851 Alalu, 256.

852 Louis Jacobs, “Synagogue”, The Jewish Religion A Companion, Oxford University Press, New York 1995, 511.

112

toplantı evi olarak sinagogun temelini attıkları da iddialar arasında yer almıştır.853 Sinagog’un kaynağını Musa’ya ve hatta atalar dönemine kadar geri götürenlerin olduğu da kaynaklarda geçmektedir.854 Ancak, her ne kadar tam olarak arkeolojik verilerle desteklenemese de genel kabul gören görüşe göre sinagogun Babil sürgünü esnasında ortaya çıktığı belirtilmektedir.855 Bu teoriye göre ilk sinagoglar, sürgündeki Yahudilerin dua etmek için bir araya geldikleri küçük toplantı yerleriydi.856 Tevrat’ta geçen “Bu yüzden de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Onları uzaktaki uluslar arasına gönderdim, ülkeler arasına dağıttım. Öyleyken gittikleri ülkelerde kısa süre için onlara barınak oldum’” ifadesinin Babil’deki sinagoglara ve dini çalışmaların yapıldığı evlere işaret ettiği söylenmektedir.857 Ayrıca, Mezmurlar’da geçen “...Ülkede Tanrı’yla buluşma yerlerinin tümünü yıktılar.”

cümlesinin sinagoglar olarak anlaşıldığı ifade edilmektedir.858 Sinagogun tam bir dinsel ve toplumsal kurum olarak ortaya çıkması ise M.S. 1. yüzyılda olmuştur.859 Yahudiliğin dinsel kitaplarında bunu destekleyen ifadelerin olmasının yanında, İncil’deki “İsa, Celile bölgesinin her tarafını dolaştı. Buralardaki havralarda (Sinagoglarda) öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesi’ni duyuruyor...”860 ifadesinden M.S. 1. asırda sinagogun kurum olarak varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Sinagog, sonraki yıllarda ise Yahudiliğin tamamen ayrılmaz bir parçası olmuştur.861

Sinagogun Babil sürgünü esnasında ortaya çıkması, Yahudilerin Süleyman Mabedi’nden uzak olmalarından dolayı ibadet maksadıyla çeşitli yerlerde toplanma ihtiyacından kaynaklanmıştır. Böylece dua ve Tora çalışmalarının birleştirildiği yeni bir kurum ihdas edilmiştir. Sinagog, İkinci Mabed’in yeniden yapılmasından sonra sürgün esnasındaki önemini kaybetmişse de özellikle İskenderiye, Antakya ve Şam gibi diaspora ülkelerinde mevcudiyetini devam ettirmiştir.862

853 Rachel Hachilli, Ancient Jewish Art and Archaeology in the Diaspora, Koninklijke Brill NV, Boston, Köln 1998, 15-16.

854 Bkz. Özen, 87 vd.

855 Cohen, “The Temple...”, III/ 298; Hachlili, 15; Jacobs, “Synagogue”, 511; Alalu, 256; 259-260.

856 Jacobs, “Synagogue”, 511.

857 Besalel, “Sinagog”, III/ 597.

858 Jacobs, “Sinagogue”, 511.

859 Alalu, 256; Besalel, “Sinagog”, III/ 597.

860 Matta 4: 23

861 Jacobs, “Synagogue”, 512.

862 Özen, 90.

113 ab. Sinagog’un Önemi

Yahudiler, İkinci Mabed dönemi boyunca Süleyman Mabedi’ne bağlı kalmış, onunla ilgili olan kurban ibadetini ve kahinlik sınıfını devam ettirmiştir. Fakat aynı dönemde Süleyman Mabedi’nden farklı olan ve Süleyman Mabedi’nin M.S. 70 yılında yıkılmasından sonra büyük bir gelişme göstererek Yahudi dini hayatının önemli bir parçası haline gelen sinagog kurumunu da geliştirmişlerdir.863

Süleyman Mabedi’nin ayakta olduğu sürece özellikle toplantı yeri olarak görev yapan sinagog, Süleyman Mabedi gibi ibadet merkezi olmamasına karşın864 İkinci Mabed döneminde Mabed’in yanında ibadetin, eğitimin, duanın ve Tora çalışmasının merkez noktalarından biri olarak hizmet vermiştir. Fakat, sinagogun bu özellikleri Süleyman Mabedi’nin önemini kesinlikle azaltmamıştır. Çünkü Süleyman Mabedi bu dönemde Yahudilerin toplumsal ibadetinin yegane merkezi olma özelliğini devam ettirmiştir.865 Diasporadaki de dahil olmak üzere bütün Yahudiler onun merkezi rolüne saygı duymuş, Kudüs dışında yaşayan Yahudiler hac zamanında Süleyman Mabedi’ne akın etmiştir.866 Süleyman Mabedi Kudüs’teki varlığını koruduğu sürece de Yahudiler ona rakip olacak herhangi bir ibadet yeri kurmaktan da özellikle kaçınmıştır.867 Ayrıca, eski sinagogların Yahudi olmayanlar tarafından genellikle “mabed” olarak vasıflandırıldığı, Yahudilerin bunu bir hata olarak gördükleri ve sinagog ile Mabed arasındaki farkı bildikleri ifade edilmiştir.868

Sinagog, Süleyman Mabedi’nin yıkılmasından sonra halkın dinsel odağı olarak rakipsiz bir konum kazanmıştır.869 Böylece, Süleyman Mabedi’ne ait olan Yahudi halkını koruma gücü sinagoga geçmiştir. Bu durum ise, Yahudilerin, Tanrı’nın koruma gücünün hala canlı olduğuna inanmalarına yardımcı olmuştur.870 Bunun yanında, Yahudilerin önde gelen alimleri Süleyman Mabedi’ne ait olan kutsallığı sinagogu da kapsayacak şekilde genişleterek Mabed yeniden yapılıncaya kadar sinagogu onun yerine koymuştur.871 Bunun nedeni ise sinagogun, Yahudileri

863 Cohen, “The Temple...”, III/ 298.

864 Hachlili, 21.

865 Alon, 46-47.

866 Cohen, “The Temple...”, III/ 300-301.

867 Hachlili, 21.

868 Cohen, “The Temple...”, III/ 301.

869 Besalel, “Sinagog”, III/ 598.

870 Silver, I/ 262.

871 Reformist Yahudiler, sinagogun, yeniden inşa edilen kadar Süleyman Mabedi’nin yerine geçtiği düşüncesini kabul etmezler. Onlara göre, sinagog, Mabed’in yerine geçen bir kurum değil, Süleyman Mabedi’nin kendisidir (Jacobs, “Synagogus”, 511).

114

bir arada tuttuğuna inanılması ve Yahudi dini hayatının sürdürülmesinde temel taş olarak görülmesidir.872

Yahudi literatüründe, muhtemelen, sinagogu desteklemek için değişik düşünceler yer almaktadır. “Bir adamın duası ancak sinagogda işitilir.”, “Kentinde bir sinagog bulunan ve oraya gitmeyen kişiye kötü komşu denir ve o, kendisinin ve çocuklarının üzerine sürgünü çeker.”, “Genellikle sinagoga devam edipte bir gün mevcut bulunmayan bu kişiden Tanrı hesap sorar.” şeklindeki ifadeler, Yahudilerin sinagoga gitmeleri gerektiğini açıkça ifade etmektedir.873

Sinagog Süleyman Mabedi kadar kutsallık taşımasa da ona aynı şekilde saygı duyulması istenmiştir. Bundan dolayı belli bir kutsallığı olan sinagogda Yahudiliğin zorunlu kıldıklarının dışında yemek, içmek, gevezelik yapmak, laubali davranışlarda bulunmak, süslenmek, uyumak, ticari antlaşmalar yapmak, kötü hava şartlarından korunmak ya da birinden kaçmak amacıyla sinagoga girmek, sinagogdan koşarak çıkmak uygun olmayan davranışlar olarak zikredilmiştir.874 Bu kuralların hepsinin, herhangi bir yerin, sinagog olarak kullanılmaya başladığında aynen orada da geçerli olduğu belirtilmiştir.875

ac. Sinagog ile Mabed Arasındaki Benzerlikler ve Farklar aca. Benzerlikler

Sinagog, ilk ortaya çıktığında Süleyman Mabedi’yle büyük benzerlikler taşımıştır. Öncelikle, Mabedi’nde yapılan ibadet formu ibadet şekli olarak benimsenmiştir. Sinagog’da, Süleyman Mabedi’nde kullanılan takvim kullanılmış, Mabed’de söylenen mezmurlar ilahi olarak kabul edilmiş, Tora çalışması programı da Süleyman Mabedi’ndeki uygulamalar temel alınarak düzenlenmiştir. Süleyman Mabedi’nin Romalılar tarafından yıkılmasından sonra da Tora çalışması ve dua için mekan olan sinagog “mabed” vasfını kazanmıştır.876 Süleyman Mabedi’nin ayrıcalıklı bir özelliği olan şofar ve lulav gibi ritüeller sinagoga bilerek dahil

872 Alalu, 260.

873 Besalel, “Sinagog”, III/ 598.

874 Besalel, “Sinagog”, III/ 604.

875 Alalu, 259; Dinlerde Mabed ve İbadet adlı esere göre sinagog, burada ifade edildiği gibi sükunetin ve huşunun olduğu yer değildi. Buna sinagogda ibadet esnasında dahi insanlar birbirleriyle konuşmakta, sinagog içinde keyfine göre dolaşmaktadır. İnsanların kendilerini sanki evlerindeymiş gibi rahat hissettikleri ve adından da anlaşılacağı üzere sinagogun bir ibadet yeri olmasından daha ziyade bir toplantı yeri olduğu ifade edilmektedir (Güç, Dinlerde..., 149). Yahudilerin sinagogdaki bu davranışlarından dolayı da Yahudi alimler, sinagoga saygı duyulması gerektiği hususunda özellikle durmuşlardır (Jacobs, “Synagogue”, 515).

876 Silver, 259.

115

edilmiştir.877 Bunların yanında önceden Süleyman Mabedi’yle ilişkilendirilen bir çok unsur da sonradan sinagoga nakledilmiştir.878

acb. Farklar

Sinagogun Süleyman Mabedi’ne olan benzerliklerinin yanında onu, Süleyman Mabedi’nden ayıran yer, ibadet ve din görevlileri olmak üzere başlıca üç unsur bulunmaktadır.

1. Yer

Süleyman Mabedi’nin yeri bellidir ve değiştirilemez. Süleyman Mabedi, Kudüs’teki Mabed dağının üzerine inşa edilmiştir. Burası aynı zamanda Yahudi dini tarihinde önemli olayların vuku bulduğu bir mekan olmuştur.879 Diğer taraftan sinagog, özü itibariyle Süleyman Mabedi’nde olduğu gibi kutsal edilmemiş ve

“Tanrı’nın Evi”880 veya “Tanrı’nın Tahtı” gibi vasıflara haiz olmadığı için dünyanın herhangi bir yerine inşa edilebileceği, sıradan bir evin de istenildiği takdirde sinagog olarak kullanılabileceği bildirilmiştir.881

2. İbadet

Yahudilikte dinsel olmayan kurbanların herhangi bir yerde kesilmesine izin verilirken, ibadet amacıyla, günahlara kefaret olması düşüncesiyle icra edilen kurbanların ancak Süleyman Mabedi’nde ve özel olarak tayin edilen kahinler tarafından kesilebileceği bildirilmiştir.882 Süleyman Mabedi’nin yıkılmasından sonra da bu kurban ibadeti sembolik olarak bile sinagoga icra edilmemiştir.883 Buna karşılık sinagog, duanın ve Tora çalışmasının yapıldığı yer olmuştur.884 Dua’nın, Süleyman Mabedi’nde resmi bir yeri olmadığı885 ve Birinci Mabed zamanında tamamen ihtiyari olduğu kaynaklarda bildirilmiştir.886 Yahudiler, bireysel dualarını her yerde yapabilecekken, cemaat halinde yapıldığında, daha faziletli olacağı

877 Besalel, “Sinagog”, III/ 598.

878 Bkz. Silver, 259.

879 Hachlili, 14.

880 Bazı Yahudi din adamları, sinagog için “Tanrı’nın Evi” ifadesinin kullanılmasına karşıdır. Çünkü, bu ifade Hıristiyanların kilise için kullandıkları bir kavramdır. Yahudi literatüründe ise ancak Süleyman Mabedi için kullanılabilir (Jacobs, “Synagogue”, 511).

881 Cohen, “The Temple...”, III/ 301.

882 Cohen, “The Temple...”, III/ 299.

883 Hachlili, 14.

884 Hachlili, 13.

885 Cohen, “The Temple...”, III/ 302.

886 Özen, 107.

116

düşüncesinden dolayı duaların sinagogda yapılması uygun görülmüştür. Böylece sinagogun sosyal sorumluluk ve toplumsallık bilincini artırmak için duanın mistik gücünden yararlanıldığı ifade edilmiştir.887

Sinagogun ikinci bir özelliği de Tora çalışmasının yapıldığı yer olmasıdır.

Duanın sinagogda topluca yapılması, Tevrat’ın orada okunup anlaşılmasının zorunlu olduğu düşüncesini de beraberinde getirmiştir.888

Tanrı’ya karşı bir nevi ibadet olarak telakki edilen889 Tora çalışmasının duadan bile üstün olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle asıl işi Tora çalışması olan Yahudi alimlerin dua ile çok fazla zaman harcaması kınanmıştır.890 Çünkü Tora çalışmasıyla, Tanrı’nın emirlerinin daha açık ve net olarak anlaşılacağına, insanın görünen dünyanın ötesindeki gerçek dünyayı görebileceğine, bütün felsefi karışıklıkları çözen bir erdem sağlayacağına inanılmaktadır. Tora çalışmasının uzun bir hayatın anahtarı olduğu ve insanın Tora çalıştıkça ölüm meleğinin ona karşı hiçbir güç kullanamayacağı ifade edilmiştir. Kısaca belirtmek gerekirse, Yahudi düşüncesine göre, Tora çalışması insanın hakikati görmesini, mutlu ve huzurlu bir şekilde Tanrı’nın rızasına uygun yaşam sürmesini sağlamaktadır.891

3. Din Görevlileri

Süleyman Mabedi ile sinagog arasındaki üçüncü fark da buralarda görev yapan din görevlileridir. Süleyman Mabedi’nin ve onun bulunduğu mekanının kutsal olması gibi onunla ilişkili olarak orada görev yapan kişilerin de kutsal addedilmiştir.

Süleyman Mabedi’nde görev yapanların Musa’nın kardeşi Harun’un soyundan gelen kahinler olduğu belirtilmiştir. Kurban ibadeti, Yahudiler adına kahinler tarafından icra edilmiştir. Kahin olmayanların Süleyman Mabedi’ne giremediği gibi kahinler avlusuna da giremediği zikredilmiştir. Yahudilerin mutluluğu ise kahinlerin dindarlığına ve titizliğine bağlanmıştır.892

Sinagog, Süleyman Mabedi’nin aksine özel sınıf gerektirmeyen bir kurum olmuştur. Tanrı ile Yahudiler arasında aracılık yapacak özel insanlara gerek kalmamıştır. Tora çalışması ve dua bütün Yahudiler tarafından kazanılması gereken erdemler olarak belirtilmiştir. M.S. 70 yılından önceki sinagog ibadetlerininin

887 Güç, Dinlerde..., 152.

888 Güç, Dinlerde....,152.

889 Cohen, “The Temple...”, III/ 302.

890 Özen, 110.

891 Silver, 262, 263.

892 Cohen, “The Temple...”, III/ 306.

117

Ferisiler, bu tarihten sonraki ibadetlerin de Rabbiler tarafından yönetilmesine karşın sinagogdaki ibadeti her hangi bir Yahudi yönetebilir.893 Bu anlamda, sinagoglarda demokrasinin varlığından bahsedilmekte, sıradan bir şemsiye tamircisinin dahi sinagogdaki ibadeti yönetebileceği ifade edilmektedir. Ancak kahinlerin, levililerin ve din bilimcilerin sinagogda öncelikli olduğu söylenmektedir.894

ad. Sinagog’un Mimarisi

Sinagogun bir çok özelliği Yahudi hukukunca (Alaha) belirlenmesine rağmen dış mimarisi nasıl isteniyorsa öyle yapılmıştır.895 Sinagogun dış mimarideki farklılıklarına karşın penceresiz olamayacağı ifade edilmiştir. Tevrat’ta geçen

“Daniel, yasanın imzalandığını öğrenince evine gitti. Yukarı odasının Yeruşalim (Kudüs) yönüne bakan pencereleri açıktı. Daha önce yaptığı gibi her gün üç kez diz çöküp dua etti. Tanrısı’na övgüler sundu”896 ifadesinden yola çıkarak penceresiz mekanda dua etmek yasaklanmış ve muhtemelen 12 Yahudi kabilesini simgelemek adına sinagogun 12 penceresi olması gerektiği belirtilmiştir.897 Ancak bu mimari sıkıntılar nedeniyle her zaman yerine getirilememiştir.898

Şehrin en yüksek yerine yapılması gereken sinagogun yönünün Kudüs’e doğru olması gerektiği düşüncesi, Süleyman’ın, Mabed’in açılışı esnasında yaptığı duanın içeriği899 ile Daniel’in dua ederken Kudüs’e yönelmesinden kaynaklanmıştır.

Sinagogun kendine özgü kuralları ve sembolleri bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının Süleyman Mabedi’nde bulunan unsurlara benzemesi önem arz etmektedir.

Sinagogda bulunan Tora ruloları “Aron Ha-Kodeş” denilen bir dolapta saklanmaktadır. Bu dolap, Süleyman Mabedi’nde saklanan Ahit Sandığı’nı temsil etmektedir. Bu nedenle Aron Ha-Kodeş’in kapılarını örten “Perde”in üzerine “On Emir” işlenmiş ya da bu dolabın tepe noktasına sembolik “On Emir” levhaları yerleştirilmektedir. Eski sinagoglarda bu dolap portatif olurken sonradan sinagog duvarında sabit hale getirilmiştir.900

893 Cohen, “The Temple...”, III/ 306.

894 Besalel, “Sinagog”, III/ 599.

895 Bkz. Jacobs, “Synagogue”, 512-513.

896 Daniel 6: 10.

897 Alalu, 258.

898 Besalel, “Sinagog”, III/ 603.

899 Bkz. I. Krallar 8: 22-61; “Gözlerin gece gündüz, ‘Orada bulunacağım!’ dediğin bu tapınağın üzerinde olsun. Kulunun buraya yönelerek ettiği duayı işit. Buraya yönelerek dua eden kulunun ve halkın İsrail’in yalvarışını işit. Göklerden, oturduğun yerden kulak ver; duyunca bağışla”

(I. Krallar 8: 29-30).

900 Alalu, 259.

118

Ahit Sandığı’nı temsil eden Aron Ha-Kodeş’in önünde, kahinlerin avlusunu ifade eden ve birkaç basamak aşağıda yer alan bir platform bulunmaktadır. Bu platformun ortasında yer alan “Okuma Kürsüsü” ise Süleyman Mabedi’ndeki sunağı temsil etmektedir. Sinagogda cemaatin yer aldığı kısım platformun bir iki merdiven aşağısında yer almaktadır. Cemaat yeri de Süleyman Mabedi’nde bulunan kahinler avlusunun dışındaki İsrailliler avlusunu temsil etmektedir.901

b. Mabed ile İlgili Sonradan Ortaya Çıkan Uygulamalar

Yahudilerin dini hayatının ayrılmaz bir parçası olan Süleyman Mabedi’nin tarih içinde iki defa yıkılması ve bu Mabed’in putlardan temizlenmesi için verilen mücadeleler Yahudi dini hayatında bir şekilde bir yer edinmiştir. Bu tarihi olayların hafızalardan silinmemesi veya elde edilen zaferlerin kutlanması için Yahudilikte bazı uygulamalar başlatılmıştı.

ba. Oruç İbadeti

Oruç, bütün dinlerde ortak bir fenomen olarak karşımıza çıkmaktadır.902 Ancak, orucun uygulanışının dinden dine farklılık göstermesi903 orucun kesin tanımını yapmayı zorlaştırmaktadır. Buna rağmen orucu, “Bedensel arzuların isteklerin zayıflatılarak kontrol altına alınması ve böylece ruhsal yapının güçlendirilmesi904 amacına yönelik olarak kişinin yemekten veya normal zamanlarda yenilen yiyeceklerin bazılarından kendisini uzak tutması veya yiyeceğin miktarını ya da süresini kısıtlamasıdır.905” şeklinde tarif etmek mümkündür.

İbranice’de oruç, hem fiil hem de isim olarak oruç anlamına “Tsvm”

kelimesiyle ifade edildiği gibi, nefsin alçaltılması anlamına gelen “İna Nefeş”

kelimesiyle de belirtilmektedir.906 Yahudilikte oruç tutulmasının birkaç nedeni bulunmaktadır. Orucun günahlara kefaret olacağı, Yahudi tarihinde meydana gelen ulusal felaketlerin anılması ve kulun Tanrı’nın yardımı istemesi orucun amaçları arasında zikredilmektedir. Oruç tutan bir Yahudiden yemeden, içmeden, cinsel ilişkiden ve fiziksel zevklerden uzak durması istenmektedir.907

901 Alalu, 259.

902 Julis H. Greenstone, “Fasting and Fast-Days”, JE, Funk and Wagnalls Company, New York and London 1905, V/ 347.

903 Bkz. Rosemary Rader, “Fasting”, The Encyclopedia of Religion, Ed. Mircea Eliade, New York 1987, 286.

904 Bkz. Şinasi Gündüz, “Oruç”, Din ve İnanç Sözlüğü, Vadi Yayınları, Ankara 1998, 295.

905 John R. Hinnells, “Fasting”, Dictionary of Religions, England 1997, 166.

906 Özen, 174.

907 Yusuf Besalel, “Taanit”, YA, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul 2002, III/ 690.

119

Yahudilikte çeşitli nedenlerden dolayı tutulan bir çok oruç bulunmaktadır.908 Bunlardan bazıları Süleyman Mabedi’nin yıkılması anısına tutulmaktadır. Nitekim, konumuzun Süleyman Mabedi olması hasebiyle sadece bu oruçlar ele alınacaktır.

Mabed’in anısına tutulan oruçlar şunlardır:

1. 10 Tevet Orucu: İbranice’de “Asara Betevet” denilen 10 Tevet Orucu, Kudüs’ün Babilliler tarafından sarılması anısına tutulmaktadır.909

2. 17 Tamuz Orucu: Yahudiler tarafından “Şiva –Asar Be Tamuz” olarak nitelendirilen 17 Tamuz orucu, Babilliler’in Kudüs’ün surlarını aşması anısına tutulmaktadır.910

3. 9 Av Orucu: İbranicesi “Tişa Be Av” (9 Av Orucu) olan bu orucun M.Ö.

586 yılında Süleyman Mabedi’nin yıkılmasını anısına tutulduğu belirtilmektedir.

Bunun yanında Mabed’in M. S. 70 yılında Av ayının 9. gününde Romalılar tarafından yıkılması ve M.S. 135 yılında Bar-Kohba’nın son yenilgisi anısına tutulduğu da rivayet edilmektedir. Toplumsal olarak tutulması gerektiğinden Yom Kipur orucuna benzeyen 9 Av orucunda Yom Kipur’da geçerli olan gelenekler uygulanmaktadır.911

bb. Hanuka Bayramı

İbranice bir kelime olan Hanuka, “ithaf etme, tahsis etme” anlamlarına gelmektedir.912 “Adama Bayramı” ve “Makkabiler Bayramı” olarak da bilenen Hanuka bayramı Kislev ayının 25. günü başlayıp sekiz gün sürmektedir.913

Tam olarak bir bayram telakki edilmediğinden iş yapmanın serbest olduğu belirtilen914 Hanuka bayramının Makkabiler tarafından kurumsallaştırıldığı söylenmektedir.915 Hanuka bayramı, Makkabilerin, Helenlere karşı başlattıkları savaşı kazanmalarının ardından Helenler tarafından kirletildiği düşünülen Süleyman

908 Bkz. Besalel, “Taanit”, III/ 690-691.

909 Besalel, “Taanit”, III/ 690.

910 Besalel, “Taanit”, III/ 690.

911 Besalel, “Taanit”, III/ 690.

912 Alalu, 60.

913 Kaufmann Kohler, “Hanukkah”, JE, Funk and Wagnalls, New York and London 1905, VI/ 223.

914 Yusuf Besalel, “Hanuka”, YA, İstanbul 2001, I/ 198.

915 Kohler, 223.

120

Mabedi’nin paganizmin izlerinden temizlenmesi ve ibadete tekrar açılması anısına kutlanmaktadır.916

Tevrat’ta belirtilmeyen Hanuka bayramının en ayırt edici özelliği evlerde ve sinagoglarda sekiz gün boyunca kandillerin yakılmasıdır. Temeli, Mabed’deki kandilde sadece bir gün yanacak kadar yağ bulunmasına rağmen mucizevi bir şekilde kandilin sekiz gün boyunca yanmasına dayanır. Bu nedenle, Hanuka’ya kandillerin yakılmasından dolayı “ışıklar bayramı” da denilmektedir.917

Süleyman Mabedi’ndeki şamdanın yedi kollu olmasına rağmen “hanukiya”

denilen ışıklar bayramındaki şamdanın dokuz kollu olduğu bildirmektedir. bu kollardan birisi diğer mumları yakmak için kullanılır ve buna “bekçi” anlamına gelen

“Şamaş” denilmektedir. Öneminden dolayı Hanukiya’nın yakılışını bütün aile fertlerini izlemesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Yahudi geleneğine göre her biri ayrı bir anlam ifade eden mumlar, ailenin bireyleri tarafından şamaşla yakılır. Ancak, sadece aile reisi, dua eşliğinde mumları yakar ve onu dinleyen aile fertleri de sonun da “amin” dedikleri söylenmektedir.918

Hanukiyanın yakılmasında uyulması gereken bazı kurallar bulunmaktadır.

Hanukiya, her gün mum sayısının bir tane arttırılması suretiyle soldan sağa doğru yakılmalıdır. Her gün geç saatlere kadar yakılabileceği belirtilen Hanukiyanın sadece Cuma gecesi güneş batmadan yakılması gerekir. Ayrıca, Hanukiya sönünceye kadar evde en az bir kişinin bulunması gerektiği ve Hanuka bayramı içerisinde yakılması unutulan mumun bayramdan sonra yakılamayacağı da kurallar arasında zikredilmiştir.919