• Sonuç bulunamadı

Mabed’in Diğer Unsurları ve Eşyaları

B. MABED’İN MİMARİSİ

3. Mabed’in Diğer Unsurları ve Eşyaları

Süleyman Mabedi’nin en önemli mimari yapılarından birisi de Süleyman’ın, Sur’dan gelen tunç ustası Hiram’a yaptırdığı, pirinçten mamul, 18 kubit uzunluğundaki iki büyük sütundur. Sütunların üzerine dökme tunçtan 5 kubit yüksekliğinde iki sütun başlığı yapılmıştır. Böylece, sütun başlıkları da dahil edildiğinde sütunların toplam uzunluğu 23 kubite ulaşmıştır.224 Sütunların çevresi ise 12 kubit olacak şekilde yapılmıştır. Ancak bu rakamın büyüklüğü hakkında bazı şüpheler olmasına rağmen Yeremya 52: 21’deki cümlenin bu rakamın doğruluğunu desteklediği ifade edilmiştir.225

Sütunların, Süleyman Mabedi’nin tam olarak neresinde olduğu tartışmalı konulardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. I. Krallar’ın İbranice tercümesinin 7. bab 15. cümlesinde bu sütunların yeri hakkında kesin bir bilgi verilmediği, I.

Krallar’ın Grekçe tercümesinde ise sütunlarla ilgili olarak “Mabed’in eyvanı için”

ifadesinin yer aldığı zikredilmektedir. Bunun yanında, II. Tarihler 3: 15 ve 17’de sütunların Süleyman Mabedi’nin önünde oldukları yazmaktadır. Bu saydığımız kaynaklarda verilen bilgilerden dolayı Süleyman Mabedi’nin hayali resmi çizilirken sütunlar genellikle Eyvan’ın girişinin hemen dışına yerleştirilmektedir. Ancak, bu durum, I. Krallar 7: 19’da, sütunların Eyvan’ın içinde olduğunu (in the vestibule, at the vestibule) ifade eden cümlelere ters düşmektedir.226

Sütunlar, o dönemdeki Mısır sutünları örnek alınarak yapılmıştır.227 Süleyman Mabedi’nin ön tarafında yer alan bu iki sütundan sağdakine “Yakin”, soldakine “Boaz” denilmiştir.228 Bu iki kelimenin ne anlama geldiği tartışmalı olup bununla ilgili değişik fikirler ortaya atılmıştır. Bazı araştırmacıların bu iki kelimenin hala açıklanamadığını ve bir sır olarak kaldığını düşünmesine rağmen229 genel olarak benimsenen görüşe göre bu iki kelime, sütunlara işlenen kitabenin ilk iki harfi olup,

221 Yadin, 948.

222 Stinespring, 538.

223 Yadin, 948.

28

“Yakin” kelimesi “Pekiştirir”, “Boaz” kelimesi de “Güç O’ndadır (Tanrı’dadır)”

anlamına gelmektedir.230 Bunun dışında, bu sütunlara farklı anlamlar yüklendiği de belirtilmektedir.231

Sütunlarla ilgili başka bir fikir ayrılığı da bunların fonksiyonuyla ilgilidir.

Sütunların, Süleyman Mabedi’nin önündeki Eyvan’ı taşımak için mi, yoksa sadece süsleme amacıyla mı yapıldığı günümüze kadar tartışmalı bir mesele olarak gelmiştir. II. Tarihler 3: 15’de verilen bilgilere bakılırsa, bunların sadece süsleme amacıyla yapıldığı daha kabul edilebilir mahiyetteyken,232 kaynaklarda sütunların başlıklarıyla ilgili detaylı tariflerin bulunması, bunlara verilen özel isimler ve oldukça büyük olan çapları bazı uzmanların birinci görüşü savunmalarına yol açmıştır.233

Yakin ve Boaz sütunlarının ifade ettikleri anlamlarla ilgili çeşitli düşünceler bulunmaktadır. Bunlardan birisi, sütunların, Mısır’dan çıkışla ilgili olarak zikredilen ateş sütununu ve bulut sütununu234 temsil ettikleri şeklindedir.235 Ayrıca, Kavramlar ve Değerler adlı eserde sütunların üzerinde bulunan süslemelerin değişik anlamlar ifade ettiği belirtilmektedir. Buna göre, Nar ve zambak figürleriyle süslenmiş olan Boaz sütununun başlığındaki zambak, beyazlığı ve safiyeti ifade ederken, nar çoklukta birliği ifade etmektedir. Kalın bir kabuk, ardından bir zar ve nihayet zarın altında çeşitli küçük bölmeler içinde bulunan nar taneleri Yahudi halkınının simgesidir. Küçük bölmeler, kabileleri, iç zar Yahudilik kavramını ve en dıştaki kalın kabuk Yahudileri koruyan, birlik içinde tutan ve kuşatan Tevrat’ı simgelemektedir.

Böylece Boaz sütununun başlığının, saf ve temiz bir birlik içinde bulunan Yahudilerin sembolü olduğu ifade edilmektedir.236

224 I. Krallar 7: 15-16; Yeremya 52: 21-22. Elimizdeki kaynaklar sütunları, başlıklarıyla beraber 23 kubit olarak vermektedir. Ancak, II. Tarihler 3: 15, sadece sütunların her birinin uzunluğunun 35 kubit olduğunu belirtmektedir.

225 Stinespring, 536.

226 Stinespring, 536.

227 Güç, Dinlerde..., 119.

228 II. Tarihler 3: 17; I. Krallar 7: 21.

229 Miller-Hayes, 203.

230 Yadin, 950.

231 Bkz. Renan Mengü, Süleyman Mabedi, İstanbul 2002, 68.

232 Krauss, bu sütunların, sundurmayı taşımadığını, yapıdan bağımsız olduğunu söylemektedir (Krauss, 94; ayrıca bkz. Miller-Hayes, 203).

233 Yadin, 950; ayrıca bkz. Philip Birnbaum, “Temple”, Encyclopedia of Jewish Concepts, Hebrew Publishing Company, New York 1991, 80.

234 Bkz. Çıkış 13: 21; Nehemya 9: 12, 19.

235 Birnbaum, 80.

236 Alalu, 209-210.

29

Yine aynı eserde “Yakin” sütununun başlığında bir küre bulunduğu ve bu kürenin iki kısımdan oluştuğu belirtilmektedir. Üst bölümü gök küreyi, alt bölümü yer küreyi ifade ettiğine inanılan bu sembolün şu sözleri anımsattığı söylenmektedir:

“Gökler, Tanrı’nın gökleridir. Yeryüzünü de insanoğluna vermiştir.” Böylece

“Yakin” sütununun; Tanrısal egemenliğin ve insana bahşedilen egemenlik alanının simgesel belirleyicisi olarak dikildiği anlaşılmaktadır.237

b. Yan Odalar

Süleyman Mabedi’nin doğu kısmı hariç diğer üç tarafına, genellikle “Yan Odalar” (side rooms, side chambers, side wing, galleries) olarak dizayn edilen bir yapı inşa edilmiştir.238 Çok az sayıda uzman bunun sonradan yapıldığını veya sadece ikinci Mabed’e ait olduğunu iddia etmektedir. Ancak, birçok araştırmacı bu odaların Süleyman’ın yaptığı Mabed’in bir parçası olduğuna inanmaktadır.239 Üç kattan oluşan bu yapı en alt katı 5 kubit, orta katı 6 kubit, en üst katı ise 7 kubit genişliğinde yapılmıştır.240 Her katın yüksekliği aynı olup, 5 kubit olarak dizayn edilmiştir.

Mabed’e sedir ağacından kirişler eklenmiştir.241 Süleyman, Mabed’in duvarlarının çevresinde dışarıya doğru çıkıntılar bırakarak, bu çıkıntılarla, kirişlerin Mabed’in duvarlarına girmesine engel olmasını amaçlamıştır.242

Süleyman Mabedi’nin batı, kuzey ve güney kısımlarında bulunan Yan Odaların birinci katına 3 düz basamakla, ikinci katına sarmal 5 basamakla, üçüncü katına ise 7 düz basamakla çıkıldığı zikredilmektedir.243 Her bir kat, yaklaşık 30 odaya ayrılmış olup,244 bu katların nasıl ve ne oranda odalara ayrıldığına dair güvenilir bir bilgi bulunmamaktadır.245 Her birinin değişik amaçlar için kullanıldığı düşünülen bu odalardan bazıları, ibadet esnasında Tanrı’ya takdim edilen sunuların muhafaza edilmesi, bazıları ise din görevlilerinin ibadete yönelik hazırlanması için kullanılmıştır.246 Bunun yanında, bazı odaların Mabed’de kullanılan araç-gereçler

237 Alalu, 210.

238 I. Krallar 6: 5; 6: 10;.“...Onları RAB’Bin Tapınağı’nın odalarından birine götürüp şarap içir.”(Yeremya 35: 2).

239 Stinespring, 536.

240 I. Krallar 6: 6.

241 I. Krallar 6: 10.

242 I. Krallar 6: 6.

243 Alalu, 200.

244 Yadin, 949; bkz. I. Krallar 6: 8.

245 Stinespring, 536.

246 Krauss, 194.

30

için depo vazifesi gördüğü ifade edilirken Mabed’e ait hazinelerin burada saklanması ise odaların başka bir fonksiyonu olarak zikredilmiştir.247

c. Yakma Sunusu Sunağı

Rivayetlere göre, Süleyman Mabedi’nin avlusunun içinde, hem özel hem de toplumsal kurbanların sunulması için tunçtan mamul bir sunak yapılmıştır.248 Eni ve uzunluğu 20, yüksekliği ise 10 kubit249 olarak bildirilen bu sunağa çıkmak için merdiven yerine sunağın yarısı genişliğinde ve güney tarafında bulunan250 bir rampa kullanılmıştır. Merdiven yerine rampanın kullanılması Tanrı’nın, Yahudilerin sunağa çıkarken çıplak yerlerinin görülmesini istememesinden kaynaklanmıştır.251 Süleyman’ın, Mabed’in açılışı esnasında yaptığı duayı anlatan I. Krallar 8: 22’de geçen “RAB’bin sunağı” ifadesindeki sunağın burası olduğu bildirilmiştir.252 Süleyman’ın duasını burada yapmasından dolayı önem kazanan bu sunak, daha sonra gelen peygamberlerin insanlara hitap edecekleri bir yer olmuştur.253

d. Dökme Havuz

Süleyman Mabedi’nin güneydoğusunda yer alan254 Dökme Havuz, kahinlerin yıkanması255 amacıyla yapılmıştır. Oldukça büyük ve dökme tunçtan yapılmış olması nedeniyle bu havuz, Hiram’ın en büyük başarısı olarak nitelendirilmiştir. Yuvarlak olan bu havuz, çapı 10 kubit, derinliği 5 kubit, çevresi de 30 kubit olacak şeklide yapılmıştır.256 Havuz, kenarlarının altındaki iki sıra su kabağı motifiyle birlikte dökülmüş ve her kubitte onar tane olan bu motifler havuzu çepeçevre kuşatmıştır.257 Havuz, üçü kuzeye, üçü batıya, üçü güneye, üçü de doğuya bakan ve sırtları içe

247Margolis-Alexander, 64; I. Krallar 7: 51; II: Tarihler 5: 1; http://www.ldolphin.org/solomon.html (S. G. 13 Mayıs 2004).

248 Margolis-Alexander, 64.

249 II. Tarihler 4: 1.

250 Maimonides, 12.

251 Çıkış: 20: 26.

252 Ayrıca bkz. I. Krallar 8: 64; 9: 25.

253 Margolis-Alexander, 64; ayrıca bkz. Yeremya 19: 14; 26: 2.

254 I. Krallar 7: 39; II. Tarihler 4: 10.

255 II. Tarihler 4: 6; Kahinlerin yıkanması için yapıldığı söylenen bu havuzun fonksiyonu hakkında bir çok yorumcu şüphe etmektedir. Bazı yorumcuların tercih ettiği görüş, bu havuzun kozmik önem olarak nitelendirilen, sadece suyun temizleme gücünü değil aynı zamanda hayatın bütününün ve verimliliğin kendisinden çıktığı düşünülen tarih öncesi okyanusu sembolize ettiğidir. Bu görüşün hem Mezopotamya hem de Kenan kültürleriyle uyum içinde olduğu ifade edilmektedir. Bu yapı için “Havuz” (Sea) isminin kullanılmasının da bu görüşü desteklediği belirtilmektedir (Stinesring, 538).

256 II. Tarihler 4: 2.

257 II. Tarihler 4: 3’de, “Havuzun dışı boğa kabartmalarıyla kuşatılmıştı. Her arşında (yaklaşık 45 cm) onar tane olan bu kabartmalar iki sıra halindeydi ve gövdeyle birlikte dökülmüştü” ifadesi geçmektedir.

31

dönük olan on iki boğa heykeli üzerine oturtulmuştur.258 Bu on iki boğanın dört gruba bölünmesi ve her bir grubun bir yöne bakması dört mevsimin ifade edilmesi şeklinde yorumlanmıştır.259 Dökme Havuzun kenarı dört parmak kalınlığında olup, kenarları kâse kenarlarını ve nilüferleri andıracak şekilde yapılmıştır.260 Havuzun aldığı su miktarıyla ilgili, Tevrat’ta çelişkili ifadeler bulunmaktadır. I. Krallar 7:

26’da havuzun aldığı su miktarı için 2 bin bat261 denilmekteyken, II. Tarihler 4: 5’de ise bu miktar 3 bin bat olarak ifade edilmektedir. Havuzun ağırlığının ise yaklaşık 33 ton olduğu söylenmektedir.262

e. Ayaklıklar ve Kazanlar

Süleyman Mabedi için çok yönlü çalışmalarda bulunan Hiram, özellikle yıkama işlerinde kullanılmak üzere kazanlar ve onları taşımak için on adet ayaklık yapmıştır. Her biri 4 kubit uzunluğunda, 4 kubit genişliğinde ve 3 kubit yüksekliğinde olan bu ayaklıklar, her biri tunçtan çerçeve içine alınan aynalıklarla süslenmiştir. Bu aynalıklar ve çerçeveler, üstünde ve altında sarkık çelenk işlemeleri bulunan aslan, boğa ve keruv motifleriyle süslenmiştir. Ayaklıklar için tunçtan mamul dört adet tekerlek ve dingiller yapan Hiram, aynı zamanda her bir ayaklığın dört köşesine, üzerine kazanların yerleştirilmesi için, o dönemin sanatına uygun olarak çelenklerle süslenen destekler yapmıştır. Ayaklığın üst yüzeyinde, kazan için olduğu düşünülen ve yüksekliği 1 kubit, taban genişliği 1,5 kubit olan, çevresinde oymaların bulunduğu yuvarlak çerçeveli bir boşluk yer almıştır. Ayaklıkların aynalıkları yuvarlak olmayıp kare şeklinde yapılmıştır. Aynalıkların altındaki dört tekerliğin dingilleri ayaklıklara bağlanmıştır. Savaş arabalarının tekerleklerini anımsatan bu tekerleklerin her birinin çapı 1,5 kubit olup ayaklıkların dingilleri, jantları, parmakları ve göbeklerinin hepsi dökümden imal edilmiştir. Her ayaklık, dört köşesinde kendinden dört desteğe dayanmış ve ayaklıkların üstünde yarım kubit yüksekliğinde yuvarlak birer halka yer almıştır. Ayaklıkların başındaki dayanaklar ve yan aynalıklar da ayaklıklara bitiştirilmiştir. Hiram, dayanakların ve aynalıkların genişliği oranında her birinin yüzeyine keruvlar, aslanlar, hurma ağaçları, çevrelerine de çelenkler oydurmuştur. Böylece, hepsinin dökümü, ölçüsü ve biçimi aynı olan on

258 I. Krallar 7: 23-25.

259 Yadin, 950.

260 I. Krallar 7: 26.

261 Yaklaşık 44000 lt.

262 Yadin, 950.

32

ayaklığı tamamlamıştır.263 Nadiren hareket ettirildiği sanılan264 bu ayaklıkların beşi Süleyman Mabedi’nin güneyine, beşi de kuzey tarafına yerleştirilmiştir.265

Ayrıca, Hiram, Süleyman Mabedi’nde değişik sebeplerden dolayı yakılan sunuların yıkama işleri266 ve ibadetten sonra avlunun genel temizliğinde kullanmak267 için, kırk268 bat269 su alma kapasitesine sahip tunçtan mamul olan on ayaklığın üzerine oturan dörder kubit genişliğinde on tane kazan yapmıştır.270

f. Eşyalar

Süleyman Mabedi’nin yapımına büyük emeği geçen tunç ustası Hiram, Süleyman Mabedi’nde değişik amaçlar için kullanılmak üzere bazı değişik eşyalar yapmıştır. Kürekler, çanaklar, kovalar gibi gerekli hallerde kullanılan bu eşyaların hepsi parlak tunçtan yapılmıştır. Bazı rivayetlerde yapımında çok miktarda tunç kullanılan bu eşyaların ağırlıklarının tespit edilemediği belirtilmiştir. Bunların dışında, üzerinde buhurun yakıldığı sunak, ekmeklerin Tanrı’nın huzuruna konduğu masa, Kutsal Yer’e beşi sağa, beşi de sola yerleştirilen kandillikler, çiçek süslemeleri, kandiller, maşalar, saf altın taslar, fitil maşaları, tabaklar ve buhurdanlar vardı ki bunların hepsi altından yapılmıştır.271