• Sonuç bulunamadı

Müşterek Saltanat Dönemi (1249-1254)

Belgede Marmara Uç Bölgesi (1204-1330) (sayfa 98-103)

BÖLÜM 2: İZNİK İMPARATORLUĞU’NUN İZNİK’E TAŞINMASI VE ANADOLU’DAKİ DEĞİŞİM

2.1. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Siyasi Vaziyetine Genel Bir Bakış

2.2.3. Müşterek Saltanat Dönemi (1249-1254)

Konya’da üç Selçuklu Sultanının tahta çıkışı kabul edildikten sonra devletin ileri gelen emirleri arasında rekabet ve çekişme gittikçe artmıştır. Moğollar da Selçukluların kendilerinden korktuklarını fark ettikleri için356 olaylara daha çok müdahil olmaya ve bu durumdan faydalanmaya başlamışlardır. Sahib Şemseddin’in öldürülmesinden rahatsızlık duyan Batu Han, olayın araştırılması ve ilave vergilerin toplanması için bir elçi heyeti göndermiştir. Bunun üzerine Şemseddin Mahmud gerekli açıklamayı yapmak ve Han’ı ikna etmek üzere Moğol ülkesine gönderilmiştir. Beraberinde giden emirler de soruları incelikle cevaplayıp bol miktarda hediyeler vererek tehlikeden kurtulmuşlardır. Kendileri için önemli mevkiler edinerek geri dönmüşlerdir ve bundan sonra beyler arasındaki mücadele daha da artmıştır. Selçuklu emirlerinin yaşadıkları

354 İbn Bibi, c. II, s. 120-122.

355 İbn Bibi, c. II, s. 122-124.

87

ihtilaflarda konuyu Baycu Noyan’a taşıdıkları olmuştur.357 Hatta sık sık elçiler gelip gitmeye başladıkça daha önce hiç görülmemiş bir şekilde Moğol Hanının Selçuklu Sultanına emir verip yanına çağırdığı olmuştur. Bu durum Moğolların Selçuklular üzerinde kurdukları hakimiyetin de bir göstergesidir.

Bu sırada Möngke’nin Moğol tahtına çıkışı için yapılacak törende bulunması istenen Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus ağabeylerini Kayseri’de bırakıp Sivas’a hareket etmiştir. Sultan Sivas’tayken Celaleddin Karatay’ın ölüm haberi kendisine ulaşmıştır ve 1254’te Kayseri’ye dönmüştür. Burada ağabeyleri ile yaptıkları istişare neticesinde Hana II. Alaeddin Keykubad’ın gidip durumu açıklamasına, II. Keykavus’un gidememesi için özür dilemesine ve ekonomik açıdan yaşadıkları sıkıntıları anlatmasına karar vermişlerdir.358 Alaeddin Keykubad Erzurum’da iken ağabeyleri tarafından katlettirilmiştir.359

II. İzzeddin Keykavus, Konya’ya döndükten sonra da keyfince yaşamaya, bazı emirlerin eleştirilerine maruz kalmasına sebep olacak davranışlarda bulunmaya devam etmiştir. Sultan’ın Hristiyan olan dayıları devlet işlerinde daha çok yer almaya başlamış, Keykavus ağabeyi Rükneddin ile sık sık tartışır olmuştur. Kendisine yapılan saygısızlıklardan ve baskıdan rahatsız olan IV. Rükneddin Kılıçarslan bazı subaşıların da destek sözü vermesi üzerine şehirden ayrılmış ve Kayseri’ye gitmiştir.360 1254’te Kayseri’de Sultan ilan edilen IV. Rükneddin adına hutbe okutulup sikke bastırılmıştır. 361 Kendisine bağlananların sayısı günden güne artmış, ordusu güçlenmiştir. Konya’ya saldırmayı planlamaya başladıkları sırada II. İzzeddin Keykavus Sadreddin Konevi ve Hümameddin Şahbedr aracılığıyla Rükneddin Kılıçarslan’a Sivas, Malatya, Amid, Harput ve buralara bağlı yerler ile yetinmesi ve geri dönmesi için haber göndermiştir. Kılıçarslan gönderdiği elçi ile Kayseri ve Kırşehir’in de ilave edilmesini istemiştir. Devletin ileri gelenlerinin ikna etmesi üzerine Sultan kardeşinin teklifini kabul etmiş, ondan gelecek cevabı beklerken Rükneddin’in

357 İbn Bibi, c. II, s. 125-131.

358 İbn Bibi, c. II, s. 136.

359 Sümer, “Keykavus II”, s. 355.

360 İbn Bibi, c. II, s. 136-139.

88

ordusunu gören Keykavus’un askerlerinden bazıları saldırıya geçmiştir. Yapılan mücadelede mağlup olan IV. Rükneddin Kılıçarslan Develi üzerinden Sis’e gidecekken yakalanmış ve İzzeddin’in huzuruna getirilmiştir. Kardeşine iyi davranan sultan onu kendi isteği doğrultusunda önce Amasya’ya ardından Borgulu’ya göndermiştir.362 2.2.4. II. İzzeddin Keykavus Dönemi (1254-1262)

Kardeşi IV. Rükneddin Kılıçarslan ile giriştiği taht mücadelesinden galip çıkarak onu bir kaleye hapseden II. İzzeddin Keykavus tek başına tahtta kalmıştır. Bu sırada Baycu Noyan ve diğer Noyanlar sık sık Türkiye Selçuklu ülkesine elçiler göndermişlerdir. Önceki yıllarda gelen bu elçilere çok sayıda hediye verilip istekleri yerine getirilirken artık bunları karşılamak zor olmaya başlamıştır. Çünkü devletin giderleri sürekli artarken gelirleri azalmıştır. Ayrıca Noyanlar artık sadece vergi talebinde bulunmakla kalmamış, Anadolu’da yerleşmek için kendilerine yer gösterilmesini de istemişlerdir.363 Korku ve telaşa kapılan devlet ileri gelenleri Baycu’nun baskısından duydukları rahatsızlığı Batu Han’a iletmeye karar vermişler ve böylesine büyük bir meseleyi halledebileceğine güvendikleri Fahreddin Ebu’l-Hayrat Ali’yi Han’a elçi olarak göndermişlerdir. Elçiyi dinleyen Batu Han, Baycu Noyan ve diğer emirlerin Türkiye Selçukluları ülkesine gitmesini yasaklayan yarlıklar çıkarmıştır. Bu yarlıktan haberdar olan Baycu ve diğer Noyanlar artık Selçuklulara baskı yapmayı bırakmıştır.364

Sahib Kadı İzzeddin Muhammed Razi’nin yönetimde yerini sağlamlaştırması ve devlet meseleleri ile ilgilendiği dönemde düzen sağlanmış ve ülkede huzur ve emniyet tesis edilmiştir. Ancak bir süre sonra Maraş düzlüğü ve ormanlarında yerleşmiş olan Ağaçeriler isimli Türkmen kabilesi Rum, Suriye ve Ermeni topraklarındaki ticaret kervanlarına saldırmaya ve tüccarları öldürmeye başlamıştır. Bunun üzerine Elbistan’a asker gönderilmiş, devletin ileri gelenlerinden bazıları da Kayseri’den yola çıkmıştır.365 Ancak o sırada Baycu Noyan’ın çok sayıda adamla Selçuklu topraklarına girdiğinin haber alınması üzerine Elbistan’daki askerler geri çağrılmıştır. Haberi alan Sultan

362 İbn Bibi, c. II, s. 140-142.

363 Yuvalı, s. 147.

364 İbn Bibi, c. II, s. 142-143.

89

Antalya’dan Konya’ya gelmiş, devlet adamları ile görüşerek bu tehlikeden kurtulma planları yapmaya başlamıştır. Baycu’ya elçi gönderip niyetini öğrendikten sonra Sultan en uygun olanın onu karşılamak için hediyeler hazırlamak ve ordusu için yaylak ve kışlak yer temin etmek olduğuna karar vermiştir. Bunun için gerekli hazırlıklar yapılıp elçi yola çıkarıldıktan sonra savaş taraftarı olanlar Sultan’ı tahrik etmeye başlamıştır. Bu süreçte uçlardan gelen askerlerle sayısı artan orduya güvenen bu kimseler Sultanı ikna etmeyi başarmıştır. Konya’dan yola çıkan Selçuklu ordusu ile, onların gelişini haber alan Moğol ordusu Aksaray yakınlarında karşı karşıya gelmiştir. 14 Ekim 1256 tarihinde yapılan savaşta Moğollar galip gelmiş, Selçuklu ordusu dağıtılmıştır. Savaşa katılmayan Sultan II. İzzeddin Keykavus mağlubiyet haberini alınca ailesi ve yakınları ile Konya’dan ayrılıp Antalya’ya gitmiştir.366 Bu savaşın kaybedilmiş olmasında sultanın savaşa katılmamış olması, kumandanlar arasında ihtilaf bulunması, Baycu hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması etkisi olmuştur.367

Antalya’da kendisini güvende hissetmeyen Selçuklu Sultanı buradan Denizli’ye geçmiştir. Buradayken kendisine Baycu’dan elçi gelerek Konya’ya dönüp tahta çıkmasının beklendiği söylenince elçiyi hediyeler ile geri gönderip hazırlıklarını tamamladığında döneceğini söyleyen Sultan bunun yerine İznik İmparatorluğu’na kaçmıştır. 4 Mart 1257’de Konya’da boş kalan saltanat tahtına Borgulu’dan getirilen IV. Rükneddin Kılıçarslan oturtulmuştur. Ancak bundan kısa süre sonra Baycu’nun Anadolu’dan ayrılması üzerine Keykavus, Denizli yöresini bırakmak karşılığında İznik İmparatorundan aldığı destek ile 1 Mayıs 1257’de Konya’da tekrar tahta çıkmıştır. IV. Kılıçarslan ağabeyinin geldiğini haber alınca Tokat’a çekilmiş, II. Keykavus ünlü kumandanlarının yardımı ile Malatya, Sivas, Tokat ve Amasya’yı hakimiyeti altına alınca da Erzincan’a çekilmek zorunda kalmıştır.368

Daha önce Möngke Han’a elçi olarak gönderilip Erzurum’da öldürülen II. Alaeddin Keykubad ile birlikte giden heyet Han’dan aldıkları 1259 tarihli yarlıg ile dönmüştür. Buna göre Selçuklu toprakları iki kardeş arasında bölüşülecek ve Kızılırmak’ın doğusunda kalan yerler Kılıçarslan’ın, batısında kalan kısım ise Keykavus’un olacaktı.

366 İbn Bibi, c. II, s. 144-148.

367 Yuvalı, s. 148.

90

Sultan II. İzzeddin Keykavus bunu kabul etmek zorunda kalmıştır. Daha sonra iki sultan İlhanlı hükümdarı Hülagü’yü ziyarete gitmişler ve onun Suriye seferine katıldıktan sonra izin alarak ülkelerine dönmüşlerdir. İlhanlı hazinesine tabiiyet vergisi olarak 200.000 altın vermeyi kabul etmişlerdir. Ancak bu meblağ Selçuklular için oldukça ağır bir yük olmuştur.369

Türkiye Selçuklu Devleti’nin iki sultan arasında paylaştırılmasından sonra Rükneddin Moğol desteğini sağlamaya gayret etmiş, İzzeddin ise Türkmenler ve Moğol karşıtı unsurları yanına çekmiştir. Özellikle Rükneddin ve adamı Pervane Muineddin Süleyman’ın oyunları nedeniyle Moğolların Anadolu’daki zulümleri devam etmiştir. İzzeddin Moğolları durdurmak amacıyla ittifak kurmaya çalışırken Pervane Muineddin her şeyi Moğollara haber verdiği için beklediği askeri yardımı alamamıştır.370

Pervane’nin entrikaları neticesinde Hülagu Han, Anadolu kumandanı Alıncak Noyan idaresindeki Moğol ordusunu IV. Rükneddin’in birlikleri ile Konya’ya sevk etmiştir. 12 Ağustos 1261 tarihindeki bu beklenmedik saldırı karşısında II. İzzeddin Keykavus Bizans’a sığınmak zorunda kalmıştır.

Daha önce kendi başına gelen hadiselerden dolayı II. İzzeddin zamanında Selçuklulara sığınmış ve geri döndüğünde Bizans tahtını ele geçirecek kadar güçlenmiş olan İmparator VIII. Mikhail Paleologos, misafiri II. İzzeddin Keykavus’u ve maiyetini son derece iyi ağırlamıştır. Pachymeres’e göre İmparator Selçuklu’nun sabık sultanına İstanbul’da sesrbestçe yaşama, özel muhafızları ile dolaşma ve hatta sadece imparatorların giyebildiği kırmızı ayakkabılar giymesine izin vermiştir.371 İstanbul’da rahat bir hayat yaşarken II. İzzeddin İmparatordan alışık oldukları üzere yaylak ve kışlak hayatı yaşamak için kendilerine bir yer verilmesini talep etmiştir. Buna karşılık “kaynaklardan yalnızca Yazıcızâde imparatorun Anadolu’dan getirilecekleri Türkmenler ile yerleşebilmeleri için Dobruca bölgesini onlara tesis ettiğini ve Sarı Saltık liderliğindeki Türkmenlerin bölgeye getirildiğini ifade etmektedir.”372 Bizanslı

369 Sümer, “Keykavus II”, s. 356.

370 Yuvalı, s. 219-220.

371 A. Yaşar Ocak, Sarı Saltık Popüler İslam’ın Balkanlar’daki Destanî Öncüsü, Ankara: TTK Basımevi, 2002, s. 27.

91

müellif Gregoras ise imparatorun bu talebi riskli bularak kabul etmediğini söylemiştir.373 Y. Öztürk’ün detaylı bir şekilde ele aldığı çalışmasında, bundan sonra gerçekleşen hadiseler için Türk ve Bizans kaynaklarının verdiği farklı bilgiler tespit edilmiş ve değerlendirilmiştir. Bu çalışmada “Yazıcızâde’ye göre Sultan II. İzzeddin Bizans İmparatoruna karşı bir komplo içerisinde olmaktan dolayı hapsedilmişken, Pachymeres ve Gregoras’a göre Bizans ile İlhanlılar arasında yapılan antlaşmanın gereği olarak Sultan’ın gizli bir esaret hayatı yaşadığı ve bundan kurtulmak istediği” ifade edilmiştir. 374 Daha sonra, Gregoras’ın anlatımıyla II. İzzeddin Keykavus yakınlarda bulunan Bulgar çarı Konstantinos’a haber göndererek kendisine yardım etmesi karşılığında gerekli ödemeyi yapacağını vaat etmiştir. Sabık İmparator Laskaris’in kızı ile evli olan Bulgar çarı eşinin de kışkırtmaları neticesinde Altınorda Moğolları ile birlikte hareket ederek Bizans üzerine saldırmış ve topraklarını yağmalamışlardır. Bu bahane ile İmparator VIII. Mikhail’i de ele geçirmek istemişler ancak başarılı olamamışlardır.375 Yazıcızâde ise II. İzzeddin’in hapis haberini alan Berke Han tarafından görevlendirilen birliklerin sultanı kurtarıp Kırım’a götürdüklerini belirtmiştir. Han’ın kendisine son derece iyi davrandığı II. İzzeddin Keykavus 1279/80 yılında burada vefat etmiştir.376

Belgede Marmara Uç Bölgesi (1204-1330) (sayfa 98-103)