• Sonuç bulunamadı

2. LİSANSLI DEPOCULUK SİSTEMİNE İLİŞKİN ÜLKE ÖRNEKLERİ

2.2. Avrupa’da Lisanslı Depoculuk Sistemi

AB’ye üye ülkelerde tarım piyasalarında istikrarın sağlanması, verimliliğin artırılması, teknik gelişmenin teşvik edilmesi, ürün arzının düzenli hale getirilmesi ve çiftçilerin gelirlerinde gözlemlenen dalgalanmanın bertaraf edilmesi ile çiftçilerin gelirlerinin yükseltilmesi, çiftçilerin ve tüketicilerin korunması gibi amaçlarla 1962’den beri Ortak Tarım Politikaları uygulanmaktadır. Bu doğrultuda, tarım ürünlerine yönelik fiyat destekleri ve müdahale alımları, korumacı politikalar, ihracat teşvikleri ve ithalat kotaları gibi piyasa araçları devreye sokulmuş ve bunun sonucunda üreticiler dünya fiyat seviyelerinin üzerinde garantili fiyatlar ile

desteklenmiştir.83 Bununla birlikte, bu destekler neticesinde tarım ürünlerinin

depolanmasından beklenen kârlılık düşmekte ve üreticiler tarafından ürünlerin depolanmasına gerek duyulmamaktadır. Bu durum, söz konusu ülkelerde ürün senedi uygulamalarına fazla rastlanılmamasına ve borsa sisteminin etkin olmamasına neden

olmaktadır.84

Bununla birlikte, bazı Doğu Avrupa ülkelerinde lisanslı depoculuk uygulamaları mevcuttur. Bu kapsamda, Bulgaristan, Slovakya, Macaristan ve Polonya uygulamaları aşağıda değerlendirilmektedir.

2.2.1. Bulgaristan

Bulgaristan’da lisanslı depoculuk kavramı, 1998 yılında parlamentodan hububatın pazarlanması ve depolanması ile ilgili yeni bir kanunun geçmesi ile resmiyet kazanmıştır. Hububat kanunu, hububatın depolanmasına ilişkin kamu depoları ile hububat depoları olmak üzere iki işletme tipi öngörmüştür. Lisanslı hububat depoları tazmin fonuna katılmamakta ve ürün senedi ihraç edememektedir. Söz konusu depolar, sadece depolama hizmeti verebilmekte ve riskler mudi

82 Ziraat Mühendisleri Odası. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Tasarısı’na İlişkin Ziraat

Mühendisleri Odası’nın Görüşleri. Haziran 2006. 8 Temmuz 2015.

<http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=140&tipi=5&sube=0> 83 İlter Yurtoğlu, 2015:61

84 a.g.e.:61

33

tarafından kabul edilmektedir. Lisanslı kamu depolarının ana amacı ise ürün depolamak ve ürün senedi ihraç etmektir. Bu şirketler anonim ve limited şirket olarak kurulabilmektedir. Bu depolar depo senedi ihraç etmek için kanunla belirlenen kural ve standartlara uymak zorundadır. Ayrıca, kamu depolarının mudinin güvenliğini garanti eden tazmin fonuna katılması da zorunludur. Hububatın mülkiyeti her iki tarafın onayıyla aktarılabilmektedir. Ürün senetlerinin bu özelliği sistem için üçüncü

seviyede bir güvenlik oluşturmaktadır.85

1999 yılında Ürün Senetleri Kanunu benimsenmiş ve kanunun uygulanmasını takiben yerel bankalar aracılığıyla depo sistemine finansman sağlanmıştır. Tüm düzeylerde Kanunun başarılı bir şekilde uygulanması ve 2000 yılında bölgede tazmin fonunun da oluşturulmasından sonra, Avrupa Bankası aktif olarak 3 yıl boyunca kredi verilmesine katılım sağlamıştır. Bulgaristan kamu depolama sisteminde önemli bir başarı sağlamıştır. 2000 yılında 250 bin ton kapasiteye ve 22 kamu deposuna

sahipken, 2009’da bunlar sırasıyla 500 bin tonun üzerine ve 47’ye yükselmiştir.86

Bankalar bu süreçte önemli tecrübeler kazanmıştır. Bankalar, ürün senetleri kredilerinde uzmanlaşmış ve verimli içsel süreçler geliştirmiştir. Böylece kredi mekanizması, nispeten düşük yönetim maliyetleriyle daha basit şekilde işlemeye başlamıştır. Kredi faiz oranları programın başlarında sadece 2 bankanın kredi verdiği durumda yüzde 16 iken, 2008’de 10 bankanın sisteme dâhil olması ve oluşan rekabet

nedeniyle yüzde 7-8’ler seviyesine düşmüştür.87

Bulgaristan’da Tarım Bakanlığı bünyesinde Ulusal Tahıl Hizmetleri adında özel bir kurum kurulmuştur. Söz konusu kurum; kamu hububat depolarının lisanslanma süreçlerinde önerilerde bulunmak, lisans sürecini organize etmek, uygulamak ve kontrol etmek, lisanslı kamu depolarının kaydını tutmak; lisanslı depoların ve depolanan ürünlerin kalite ve miktar açısından finansal, operasyonel ve teknik durumlarını periyodik ve özel olarak kontrol etmek, ürün senetlerinin basılması için siparişleri toplamakla görevlidir. Bu kurumun işlemleri sistem

açısından dördüncü bir güvenlik durumu sağlamaktadır.88

85 Hasnain at al, 2014:7 86 Jovičić at al, 2014:355 87 Coulter (ed.), 2009:14 88 Hasnain at al, 2014:7

32

olanağından yararlanmak için ürünlerini hasat sonrası lisanslı depolara getirmekte ve

böylece işlem hacmi artmaktadır.82

2.2. Avrupa’da Lisanslı Depoculuk Sistemi

AB’ye üye ülkelerde tarım piyasalarında istikrarın sağlanması, verimliliğin artırılması, teknik gelişmenin teşvik edilmesi, ürün arzının düzenli hale getirilmesi ve çiftçilerin gelirlerinde gözlemlenen dalgalanmanın bertaraf edilmesi ile çiftçilerin gelirlerinin yükseltilmesi, çiftçilerin ve tüketicilerin korunması gibi amaçlarla 1962’den beri Ortak Tarım Politikaları uygulanmaktadır. Bu doğrultuda, tarım ürünlerine yönelik fiyat destekleri ve müdahale alımları, korumacı politikalar, ihracat teşvikleri ve ithalat kotaları gibi piyasa araçları devreye sokulmuş ve bunun sonucunda üreticiler dünya fiyat seviyelerinin üzerinde garantili fiyatlar ile

desteklenmiştir.83 Bununla birlikte, bu destekler neticesinde tarım ürünlerinin

depolanmasından beklenen kârlılık düşmekte ve üreticiler tarafından ürünlerin depolanmasına gerek duyulmamaktadır. Bu durum, söz konusu ülkelerde ürün senedi uygulamalarına fazla rastlanılmamasına ve borsa sisteminin etkin olmamasına neden

olmaktadır.84

Bununla birlikte, bazı Doğu Avrupa ülkelerinde lisanslı depoculuk uygulamaları mevcuttur. Bu kapsamda, Bulgaristan, Slovakya, Macaristan ve Polonya uygulamaları aşağıda değerlendirilmektedir.

2.2.1. Bulgaristan

Bulgaristan’da lisanslı depoculuk kavramı, 1998 yılında parlamentodan hububatın pazarlanması ve depolanması ile ilgili yeni bir kanunun geçmesi ile resmiyet kazanmıştır. Hububat kanunu, hububatın depolanmasına ilişkin kamu depoları ile hububat depoları olmak üzere iki işletme tipi öngörmüştür. Lisanslı hububat depoları tazmin fonuna katılmamakta ve ürün senedi ihraç edememektedir. Söz konusu depolar, sadece depolama hizmeti verebilmekte ve riskler mudi

82 Ziraat Mühendisleri Odası. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Tasarısı’na İlişkin Ziraat

Mühendisleri Odası’nın Görüşleri. Haziran 2006. 8 Temmuz 2015.

<http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=140&tipi=5&sube=0> 83 İlter Yurtoğlu, 2015:61

84 a.g.e.:61

33

tarafından kabul edilmektedir. Lisanslı kamu depolarının ana amacı ise ürün depolamak ve ürün senedi ihraç etmektir. Bu şirketler anonim ve limited şirket olarak kurulabilmektedir. Bu depolar depo senedi ihraç etmek için kanunla belirlenen kural ve standartlara uymak zorundadır. Ayrıca, kamu depolarının mudinin güvenliğini garanti eden tazmin fonuna katılması da zorunludur. Hububatın mülkiyeti her iki tarafın onayıyla aktarılabilmektedir. Ürün senetlerinin bu özelliği sistem için üçüncü

seviyede bir güvenlik oluşturmaktadır.85

1999 yılında Ürün Senetleri Kanunu benimsenmiş ve kanunun uygulanmasını takiben yerel bankalar aracılığıyla depo sistemine finansman sağlanmıştır. Tüm düzeylerde Kanunun başarılı bir şekilde uygulanması ve 2000 yılında bölgede tazmin fonunun da oluşturulmasından sonra, Avrupa Bankası aktif olarak 3 yıl boyunca kredi verilmesine katılım sağlamıştır. Bulgaristan kamu depolama sisteminde önemli bir başarı sağlamıştır. 2000 yılında 250 bin ton kapasiteye ve 22 kamu deposuna

sahipken, 2009’da bunlar sırasıyla 500 bin tonun üzerine ve 47’ye yükselmiştir.86

Bankalar bu süreçte önemli tecrübeler kazanmıştır. Bankalar, ürün senetleri kredilerinde uzmanlaşmış ve verimli içsel süreçler geliştirmiştir. Böylece kredi mekanizması, nispeten düşük yönetim maliyetleriyle daha basit şekilde işlemeye başlamıştır. Kredi faiz oranları programın başlarında sadece 2 bankanın kredi verdiği durumda yüzde 16 iken, 2008’de 10 bankanın sisteme dâhil olması ve oluşan rekabet

nedeniyle yüzde 7-8’ler seviyesine düşmüştür.87

Bulgaristan’da Tarım Bakanlığı bünyesinde Ulusal Tahıl Hizmetleri adında özel bir kurum kurulmuştur. Söz konusu kurum; kamu hububat depolarının lisanslanma süreçlerinde önerilerde bulunmak, lisans sürecini organize etmek, uygulamak ve kontrol etmek, lisanslı kamu depolarının kaydını tutmak; lisanslı depoların ve depolanan ürünlerin kalite ve miktar açısından finansal, operasyonel ve teknik durumlarını periyodik ve özel olarak kontrol etmek, ürün senetlerinin basılması için siparişleri toplamakla görevlidir. Bu kurumun işlemleri sistem

açısından dördüncü bir güvenlik durumu sağlamaktadır.88

85 Hasnain at al, 2014:7 86 Jovičić at al, 2014:355 87 Coulter (ed.), 2009:14 88 Hasnain at al, 2014:7

34

Bütün bu gelişmelere rağmen, Bulgaristan’ın AB - Ortak Tarım Politikasına katılması ve bu yolla üreticilerin finansman ve doğrudan üretim sübvansiyonlarına daha kolay ulaşabilmesi nedeniyle, günümüzde lisanslı depoculuk sistemi kurulduğu

ilk on yıldaki kadar geniş bir kullanım alanına sahip değildir. 89

Sonuç olarak, Bulgaristan’da lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme, lisanslama ve gözetim, performans garantisi bulunmakta olup, Bulgaristan bu bakımdan lisanslı depoculuk sisteminin geliştiği ülkelerden biri olarak

değerlendirilmektedir.90

2.2.2. Slovakya91

Slovakya’da lisanslı depoculuk yasası 1998 yılında benimsenmiş ve lisanslı depoculuk sistemi hükümet tarafından güçlü bir şekilde desteklenmiştir. Ülkede lisanslı 60 depo bulunmaktadır ve ürün senetleri karşılığında finansman yıllık bazda 55 milyon ABD Doları civarındadır. Çeşitli bankalar sisteme finansman imkânı sağlamaktadır, ancak ürün senetleri karşılığında gerçekleştirilen finansmanda Tarım Bankası önemli bir rol oynamaktadır. Slovakya’da lisanslı depoculuk yasası bankacılık açısından en iyi yasalardan biri olarak görülmektedir, çünkü finansal kurumlar ağırlıklı olarak yasanın hazırlanma sürecine dâhil olmuştur. Bununla birlikte Piyasa Regülasyonu için Devlet Fonu (State Fund for Market Regulation - SFMR) aracılığıyla yapılan hükümet müdahaleleri sistemin düzgün işlemesini engellemiştir. SFMR ürün senetleri karşılığında verilen krediler için destek sağlamakta ve kredi vadesinden önce pazarlanamayan ürün senetlerinin alımını belirlenmiş fiyatlardan garanti etmektedir. Bununla birlikte, bazı yıllarda fiyatların çok yüksek belirlenmesi piyasada bozucu etkilere neden olmuştur. Daha önemlisi, SFMR’nin ürün senetlerine ucuz kredi sağlaması ticari bankalar için rekabetçi olmayan bir yapı oluşturmuştur. Bu gibi bir takım eksikliklere rağmen, Slovakya lisanslı depoculuk için başarılı uygulama örnekleri arasında yer alabilmektedir. Sistemde, iyi organize edilmiş bir ulusal lisanslama ve denetim kurumunun eksikliği, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and

89 İlter Yurtoğlu, 2015:63 90 Höllinger at al, 2009:28 91 a.g.e.:39

35

Development – EBRD) finansmanı kullanan depoların gerekli özeni göstermek için yerel ticari bankaların sorumluluğunu arttırması ve bu kapsamda yerel bankalar tarafından yapılan faaliyetleri izlemek için kiralanan inceleme şirketleriyle giderilmiştir.

Slovakya da Bulgaristan gibi lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme, lisanslama ve gözetim, performans garantisine sahip olması nedeniyle lisanslı depoculuk sisteminin geliştiği ülkelerden biri olarak değerlendirilmektedir.

2.2.3. Macaristan92

Macaristan 19. yüzyılın sonlarında Avrupa’da ürün senetleri kavramıyla tanışan ilk ülkelerden biridir. 1875’te Ticaret Yasası kamu depolarına ilişkin düzenlemeler içerirken, 1996 yılında çeşitli ürünleri kapsayan Kamu Depolama ve Depo Senetleri Kanunu söz konusu kanunun yerini almıştır. Macar hükümetinin ihracat yanlısı tarım politikası, esas olarak ihracatın finansmanına yardımcı olduğu için lisanslı depoculuk sisteminin desteklenmesi sonucunu doğurmuştur. İhracat sübvansiyonları tahıl tüccarlarının sistemden faydalanmaları ve sistemi kullanmaları için yeterli teşvikleri sağlamıştır. Ayrıca, büyük bankalar kamu depolama sistemine dâhil olmuştur.

Macaristan’da lisanslı depoculuk sistemi gümrük depolarında ve depolama şirketleri tarafından kiralanan depolarla yürütülmektedir. Sistem açısından finansal performans garantisi eksikliği, sisteme katılması uygun bulunan lisanslı depoların sahip olması gereken teknik ve finansal şartların artırılmasıyla çözülmüştür. Bunun sonucunda önemli depolama kapasitesine sahip sadece üç büyük depo şirketi sisteme dâhil olmuştur. Pazar geliştikçe bu depo şirketleri ürün senetlerine erişimi isteyen daha küçük şirketlere garantör olmaya başlamışlardır. 2008 tecrübesinin gösterdiği gibi sistem hatasız değildir. Sistemin özel depoların sahip olmadıkları ürünler üzerinden ürün senetleri ihraç etmesi çeşitli bankalar ve ticaret şirketlerine para kaybettirmiştir.

Bununla birlikte, Macaristan lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme, lisanslama ve gözetim, performans garantisi bulunması ve bütün bunlara

34

Bütün bu gelişmelere rağmen, Bulgaristan’ın AB - Ortak Tarım Politikasına katılması ve bu yolla üreticilerin finansman ve doğrudan üretim sübvansiyonlarına daha kolay ulaşabilmesi nedeniyle, günümüzde lisanslı depoculuk sistemi kurulduğu

ilk on yıldaki kadar geniş bir kullanım alanına sahip değildir. 89

Sonuç olarak, Bulgaristan’da lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme, lisanslama ve gözetim, performans garantisi bulunmakta olup, Bulgaristan bu bakımdan lisanslı depoculuk sisteminin geliştiği ülkelerden biri olarak

değerlendirilmektedir.90

2.2.2. Slovakya91

Slovakya’da lisanslı depoculuk yasası 1998 yılında benimsenmiş ve lisanslı depoculuk sistemi hükümet tarafından güçlü bir şekilde desteklenmiştir. Ülkede lisanslı 60 depo bulunmaktadır ve ürün senetleri karşılığında finansman yıllık bazda 55 milyon ABD Doları civarındadır. Çeşitli bankalar sisteme finansman imkânı sağlamaktadır, ancak ürün senetleri karşılığında gerçekleştirilen finansmanda Tarım Bankası önemli bir rol oynamaktadır. Slovakya’da lisanslı depoculuk yasası bankacılık açısından en iyi yasalardan biri olarak görülmektedir, çünkü finansal kurumlar ağırlıklı olarak yasanın hazırlanma sürecine dâhil olmuştur. Bununla birlikte Piyasa Regülasyonu için Devlet Fonu (State Fund for Market Regulation - SFMR) aracılığıyla yapılan hükümet müdahaleleri sistemin düzgün işlemesini engellemiştir. SFMR ürün senetleri karşılığında verilen krediler için destek sağlamakta ve kredi vadesinden önce pazarlanamayan ürün senetlerinin alımını belirlenmiş fiyatlardan garanti etmektedir. Bununla birlikte, bazı yıllarda fiyatların çok yüksek belirlenmesi piyasada bozucu etkilere neden olmuştur. Daha önemlisi, SFMR’nin ürün senetlerine ucuz kredi sağlaması ticari bankalar için rekabetçi olmayan bir yapı oluşturmuştur. Bu gibi bir takım eksikliklere rağmen, Slovakya lisanslı depoculuk için başarılı uygulama örnekleri arasında yer alabilmektedir. Sistemde, iyi organize edilmiş bir ulusal lisanslama ve denetim kurumunun eksikliği, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and

89 İlter Yurtoğlu, 2015:63 90 Höllinger at al, 2009:28 91 a.g.e.:39

35

Development – EBRD) finansmanı kullanan depoların gerekli özeni göstermek için yerel ticari bankaların sorumluluğunu arttırması ve bu kapsamda yerel bankalar tarafından yapılan faaliyetleri izlemek için kiralanan inceleme şirketleriyle giderilmiştir.

Slovakya da Bulgaristan gibi lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme, lisanslama ve gözetim, performans garantisine sahip olması nedeniyle lisanslı depoculuk sisteminin geliştiği ülkelerden biri olarak değerlendirilmektedir.

2.2.3. Macaristan92

Macaristan 19. yüzyılın sonlarında Avrupa’da ürün senetleri kavramıyla tanışan ilk ülkelerden biridir. 1875’te Ticaret Yasası kamu depolarına ilişkin düzenlemeler içerirken, 1996 yılında çeşitli ürünleri kapsayan Kamu Depolama ve Depo Senetleri Kanunu söz konusu kanunun yerini almıştır. Macar hükümetinin ihracat yanlısı tarım politikası, esas olarak ihracatın finansmanına yardımcı olduğu için lisanslı depoculuk sisteminin desteklenmesi sonucunu doğurmuştur. İhracat sübvansiyonları tahıl tüccarlarının sistemden faydalanmaları ve sistemi kullanmaları için yeterli teşvikleri sağlamıştır. Ayrıca, büyük bankalar kamu depolama sistemine dâhil olmuştur.

Macaristan’da lisanslı depoculuk sistemi gümrük depolarında ve depolama şirketleri tarafından kiralanan depolarla yürütülmektedir. Sistem açısından finansal performans garantisi eksikliği, sisteme katılması uygun bulunan lisanslı depoların sahip olması gereken teknik ve finansal şartların artırılmasıyla çözülmüştür. Bunun sonucunda önemli depolama kapasitesine sahip sadece üç büyük depo şirketi sisteme dâhil olmuştur. Pazar geliştikçe bu depo şirketleri ürün senetlerine erişimi isteyen daha küçük şirketlere garantör olmaya başlamışlardır. 2008 tecrübesinin gösterdiği gibi sistem hatasız değildir. Sistemin özel depoların sahip olmadıkları ürünler üzerinden ürün senetleri ihraç etmesi çeşitli bankalar ve ticaret şirketlerine para kaybettirmiştir.

Bununla birlikte, Macaristan lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme, lisanslama ve gözetim, performans garantisi bulunması ve bütün bunlara

36

bağlı olarak işleyen bir sistemin var olması sebebiyle lisanslı depoculuk sisteminin geliştiği ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir.

2.2.4. Polonya93

Polonya’da lisanslı depoculuk yasası 2000 yılında Parlamento’da kabul edilmiştir. Yasa, yürürlüğe girmesine rağmen uygulama için teşvik edici bir unsur bulunmaması nedeniyle ivme kaybetmiştir. Bundan önce, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (United States Agency for International Development - USAID) Polonya tahıl pazarına lisanslı depoculuğu tanıtmak için büyük bir kalkınma programını finanse etmiştir. Ürün senetlerinin tüm unsurlarını kapsamakta olan bu proje süresi çok kısa olduğu için sistemin piyasa şartlarında uygulanmasına fırsat kalmadan sonlanmıştır.

Tarımsal Pazarlama Ajansı (Agricultural Marketing Agency) tarafından yürütülen çeşitli müdahaleci tarım politikaları, sistemin potansiyel verimliliğinin azalmasının nedenlerinden biri olmuştur. Krediler için yüksek faiz oranları üreticiler için ürün senetleriyle borçlanmayı cazip olmaktan çıkarırken yüksek müdahale fiyatı sistemin gelişmesini engellemiştir.

2000 yılında, EBRD ürün senetleri piyasasında faizleri yeniden hayata geçirmeye çalışmış ve bir tazmin fonu kurulmasına destek sağlamak için ABD büyükelçiliğiyle bir anlaşma sağlamıştır. Ancak hükümetin tamamen AB’ye girmeye odaklanmış olması ve lisanslı depoculuk programını geliştirmek için kamu kurumlarından yeterli destek sağlanamaması neticesinde Polonya Ulusal Bankası (The National Bank of Poland) bu fikri desteklememiştir. Hibelerden sağlanan kayda değer desteğe rağmen ürün senetleri sisteminin başarısızlığı, gelecek hibe girişimleri için hükümet desteği ve politik desteğin önemi hakkında önemli dersler çıkarılmasını sağlamıştır.

Sonuç olarak, Polonya’da lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme bulunmakla birlikte, lisanslama ve gözetim ile, performans garantisi bulunmamaktadır. Bu bakımdan Polonya lisanslı depoculuk sisteminin çok fazla gelişmediği ülkelerden biri olarak değerlendirilmektedir.

36

bağlı olarak işleyen bir sistemin var olması sebebiyle lisanslı depoculuk sisteminin geliştiği ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir.

2.2.4. Polonya93

Polonya’da lisanslı depoculuk yasası 2000 yılında Parlamento’da kabul edilmiştir. Yasa, yürürlüğe girmesine rağmen uygulama için teşvik edici bir unsur bulunmaması nedeniyle ivme kaybetmiştir. Bundan önce, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (United States Agency for International Development - USAID) Polonya tahıl pazarına lisanslı depoculuğu tanıtmak için büyük bir kalkınma programını finanse etmiştir. Ürün senetlerinin tüm unsurlarını kapsamakta olan bu proje süresi çok kısa olduğu için sistemin piyasa şartlarında uygulanmasına fırsat kalmadan sonlanmıştır.

Tarımsal Pazarlama Ajansı (Agricultural Marketing Agency) tarafından yürütülen çeşitli müdahaleci tarım politikaları, sistemin potansiyel verimliliğinin azalmasının nedenlerinden biri olmuştur. Krediler için yüksek faiz oranları üreticiler için ürün senetleriyle borçlanmayı cazip olmaktan çıkarırken yüksek müdahale fiyatı sistemin gelişmesini engellemiştir.

2000 yılında, EBRD ürün senetleri piyasasında faizleri yeniden hayata geçirmeye çalışmış ve bir tazmin fonu kurulmasına destek sağlamak için ABD büyükelçiliğiyle bir anlaşma sağlamıştır. Ancak hükümetin tamamen AB’ye girmeye odaklanmış olması ve lisanslı depoculuk programını geliştirmek için kamu kurumlarından yeterli destek sağlanamaması neticesinde Polonya Ulusal Bankası (The National Bank of Poland) bu fikri desteklememiştir. Hibelerden sağlanan kayda değer desteğe rağmen ürün senetleri sisteminin başarısızlığı, gelecek hibe girişimleri için hükümet desteği ve politik desteğin önemi hakkında önemli dersler çıkarılmasını sağlamıştır.

Sonuç olarak, Polonya’da lisanslı depoculuk sistemine ilişkin yasal düzenleme bulunmakla birlikte, lisanslama ve gözetim ile, performans garantisi bulunmamaktadır. Bu bakımdan Polonya lisanslı depoculuk sisteminin çok fazla gelişmediği ülkelerden biri olarak değerlendirilmektedir.

93 a.g.e.:41

37