• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: ADLİ KOLLUĞUN CEZA SORUŞTURMASINDAKİ GÖREV VE

2.2. ADLİ KOLLUĞUN SORUŞTURMA SIRASINDA BAŞVURULAN KORUMA

2.2.1. Durdurma ve Kimlik Sorma

2.2.1.2. Kimlik Sorma

kapsamın dışındaki eşyalar incelenmemeli220, özel hayatın gizliliği ve vücut dokunulmazlığı ilkeleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Durdurma faaliyeti kolluk aracılığıyla devlet ve bireyi yüz yüze getiren bir yetki olduğundan son derece önemlidir ve kullanılırken çok dikkatli olunmalıdır. Zira bu yetki, hukuka uygun olarak kullanılmadığında kolluk personeli için duruma göre disiplin sorumluluğu, özel hukuk çerçevesinde tazminat sorumluluğu ve yine TCK anlamında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (m.109), görevi kötüye kullanma (m.257) gibi suçlardan dolayı cezai sorumluluk söz konusu olabilecektir. Bu maksatla kolluk personelinin bu yetki ile ilgili olarak iyi eğitilmiş olması önem arz etmektedir.

Hangi maksatla olursa olsun durdurma tek başına bir özgürlük kısıtlaması değildir221. Zira durdurulan kişi fiili bir denetim altına alınmamıştır. Fakat esasen kişiye durdurma nedeninin bildirilmesinden sonraki aşama önemlidir. Adli soruşturma veya suçu önleme maksatlı olarak kolluk tarafından durdurulan kişinin bilgi vermeyeceğini ifade etmesine rağmen kasten işlemlerin uzatılması ya da bilgi vermeye zorlanılması özgürlük kısıtlaması sayılıp, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (TCK m. 109/3-d) ve duruma göre görevi kötüye kullanma suçunu (TCK m.257) oluşturabilecektir222.

Uygulamada en çok sokakta kolluk tarafından icra edilen durdurma faaliyetlerinde durdurulan kişiler ile kolluk personeli arasında yaşanan tartışmalar toplumun hafızasında yer etmekte ve zaman zaman rahatsızlık yaratabilmektedir. Bu nedenle mülki amirlerin idari nedenlerle önleme maksatlı yapılan durdurma işlemlerini sonradan denetlemelerine ihtiyaç vardır. Adli amaçlı yapılan durdurmalar ise yakalamaya veya aramaya yol açarsa adli makamlar tarafından denetlenir223.

Kolluk, PVSK m. 4/A-3 gereği durdurduğu kişiden kimlik veya diğer belgeleri ibraz etmesini isteyebilir. Kolluğun kimlik sorma yetkisi ise, PVSK 4/A maddesinin 8 ila 12’nci fıkraları arasında düzenleme altına alınmıştır. Bu düzenleme ile kolluk hem önleme hem de adli görevleri çerçevesinde bu yetkiyle donatılmıştır. Buna göre; polis, görevini icra ederken, polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterir ve sonra kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliklerini ispatlamaları için gerekli kolaylık gösterilir.

Kişinin belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle ya da başka bir sebeple kimliği belirlenemiyorsa kişi tutularak durum derhal Cumhuriyet savcısına bildirilir. Bu kişi, kimliği açıkça anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse de tutuklanır. Gözaltına alma ve tutuklamaya karar verme açısından CMK hükümleri uygulanır. Kimliğin belirlenmesi halinde, gözaltına alma veya tutuklama hallerine derhal son verilir (PVSK m. 4/A).

Kolluğun, yetkisini kullanarak gerçekleştirdiği kimlik sorma istemi karşısında, herkes kimliğini ispat etme yükümlülüğü altında tutulmuştur. Belirtmek gerekir ki, bu işlem sırasında kolluğun, vatandaşa kimliğini ispat etmesi için gerekli kolaylığı göstereceği PVSK m.4/A’da vurgulanmıştır. Bu düzenleme ile kişilere, kimlik belgesini taşıma zorunluluğu değil, kimliğini ispat etme yükümlülüğü getirildiği görülmektedir224.

PVSK’nın “durdurma ve kimlik sorma” başlıklı 4/A maddesi hükmünde durdurma-gerekli tedbirler-kimlik sorma şeklinde birden fazla yetkinin ard arda düzenlenmiş olmasından kolluk uygulamalarında her durdurulan kişinin aynı zamanda aranması ya da kendisine başkaca tedbirlerin de uygulanması ve nihayet her durdurulanın mutlaka kimlik sorma işlemine de tabi tutulması gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Fakat durum böyle olmakla birlikte ihtiyaç varsa ve şartları da mevcutsa durdurulan bir kişi veya bu kişinin aracı aranabilir veya kendisi hakkında başkaca tedbirlere de başvurulabilir ve yine m.

4/A’da öngörülmüş bulunan şartlar çerçevesinde durdurulan kişinin kimliği de sorulabilir225. Kolluğun, durdurma dışında, kanunlarla düzenlenen diğer görevlerini icra ederken de kimlik sorma yetkisi vardır. Bu görevlerin bazıları idari bazıları ise adli niteliktedir226. Kısacası kolluk, bir kişiye kimliğini ya durdurma yetkisinin doğduğu

224 KAYGUSUZ, Ziyaettin, “Kimlik Sorma ve Kimlik Tespiti”, Polis Bilimleri Dergisi, 2008, C.10 (1), s.88.

225 ERDAĞ, s.45.

226 YENİSEY, s.248.

durumlarda (PVSK m. 4A-3) ya da genel olarak kolluk görevini icra ederken (PVSK m.

4A-8) sorabilir227.

Bir kimsenin üzerinde kimlik bulundurması zorunlu değildir, yasalarımızda bu durum bir suç olarak da düzenlenmemiştir228. Fakat kimlik sorma yetkisinde genel amaç, kişinin kimliğinin yani kim olduğunun belirlenmesidir ve her ne kadar kişinin üzerinde kimlik taşıması zorunluluğu yoksa ve bu husus bir suç olarak düzenlenmemiş olsa da kolluk tarafından PVSK m. 4A kapsamında kendisine kimliği sorulduğunda ilgili kişi, kimliğinin belirlenmesini de sağlamak zorundadır. PVSK m. 4A kolluğa, bireylere kimliğini ispat konusunda gerekli kolaylığın gösterilmesi konusunda da emir vermiştir. Bu sebeple kolluk, kimliğini sorduğu bireylere, eğer o anda kimliği yanında yoksa örneğin ailesini aramasına, bir tanıdığı vasıtasıyla kimliğinin kimlik sorma uygulamasının yapıldığı yere getirilmesine olanak sağlamalıdır. Fakat kimlik sorma işlemi sırasında kişinin ne kadar süreyle tutulabileceği konusunda kanunda bir açıklık yoktur. Kimlik hemen belirlenebilirse zaten sorun olmayacaktır. Bu kişinin ayrılmasına hemen izin verilmesi gerekir. Fakat kimliğin herhangi bir suretle ispat edilememesi durumunda kişi tutulacağından ve hatta gözaltına bile alınabileceğinden bu süre CMK’daki gözaltı sürelerine kadar uzayabilecektir229. Kanaatimizce bu konuda yasal bir düzenleme yapılarak 12 saat veya 24 saat gibi kesin bir süre belirlenmesi yerinde olacaktır230. Durdurma ve kimlik sorma esnasında arama yapılıp yapılamayacağı konusu önemine binaen uygulayıcı kolluk personelince iyi kavranmalıdır. Türk hukukunda adli arama ve önleme araması dışında bir arama türü yer almamaktadır ve bu iki arama türünün şartları da mevzuatla belirlenmiştir. Bununla beraber yukarıda da ifade edildiği gibi AÖAY’nin 27 nci maddesi gereği durdurma üzerine yoklama şeklinde bir kontrol gerçekleştirilebilecek ve bu işlem sonucunda kişide silâh bulunduğuna dair yeterli şüphe oluşursa, kolluk resen silâh ve diğer suç eşyası araması yapabilecektir.

227 ERDAĞ, s.46.

228 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40 ıncı maddesinde bu durum bir kabahat olarak belirlenmiş ve idari para cezası yaptırımına bağlanmıştır.

229 ERDAĞ, s.46-47.

230 Alman hukukunda bu sürenin 12 saatle sınırlandığına ve Alman hukukunda durdurma ve kimlik sorma uygulamasına ilişkin olarak bkz: ERDAĞ, s.46-57.

AÖAY’nin 27 nci maddesinde yer alan “yoklama biçiminde” ifadesi doktrinde olumsuz anlamda eleştirilmiştir. Zira gerek yoksa ve yasal şartları da bulunmuyorsa durdurulan ve kimliği sorulan kişinin kesinlikle aranamayacağı ve üzerinde başkaca bir koruma tedbirine de müracaat edilemeyeceği vurgulanmıştır. Adli arama ve önleme aramasının şartları mevzuatla belirlenmiş olup, “yoklama biçiminde”, “sıvazlama” gibi ifadelerle arama konusundaki yasal düzenlemelerin önüne geçilmeye çalışılmamalıdır231.

Kolluğun durdurma ve kimlik sorma esnasında arama koruma tedbirine kendiliğinden başvurabilmesi konusunda mevzuatta yer alan düzenlemelerin yeterince açık olmaması uygulamada bazı tereddütlere ve kolluğa yönelik olumsuz eleştirilere sebep olabilmektedir. Bu nedenle gerekli hallerde kolluğun bu tedbire kendiliğinden başvurabilmesi isteniyorsa, başta AY olmak üzere, CMK, PVSK gibi mevzuat hükümlerinde bu yönde düzenlemelerin yapılması uygun olacaktır232.

Uygulamada tereddüt yaşanan bir başka konu ise gerek durdurma gerekse de kimlik sorma uygulamasında unvan, sıfat ve görevleri dolayısıyla özel kanunlarla kendilerine birtakım bağışıklıklar tanınmış ve özel bir rejime tabi tutulmuş kişilere (milletvekili, hâkim, savcı ve avukat gibi) karşı nasıl hareket edileceği noktasındadır. Belirtmek gerekir ki PVSK m. 4A çerçevesinde istisnasız herkes kollukça durdurulabilir ve kolluk tarafından herkese kimliği sorulabilir. Kolluk, durdurduğu veya kimliğini sorduğu kişinin kim olduğunu ilk etapta bilemeyebilir. Fakat kolluğun, durdurduğu ve/veya kimlik sorduğu kişinin kim olduğunu öğrendikten sonra yapılabilecek işlemleri ikiye ayırmak gerekir. Birincisi, kolluk görev ve sıfatını öğrendiği bu kişiye yönelik olarak kontrol, yoklama, arama veya alıkoyma gibi herhangi bir önleyici veya adli kolluk işlemi yapmamalı, hoş olmayan bir durum ile karşılaşsa bile bu durumu sadece tutanağa bağlamakla yetinmelidir. İkincisi, günlük hayatta pek sık karşılaşılmayacak, istisnai bir durum olsa bile durdurulan ve/veya kimliği sorulan kişinin -örneğin üzerinde bomba taşıması gibi- kolluğun meşru savunma çerçevesinde mutlaka müdahale etmesini gerektiren bir duruma neden olması halinde kolluk, artık mesleki tecrübesi ile durumun hassasiyetini değerlendirerek durdurduğu ve/veya kimliğini sorduğu kişiye karşı özel

231 ERDAĞ, s.50.

232 Aynı yöndeki bir başka görüş için bkz: ERDAĞ, s.51.

görev ve sıfat itibarıyla her hangi bir ayrım yapmaksızın durumun gerekli kıldığı tedbirleri de alabilmelidir233.

Yukarıda ifade edilen hususların yanında kolluğun uygulamada dikkat etmesi gereken diğer hususları şöyle sıralayabiliriz:

- Kolluk hem durdurma hem de kimlik sorma faaliyeti esnasında tedbirli davranmalı, faaliyet icra edilirken kontak personeli (işlemleri yapacak personel) ve koruma personeli (emniyetçi personel) olarak görev paylaşımı yapılarak müdahalede bulunulmalıdır. Buna göre kontak personeli durdurma ve kimlik sorma, bilgi verme, görüşme gibi işlemleri yaparken emniyetçi personel de hem kontak personelinin hem de şüphelinin ve çevredekilerin can ve mal güvenliği ile müdahalenin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlar234.

- Kimlik kontrolünde sahte kimlik ibraz edilmesi ihtimaline karşılık, kolluk sahte kimliğin nasıl tespit edileceği konusunda eğitimli ve bilgi sahibi olmalıdır.

- Kimlik bilgileri kesinlikle bir kâğıda vs. not edilmemeli235, kimliğin fotoğrafı çekilmemelidir.

- Kimlik sorma faaliyeti de halkla yüzyüze gelinen bir işlem olduğundan kolluk tarafından bireylere nazik yaklaşılmalı, emir kipi kullanılmamalı ve bireylere “siz” diye hitap edilmeli, kimlik sorma gibi rutin uygulamaları gören vatandaşların kendini daha güvende hissedeceği unutulmamalıdır.

- Kolluk tarafından kimliği kontrol edilen kişinin aranan, hakkında yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişilerden olduğunun anlaşılması halinde kolluk kişiyi yakalama emri veya zorla getirme kararına dayanarak CMK hükümlerine göre yakalar.

Böyle bir durumda kolluğun, CMK hükümlerine göre suçüstü yakalaması ya da müzekkeresiz yakalaması da söz konusu olabilir236.

233 ERDAĞ, s.55-56.

234 ÖVET, s.13.

235 ÖVET, s.16.

236 CENTEL/ZAFER, s.311. Fiili yakalama olarak da adlandırılan müzekkeresiz yakalama, hâkim kararı bulunmaksızın şüpheli kimsenin özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasını ifade etmektedir. Bkz:

CENTEL/ZAFER, s.315.

Kolluğun kimlik sorması işlemi ile kimlik tespit etme işlemi ise birbirinden farklı işlemlerdir. Kimlik tespit etme; o kişinin kolluk kayıtlarına geçirilmesi iken kimlik sorma kişiyi kayıtlara geçiren bir işlem değildir. Kolluğun bireylere kimlik sorması ve kimlik bilgilerini kayıt altına alması kişisel veri toplama niteliğindedir237.