• Sonuç bulunamadı

II Ġzzeddîn Keykâvus ve Sultan Hanı SavaĢı

1. MOĞOLLARIN SELÇUKLU ĠKTĠDARI ĠLE ĠLĠġKĠLERĠ

1.2. II Ġzzeddîn Keykâvus ve Sultan Hanı SavaĢı

II. Ġzzeddîn Keykâvus, 1246-1262 tarihleri arasında Moğol gücüne karĢı direniĢin Anadolu‟daki simgesi olmuĢtur. Ancak, bu direniĢ iktidarın bütünü için geçerli değildir. Çünkü II. Keykâvus‟un Türkmenlerle birlikte kurduğu direniĢ cephesinin karĢısında, Moğollarla birlikte IV. Rükneddîn Kılıç Arslan ve Muineddîn Süleyman Pervâne cephesi vardır597. Onun, Moğolların Anadolu‟daki varlığına karĢı mevcut tepkisi, Bizans‟a sığındığı ve Türkiye Selçuklu tahtını kesin olarak bıraktığı 1262 senesine kadar hiç azalmamıĢ, her fırsatta Moğol cephesine karĢı kendi cephesini kuvvetlendirmeye çalıĢmıĢtır. Biz burada önce, II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un kurmaya çalıĢtığı ittifaklardan ve Moğollara yönelik politikasından bahsedeceğiz. Daha sonra ise onun Baycu Noyan ile yaptığı son savunma savaĢı olan Sultan Hanı SavaĢı‟nı (14 Ekim 1256) değerlendireceğiz.

II. Ġzzeddîn Keykâvus, Moğollara karĢı verdiği mücadelede Anadolu‟daki Türkmenleri kullanmıĢ, Memlük Sultanı Baybars ve Altınordu Hükümdarı Bereke Han ile de ittifak giriĢimlerinde bulunmuĢtur598. II. Ġzzeddîn Keykâvus, Moğollar ile, Türkmenlerden güç alarak savaĢmıĢtır. Moğollar önünden kaçarak Anadolu‟ya gelmiĢ olan Türkmenler, özellikle uçlarda yoğun ve büyük bir potansiyel güç oluĢturmaktaydı599. Türkmenlerin Moğollara düĢman olduğunu bilen II. Ġzzeddîn Keykâvus da Moğollara karĢı yürüttüğü mücadelede bu Türkmen gücünü kullanıyor, Türkmenleri Moğollara karĢı tahrik ediyordu600. Bununla birlikte, Türkmenlerin de Moğol gücüne dayanan ve Moğol taraftarı olan IV. Kılıç Arslan‟a karĢı II. Keykâvus‟u destekledikleri görülmektedir601. Nitekim, IV. Kılıç Arslan ile II. Keykâvus arasında meydana gelen Kayseri yakınlarındaki Ahmedhisar SavaĢı‟ndan

596 Spuler: 1957, s. 563; Özdemir: 2011, “Baycu”, s. 56; Özdemir: 2011, “Üç Dönem”, s. 87. 597

Söz konusu cepheler, Celâleddîn Karatay‟ın atabekliğindeki üçlü saltanat döneminin bittiği ve II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un tek baĢına saltanat sürdüğü 1254 senesinden itibaren belirginlik kazanmıĢtır. Kanaatimizce II. Keykâvus‟un zamanla daha da sertleĢen ve belirginleĢen mücadelesinin arka planında onun bu zaman zarfında olgunlaĢması etkili olmuĢtur.

598

Ġbn Abdü‟z-Zâhir, A Critical Edition of an Unknown Source Fort He Life al-Malik al-Zâhir

Baibars, With Ġntroduction, Translation and Notes, II, Haz.: Abdul Aziz al-Khowayter, (London

University PhD Thesis), London 1960, s. 419; Yunînî: 1954, I, s. 539.

599 Pachymèrès: 2009, s. 80. 600

Aksarayî: 2000, s. 50; Ebülferec: 1941, s. 30.

601 Aksarayî de, “soysuz Türkler” dediği uç bölgelerdeki Türkmenler ve beyliklere bağlı

Türkmenlerin, “İzzeddin‟in taraftarlığına soyunarak” baĢkaldırdığını yazar ve Türkmenler ile II. Ġzzeddîn Keykâvus arasındaki yakın iliĢkiye dikkat çeker. Bkz.: Aksarayî: 2000, s. 53.

(1254) mağlup olarak Sis‟e doğru kaçan IV. Kılıç Arslan, Türkmenler tarafından yakalanarak Kayseri‟ye götürülmüĢtü602

.

II. Ġzzeddîn Keykâvus, Anadolu‟daki Türkmenlerden baĢka Mısır Sultanı Baybars ile ittifak kurmak için giriĢimlerde bulunmuĢtur603. II. Keykâvus, vergileri almak üzere gelen Moğol elçilerine vergiyi vermekten kaçınmıĢ, ardından Alıncak Noyan komutasındaki Moğol askerlerinin yaklaĢtığını duyarak Antalya‟ya çekilmiĢti604. ĠĢte burada, askerlerin yenileceğini hesap ederek deniz yolu ile605 Sultan Baybars‟a elçi göndermiĢ ve ortak düĢman Moğollara karĢı ittifak teklif etmiĢtir. Mısır‟dan gelen iki elçi ile birlikte606

kendi iki elçisini, zafer kazanıldığında Memlük emirlerine verilecek ikta menĢurlarını hazırlatarak göndermiĢtir607

. Sultan Baybars, bu ittifak teklifine olumlu yanıt vermiĢ ve hazırlıklara baĢlamıĢsa da Moğolların Antalya‟da bulunan II. Keykâvus üzerine gelmeleri üzerine, yardım fırsatı bulamamıĢtır608. Bununla birlikte, yarıda kesilen bu giriĢimler, II. Keykâvus‟un Antalya‟dan Ġstanbul‟a giderek Bizans Ġmparatoru VIII. Mikhail Palaiologos‟a (1259-1282) sığınmasından sonraki gurbet hayatı döneminde devam edecektir609.

Bizans ülkesindeki gurbet yıllarında II. Ġzzeddîn Keykâvus, Sultan Baybars‟dan baĢka, Bereke Han ile de ittifak giriĢimlerinde bulunmuĢtur610

. Bereke Han, Altınordu hükümdarı idi. Müslüman olmuĢtu ve Ġlhanlı Devleti ile de Türkistan ve Kafkas hudutlarında ihtilaf halinde idi611. II. Keykâvus ve Sultan Baybars gibi o da Ġlhanlıları Müslüman memleketlerinden çıkarmak istiyordu612

. Bereke Han, bu

602 Ġbn Bîbî: 1956, s. 615; 1996: II, s. 141; Selçuknâme: 2007, s. 209; Yazıcızâde: 2009, s. 747; Filiz

Kayalıoğlu, II. Ġzzeddin Keykavus ve Zamanı, (AÜ. SBE., YYLT.), Ankara 2006, s. 34.

603 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 419. 604 Aksarayî: 2000, s. 49-51.

605 Ġbn Bîbî: 1956, s. 635; 1996: II, s. 158; Selçuknâme: 2007, s. 221; Yazıcızâde: 2009, s. 769. 606

Bu elçilerin isimleri; Ġmameddîn Abdurrahîm HaĢimî ve Emir ġerifeddîn Câkî idi. Bkz.: Yûnînî: 1955, II, s. 160. 607 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 416. 608 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 419. 609 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 475.

610 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 474; Yunînî: 1954, I, s. 539.

611 Yunînî‟nin aktardığı rivayete göre, Ġlhanlı Devleti ile Bereke Han arasındaki ihtilaf, Moğolların

Bağdad‟ı ele geçirmesinden sonra ortaya çıkmıĢtı. Irak ve ġam‟dan elde edilen gelirlerden Bereke Han‟a gönderilmesi gereken payın gönderilmemesi üzerine, iki devlet arasında düĢmanlık baĢ göstermiĢti. Bereke Han‟ın Sultan Baybars‟ı kıĢkırtması da bu sebeptendi. Ġbn Kesîr de bu rivayeti destekler. Bkz.: Yunînî: 1955, II, s. 162; Ġbn Kesîr: 2000, XIII, s. 410.

sebeple Sultan Baybars ile ittifak kurmak istemiĢ613

ve ona bir elçi göndermiĢti. Bu durumu fırsat bilen II. Keykâvus da elçi göndermiĢ, elçiler aynı zamanda kabul görmüĢtü614. Bereke Han gönderdiği mektubunda, kendisinin kuzeyden, onun da Anadolu‟nun doğusundan saldırmasını istiyordu. Bereke Han ayrıca II. Keykâvus‟a da bu yönde yardım etmesini istiyordu615. Böylece, Moğollara karĢı II. Keykâvus, Sultan Baybars ve Bereke Han‟dan oluĢan üçlü bir ittifak kurulmuĢ oluyordu. Ne var ki bu giriĢimler sonuçsuz kalmıĢtır. Bizans imparatoru, yaĢanan son geliĢmelerden rahatsız olmuĢ, Moğol gazabını üzerine çekeceğinden endiĢe ederek Sultan Baybars‟ın Bereke Han‟a gönderdiği elçilerine geçiĢ izni vermemiĢtir616. Yunînî, Bizans imparatorunun, Hülagu ile yapılan anlaĢmalarının bozulacağından ve kendi topraklarının da Moğollar tarafından iĢgal edileceğinden korktuğunu, bu sebeple Sultan Baybars‟tan gelen elçilerin Bereke Han‟ın yanına gitmesine izin vermediğini anlatır617. Hatta, Sultan Baybars‟ın elçileri, imparatorun huzuruna çıktığında, Hülagu Han‟ın elçileri ile karĢılaĢmıĢlardı618

. Bununla birlikte, Sultan Baybars, Bereke Han‟a gönderdiği elçilerin geçiĢlerine izin verilmeyince, Bizans imparatoruna bir filozof, rahip ve papaz göndererek yaptığını kınamıĢtır. Bunun üzerine, Bizans imparatoru elçileri serbest bırakmıĢtır619. Kızını ise hediyelerle birlikte Hülagu Han‟a göndermiĢtir620. Bizans imparatoru bundan baĢka, Moğollara Ģirin görünmek için kendisine sığınan Türkiye Selçuklu hükümdarı ve adamlarına karĢı da Ģiddetle muamele etmeye baĢlamıĢtır. II. Ġzzeddîn Keykâvus‟u Enez Kalesi‟ne hapsetmiĢ621 ve onun adamlarını ise büyük bir kiliseye toplayarak Hıristiyan olmaya

613 Ġbn Kesîr: 2000, XIII, s. 431.

614 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 474; Turan: 2005, s. 498; Mehmet Suat Bal, “Türkiye Selçukluları,

Mısır Memlükleri ve Altın Orda Devleti‟nin Ġlhanlılara KarĢı Kurduğu Ġttifak”, TÜAD., XVII, s. 301.

615 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 475. 616 Yunînî: 1954, I, s. 538.

617 Bizans imparatorunun Selçuklu hükümdarına ve devlet adamlarına karĢı böyle bir muamelede

bulunmasını Pachymèrès farklı bir Ģekilde açıklar. Pachymèrès‟e göre, II. Keykâvus, Bizans Ġmparatorluğu‟nu ele geçirmek istediği için ona bu Ģekilde davranılmıĢtır. Bu kaydı Baybars Mansurî de desteklemektedir. Bkz.: Pachymèrès: 2009, s. 44; Baybars Mansurî: 1998, s. 93. Yunînî ise, Bizans Ġmparatorunun gelen elçileri bir yıl üç ay oyaladığını anlatır. Bkz.: Yunînî: 1954, I, s. 538.

618

Yunînî: 1954, I, s. 538.

619 Ġbn Abdü’z-zâhir: 1960, II, s. 519; Turan: 2005, s. 498.

620 Bizans imparatorunun Maria adındaki kızı, henüz yolculuğunu bitirmeden Hülagu Han ölünce, bu

gelin Abaka Han ile evlendirilmiĢtir. Ancak, Abaka da ölünce Ġstanbul‟a geri dönmek zorunda kalmıĢtır. Bkz.: Pachymèrès: 2009, s. 40; Ebülferec: 1941, s. 47. Bu hanım bu sebeple Despina Mugulion olarak tanınmıĢtır. Bkz.: Donald M. Nicol, Bizans’ın Son Yüzyılları (1261-1453), Çev.: Bilge Umar, Ġstanbul 2003, s. 150.

zorlamıĢtır622. ĠĢkence altında Hıristiyan olanları bırakarak, direnenleri öldürmüĢtür623. II. Keykâvus‟u ve geride kalan devlet adamlarını, 20 bin kiĢilik bir ordu ile Bizans topraklarına saldıran Bereke Han‟ın askerleri kurtarmıĢ ve hanın yanına götürmüĢtür. II. Keykâvus, burada oldukça iyi karĢılanmıĢ ve bir daha Anadolu‟ya dönmemiĢtir624

.

II. Ġzzeddîn Keykâvus, Moğollara karĢı gelme cesaretini gösterebilen bir hükümdardı. Onun düĢüncesine göre, Moğollar ile olan iliĢkilerde ya belirli bir istikrar ve düzen tutturulmalı idi ya da karĢı gelinerek bu esaretten kurtulmalı idi. Onun bu düĢüncesini, Baycu Noyan‟a karĢı savaĢ hazırlığı yaptığı sırada hazırlanmıĢ Selçuklu askerlerini görerek söylediği Ģu sözler net biçimde gösterir: “Yüce Allah‟ın izniyle bu kadar adama ve mala sahip olduğumuza göre yapacağımız şey ya mal vererek fitneyi önlemek ya da savaşmak için harekete geçmektir”625

.

II. Ġzzeddîn Keykâvus, Moğollara karĢı verdiği mücadele ile halktan birçoğu tarafından saygı ile karĢılanıyordu. Özellikle ahiler626

ve Türkmenler tarafından destekleniyordu627. Bununla birlikte, II. Keykâvus‟un sahip olduğu kötü özellikler de vardı. Hıristiyan dayılarının628

ve etrafındaki tecrübesiz ve genç bir takım kiĢilerin

622 Baybars Mansurî: 1998, s. 93.

623 Ġbn Bîbî: 1956, s. 639; 1996: II, s. 161; Selçuknâme: 2007, s. 222; Yazıcızâde: 2009, s. 773;

Baybars Mansurî: 1998, s. 93; Câmi’ud-Düvel: 2001: II, s. 107.

624

Ġbn ġeddâd, Baypars Tarihi. Al-Melik-Al-Zahir (Baypars) Hakkındaki Tarihin Ġkinci Cildi, Çev.: M. ġerefüddin Yaltkaya, TTK. Yay., Ankara 2000, s. 32; Aksarayî: 2000, s. 57; Yunînî: 1954, I, s. 539; Baybars Mansurî: 1998, s. 168; Nüveyrî, “Nihayetül Ġreb-Nüveyrî”, Altınordu Devleti

Tarihine Ait Metinler, Haz.: W. De Tiesenhausen, Çev.: Ġsmail Hakkı Ġzmirli, Maarif Matbaası,

Ġstanbul 1941, s. 259-260.

625 Ġbn Bîbî: 1956, s. 619; 1996: II, s. 145; Yazıcızâde: 2009, s. 751.

626 Ahi, Arapça bir kelimedir ve (erkek) kardeşim demektir. Terim anlamıyla ahilik, esnaf ve

sanatkârlar birliğini iĢaret eder. Bkz.: NeĢet Çağatay, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, SÜ. Basımevi, Konya 1981, s. 3, 5. Ahi teĢkilatı, Abbasi Halifesi en-Nâsır Lidinillah‟ın (1180-1225) bütün Ġslam dünyasını kapsayan ve fütüvve (yiğitlik, eli açıklık vb. anlamlarda) anlayıĢına dayanan teĢkilatının (Fütüvvet TeĢkilatı) Anadolu‟da Evhadüddîn-i Kirmanî ve Ahi Evren ġeyh Nasiruddîn tarafından yeniden teĢkilatlandırılması ile ortaya çıkmıĢtır. Bkz. Ahmet Demir, “Fütüvvet TeĢkilatının Kökeni, TeĢekkülü ve Türkiye Selçuklularındaki Durumu”, Türkler, VII, YTY., Ankara 2002, s. 268. Fütüvvet TeĢkilatı‟nın Anadolu‟daki ilk üyesinin, halifenin çağrısına uyarak teĢkilata giren Türkiye Selçuklu hükümdarı I. Ġzzeddîn Keykâvus olduğu ve bundan sonra yayılarak, Anadolu‟ya özgü bir teĢkilat (Ahi TeĢkilatı) haline geldiği bilinmektedir. Bkz. M. Ali Hacıgökmen, “Anadolu‟da Ahiliğin Esnaf TeĢkilatı Haline DönüĢmesi ve Tımar Sistemine Yansımaları (Ankara Örneği)”, TÜAD., XXXII, Konya 2012, s. 263-264.

627 Aksarayî: 2000, s. 50; Ebülferec: 1941, s. 30.

628 II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un sözü edilen dayıları, I. Alâeddîn Keykubâd döneminde alınan Alâiyye

(Kolonoros) Kalesi‟nin hâkimi ve I. Keykubâd‟ın kayınpederi olan Kir Fard‟ın, Kir Haye ve Kir Kedid adlarındaki oğullarıdır. Bkz.: M. Ali Hacıgökmen, “I. Alaeddin Keykubat‟ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir AraĢtırma”, Akdeniz Ġnsani Bilimler Dergisi, II/I, 2012, s. 126- 127.

sözlerine itimat ediyor, eğlence hayatına kendini fazla kaptırarak devlet iĢlerini yapmaktan geri duruyordu629. II. Keykâvus‟un bu olumsuz özellikleri sebebiyle halkın IV. Rükneddin Kılıç Arslan‟a taraftar olması beklenirken böyle bir Ģey olmamıĢtır. Halkın, sırtını Moğollara yaslayan IV. Kılıç Arslan yerine Moğollara karĢı savaĢma cesareti gösteren bir hükümdarı tercih ettikleri söylenebilir.

II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un, Moğollara karĢı verdiği Anadolu‟daki son büyük mücadelesi Sultan Hanı SavaĢı‟dır. Aslında bu savaĢ II. Keykâvus tarafından planlanmıĢ bir savaĢ değildi. SavaĢa sebep olan, Hülagu‟nun batı seferleri ile görevlendirilmesi üzerine Baycu Noyan‟dan yer tuttuğu Mugan‟ı boĢaltmasını istemesi ve onun da yaylak-kıĢlak yapmak amacıyla Anadolu‟ya ilerlemesi idi630. Baycu Noyan‟ın ordusu ve maiyyeti ile birlikte kalabalık olarak Anadolu‟ya bu ilerleyiĢi, II. Keykâvus ve devlet adamları arasında Anadolu‟nun ikinci defa iĢgal ve istilâ edileceği korkusunu uyandırmıĢtı631. II. Keykâvus bu tehlikeli geliĢme karĢısında, bir yandan Pervâne Nizâmeddîn HurĢid‟i niyetini öğrenmek üzere Baycu Noyan‟ın yanına gönderirken bir yandan da her ihtimale karĢı ordu toplamıĢtı632

. Baycu Noyan ile görüĢen ve onun savaĢmak gibi bir niyetinin olmadığını öğrenen Nizâmeddîn HurĢid, geri döndüğünde düĢüncesini II. Keykâvus‟a anlatmıĢtır. Hatta Baycu Noyan‟ı karĢılamak ve ona uygun bir yer göstermek için kendisi ile birlikte Emir Mübarizeddîn Süleyman görevlendirilmiĢ ve bu kiĢiler yola çıkarılmıĢtır633

. Bununla birlikte, II. Keykâvus‟a yakın bazı devlet adamları onu savaĢa ikna etmiĢlerdir634. Böylece, ġemseddîn YavtaĢ ve Fahreddîn ArslandoğmuĢ

629 Ġbn Bîbî: 1956, s. 608-609; 1996: II, s. 136-137; Selçuknâme: 2007, s. 206; Yazıcızâde: 2009,

s. 740-741.

630

Aksarayî: 2000, s. 31; Abû’l-Farac: 1999, II, s. 562.

631 Abû’l-Farac: 1999, II, s. 562; Aksarayî: 2000, s. 31-32. 632 Ġbn Bîbî: 1956, s. 619; 1996: II, s. 144.

633 Ġbn Bîbî: 1956, s. 619-620; 1996: II, s. 145. 634

Aksarayî, Vezir Kadı Ġzzeddîn‟in II. Ġzzeddîn Keykâvus‟u savaĢması için kıĢkırttığını söyler. Ġbn Bîbî, II. Keykâvus‟u etrafındaki bazı cahil kiĢilerin kandırdığını anlatır. Anonim Selçuknâme‟de, Ahmedhisar SavaĢı‟ndan kurtulan bazı kiĢilerin Baycu Noyan‟ın yanına giderek onu Anadolu‟ya bir sefer düzenlemesi konusunda tahrik ettiğini anlatılır. Baybars Mansurî ve Aynî ise, Yassıçemen mağlubiyetinden sonra Türkiye Selçuklu hizmetine girmiĢ olan Harezmli Emir Hüsameddîn Baycar‟ın II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un bir ziyafetine katılmak isterken, oradaki perdedâr tarafından külahına vurulduğunu ve külahı yere düĢen Hüsameddîn Baycar‟ın bu hakarete karĢılık olarak, “Siz benim külahımı şu kapıda düşürdünüz. Ben de buna karşılık olarak birçok başları uçurup birçok külahı yere düşüreceğim” dediğini anlatır. Baybars Mansurî ve Aynî‟ye göre, Hüsameddîn Baycar bu olaydan sonra Baycu Noyan‟ın yanına gitmiĢ ve onu Anadolu‟ya girmesi için kıĢkırtmıĢtır. Bkz.: Aksarayî: 2000, s. 32; Ġbn Bîbî: 1956, s. 620; 1996: II, s. 146; Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III: 1952, s. 34-35; Baybars Mansurî: 1998, s. 26; Aynî: 1987: I, s. 152. Bu konu ile ilgili olarak ayrıca bkz.:

kumandasındaki Türkiye Selçuklu ordusu Aksaray‟a doğru ilerlemeye baĢlamıĢtır. Bu ilerleyiĢ karĢısında aslında savaĢ niyeti olmayan Baycu Noyan da ordusu ile harekete geçmiĢtir. Selçuklu öncü kuvvetlerini yenen Moğol askerleri ertesi gün asıl Selçuklu ordusu ile Aksaray yakınlarındaki Sultan Hanı (Sultan Alâeddîn Kervansarayı) civarında karĢılaĢmıĢtır. Baybars Mansurî ve Aynî, Fahreddîn ArslandoğmuĢ askerleri ile yola çıktığında, II. Keykâvus‟un sarhoĢ olup onun haremine girdiğini anlatır. Buna göre, Fahreddîn ArslandoğmuĢ bu haberi alınca çok öfkelenmiĢ,“Ben burada İslâm düşmanlarıyla savaşırken o nasıl olur da bana böyle davranır ve haremime saldırır.” demiĢtir635. YaĢanan bu olay, Fahreddîn ArslandoğmuĢ‟un savaĢ sırasında II. Keykâvus‟un sancağına saldırmasına neden olmuĢtur636. Selçuklu sarayına en yakın kiĢi olan Ġbn Bîbî ise, bu savaĢ sırasında II. Keykâvus‟un Konya‟da olduğunu doğrular. Ancak baĢka bir bilgi vermez637. Yapılan savaĢta, II. Keykâvus‟un ordusu Moğollar karĢısında ağır bir mağlubiyete uğramıĢtır. Bu savaĢın kaybedilmesine, II. Keykâvus‟un ordusunun baĢında bulunmaması ve bazı devlet adamlarının savaĢ öncesinde II. Keykâvus‟a gücenmesi neden olmuĢtur. Zira, savaĢa katılan bazı devlet adamları hakkında II. Keykâvus‟a Ģikâyette bulunulunca II. Keykâvus, savaĢtan sonra onların cezalandırılacağını söylemiĢti. Ġbn Bîbî‟nin, isimlerini vermediği bu devlet adamları, cezalandırılacaklarını öğrenince, moralsiz ve isteksiz olarak savaĢa katılmıĢlardı638. Baybars Mansurî bu savaĢı, Moğolların Anadolu‟daki en etkili müdahalesi olarak görür ve II. Keykâvus‟un Moğollara bu karĢı koyuĢunu cihat olarak niteler639. SavaĢ sırasında Vezir Kadı Ġzzeddîn ve II. Keykâvus‟a yakın olan 50 emir640

öldürülmüĢtür (14 Ekim 1256)641.

Efe DurmuĢ, “Türkiye Selçukluları Devrinde Harezmli Bir Türk Emiri: Hüsameddin Baycar”, FÜ.

Sosyal Bilimler Dergisi, XIX/I, Elazığ 2009, s. 225.

635 Baybars Mansurî: 1998, s. 31.

636 Baybars Mansurî: 1998, s. 32; Aynî: 1987: I, s. 154. 637

Ġbn Bîbî: 1956, s. 620; 1996: II, s. 146.

638 Ġbn Bîbî: 1956, s. 621; 1996: II, s. 146-147.

639 Baybars Mansurî: 1998, s. 26, 31. Baybars Mansurî öldükten çok sonra Gaziantep‟de doğmuĢ

olan Aynî de Baybars Mansurî‟nin eserinden aynen aldığı bu kısımda savaĢı bir cihat olarak niteleyerek Baybars Mansurî‟yi tekrar etmiĢtir. Bkz.: Aynî: 1987: I, s. 154.

640 Anonim Selçuknâme‟ye göre, Baycu ile yapılan savaĢ sırasında 14 büyük emir ile kölelikten

emirliğe yükselmiĢ 36 kiĢi öldürülmüĢtür. Böylece toplamda Vezir Kadı Ġzzeddîn ve 50 önemli devlet adamı Ģehit düĢmüĢtür. Bkz.: Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III: 1952, s. 35.

641

Aksarayî ve Baybars Mansurî bu savaĢın yanlıĢ olarak 656 senesinde olduğunu yazsa da Ġbn Bîbî ve Anonim Selçuknâme‟de bir gün fark ile aynı tarih verilmiĢtir. Bkz.: Aksarayî: 2000, s. 31; Ġbn

Bîbî: 1956, s. 623; 1996: II, s. 148; Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III: 1952, s. 35; Baybars Mansurî: 1998, s. 26.

Anonim Selçuknâme‟de bu olay anlatılırken, Moğolların benzeri görülmemiĢ derecede insan öldürdükleri ifade edilmiĢtir642. II. Keykâvus mağlubiyet haberi üzerine, ertesi gün seher vakti maiyyetini yanına alarak bazı yakınları ve Hıristiyan dayıları ile birlikte Ahmedek Kapısı‟ndan çıkarak Antalya‟ya gitmiĢtir643

. Bununla birlikte, II. Keykâvus‟un bu karĢı koyuĢu, kardeĢi IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟ın Moğollar nezdinde değerini artırmıĢtır. Bu ise Muineddîn Süleyman Pervâne‟nin iĢine yaramıĢtır. Nitekim, II. Keykâvus‟un Antalya‟ya gitmesinden sonra Pervâne Nizâmeddîn HurĢid ile Muineddîn Süleyman Pervâne, Baycu Noyan ile barıĢ tesis etmiĢler ve Borgulu (Uluborlu) Kalesi‟ne hapsedilmiĢ olan IV. Kılıç Arslan‟ı tahta çıkarmıĢlardır644

.