• Sonuç bulunamadı

Devletin ve Ġktidarın Gücünü Artırmak

1. SĠYASÎ ALANDA ALDIĞI TEDBĠRLER

1.1. Devletin ve Ġktidarın Gücünü Artırmak

Türk devletlerinde baĢa geçen bir hükümdar, önce hükümetini oluĢturacak devlet adamlarının atamalarını yapar; ardından, seçtiği ve güvendiği kiĢilerle yoluna devam ederdi. Türkiye Selçuklu Devleti‟nde de tahta çıkan hükümdarın ilk icraatlarından biri, devlet adamlarının atamalarını yapmak ve menĢurlarını vermek olurdu. I. Alâeddîn Keykubâd tahta çıktığında bu düzenlemeyi istediği gibi yapamamıĢtı. O, tıpkı kardeĢi I. Ġzzeddîn Keykâvus gibi devlet adamlarının kararı ve onayı ile tahta çıkarılmıĢtı207. Dolayısıyla, saltanatının ilk yıllarına, kendisini tahta

203

Ġbn Bîbî: 1956, s. 298, 439-440, 345-352; 1996: I, s. 313, 437, 356-361; Simon de Saint Quentin,

Bir KeĢiĢ’in Anılarında Tatarlar ve Anadolu 1245-1248, Çev.: Erendiz Özbayoğlu, Haz.: Tufan

Karasu, Daktav Yay., Alanya 2006, s. 51.

204 II. Rükneddîn SüleymanĢah döneminde (1196-1204) Saltuklu Beyliği‟ne son verildiğinde

Erzurum‟a, hükümdarın kardeĢi Elbistan Meliki Mugiseddîn Tuğrul ġah gönderilmiĢti. Erzurum böylece 1230‟a kadar Mugiseddîn TuğrulĢah ve oğlu CihanĢah‟ın yönetiminde kalmıĢtır. Mugiseddîn TuğrulĢah I. Alâeddîn Keykubâd‟a bağlı idi. Ancak, CihanĢah tahta çıkınca bu bağlılığı bırakmıĢtır. Bkz.: Ġlhan Erdem, “Doğu Anadolu Türk Beylikleri”, Türkler, VI, YTY., Ankara 2002, s. 406; Refik Turan, “Alaeddin Keykûbad‟ın Doğu Anadolu Siyaseti”, SAM. Selçuk Dergisi, (I. Alâeddin Keykubat Özel Sayısı), III, Konya 1988, s. 81.

205 I. Gıyâseddîn Keyhüsrev, Ġznik Ġmparatoru I. Teodor Laskaris ile yaptığı savaĢta Ģehit düĢmüĢtü.

Bizans‟ı ele geçirmiĢ olan Latinlerle mücadele etmeyi planlayan I. Laskaris ise, doğudan gelebilecek olası bir tehlikeyi önlemeyi düĢündüğünden, onu Ģehit eden Frenk askerini öldürtmüĢ ve esirler arasında bulunan Emir Seyfeddîn Ayaba ile bir elçisini, beraberinde 3000 dinar para ve hediyelerle birlikte, tahta henüz çıkan I. Ġzzeddîn Keykâvus‟un huzuruna göndermiĢti. Böylece tesis edilen dostluk, uzun süre devam etmiĢtir. Bkz.: Ayönü: 2002, s. 608-609.

206 Turan: 2005, s. 295. Akropolites, I. Alâeddîn Keykubâd‟ın imparator ile dostça iliĢkiler

yürüttüğünü söylemekte, onu ordusunu iyi yöneten “başarılı bir idareci ve sultan” olarak övmektedir. Bkz.: Georgios Akropolites, Vekayinâme, Çev.: Bilge Umar, AS. Yay., Ġstanbul 2008, s. 75.

207 Türk devletlerinde tahta çıkmanın ilk koĢulu hanedan ailesinden olmaktı. Türkiye Selçuklu

çıkaran devlet adamlarının gölgesi düĢmüĢtü. Ġktidarına düĢen bu gölgeyi ortadan kaldırmak, takip edeceği siyasetin baĢarısı için Ģarttı. Ancak, tek sebep bu değildi. Emir Seyfeddîn Ayaba‟nın baĢını çektiği bazı devlet adamları, tahtına ve varlığına karĢı da bir tehdit oluĢturmaya baĢlamıĢlardı208. Bir devletin dıĢ tehditleri bertaraf edebilmesi veya bu tehditlerden korunabilmesi için önce iç nizamını sağlam bir zemine oturtması gerektiğini iyi bilen I. Alâeddîn Keykubâd, iktidarının önündeki bu gölgeyi temizlemek ve iktidarı olması gerektiği gibi tek elde toplamak istemiĢtir.

Zeyneddîn BeĢâre209, Mübarizeddîn BehramĢah ve Bahâeddîn Kutluğca gibi söz konusu devlet adamları içinde en güçlü olanı Emir Seyfeddîn Ayaba idi210. ĠĢler o hale gelmiĢti ki, Emir Seyfeddîn Ayaba I. Alâeddîn Keykubâd‟ın huzurundan ayrılıp evine gittiğinde ondan izinsiz saraya kimse yaklaĢamıyordu. Diğer emirler de önemli konularda I. Keykubâd‟a değil Emir Seyfeddin Ayaba‟ya danıĢıyorlardı211

. Bu emirler, I. Keykubâd‟ın kendilerinden rahatsız olduğunu hissettiklerinde onu ortadan kaldırma planları dahi yapmaya baĢlamıĢlardı212. Bir tesadüf eseri yapılan

hükümdarlar, bulundukları koĢullara ve sahip oldukları niteliklere göre çeĢitli Ģekillerde tahta çıkmıĢlardır. Salim Koca, Selçuklu hükümdarlarının beĢ usulde tahta çıktıklarını söyler ve bu usulleri Ģu Ģekilde belirler: Devlet kurucusu olarak, veliaht tayin edilmek suretiyle, kuvvet ve mücadele yöntemiyle, devlet adamlarının ve komutanların seçim ve tercihi ile, metbu hükümdarın menşuru ve onayı ile tahta çıkmak. Bkz.: Salim Koca, “Selçuklu Ġktidarının Belirlenmesinde Rol Oynayan Güçler ve MelikĢâh‟ın Büyük Selçuklu Tahtına ÇıkıĢı”, Gazi Türkiyat, I, GÜ. Türkiyat AraĢtırma ve Uygulama Merkezi, Ankara 2007, s. 12. Tahta çıkıĢ usullerine örnek verecek olursak; I. Rükneddîn SüleymanĢah (1078-1086) devlet kurucusu olarak; I. Gıyâseddîn Keyhüsrev (1192-1196/1205-1211) veliaht tayin edilmek suretiyle; I. Ġzzeddîn Mesud (1116-1155) kuvvet ve mücadele yöntemiyle; I. Alâeddîn Keykubâd (1220-1237) devlet adamlarının seçim ve onayı ile tahta çıkmıĢtır. II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un ilk saltanatından sonra ise, Türkiye Selçuklu hükümdarlarının tahta çıkıĢlarında metbû hükümdarların yani Moğol hanlarının kararı etkili olmuĢtur. Sırasıyla bkz.: Aksarayî: 2000, s. 15; Ġbn

Bîbî: 1956, s. 13; 1996: I, s. 31; Anna Kommena: 1996, s. 498-501; Ġbn Bîbî: 1956, s. 200-204;

1996: I, s. 218-222; Ġbn Bîbî: 1956, s. 549, 584; 1996: II, s. 117.

208 Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III: 1952, s. 29-30.

209 Abdullah bin Zeyneddîn BeĢâre, I. Ġzzeddîn Keykâvus ve I. Alâeddîn Keykubâd‟ın önde gelen

emirlerinden idi. Emir-i ahurluk ve Niğde valiliği görevlerinde bulunmuĢtur. Hayatı hakkında bilgi sahibi olmadığımız bu emirin baba adının Abdullah olması sebebiyle mühtedî olduğu yönünde iddialar varsa da bu iddia kesinlik kazanmıĢ değildir. Onun hayatı ve eserleri hakkında Bkz.: Hasan Özönder, Selçuklu Emîri BeĢare Bey ve BaĢarakavak (Tarih, Kültür, Sanat), (Ölümünün 777. Yıldönümünde Emir Zeyneddin BeĢare Bey‟e Armağan), Damla Ofset, Konya 2001, s. 1-3.

210

Ġbn Bîbî‟de, I. Alâeddîn Keykubâd‟ın mutfağında saray görevlileri ve diğerleri için 30 baĢ koyun kesilirken, Emir Seyfeddîn Ayaba‟nın mutfağında 80 baĢ koyun kesildiğinden bahsedilmektedir. Bkz.:

Ġbn Bîbî: 1956, s. 265; 1996: I, s. 283.

211 Ġbn Bîbî: 1956, s. 265; 1996: I, s. 283. 212

Anonim Selçuknâme‟ye göre, Konya surlarının inĢâ ve tamirinden sonra I. Alâeddîn Keykubâd, Sivas‟ı da onartmak istemiĢtir. Ancak, emirler buna tahammül edememiĢler ve 24 emir gizlice anlaĢmıĢlardır. Aralarından birisi hükümdarı durumdan haberdar edince I. Keykubâd, hepsini Kayseri‟de öldürtmüĢtür. Bkz.: Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III: 1952, s. 29-30.

plandan haberdar olan hükümdar, tedbir alarak bu iĢten kurtulmuĢtu213

. Ancak, bir an önce bu tehlikeyi bertaraf etmek zorundaydı. Bununla birlikte, emirlerin kendisini tahttan indirmek hatta ortadan kaldırmak istemesine karĢı, I. Alâeddîn Keykubâd bir süre hiçbir Ģey yapmamıĢ, harekete geçmek için doğru zamanın gelmesini beklemiĢtir. Bu durum, emirlerin ne kadar güç ve itibar kazandıklarını gösterdiği gibi I. Keykubâd‟ın siyasî zekâsını da ortaya koyar.

Ġleride bahsedileceği üzere, I. Alâeddîn Keykubâd, Konya, Kayseri, Sivas gibi önemli Ģehirlerin surlarının yeniden inĢa ve tamirinin yapılması konusunda ferman çıkarmıĢtı. ĠnĢa ve tamir masraflarının ise devlet büyükleri tarafından üstlenilmesi emrini vermiĢti214. Bu kararında iki amacı vardı: Birincisi, Ģehirlerin savunmasını güçlendirmekti. Ġkinci amacı ise inĢa masraflarını devlet erkânı arasında paylaĢtırarak çok sayıda malı mülkü olan bu emirleri önce iktisadî açıdan güçsüzleĢtirmekti. Devlet emirlerinin I. Alâeddîn Keykubâd‟ı bir an önce tahttan indirmek istemesinin altında yatan nedenlerden biri de bu iktisadî yıpratma siyaseti idi215.

I. Alâeddîn Keykubâd, kendisini baskı altında tutan devlet adamlarından, güvendiği yakın dostları Emir Hokkabaz oğlu Seyfeddîn ve Emir Komnenos ile Kayseri‟de gizli bir plan hazırlayarak kurtulmuĢtur. Verilen bir ziyafetten olacaklardan habersiz çıkan devlet adamları tek tek ele geçirilmiĢ ve

213 Bu devlet emirleri, yine bir mecliste iken Ģarap ile sarhoĢ olmuĢlar, bu sarhoĢlukla I. Alâeddîn

Keykubâd‟ı ortadan kaldıracak bir plan hazırlamıĢlardı. Yaptıkları plana göre, ertesi gün hükümdarı, Emir Seyfeddîn Ayaba‟nın evine ziyafete davet edecekler ve hükümdar geldiğinde, ayağına zincir vurarak hapsedecekler, Koyulhisar‟da bulunan Celâleddîn Keyferidun‟u tahta çıkaracaklardı. Ancak, yaptıkları plan gizli kalmamıĢtır. O meclisten sarhoĢ halde çıkan bir gulam (köle), Emir Hokkabaz oğlu Seyfeddîn‟in evine giderek olan biteni anlatmıĢtır. Hiç vakit kaybetmeden I. Keykubâd‟ın huzuruna çıkan Emir Hokkabaz oğlu Seyfeddîn, duyduklarını birer birer anlatmıĢ ve ertesi günkü ziyafete katılmamasını istemiĢtir. Dolayısıyla, hiçbir Ģeyden haberi olmayan ve yaptıkları plana sadık kalan Emir Seyfeddîn Ayaba, I. Keykubâd‟ı evine davet ettiyse de I. Keykubâd, bu davete icabet etmemiĢtir. O günden sonra da daha temkinli davranmıĢtır. Bununla birlikte, devlet adamları, Celâleddîn Keyferidun‟u tahta çıkarmayı düĢündüğüne göre, I. Alâeddîn Keykubâd, I. Ġzzeddîn Keykâvus‟un da yaptığı gibi, tahta çıktığında kardeĢine karĢı herhangi bir giriĢimde bulunmamıĢtı. Hatta kaynaklarda, iki kardeĢin taht kavgası anlatılırken, onun adından hiç bahsedilmez. Taht mücadelesine karıĢmadığına ve yaĢamasına izin verildiğine göre, bu kardeĢi ya hasta veya sakat idi ya da tahta çıkma niyetinin olmadığını kesin olarak ifade etmiĢti ve köĢesine çekilmiĢti. Bkz.: Ġbn Bîbî: 1956, s. 265-271; 1996: I, s. 283-289; Selçuknâme: 2007, s. 86-87; Yazıcızâde: 2009, s. 401-408.

214 Ġbn Bîbî: 1956, s. 252-253; 1996: I, s. 271-272; Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi III: 1952,

s. 29-30.

hapsedilmiĢlerdir216

. ġüphesiz I. Keykubâd, söz konusu devlet adamları içinde en çok küçük yaĢlardan beri tanıdığı ve güvendiği Emir Seyfeddîn Ayaba‟nın ihaneti karĢısında ĢaĢırmıĢ ve öfkelenmiĢti. Bununla birlikte I. Keykubâd‟ın Emir Seyfeddîn Ayaba ile olan iliĢkisinde, daha en baĢından bir güvensizliğin oluĢtuğu görülür. Emir Seyfeddîn Ayaba, I. Keykubâd‟ın tahta çıkıĢı sırasında ondan canına ve malına dokunmayacağına dair yemin ve aman mektubu almıĢtı217. Onun böyle bir güvensizlik içinde, kendisinden bu kadar yemin ve garanti istemesi I. Keykubâd nazarında menfî tesir yapmıĢ olmalıdır.

I. Alâeddîn Keykubâd, emirler tutuklandıktan sonra, Emir Seyfeddîn Ayaba‟ya Kayseri SübaĢısı Mecdeddîn Ġsmail‟i göndererek küstah ve saygısız hareketlerinin sebebini sordurmuĢtur218. HapsedilmiĢ olan ve hakkında verilecek hükmü bekleyen Emir Seyfeddîn Ayaba, yaptıklarından piĢman olmadığını Ģu sözleriyle ifade etmiĢtir:

“Birlikte gurbette olduğumuz zaman seni ve kardeşini omuzumda ve kucağımda taşıdım, yetiştirdim. Uzun saçlarınızı taradım; size bir dilim ekmek bulabilmek için Rum diyarında ticaret yaptım. Babanın pâk cesedini Rum‟dan İslam diyarına ben getirdim. Emirlerin ve vezirlerin muhalefetine rağmen seni hapisten çıkartıp tahta oturttum. Babanın kulları arasında kıdem bakımından beni geçecek kimse yoktur. Eğer saygısızlık ve edepsizlik etmişsem bundan başka sebebi yoktur. Benim senin zindandayken verdiğin söze güvenim tamdır. Hiçbir zaman sen padişahım benim gibi müşfik ve sadık bir kul bulamazsın. Son pişmanlık da fayda vermez”219

.

Emir Seyfeddîn Ayaba, canına ve malına dokunulmayacağına dair I. Alâeddîn Keykubâd‟ın ettiği yeminden aldığı cesaretle ona karĢı saygısızca davranmakta, onu tahta çıkaran emirlerden biri olduğu için de bu gururu ve büyüklüğü hak ettiğini düĢünmekteydi. Ancak, Emir Seyfeddîn Ayaba‟nın bu davranıĢı ve tehditkâr sözleri,

216 Eğlence meclisinden ilk çıkan kiĢi Emir Seyfeddîn Ayaba olmuĢtur. Hapsedileceğini anlayan Emir

Seyfeddîn Ayaba, “Beraber bahçede gezinirken Sultan bana, „yaşlı ağaçları kesip yerine gençlerini dikmek gerekir demişti. O zaman onun böyle bir kötülük yapacağı belli olmuştu. Eğer ben o gün bu işin tedbirini alsaydım, bugün aciz bir şekilde esaret bağında rezil olmazdım.” diyerek dert yanmıĢtır. Bkz.: Ġbn Bîbî: 1956, s. 265-271; 1996: I, s. 283-289; Selçuknâme: 2007, s. 87-88; Yazıcızâde: 2009, s. 401-408; Turan: 2005, s. 361. 217 Ġbn Bîbî: 1956, s. 206; 1996: I, s. 224. 218 Ġbn Bîbî: 1956, s. 269; 1996: I, s. 286-287. 219 Ġbn Bîbî: 1956, s. 269; 1996: I, s. 286-287; Selçuknâme: 2007, s. 88-89; Yazıcızâde: 2009, s. 405-406; Turan: 2005, s. 362.

I. Alâeddîn Keykubâd‟ı daha da sinirlendirmiĢtir. I. Keykubâd, cellatlara emir vererek kale burcunda onun baĢını vurdurmuĢtur. Diğer emirlere gelince, Emir Zeyneddîn BeĢare‟yi bir odaya koymuĢlar ve odanın kapısını örmüĢlerdir. Emir Mübarizeddîn BehramĢah, yakın adamları ve hademeleriyle birlikte Zamantı Kalesi‟ne220

gönderilmiĢtir. Emir Bahâeddîn Kutluğca ise Tokat‟a gönderilmiĢtir (1223)221.

I. Alâeddîn Keykubâd, aldığı ve uygulamaya çalıĢtığı bütün kararlarında olduğu gibi, devlet adamlarını ortadan kaldırırken de ince bir siyaset takip etmiĢtir. Ġstediği sonuca ulaĢmak için sabırlı davranmasını ve beklemesini bilmiĢtir. Böylece, ileride vereceği kararların ve atacağı adımların önündeki engelleri kaldırmıĢ, varlığına karĢı oluĢan tehditleri bertaraf ederek iktidarını güçlendirmiĢ ve söz konusu devlet adamlarının devlete verebileceği zararları önlemiĢtir.