• Sonuç bulunamadı

Hatiroğlu ġerefeddîn Ġsyanı

1. MOĞOLLARA YÖNELĠK TEPKĠLER

1.3. Hatiroğlu ġerefeddîn Ġsyanı

Hatiroğlu ġerefeddîn‟in adı kaynaklarda ilk defa Muineddîn Pervâne‟nin yakın adamları arasında ve münĢî837

olarak geçer838. Hatiroğlu ġerefeddîn, II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un daha Ġstanbul‟a kesin olarak gitmesinden önce Muineddîn Pervâne‟nin II. Keykâvus engelini ortadan kaldırmak için planlar yaptığı ve bu düĢüncelerini paylaĢtığı sırdaĢları içerisinde idi. Öyle ki, bir toplantıda Muineddîn Pervâne‟ye eğer düĢünceleri gerçekleĢirse kendisine Niğde subaĢılığının verilmesini istediğini söylemiĢti. Muineddîn Pervâne de bu isteğe olumlu yanıt vermiĢti. Hatiroğlu ġerefeddîn, kendisine vadedilen Niğde subaĢılığını kazanmak için birkaç defa Moğol hanının karargâhına giderek II. Keykâvus‟u Moğolların gözünden düĢürmüĢ, nihayetinde Alıncak Noyan, harekete geçmiĢ, II. Keykâvus da soluğu Ġstanbul‟da almıĢtı. Böylece, Hatiroğlu ġerefeddîn istediği sübaĢılığa kavuĢmuĢtu839. Hırslı ve menfaatçi bir karaktere sahip olduğu anlaĢılan Hatiroğlu ġerefeddîn, bununla da kalmamıĢ, Muineddîn Pervâne ile birleĢerek IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟ın öldürülmesine yol açan tuzağı kurmuĢtu. Hatta, bizzat IV. Kılıç Arslan‟ı öldüren kiĢiler içerisinde idi (1266)840. Hile ve fesatlıkta oldukça hünerli olan Hatiroğlu

835 Ġbn Bîbî: 1956, s. 642; 1996: II, s. 164; Selçuknâme: 2007, s. 223; Yazıcızâde: 2009, s. 776;

Aksarayî: 2000, s. 54.

836 Ġbn Bîbî: 1956, s. 642-643; 1996: II, s. 164; Selçuknâme: 2007, s. 223-224; Yazıcızâde: 2009,

s. 776.

837 Saray görevlilerinden olan münĢilere “kâtip”, “debir-i hazret” veya “debir-i huzur” da denilmekte

idi. Hükümdarın kâtipliğini yapar, mektuplarını yazar ve okurdu. Bkz.: Erdoğan Merçil,

Selçuklular’da Saraylar ve Saray TeĢkilatı, BKS. Yay., Ġstanbul 2011, s. 240.

838

Ġbn Bîbî: 1956, s. 644; 1996: II, s. 165; Selçuknâme: 2007, s. 224.

839 Ġbn Bîbî: 1956, s. 644; 1996: II, s. 165; Selçuknâme: 2007, s. 224; Yazıcızâde: 2009, s. 777. 840 Ġbn Bîbî: 1956, s. 649, 685; 1996: II, s. 169, 200; Selçuknâme: 2007, s. 227; Yazıcızâde: 2009,

s. 782. Mevlevî kaynaklarına göre, IV. Rükneddîn Kılıç Arslan, kendisinin çağrıldığını duyduğunda gitmek istemiĢ, ancak Mevlanâ ona, gitmemesini öğütlemiĢti. IV. Kılıç Arslan öldürüldüğünde, bunu bir mecliste iken hisseden ve aniden ayağa kalkan Mevlanâ, gıyabında oradakilerle cenaze namazını kılmıĢ ve ardından Ģu gazeli okumuĢtu: “Ben sana oraya gitme, seni belaya uğratırlar demedim mi? Onlar haindir, elleri pek uzundur, senin ayağını bağlarlar demedim mi? Yine ben sana demedim mi ki, o tanede tuzak vardır, seni tuzağa düşürünce hiç koyuverirler mi?”. Bkz.: Feridun bin Ahmed,

Sipehsâlâr Risalesi, Çev.: Tahir Galip Seratlı, Elest Yay., Ġstanbul 2004, s. 94; Eflâkî: 2006, s. 166-

167; DerviĢ Mahmûd-ı Mesnevîhan, Sevâkıb-ı Menâkıb, Haz.: Hüseyin Ayan-Gönül Ayan-Erdoğan Erol, Rûmî Yay., Konya 2007.

ġerefeddîn, daha sonra Vezir Fahreddîn Ali ve oğlu Emir Taceddîn Hüseyin‟e kurulan tuzakta Muineddîn Pervâne‟ye yardım etmiĢti841

.

Muineddîn Pervâne, Fahreddîn Ali ile birlikte, Selçukî Hatun‟u842

ġehzade Argun ile evlendirmek amacıyla, Abaka Han‟ın843

yanına gitmek üzere yola çıktığında, Hatiroğlu ġerefeddîn Moğollara isyan etmiĢtir844. Ġbn Bîbî, Hatiroğlu ġerefeddîn‟in isyan etmesine sebep olarak, ona ulaĢtırılan bir haberi gösterir. Buna göre, Hatiroğlu ġerefeddîn‟in kardeĢi Ziya‟ya, Muineddîn Pervâne‟nin oğlunun evinde; Pervâne oğlu, Taceddin Giv ve Fahreddîn ArslandoğmuĢ‟un oğlu Sinaneddîn arasında geçen bir konuĢma haber verilmiĢtir. Bu konuĢmaya göre, Hatiroğlu ġerefeddîn ve Ziya kardeĢler bu devlet adamları tarafından ortadan kaldırılmak isteniyordu845. Durumu kardeĢine haber veren Hatiroğlu Ziya846, Taceddîn Giv ve Sinaneddîn tarafından Kayseri‟de karĢılandıklarında, Taceddîn Giv‟i kucaklamak bahanesi ile yaklaĢarak kılıcıyla onun elini ağır bir Ģekilde yaralamıĢtır. BoğuĢma sırasında Hatiroğlunun adamları tarafından Taceddîn Giv ve Emir Sinaneddîn öldürülmüĢtür847

. Böylece isyan baĢlamıĢtır. Hatiroğlu ġerefeddîn, MeĢhed Ovası‟nda kardeĢinin getirdiği III. Gıyâseddîn Keyhüsrev‟i de yanına alarak Niğde‟ye hareket etmiĢtir848. Burada, Moğolların güçlü düĢmanı Memlüklerden asker istemek için kardeĢi Ziya‟yı Suriye‟ye göndermiĢtir849. Bu sırada bir yandan da Memlük Sultanı Baybars‟ın, kendisine yardım etmek üzere yola çıktığını

841 Ġbn Bîbî: 1956, s. 654-658; 1996: II, s. 172-176; Selçuknâme: 2007, s. 229; Yazıcızâde: 2009,

s. 787.

842 IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟ın kızı. Bkz.: Aksarayî: 2000, s. 77; Ġbn Bîbî: 1956, s. 661; 1996: II,

s. 179.

843

Abaka Han, Ġlhanlı Devleti‟nin kurucusu ve ilk hükümdarı olan Hülagu Han‟ın büyük oğludur ve Hülagu Han‟dan sonra tahta çıkmıĢtır. Bkz.: ReĢidüddîn Fazlullah, YÇ., s. 23.

844 Ġbn ġeddâd: 2000, s. 74-76; Ġbn Bîbî: 1956, s. 661-666; 1996: II, s. 179-182. 845 Ġbn Bîbî: 1956, s. 663; 1996: II, s. 180.

846

Ziyaeddîn (Mahmud), ġerefeddîn Hatiroğlu‟nun kardeĢidir. Hatiroğlu ile birlikte devlet hizmetinde yer almıĢ ve Pervâne naibliği ve hacibliği görevlerinde bulunmuĢtur. Bkz.: Aksarayî: 2000, s. 74-75. KardeĢi tarafından isyan sırasında Sultan Baybars‟ın yanına asker istemek üzere görevlendirilmiĢtir. Ziyaeddîn Hatiroğlu, isyanın baĢarısız olduğunu duyduğunda, Sultan Baybars‟ın yanında idi. Baybars Anadolu‟ya geldiğinde Moğol askerleri ile savaĢanlar arasında bulunan Ziyaeddîn Hatiroğlu, kaçan Moğol askerleri ile çarpıĢırken öldürülmüĢtür. Bkz.: Ġbn ġeddâd: 2000, s. 81. Abû‟l-Farac, onun savaĢ alanındaki ölülerin kimler olduğunu anlamak üzere Sultan Baybars tarafından görevlendirildiğini ve bu iĢi yaparken, henüz ölmeyenlerin de öldürüleceğini düĢünen yaralı bir kiĢi tarafından gözüne ok isabet ettirilerek öldürüldüğünü anlatır. Bkz.: Abû’l-Farac: 1999, II, s. 601.

847 Ġbn Bîbî: 1956, s. 664; 1996: II, s. 181. 848 Ġbn ġeddâd: 2000, s. 78.

duyuruyorlardı850. Ancak, anlatılanların gerçekle bir ilgisi olmadığından Hatiroğlu kardeĢlerin bu isyan ve tepkileri boĢa çıkmıĢtır. Muineddîn Pervâne, dönüĢ yolunda Erzurum‟a geldiğinde olan biteni öğrenmiĢ ve geri dönerek Abaka Han‟a durumu anlatmıĢ ve ondan yardım almıĢtır851. Bu isyanı bastırmak üzere, Tudavun Bahadır ve Tuku Ağa adlarındaki Moğol komutanları onlarla birlikte Anadolu‟ya gelmiĢtir852

. Moğolların geldiğini öğrenen Hatiroğlu ġerefeddîn, yaptırdığı Lülüve853

Kalesi‟ne sığınmak üzere birkaç adamı ve askeri ile yola düĢmüĢtür. Kaleye tek baĢına girmiĢ ve burada canını koruyacağını düĢünmüĢtür. Ancak, kale muhafızı olanları bildiğinden derhal kendisini yakalayarak devlet adamlarına haber vermiĢtir854

. Yanlarına III. Keyhüsrev‟i de alan devlet adamları ise Develi‟de855

Muinedddîn Pervâne ve Moğollarla karĢılaĢmıĢlardır. Ertesi gün Moğol emirlerinin huzuruna çıkan III. Keyhüsrev, “ben bir çocuğum doğruyu yanlışı bilmem. Devlet büyüklerinin böyle davrandığını görünce onlara uymadığım taktirde beni onlara teslim etmelerinden korktum” demiĢ, böylece ölümden kurtulmuĢtur856. Hatiroğlu

ġerefeddîn‟e yardım eden üç devlet adamı ve Hatiroğlu ġerefeddîn ise ölüm cezasına çarptırılmıĢtır. Ġbn Bîbî‟ye göre, idam hükmü verilmeden önce yapılan sorguda Hatiroğlu ġerefeddîn, “aşırı heyecandan ve korkudan” yalan yanlıĢ bilgiler vermiĢtir857. BaĢka bir rivayete göre de Hatiroğlu ġerefeddîn, bu sorguda Muineddîn Pervâne‟ye, isyanı birlikte planladıklarını söylemiĢtir858. Muineddîn Pervâne, Moğolların kendisine olan güveninin sarsılmıĢ olduğunu bildiğinden, bu ciddi durum karĢısında öldürüleceğinden korkmuĢtur. Gizli olarak Hatiroğlu ġerefeddîn‟e, ikinci defa dövülerek sorgulandığında anlattıklarının, dayağın acısından kaynaklandığını söylemesini tembihlemiĢtir. Hatiroğlu ġerefeddîn denileni yapmıĢ ve Muineddîn Pervâne‟yi ölümden kurtarmıĢtır859. Ancak, Muineddîn Pervâne‟nin üzerindeki

850 Aksarayî: 2000, s. 79; Ġbn Bîbî: 1956, s. 665; 1996: II, s. 182. 851 Abû’l-Farac: 1999, II, s. 598. 852 Baybars Mansurî: 1998, s. 147. 853

Niğde‟nin ilçesi olan UlukıĢla‟dır. Hamdullah Kazvînî, burayı serin ve yeĢillik bir yer olarak tarif etmiĢtir. Bkz.: Nüzhetü’l-Kulûb: 1336, s. 110.

854 Anadolu Selçukluları Devlet Tarihi III: 1952, s. 37; Ġbn ġeddâd: 2000, s. 79. 855 Kayseri‟nin ilçesidir.

856

Yunînî: 1960, III, s. 171.

857 Ġbn Bîbî: 1956, s. 669; 1996: II, s. 185; Selçuknâme: 2007, s. 237; Yazıcızâde: 2009, s. 801. 858 Ġbn ġeddâd: 2000, s. 80; Yunînî: 1960, III, s. 172.

güvensizlik perdesi kalkmamıĢtır. Hatiroğlu ġerefeddîn‟in ise kesilen baĢı Konya‟ya, elleri Ankara ve Erzincan‟a, diğer uzuvları da baĢka Ģehirlere gönderilmiĢtir860

. Muineddîn Pervâne‟nin bütün kirli iĢlerine ortak ve yardımcı olan Hatiroğlu ġerefeddîn, onun bir gün kendisini de harcayacağını düĢünmemiĢ olsa gerektir. Çünkü Muineddîn Pervâne‟nin çok yakın adamı olan Hatiroğlu ġerefeddîn‟in, Moğollardan korkmadan böylesi bir cesaretle kendini ortaya atması mümkün gözükmemektedir. Ayrıca, Muineddîn Pervâne yola çıkmadan önce veda ederken gizli olarak Emir Sinaneddîn‟e, “Ben Hatiroğullarının tutumlarında, davranışlarında ve sözlerinde şimdiye kadar hiç iyilik ve hayır görmedim. Şüpheniz olmasın onlardan büyük bir bela ve elim bir fitne çıkacak. O karışıklıkta büyükler yorulacak ve ar tozları her yeri kaplayacak” diyerek kendilerinin yola çıkmaları ile birlikte Hatiroğullarının kesinlikle bir iĢ yapacaklarının iĢaretini vermiĢtir861. Dolayısıyla, Muineddîn Pervâne‟nin bu iĢten haberi vardı862. Kendisi belki de Moğollardan bu yolla kurtulabileceğini düĢünmekteydi. Plan iĢe yaramaz ise de her türlü gizli iĢini bilen Hatiroğlu ġerefeddîn‟den kurtulacaktı. Muineddîn Pervâne, Moğolların gücü karĢısında Hatiroğlu‟nun çaresiz kalacağını biliyordu. Ayrıca, son zamanlarda kendisine karĢı oluĢan güvensizliği bu isyanın bastırılması ile dağıtabileceğini ve Moğolların gözündeki eski itibarını tekrar kazanabileceğini düĢünmüĢ olmalıdır863

. Ne var ki, Hatiroğlu‟nun, bu iĢte Muineddîn Pervâne‟nin de parmağının olduğunu söylemesi, hatta isyanı onunla birlikte planladıklarını anlatması, tüm planlarını bozmuĢtur. Bu isyan ile birlikte Muineddîn Pervâne, Moğolların gözüne girmek bir yana, düĢüncelerinde ne kadar haklı olduklarını onlara ispat etmiĢtir.