• Sonuç bulunamadı

Anadolu Siyasî Birliğini Sağlamak

1. SĠYASÎ ALANDA ALDIĞI TEDBĠRLER

1.2. Anadolu Siyasî Birliğini Sağlamak

Türkiye Selçuklu hükümdarlarının siyasî birliği temin etme gayretleri iki yönlüdür. Hükümdarlar ilk olarak, Anadolu‟daki beylikleri ve krallıkları ortadan kaldırmayı veya kendilerine tabi hale getirmeyi amaçlamıĢlardır222. Böylece, bir yandan merkezî birlik ve bütünlük sağlanırken, bir yandan da bu bölgelerde güven ve

220 Zamantı Kalesi, Kayseri Pazarören Beldesi‟nin 8 km. kuzeydoğusundadır ve Melik Gazi

Türbesi‟nin yakınındaki kaledir. Bkz.: Faruk Sümer, Yabanlu Pazarı. Selçuklular Devrinde

Milletlerarası Büyük Bir Fuar, TDAV. Yay., Ġstanbul 1985, s. 41.

221 Ġbn Bîbî: 1956, s. 268-271; 1996: I, s. 286-289; Selçuknâme: 2007, s. 87-88; Yazıcızâde: 2009,

s. 401-408. Öldürülen emirlerin adamlarının, askerlerinin ve kölelerinin çok olduğunu ve karıĢıklık çıkmaması için bunların da ortadan kaldırılması ve onlara ait hazinenin müsadere edilmesi gerektiğini düĢünen Emir Hokkabaz oğlu Seyfeddîn, I. Alâeddîn Keykubâd‟ı bu konuda ikna etmiĢti. I. Keykubâd, kararın uygulanması için yüzüğünü ona vermiĢti. Ancak, haberi duyan Emir Komnenos Mavrezemos, yanına bir seyis ve bir gulam alarak hükümdarın huzuruna çıkmıĢ, adamlarından sadece bunların kaldığını söylemiĢtir. I. Keykubâd sebebini sorduğunda da, “Duyduğuma göre Naib Seyfeddîn, emirlerin adamlarını ve kölelerini öldürtmek için sizden izin almış. Adamlarım, bu haberi duyunca hepsi telaşlanıp perişan oldu ve bana dediler ki, „Eğer sen yarın cezalandırılacak bir suç işlersen, bize de aynı ceza verilecek. Bir olay olmadan durumumuzu kurtaralım ve başımızın çaresine bakalım.‟” demiĢtir. Bu sözler üzerine, I. Keykubâd verdiği hükmün kaldırılıp yüzüğün geri alınmasını, emirlerin itibarlı yakınlarının kalelere gönderilmesini, mallarının müsadere edilmesini, rızıklarını kazanmaları için büyük kölelere izin verilmesini, taĢthaneye uygun olan küçük kölelerin Celâleddîn Karatayî‟ye teslim edilmesini, diğerlerinin de timara sahip olabilmeleri için gulamhânelere ve babalara teslim edilmesini emretmiĢtir. Bkz.: Ġbn Bîbî: 1956, s. 271-274; 1996: I, s. 289-291;

Selçuknâme: 2007, s. 90; Yazıcızâde: 2009, s. 401-408; Mustafa Safran, “Alâattin Keykubat‟ın

Otorite AnlayıĢı ve Ümera Katli Meselesi”, SAM. Selçuk Dergisi, (I. Alâeddin Keykubat Özel Sayısı), III, Konya 1988, s. 102.

222 Salim Koca, “Moğol Ġstilâsına KarĢı Sultan I. Alâeddîn Keykubâd‟ın Güvenlik Politikası”, SDM.,

asayiĢ temin edilmiĢtir. Ġkinci olarak ise, denizlere doğru ilerleme siyaseti takip edilmiĢtir223. Bunda da iki amaç vardır: Birincisi, denize kıyısı olan veya ticarî potansiyeli bulunan yerleri alarak iktisadî zenginlik sağlamaktır. Ġkincisi ise doğal sınır olan denizlere ulaĢıldığından bu bölgenin dıĢ tehditlere karĢı daha korunaklı olmasının sağlanması idi.

Siyasî birliği tesis etme çabaları I. Ġzzeddîn Mesud zamanına (1116-1155) kadar gider. Onun döneminde Sivas ve Malatya kolları ele geçirilerek DaniĢmendli Beyliği, Türkiye Selçuklu tabiiyeti altına alınmıĢtır (1152)224. Oğlu II. Ġzzeddîn Kılıç Arslan döneminde (1155-1192) de bu beylik tamamen ortadan kaldırılmıĢtır (1178)225. II. Rükneddîn SüleymanĢah döneminde (1196-1204) Artuklular, Mengücekliler ve Ermeniler itaat altına alınarak Saltuklu Beyliği‟ne son verilmiĢtir (1202)226. I. Ġzzeddîn Keykâvus döneminde de (1211-1220) Trabzon Rum Devleti Türkiye Selçuklu Devleti‟ne bağlanmıĢtır227

.

Türkiye Selçuklu hükümdarlarının, devleti doğal sınırlarına ulaĢtırma çabaları ise II. Ġzzeddîn Kılıç Arslan dönemine kadar gitmektedir. Onun döneminde Samsun; I. Gıyâseddîn Keyhüsrev‟ in ikinci saltanat döneminde (1205-1211) Antalya (1207); I. Ġzzeddîn Keykâvus döneminde Sinop (1214) alınmıĢtır. Böylece, kuzeyde ve güneyde önemli liman Ģehirleri ele geçirilerek denizlere ulaĢılmıĢtır228

.

I. Alâeddîn Keykubâd, tahta çıkar çıkmaz kendisinden önceki hükümdarlar gibi Anadolu‟da siyasî birliği tamamlama iĢine giriĢmiĢtir. Ancak, onun siyasî birliği temin etmekteki amacı, seleflerinden daha farklıydı. I. Alâeddîn Keykubâd, doğuda savunması zayıf ya da Türkiye Selçuklu Devleti‟ne olan tabiiyetlerine güvenilmeyen yerleri almak suretiyle, Moğollara karĢı güçlü bir merkezî bütünlük oluĢturmak istiyordu229.

223

Koca: 2011, “Güvenlik”, s. 350-351.

224 Câmiu’d-Düvel: 2001, II, s. 17.

225 Osman Turan, “Kılıç Arslan II Maddesi”, Makaleler., Haz.: Altan Çetin-Bilal Koç, Kurtuba Yay.,

Ankara 2010, s. 591.

226

Selim Kaya, I. Gıyâseddin Keyhüsrev ve II. SüleymanĢah Dönemi Selçuklu Tarihi (1192-

1211), TTK. Yay., Ankara 2006, s. 76-79.

227 Câmiu’d-Düvel: 2001, II, s. 21, 30, 47-50; Osman Turan, “Keykâvus I Maddesi”, Makaleler.,

Haz.: Altan Çetin-Bilal Koç, Kurtuba Yay., Ankara 2010, s. 512.

228

Câmiu’d-Düvel: 2001, II, s. 37, 47; Turan: 2010, Kılıç Arslan II, s. 601; Turan: 2010, “Keykâvus I”, s. 512; Tuncer Baykara, I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1164-1211) Gazi-ġehit, TTK. Yay., Ankara 1997, s. 38.

I. Alâeddîn Keykubâd, devletin ve memleketin durumunu ve Moğol istilâsına karĢı yapılması gerekenleri doğru tespit ederek savunma açıklarını kapatmak ve merkezî gücü artırmak için harekete geçmiĢtir. Onun Anadolu birliğini tesis etmek ve korumak amacıyla izlediği siyasetin dört ana ayağı vardır. Bunlar, stratejik noktalardaki Ģehir ve kaleleri almak, güven ve asayiĢin bozulduğu bölgelere ordu göndererek istikrarı yeniden kurmak, Türkiye Selçuklu Devleti‟ne bağlılığını bırakmıĢ veya bu konuda güven vermeyen meliklik ve krallıkların bağlılıklarını kuvvetlendirmek veya yeniden devlete bağlamak, iĢgale açık bölgeleri “korunan topraklar”230 içine almaktır. Stratejik noktalardaki Ģehir ve kaleleri alma politikasına uygun olarak, Kolonoros (Alâiyye) ve Alâra kaleleri alınmıĢ, Suğdak ele geçirilmiĢtir231. Güven ve asayiĢin bozulduğu bölgelere ordu göndererek istikrarı yeniden kurmak amacıyla; Çukurova, Trabzon Rum Devleti ve Frenkler232

üzerine sefere çıkılmıĢtır233. Türkiye Selçuklu Devleti‟ne bağlılığını bırakarak Eyyubilere bağlanan Diyarbekir Artuklularının (Hısn-ı Keyfa Artukluları) bağlılığı sağlamlaĢtırılmıĢtır234. Ayrıca, bazen Eyyubi bazen de Celâleddîn HarezmĢah‟a bağlanan Erzurum ve Erzincan hükümdarları mağlup edilerek bu Ģehirler merkeze bağlanmıĢtır235. Bundan baĢka, Yassıçemen SavaĢı‟ndan sonra doğuda Eyyubilerin sağlayamadığı güvenliği ve savunmayı tam olarak tesis edebilmek için Ahlat‟ın da aralarında olduğu bazı yerlerin alınması emri verilmiĢtir236

.

I. Alâeddîn Keykubâd, Celâleddîn HarezmĢah‟ın Azerbaycan‟a gelmesinden sonra önem kazanan doğu Anadolu‟daki topraklar üzerinde gücünü ve kontrolünü kaybetmemeye gayret sarf ederken, güneyde Kolonoros (Alâiyye) ve Alâra ile, Anadolu birliğini sağlam kalelerle koruma altına almaya çalıĢmıĢtır. I. Alâeddîn Keykubâd‟ın, Kayseri MeĢhed Ovası‟nda iken kurduğu mahkemeye gelerek Ģikâyette

230

Bu deyiĢ (هسورحم کلامم), çok yerinde bir ifadeyle, Ġbn Bîbî tarafından Türkiye Selçuklu Devleti‟nin hâkim olduğu topraklar için kullanılmıĢtır. Bkz.: Ġbn Bîbî: 1956, s. 485; 1996: II, s. 39.

231 Ġbn Bîbî: 1956, s. 247-306; 1996: I, s. 266-320; Selçuknâme: 2007, s. 79-99; Yazıcızâde: 2009,

s. 381-445.

232

Frenk (کنرف); “Şarkta Avrupalı yerinde kullanılır bir tabirdir. Fransızca Franc‟tan bozmadır”. Bkz.: Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, I, MEB. Yay., Ġstanbul 2004, s. 635. 233 Ġbn Bîbî: 1956, s. 301-306; 1996: I, s. 316-320; Selçuknâme: 2007, s. 98-99; Yazıcızâde: 2009, s. 440-445; Ġbnü’l-Esîr: 1987, XII, s. 442. 234 Ġbn Bîbî: 1956, s. 274-292; 1996: I, s. 292-308. 235 Ġbn Bîbî: 1956, s. 359-360; 1996: I, s. 368. 236 Ġbn Bîbî: 1956, s. 425-426; 1996: I, s. 425-426.

bulunan tacirleri dinledikten sonra söylediği, “Panteri avlamaktan men edince ceylan otlakta küstahça otlayıp gezinmeye başlar.” sözü aslında onun Anadolu siyasî birliğine yönelik fikrini anlatmaya yetmektedir237

.