• Sonuç bulunamadı

Ağaçeri Türkmen Ġsyanı (1256)

3. ĠKTĠDARA KARġI TÜRKMEN ĠSYANLARI

3.3. Ağaçeri Türkmen Ġsyanı (1256)

Ağaçeriler, MaraĢ ve Malatya‟nın ormanlık ve dağlık bölgelerinde yaĢayan ve ağaç iĢi ile uğraĢan Türkmenler idi767. Bu Türkmenler, Azerbaycan ve civarından Anadolu‟ya göç etmiĢlerdi768

. 1256 senesinde, II. Ġzzeddîn Keykâvus ile IV. Rükneddîn Kılıç Arslan arasındaki iktidar mücadelelerinden faydalanarak çevre

764 Ġbn Bîbî: 1956, s. 596; 1996: II, s. 127. 765

Ġbn Bîbî: 1956, s. 596; 1996: II, s. 126-127.

766 Ġbn Bîbî: 1956, s. 596; 1996: II, s. 127.

767 Ġbn Bîbî: 1956, s. 618; 1996: II, s. 143; Sümer: 1962, s. 522; Sümer: 1999, s. 178. Ağaçeri

kelimesi ağaç adamı, orman adamı anlamına gelir. Bkz. ReĢidüddîn Fazlullah: YÇ., s. 42. Quatremere, bu topluluğu, Yunan kaynaklarının “Agathir” veya “Agatzir” olarak adlandırdığı

bir topluluğa dayandırır. Faruk Sümer, bu iki topluluk arasında mekân ve zaman uzaklığının olduğunu ve birçok kaynakta da onların MaraĢ-Malatya bölgesinde yaĢadıklarının belirtildiğini söyleyerek bu iliĢkilendirmeye cevap verir. ReĢidüddîn Fazlullah ise, Anadolu topraklarına gelerek ormanlık alanlarda yurt tutmuĢ Oğuzlardan bir taifeye daha sonra bu ad verildiğini ve daha önce böyle bir isimlendirmenin olmadığını yazar. Simbat Sparapet‟in vekayinamesindeki 1254 tarihli bilgide ise Ağaçerilerden “Ağaçar” Ģeklinde söz edilmiĢtir. Bu vekayinâmeye göre, İslâmpak adında bir göçebe Türkmen ortaya çıkmıĢ ve soydaĢlarının baĢına geçerek Hıristiyanlara çok zarar vermiĢti. Vekâyinâmede, isyancıdan “bu köpek” Ģeklinden bahsedilir. Bkz.: Quatremere, aktarılan: CL Huart, “Ağaç Eri”, ĠA., I, MEB. Yay., s. 148; Sümer: 1962, s. 521-523; ReĢidüddîn Fazlullah: YÇ., s. 42;

Sparapet: 2005, s. 99.

768 Hüseyin Kahraman Mutlu, “Balıkesir ve Malatya Yöresi Tahtacı Türkmenleri”, Turkish Studies,

VI/I, 2011, s. 1504. J. Qâ‟em Maqâmî, Kuzistan‟da kasaba ve Behbahan ilinde bir ilçe olan Ağaçeri adındaki yerleĢim yerinden bahsederek, Azerbaycan ve Kazvin‟de bu boyun adından türemiĢ altı yerin daha olduğunu söyler. Bkz.: J. Qâ‟em Maqâmî, “Âğâjârî”, Encyclopaedia Iranica, I/VI, online version, http://www.iranicaonline.org/articles/agajari-town-in-kuzestan-and-district-baks-in-the- county-sahrestan-of-behbahan-situated-seventy-eight-km-to-th(10Temmuz 2013).

yolları kesmiĢ ve kervanları soymuĢlar, Hıristiyan köylerini yağmalamıĢlardı769 . Hatta, Malatya Ģehrine giden yolları kestiklerinden Ģehirde kıtlık çıktığı, birçok kiĢinin çocuğunu bu Türkmenlere sattığı rivayet edilmektedir770

.

Türkiye Selçuklu iktidarı, diğer iki isyanın aksine bu sefer tek baĢına isyan ile baĢ edememiĢ, isyanı ancak Moğol desteği ile bastırılabilmiĢtir771. Bu isyanın bir diğer özelliği de Moğolların Anadolu‟daki Türkmen gücünü fark etmiĢ olmasıdır. Moğollar Anadolu‟daki Türkmen muhalefetinin farkındaydı. Önleri alınmazsa Anadolu‟daki düzeni değiĢtirebilecek güçte olduklarını biliyorlardı772. Moğolların bu isyanı bastırmak istemesinin ardındaki bir baĢka neden ise IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟ın Anadolu‟daki iktidarını güçlendirmektir. Nitekim, Ağaçerilerin isyan haberi geldikten bir süre sonra Baycu Noyan ile II. Ġzzeddîn Keykâvus arasında Aksaray‟da bir savaĢ meydana gelmiĢti773

. Bu savaĢtan galip çıkan Baycu Noyan, desteklediği kardeĢin iktidarını sağlamlaĢtırmak istemiĢtir774. Daha önce ifade edildiği üzere, Türkmenlerin Baycu Noyan tarafından tedip edilmesinde, Hülagu Han‟ın, Baycu Noyan‟ın her yıl kıĢı geçirdiği Mugan Ovası‟nı kendisine terk etmesini istemesi üzerine Baycu‟nun ailesi, hayvanları ve askerleri ile Anadolu‟ya gelmek zorunda kalıĢının da etkisi vardır775. Baycu Noyan, IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟a verdiği destek ile kendisine de serbest bir bölge kazanmak istemiĢ olmalıdır. Anadolu‟da kendisine bir yer verilmesini istemiĢ, Malatya Ģehrini ele geçirdiğinde ise Ģehri IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟ın askerlerine teslim etmiĢtir. Malatya halkından IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟a bağlı kalacaklarına dair yemin dahi almıĢtır776

.

Türkiye Selçuklu Devleti, idarî kadrosu diğer isyanlarda olduğu gibi bu sefer de sadece isyana odaklanamamıĢtır. Baycu Noyan‟ın askerleri ve ailesi ile birlikte geldiği haberi üzerine, Anadolu‟nun tekrar iĢgal edileceği korkusuna kapılmıĢlardır.

769 Ġbn Bîbî: 1956, s. 618; 1996: II, s. 144; Selçuknâme: 2007, s. 211; Yazıcızâde: 2009, s. 750-751;

Sümer: 1962, s. 523; Bal: 2005, “İsyan”, s. 63.

770 Abû’l-Farac: 1999, II, s. 565. 771 Abû’l-Farac: 1999, II, s. 564. 772 Yunînî: 1955, II, s. 162. 773 Ġbn Bîbî: 1956, s. 621; 1996: II, s. 146. 774 Abû’l-Farac: 1999, II, s. 564.

775 Abû’l-Farac: 1999, II, s. 562; Müverrih Vardan, Türk Fütuhatı Tarihi (889-1269), Çev.: Hrant

D. Andreasyan, ĠÜ. Edebiyat Fakültesi Yay., Ġstanbul 1937. s. 230.

Âsiler üzerine gönderilen askerler alel acele merkeze geri dönmüĢtür777. Böylelikle, devlet iki ateĢ arasında kalmıĢtır. Bir yandan bir iç tehdit olan Ağaçeri isyanını bastırmak, bir yandan da bir dıĢ tehdit olan Baycu Noyan tehlikesini bertaraf etmek için yoğun çaba harcamıĢlardır778

.

Ağaçeri isyanı, Türkiye Selçuklu Devleti‟ni yaklaĢık olarak dört sene boyunca meĢgul etmiĢtir779. Nitekim, 1256‟da Baycu Noyan‟ın Anadolu‟ya giriĢinden hemen önce isyan haberi gelmiĢtir. Bağdat seferinden (1258) sonra 1260‟da ise Hülagu Han 20.000 kiĢilik bir Moğol kuvvetini Ağaçeriler üzerine göndermiĢtir780. Ġsyancılardan bazıları ölmüĢ, bazılar esir düĢmüĢ bazıları da kaçarak Suriye‟ye gitmek zorunda kalmıĢtır781. Böylece, hem Türkiye Selçuklu iktidarına hem de Moğollara yönelik bir tehdit ortadan kaldırılmıĢtır. Malatya Ģehri ise bir yandan Ağaçeri isyanının bir yandan da II. Ġzzeddîn Keykâvus ile Baycu Noyan‟ın askerlerinin tam ortasında kalarak felaketin eĢiğinden dönmüĢtür. ġehirde büyük bir kıtlık çıktığından iaĢeyi temin etmek bile imkânsız hale gelmiĢtir782

.

777

Ağaçeri Türkmenlerinin isyan ettiği haberinin gelmesi üzerine, üst düzey komutanlar ve devlet adamları isyanı bastırmak üzere harekete geçmiĢler ve isyancılar üzerine bir ordu göndermiĢlerdir. Ancak, bu ordunun bir kısmı, Elbistan‟a vardığında Baycu Noyan‟ın yaklaĢmakta olduğunu öğrenerek geri dönmüĢtür. Bkz.: Ġbn Bîbî: 1956, s. 618; 1996: II, s. 144; Selçuknâme: 2007, s. 211; Yazıcızâde: 2009, s. 751.

778 Ġbn Bîbî: 1956, s. 618-621; 1996: II, s. 144-146.

779 Türkiye Selçuklu Devleti‟nin isyancılar üzerine gönderdiği ordu, Baycu Noyan‟ın gelmesi üzerine

geri dönünce, bir sene sonra Ali Bahadır Malatya‟ya gönderilmiĢtir. Ali Bahadır Malatya‟ya vardığında Ağaçerileri bozguna uğratarak reislerinden Cuti Bey‟i tutsak almıĢ ve onu MinĢar Kalesi‟ne hapsetmiĢtir. Bu sırada Baycu Noyan Ģehrin önüne gelince Ali Bahadır korkarak Kâhta Kalesi‟ne kaçmıĢtır. Baycu Noyan ise Ģehri almıĢ ve IV. Rükneddîn Kılıç Arslan‟ın askerlerine teslim ederek Bağdat seferine katılmak üzere ayrılmıĢtır. Ali Bahadır, Ağaçerilerden yardım alarak Ģehri geri almıĢsa da bir süre sonra Moğol askerlerinin gelmesi üzerine Ģehri terk etmiĢtir. Moğol askerlerinin bu ikinci geliĢi Bağdat kuĢatmasından sonradır ve 1260 tarihine rastlar. Böylece 1256‟da baĢlayan isyan 1260‟daki Moğol hareketi ile son bulmuĢtur. Bkz.: Ġbn Bîbî: 1956, s. 627-637; 1996: II, s. 151-160;

Abû’l-Farac: 1999, II, s. 564-566.

780

Sebastatsi Vekayinamesi‟nde Hülagu Han‟ın Malatya‟yı ele geçirmesi 1259; Piskopos Stepanos Vekayinamesi‟nde 1255 olarak tarihlenmiĢtir. Bkz.: Sebastatsi: 2005, s. 49; Piskopos Stepanos: 2005, s. 68.

781 Sümer: 1962, s. 524. 782

Kaynaklarda Malatya halkının bütün olan bitenden dolayı büyük bir açlık çektiği rivayet edilmiĢtir. Hatta, açlık sebebiyle ölenlerin yenildiği; bir kadının, öldüğünü iddia ettiği oğlunu yemeğe çalıĢırken yakalandığı; Ģehirdeki kedi ve köpeklerin bile yenilir hale düĢtüğü anlatılarak isyan sebebiyle Ģehir halkının içine düĢtüğü içler acısı durum anlatılmaya çalıĢılmıĢtır. Bkz.: Ebülferec: 1941, s. 31-32.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

MOĞOLLARIN FĠĠLÎ ĠDARELERĠ VE MOĞOL HÂKĠMĠYETĠNE YÖNELĠK TEPKĠLER

(1259-1308)

Türkiye Selçuklu Devleti, Mengü Han‟ın (1251-1259) ölümüne kadar Moğolların asıl merkezleri olan Karakurum‟a bağlı idiler. Mengü Han, 1256‟da kardeĢi Hülagu Han‟ı devletin batı topraklarında görevlendirmiĢti783

. Bu sebeple, Mengü Han‟ın ölümünden sonra Anadolu, Ġlhanlı Devleti‟nin doğrudan kontrolü ve hâkimiyeti altına girmiĢ oldu. Dolayısıyla, Anadolu‟daki siyasî yapı Hülagu Han‟ın Anadolu politikasına göre ĢekillenmiĢtir. Ayrıca, Mengü Han‟ın ölümünden sonra tek baĢına Anadolu üzerinde otorite sahibi olan Hülagu Han ile birlikte, Ġlhanlı hanları Türkiye Selçuklu Devleti‟ni fiilî olarak yönetmeye baĢlamıĢtır. Bu durumun nedenlerinden biri, Anadolu‟nun daha kolay takip altına alınmasına uygun coğrafî ve siyasî Ģartların oluĢmasıdır. Bundan baĢka, Ġlhanlı içyapısında çatıĢmaların ve isyanların baĢlaması ile birlikte Anadolu‟nun sığınılacak ve sömürülecek bir yer haline dönüĢmesi de buradaki hâkimiyet ve kontrollerini artırmalarına etki etmiĢtir784

.

Moğolların Türkiye Selçuklu Devleti‟ni fiilî olarak yönettiği bu dönemde, Anadolu‟daki Moğol hâkimiyetine ve Selçuklu iktidarına yönelik siyasî ve sosyal

783

Cüveynî: 1999, s. 487; Ebülferec: 1941, s. 25; Aknerli Grigor: 1954, s. 30-31.

784

Gazan Han döneminde (1295-1304) Moğol komutanları Togaçar Noyan, Baltu Noyan ve SülemiĢ Noyan, Moğol hanına karĢı kısa aralıklarla Anadolu‟da isyan etmiĢlerdi. Togaçar Noyan‟a karĢı Baltu Noyan, Baltu Noyan‟a karĢı SülemiĢ Noyan (Kutlug ġah‟ın liderliği altında ve onun görevlendirmesiyle), SülemiĢ Noyan‟a karĢı Emir Çoban görevlendirilmiĢti. Emir Çoban istisna tutulursa, isyanları bastırmak için merkezden gönderilen kiĢilerin de bir süre sonra bağlılıklarında bir sarsılma olması ilginçtir. Bkz.: Aksarayî: 2000, s. 152-199; KürĢat Günay, Gazan Mahmud Han

Döneminde Anadolu’da Meydana Gelen Moğol Ġsyanları (1295-1304), AÜ. SBE. YYLT., Ankara

alanlarda bir takım tepki ve isyanlar meydana gelmiĢtir. Bu tepki ve isyanlar iki temel sebebe dayanmaktaydı. Birincisi, Türkiye Selçuklu iktidarı artık gücünü kaybetmiĢ ve iktidarda büyük bir boĢluk oluĢmuĢtu. Ġkincisi ise, Anadolu‟ya gönderilen Moğol memur ve idarecilerinin baskı ve zulümleri ile sürekli artan ve ödenmez hale gelen vergiler idi785

.

Bu dönemde Anadolu‟da, Moğollara yönelik tepkilerde baĢlıca rolü II. Ġzzeddîn Keykâvus ve Türkmenler oynamıĢtır. Onlar her fırsatta birbirlerini destekleyerek veya birbirleri ile ittifak çabası içine girerek Moğollara karĢı mücadele vermiĢtir786. Selçuklu iktidarına yönelik tepkilerde ise baĢlıca rolü yine Türkmenler oynamakla birlikte, bundan baĢka II. Ġzzeddîn Keykâvus‟un oğlu Rükneddin Kılıç Arslan ön plandadır. Moğol hâkimiyeti, daha çok Anadolu‟nun esnaf (ahiler) ve toprak ile uğraĢan halkını etkilemekteydi. Halk da ağır vergilerden, baskı ve yağmalardan ve iĢ bilmez Moğol memurlarının yeni yeni icraatlarından bunalmıĢ olarak giderek sıklaĢan aralıklarla mevcut duruma tepki göstermiĢlerdir787

. Sosyal zümreden gelen bu tepkilerde ise esas rolü ahiler oynamaktaydı.