• Sonuç bulunamadı

İyiliksever Olmak Değeri

4.2. KUTADGU BİLİG'DE DEĞERLER

4.2.1. Devlet Yöneticileriyle İlgili Değerler

4.2.1.4. İyiliksever Olmak Değeri

kişi merigü bolmaz bu merigü atı anın merigü kaldı bu edgü atı

Kişi ölümsüz değildir, ölümsüz olan adıdır; iyilerin adı bunun için ölümsüz kalmıştır (Beyit 228, s. 126-127).

İyiliksever olmak değerini neden-sonuç ilişkisi kurarak öğreten yazar, insanların adlarının iyilikleri sayesinde ölümsüz olduğunu değer telkini yaklaşımını benimseyerek öğretmeye çalışmıştır.

kalı bolsa elging budunka uzun kamug edgülük kıl kılınçın sözün

Eğer halkı idare edecek bir duruma gelirsen, işle ve sözle her zaman iyilik et (Beyit 230, s. 126-127).

Hâcib bu beyitle, devlet yöneticisinin bulunduğu konumun rahatlığına kapılarak sözleriyle ve yaptıklarıyla halkı incitmemesi gerektiğini, sözleriyle ve yaptıklarıyla

halka iyilik etmesi gerektiğini değer telkini yaklaşımını benimseyerek ve düz anlatım yöntemini kullandığı düşünülerek öğretmeye çalışmıştır.

iki türlüg at ol bu tilde yorır bir edgü bir isiz ajunda kalır isizke söküş edgü ögdi bulur özüngke baka kör kayusın kolur özüng edgü bolsa atıng ögdilig kalı bolsa isiz söküş ay silig söküşlüg nelük boldı zahhak otun nelük ögdi buldı feridun kutun biri edgü erdi anı ögdiler biri isiz erdi anı söktiler

isizmü sanga yig azu edgümü söküşmü kolur sen azu ögdimü kayusın tilese ödürgil birin isiz edgü bolsa ökünme yarın

İnsanların dillerden düşmeyen iki türlü adı vardır: Biri iyi, biri kötü; dünyada bunlardan biri kalır.

Kötüye sövülür, iyi övülür; kendine bak, gör, canın hangisini ister.

Ey temiz kişi, iyi olursan adını överek anarlar; eğer kötü olursan seni söverek yâd ederler.

Küstah Dahhâk’a neden sövüldü de Feridun neden övgü ve ikbale kavuştu.

Biri iyiydi, onu övdüler; biriyse kötüydü, ona sövdüler.

Kötü mü daha iyi senin için yoksa iyi mi, sövülmek mi istersin, yoksa övülmek mi.

Canın hangisini dilerse, birini seç, sonu iyi veya kötü çıkarsa, bundan pişman olma (Beyit 238-244, s. 128-129).

Zıt kavramlardan faydalanarak iyiliksever olmak değerini öğreten yazar, neden-sonuç ilişkisi kurmuş ve seçenek verip sorgulatmayı, üzerinde düşünmeyi amaçlayarak değer belirginleştirme yaklaşımına uygun olarak, tartışma yöntemini de işe koşarak öğretmeye çalışmıştır. Firdevsi'nin Şehnâmesi'nde anlatılan efsanenin kahramanları olan Dahhak ve Feridun'u iyi ve kötü örnekleri olarak veren yazar, telmih sanatından faydalanmıştır.

yorı edgülük kıl ay edgü kişiitiglig bolur tutçı edgü işi negü tir eşit emdi kılkı silig sınayu tegip ilke sunmış elig karımaz bu edgü neçe yıllaşa isizlik edikmez neçe edlese Yürü, ey iyi kişi, iyilik yap, iyinin işi hep düzgün gider.

Şimdi dinle, doğası yumuşak olan ve tecrübeyle yükselerek memleket işini eline alan adam ne der.

Ne kadar yaşarsa yaşasın, iyi insan yaşlanmaz; ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, kötü insan ıslah edilmez (Beyit 345-347, s. 142-143).

Yazar devlet yöneticisinin doğasının yumuşak olması gerektiğini vurgulayarak, zamanla, deneyim kazanarak yükselmesi gerektiğini belirtmiştir. İyi ve tecrübeli yöneticinin bulunduğu konumun zorluklarıyla mücadele edebilecek bilgi ve deneyime sahip olduğu için sıkıntılar yaşamayacağını ve dolayısıyla daha az yıpranacağını;

yaptığı iyilikler ile adının unutulmayacağını değer analizi yaklaşımını benimseyerek ve düz anlatım yöntemini kullandığı düşünülerek anlatmıştır. Kötü doğalı kişilerin, değişmelerinin imkânsızlığını vurgulayarak, devlet işlerinden uzak tutulmasını önermiştir.

tilekin bulur edgü künde yangı isizning küninge ming artar mungı

İyi insan her gün yeni bir dileğine ulaşır, kötünün sıkıntısıysa her gün bir kat artar (Beyit 349, s. 144-145).

İyi ve kötü karşılaştırması yaparak iyiliğin amaçlara ulaştıran, kötülüğün ise sıkıntıları artıran özelliklerine dikkat çeken yazar, iyiliksever olmak değerini öğretirken değer telkini yaklaşımını benimsediği, düz anlatım yöntemini kullandığı düşünülmektedir.

kalı edgü bolsa bu begler kutun kamug edgü boldı karası bütün bu begler isiz bolmagınça isiz ol ilde sevincin kızartmaz mengiz

Eğer beyler, bir talih eseri olarak iyi olurlarsa, onların halkı da şüphesiz iyi olur.

Beyler kötü olmadıkça, o memlekette kötülerin yüzü sevinçle parlamaz (Beyit 891-892, s. 234-235).

Yazar devlet yöneticisinin, yönetimi ile halkı ne kadar etkileyip yönlendirdiğine dikkat çeken yazar, iyi olması ile halkın da iyilik yolunda ilerleyeceğini ve kötülerin de kötülük yapma fırsatı bulamayacaklarını değer telkini yaklaşımını benimseyerek öğretmeye çalışmıştır.

kalı edgü bolsa budun başçısı kamug edgü boldı anıng işçisi apang edgü bolsa bu begler özünbayur budnı barça kör itlür ajun Eğer halkın başında bulunan iyi olursa, onun tüm memurları da iyi olur.

Eğer bu beylerin kendileri iyi olursa, onların halkları da zenginleşir, dünya düzelir (Beyit 894-895, s. 234-235).

İyilikle yönetilen ülkede, kötülük fırsatı bulunamayacağına ve kaynakların yanlış yerlerde kullanılamayacağına dikkat çeken yazar, iyiliğin huzur ve zenginlik

sağlayacağını anlatmıştır. İyiliksever olmak değeri değer belirginleştirme yaklaşımı benimsenerek ve neden-sonuç ilişkisi kurularak öğretilmeye çalışılmıştır.

bu edgü agış teg agır agguka yavuz neng iniş ol ucuz bulguka mungar mengzetü sözledi kör ukuş ukuşlug sözi tutsa asgı öküş agış teg bu edgü agumaz kişi tegiptegme yalnguk kılumaz işi agır neng kamugı agır kılguka kılumaz bu işni biligsiz buşı

İyi, yokuş tırmanmak gibidir, güçtür; kötü şey ise iniş gibidir, kolayca elde edilir.

Bak, akıllı buna benzer bir söz söylemiştir; akıllının sözü tutulursa faydası çoktur.

İyi, yokuşa çıkmak gibidir, herkes yükselemez; uğraşmakla değmez insan bu işi yapamaz.

Değerli olan her şeyin yapılması güçtür; bilgisiz ve değersiz kişi bu işi yapamaz (Beyit 903-906, s. 236-237).

Devlet yöneticilerine hitap eden yazar, yükselmenin yokuş tırmanmak gibi zor olduğunu fakat uğraşmakla değmez kişinin bu işi yapamayacağını, iyiliğin karşılığında da iyiliğe ulaşıldığını değer analizi yaklaşımına uygun ve düz anlatım yöntemini kullanarak öğretmeye çalışmıştır. Değerli olan her şeyin, devlet işlerinin de yapılması güçtür ve bilgisiz, değersiz kişiler bu işi yapamaz. Kötülüğün ise, yokuş inmek gibi kolay olduğunu belirtmiştir. İyiliksever olmak değerini öğretirken zıt kavramlardan, karşılaştırmalardan faydalanan yazar, atasözü ile anlatımı güçlendirmiş, kanıt göstermiştir.

bu edgü tilegli negü tir eşit kamug edgülük kıl özüngke iş it

yas ermez bu edgü bu künlük sanga yarın bolga asgıng bu kün büt munga asıg körnür erse isizlik bu kün yarın yas kılur anda ukgıl öğün

İyilik dileyen insan ne der, dinle; daima iyilik et, o senden ayrılmayan bir arkadaş olsun.

İyiliğin sana bugün hiç zararı yoktur; fakat bugün inan ki, onun faydasını yarın göreceksin.

Kötülük bugün faydalı görünse bile, yarın zararını görürsün; bunu düşünüp anla (Beyit 914-916, s. 238-239).

İyiliğin, geleceğe yapılan bir yatırım gibi karşılığının mutlaka görüleceğini vurgulayan yazar, kötülüğün faydalı görünse bile ileride mutlaka zararının görüleceğini belirtmiştir. Yazar, değer telkini yaklaşımını benimseyerek iyiliksever olmak değerini öğretmiş, “bunu düşünüp anla” diyerek değerin önemine işaret etmiştir.

akıllık kişilik asıg edgülük bu edgü kişidin kelir belgülüg bu edgü kişi barça iş edgüsi bu edgü iş ol barça iş edgüsi

işing edgü bolsa negü kolsa kol iş edgü kerek ol özüng bulsa yol erej arzu nimet küvençin avınç bu edgü yanuti bolur bu sevinç

cömertlik, insanlık, fayda ve iyiliğin hep iyi kişiden geldiği şüphesizdir.

İyi kişi arkadaşların en iyisidir; iyi iş işlerin en iyisidir.

Arkadaşın iyiyse ne istersen iste; yolun açık olması için iyi arkadaş gerekir.

Huzur, arzu, nimet, güven, rahat bu neşe ve sevinç hep iyiliğin karşılığıdır (Beyit 934-937, s. 240-241).

İyiliksever olan kişilerin cömert ve faydalı da olduklarını dile getiren yazar, arkadaşların en iyisinin iyi olanı olduğuna; işlerin en iyisinin de iyi iş olduğuna dikkat çekmiştir. İyiliğin karşılığında ise huzur, arzu, nimet, güven ve sevinç elde edileceğini düz anlatım yöntemini kullandığı düşünülerek ve değer telkini yaklaşımını benimseyerek anlatmıştır.

ay ilig katıglan özüng edgü bol begi edgü bolsa budun edgü ol

Ey hükümdar, gayret et, kendin iyi ol; beyi iyi olursa halk da iyi olur (Beyit 1411, s.

316-317).

Devlet yöneticilerine seslenen yazar, iyiliğin kolay olmadığını, çaba istediğini fakat devlet yöneticisinin iyi olmasıyla halkı da iyiliğe sevk edeceğini öğretmek için günlük konuşma tekniğini işe koşmuştur. Değer telkini yaklaşımını benimseyen yazar tekrarlara yer vermiştir.

örüg bol amul bol tüzün bol siligkamug edgülükke tegürgil elig

Sakin, halim selim ve yumuşak huylu ol ve böylelikle bütün iyiliklere elini uzat (Beyit 1416, s. 316-317).

Ay-Toldı'nın Hükümdar Kün-Toğdı'ya vasiyetname yazışını anlattığı bölümde geçen bu beyitte yazar sakin, halim selim ve yumuşak huylu olarak iyilik yapılacağını değer telkini yaklaşımını benimseyerek ve düz anlatım yöntemini kullandığı düşünülerek anlatmıştır.

kişilikni kodma ay aslı kişi kişilik kılu tur kişike tuşı

Ey asil kişi, insanlığı bırakma; insanlara karşı daima insaniyetle davran (Beyit 1596, s.

344-345).

Devlet yöneticiliği yapan kişiler, gelinen üst makamlar sebebiyle halktan uzaklaşmamalı ve insanlara kötü muamelede bulunmamalıdır. Bilakis bulunan konum sebebiyle, örnek olmalı insaniyetli yani iyiliksever olmalıdır. İyiliksever olmak değeri değer telkini yaklaşımıyla öğretilmeye çalışılmalıdır.

bu edgü kılu tur ay edgü kişi karımaz bolur edgü mengü yaşı

Ey iyi insan, iyilik yapmaya devam et; iyilik yaşlanmaz, onun ömrü ebedidir (Beyit 1639, s. 350-351).

İyiliğin hiçbir zaman unutulmayacağını anlatan yazar yapılan iyiliklere güvenip, iyilik yapmayı bırakmayı değil, sürekli iyilik yapmayı tavsiye etmiştir.

boş azad kişi barça edgü kul sen edgü kulı aç könilik yolı

Hür ve serbest insanların hepsi iyiliğin kuludur; sen iyilik yaparak doğruluk yolunu aç (Beyit 2307, s. 450-451).

Yazar devlet yöneticilerinin, bulundukları konumda iyiliğin kulu olduklarını;

sürekli iyilik yapmaları gerektiğini ve bu vesileyle doğruluk yolunu açacaklarını değer telkini yaklaşımını benimseyerek öğretmeye çalışmıştır.

idi kız erür bu tiriglik küni yava işke işletse bolmaz müni tiriglik mün ol kör kamug edgüke yava kılmagıl sen anı ay böke

Bu hayatın her günü çok kıymetlidir, bunu boş yere harcamak doğru olmaz.

Hayat her türlü iyilik için bir sermayedir; ey güçlü insan, sen onu boşuna harcama (Beyit 3544-3545, s. 626-627).

Hayatın her gününü iyilik için sermayeye benzeten yazar, bu sermayenin boş yere harcanmaması gerektiğini anlatmıştır. İyiliksever olmak değeri, değer telkini yaklaşımı benimsenerek ve düz anlatım yöntemi işe koşularak öğretilmeye çalışılmıştır.

tözi yalnguk oglı sever edgüni bu edgü kayu ol ögeyin anı bu edgü ol ol kılsa halkka asıg bu asgı bile bolsa budnı tatıg bagırsak bolur halkka edgü kişi bagırsak bolun boldung edgü kişi Bütün insanoğlu iyiyi sever; iyi nerede, ben de onu öveyim.

İyi, halka faydalı olan ve bundan dolayı ona zevk veren şeydir.

İyi insan halka karşı şefkatli olur; merhametli olursan sen de iyi insan olursun (Beyit 3270-3272, s. 586-587).

Hükümdar'ın Odgurmış'a vasiyeti olan bu beyitlerle iyiliksever olmak değeri değer analizi yaklaşımı benimsenerek ve düz anlatım yönteminin kullanıldığı düşünülerek öğretilmeye çalışılmıştır. "Bütün insanoğlu iyiyi sever; iyi nerede, ben de onu öveyim." beyitiyle soru sormuş ve iyi kişilerin övülmeye layık olduğunu dile getirerek ilgi çekmiştir. İyi kişilerin halka faydalı, şefkatli ve merhametli olduklarını anlatmış, iyiliksever olmak değerini diğer değerlerle ilişkilendirerek ele almıştır.