• Sonuç bulunamadı

İsimlendirme Tartışmalarına Tepkiler

Madde 3. Abraşiye meclisine girecek şahıslarda aranan vasıflar:

4. HOLLANDA SÜRYANİ TOPLUMUNDA DİN VE KİMLİK

4.4. İsimlendirme Tartışmaları

4.4.4. İsimlendirme Tartışmalarına Tepkiler

140

kullanıldığına vurgu yapan yazıda, kendilerini Asuri olarak tanımlayan Süryaniler, cemaati bölmekle suçlanmış ve bu tutumlarından vazgeçilmeye davet edilmiş, ayrıca kilisenin gazabına uğramakla tehdit edilmişlerdir:

“… Biz kendilerini kardeşçe ve sevgiyle tekrar saflarımıza davet ediyoruz.

Zararın neresinden dönülürse kardır. Boş hayallerden vazgeçsinler ve başkalarının düşman suyunda dönmeğe son versinler. Bu onlara son çağrımızdır. Tutumlarında inat ederlerse, hepimizin iki bin senelik şefkatli annesi olan kilisemizin gazabına uğramaktan ve çarpılmaktan korksunlar. Allah saklasın, böyle bir sonuç acı olacaktır.” 458

Kilise, son yıllarda isimlendirme tartışmalarından özellikle uzak durmaya çalışmış, etnik ve kültürel milliyet tanımlamalarıyla uzlaşma içinde hareket etmenin diasporadaki pozisyonlarını güçlendireceğini fark etmiştir. Bu uzlaşmaya diğer bir neden de kilise örgütlenmesinin ekonomik olarak diaspora Süryanilerinin katkılarına ihtiyaç duyması gösterilebilir.459

141

aleyhine şiddetli yazılar yazmalarına rağmen, bu rüzgarın hızının kesildiği ve artık bir bıkkınlığa yol açtığını görüşmecilerin ifadelerinden anlaşılmaktadır.

Saçma bir tartışma, tamamen zaman kaybı, vaktimizi daha iyi şeylere harcamalıydık. (R.K.)

Asuri ve Aramilerden gelme bir toplumuz, iki bin yıldır da Süryani ismini aldık.

Asuri-Arami tartışmasını çıkararak “böl-yönet” mantığıyla bazıları bizi yönetiyor. Asuri-Arami tartışmasını başlatan kilisemizdir. İsveç ve Hollanda’daki piskoposluklar bunu yaptı. Sadece onlar değil, bu işten faydalanan feodaller de bunu destekledi. Kilise önce Arami tarafını tuttu. Sonra Arami yöneticilerle Abraşiye ters düştü. (S.D.)

İsimlendirme tartışmalarından özellikle uzak duranlar ve bu konunun tartışmasına girmek istemeyenler de vardır. Süryani isminin kendileri için yeterli olduğunu ve ne isim verilirse verilsin aslında aynı halkın kastedildiğini ifade etmektedirler:

İlk günden bunlara karşıydım, şimdi de karşıyım. Tek bir ismi vardır, Süryani.

Hangi dili verirseniz verin aynı halktır. Ortadoğu’daki (Hristiyanlaşan) halklara Süryani deniyor. (F.S)

Diğer konularda olduğu gibi bu konuda da görüşlerine başvurduğumuz metropolit Mor Polycarpus’un görüşleri aşağıdaki gibidir:

Asuri, Arami, Keldani gibi isim tartışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bunun daha çok diaspora, modernite, kimlik arayışı ve değişimi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bunu tarihi açıdan açıklamaya çalışıyorlar ama bunun esasında böyle olmadığına inanıyorum.

Nasıl peki?

Daha çok güç oyunlarıyla ilgili.

Politik mi?

Politik. Mesela, diyelim ki şimdi Arami kesimde olan birisinin daha önce Asuri kesimde ileri gelenlerden olduğunu ama daha sonra değiştiğini görüyorsun.

Kabilevi şeyler de var. Çünkü falanca aşiret bir tarafa ait, filanca kabile-aşiret öteki tarafa ait. Veya diyelim ki şu an bulunduğum grupta pozisyonumu, gücümü koruyamıyorum, o yüzden ayrılıyorum. Yani işin içinde başka faktörler de var, farklı şeylerin kombinasyonundan oluşmaktadır. Bunlardan biri kimlik arayışıdır. Aynı zamanda batılılaşmadır. Mesela buraya geldiğinizde kim olduğunuzu soruyorlar. Süryani Ortodoksum diyorum, biz senin dinini değil etnik kökenini soruyoruz. Ben kendimi bu şekilde tanımışım. Çünkü Ortadoğulular ve Afrikalılar için esasında dinleri kimlikleridir. Oysa etnik kimlik daha sekülerdir. Ve sonra tekrar şu soru ortaya çıkıyor: Kimim ben?

Nereden geliyorum? Toplumdaki yerim nedir? İnsanlar kim olduğumu sorduğunda kendimi nasıl tanımlarım?

Ve sonra ortada başka dinamikler de var. Mesela Asuri taraf hakkında konuştuğumuzda, uzun bir hikayedir, tanımlananla algılanan farklı olmaktadır.

Benim tezimde de okumuşsundur, Amerika’da algılanan farklıdır. “Assyrian

142

Church of the Virgin Mary” ismini kullanan belirli bazı kiliseler var. Bunlardan bazıları Süryani Ortodoks Kilisesine bazıları da Doğu Kilisesine (Nesturi) aittir. Dolayısıyla her biri bunu farklı bir bağlamda kullanıyor. Kullanılan dillerin zayıflığı da bunda rol oynamıştır. Mesela Türkçe ve Arapçada Süryani ve Suriyeli kavramları farklıdır. Ama batı dillerinde, mesela İngilizcede, hem millet hem cemaat için sadece “Syrian” sözcüğü kullanılıyor. Aynı zamanda modern dönem Suriye isminin de bu meselede bir nebze karışıklığa yol açtığını düşünüyorum. Çünkü “I am Syrian” dediğinizde bazen Batılılar bilgisizliklerinden dolayı bizim Suriyeli odluğumuzu zannediyorlar. Sen Arap ve Müslümansın algısı ortaya çıkıyor ve bu da karışıklığa yol açıyor. Bu yüzden günümüzde bu olaya baktığımızda bazen politik veya tarihsel olduğunu zannediyoruz ama öyle olduğunu düşünmüyorum. Bu farklı şeylerin kombinasyonundan oluşuyor ve bunda birçok farklı dinamik rol alıyor.

Kilisenin desteklediği bir taraf var mı?

Süryanicede dil için Leshono Suryoyo (Süryani Lisanı), kilise için de ‘ito Suryayto Ortodoksayto (Süryani Ortodoks Kilisesi) tabirlerini kullanıyoruz.

Ama kendilerini Arami veya Asuri olarak adlandıran insanlar da var. Kilise olarak bu tartışmalara girmek istemediğimizi söylüyoruz. Hristiyan olup kilisemize üye olan, öğretilerimizi ve inancımızı kabul eden herkes kilisemizde hoş karşılanır, politik görüşleri onları bağlar ve bunları kiliseye taşımak istemeyiz. Çünkü neticede hepsi Süryani Ortodoks Kilisesi’nin üyeleridir.

Birbirlerinin kardeşleri ve akrabasıdırlar. Birbirlerinden evleniyor, birbirleriyle iş yapıyor, birbirlerinin eğlencelerine katılıyorlar. Ama bazen de, hangi gerekçeyle olursa olsun, kendilerini şu veya bu grupla tanımlıyorlar. Bu meselenin bir boyutu bir de farklı bir açıdan bakmak lazım. “Ben kimim?”

sorusuna cevabın arandığı bir kimlik meselesidir bu. Bazıları kendilerine Arami diyor çünkü Süryanice konuşuyorlar ve Süryanice Aramicenin Edessa diyalektidir. Bu yüzden kültürel ve dilsel bakımdan Aramiyim diyebilirim.

Başkaları da biz Asuriyiz diyor, çünkü Mezopotamya’da Asuri İmparatorluğu vardı, güçlü bir imparatorluktu ve tarihi süreçte eziyetler gördük, öldürüldük vs. Bu nedenle muhtemelen kendilerini geçmiş Asurilerle tanımlamak istiyorlar.

Bazılarının bütün Süryanileri tek bir şemsiye altında toplama gibi bir ideolojileri var. Asuri isminin daha çok bilindiğini ve bu nedenle bunun bizi tek bir çatı altında toplamak ve bir millet olmak için daha pratik olduğunu söylüyorlar. Diğer bazıları da hepimiz Aramiyiz çünkü Aramice konuşuyoruz ve Arami kültürüne sahibiz, bu şemsiye altında toplanabiliriz diyorlar. Ama Kilise perspektifinden baktığımızda kilise evrenseldir ve kredomuzda [amentü] da şunu söylüyoruz, bir kutsal evrensel kiliseye inanıyoruz. Dolayısıyla kilisemizde farklı kültürlerden, uluslardan gelen insanlar mevcuttur. Kilise falanca etnik guruba aittir diyemezsiniz. Çünkü öbür türlü kilise ulusal bir kiliseye dönüşür.

Ama kiliseyi, kimliğin tanımlamasına bağlı olarak, kültürel, linguistik veya coğrafi açıdan tanımlayabilirsiniz.

Dolayısıyla mesele kimin haklı kimin haksız olduğu değil ama kişi onların kendilerini nasıl ve neden bu şekilde tanımladıklarını dinlemeli. Mesela Süryani Ortodoks Kilisesi’ne üye ve Süryani bir anne babadan doğmuş ve sonra bu ülkeye gelmiş biri “Ben Hollandalıyım” diyebilir. Çünkü Hollandaca konuşuyor, Hollanda kültürünü biliyor, Hollanda pasaportu var ve Hollanda sınırları içerisinde yaşıyor. “Ben Hollandalıyım” diyebilir ve bu son derece normaldir. Ama ardından şunu da diyebilir; “Ben Hollandalıyım ama başka bir kimliğim de var. Süryani Ortodoks Kilisesindenim, Süryanice konuşuyorum ve ailem Orta Doğu’dan geliyor. Bazı kültürel ve dini hallerim var ki beni sıradan

143

bir Hollandalıdan farklı kılıyor. Bu yüzden ben Süryaniyim veya Süryani Hollandalıyım veya Hollandalı Süryaniyim diyebilirim.” Bir başkası da bunların hepsi olduğunu, kimliğini bölümlere ayıramayacağını söyleyebilir. Bu, benim; bütün bu unsurlar beni ben yapan şeylerdir; dil, kilise, din, kültür, sınırlar, pasaport vb. Benim birleşik ve karmaşık bir kimliğim var. Bu da muhtemelen modernitenin getirdiği Batılı bir fenomendir, benim açıklamam bu yönde.