• Sonuç bulunamadı

İnternet, insan doğasının istek ve zaaflarına hitap etmesi yönüyle bireysellikle önemli bir uyum yakalamıştır ve bu yönüyle sosyal yaşam üzerinde etkisi büyüktür. İnternet ile kişisel olarak inşa edilebilen bir dünya söz konusudur ki, bu dünyanın sanallığı sorun oluşturmamaktadır. İnternetin söz konusu bireysel kabul etmenlerinin ve etkilerinin yanında önemli toplumsal sonuçlar da meydana getirdiği söylenebilir. Castells (2013: 197- 198)’ e göre internet günümüzde ''geniş ölçekli, yatay temel iletişim biçimi'' meydana getirmektedir. Bununla birlikte bireysel ve toplumsal yaşam üzerinde önemli etkilere sahip olsa bile internet de dahil teknolojik gelişmelerin hiç birisi tek başına ''toplumsal nedensellik kaynağı'' değildir. Teknolojinin toplumda önemli yapısal değişimlerin tek aktörü olarak ele alınmasına Littunen (1983: 156) de karşı çıkar. ‘Teknolojinin sonucu’ denilerek yapılan bütünsel değerlendirmelerin yerine teknolojinin kullanım biçimine bağlı toplumsal, kültürel veya ekonomik sonuçlarının olduğu görüşünü savunur. Ayrıca teknolojinin açıktan veya gizli olarak her zaman belirli toplumsal politikalarla birlikte var olduğunu ileri sürer.

Günümüzde var olan iletişim sisteminin ‘‘en büyük destekçisi’’ internettir. İnternetin desteklediği iletişim araçları ve ortamlarının gelişimine yönelik büyük toplumsal ilgi sosyal medyanın etkililiğini artırmanın yanında ‘‘sosyalleşme kavramına yeni bir boyut kazandırmaktadır.’’ Güncellenebilmesi, birden fazla kullanıcının aynı anda aktif olabilmesi ve kişisel paylaşıma imkan sunması ile sosyal medya bireysel görüş ve düşüncelerin ifade edildiği ve tartışıldığı önemli bir mecra haline gelmiştir (Vural ve Bat, 2010: 3349).

İnternet, zaman içerisinde değişen yapısına, hızının artmasına ve içeriğinin daha zengin hale gelmesine bağlı olarak toplumsal yapının değişmesinde etkili olmuştur. Küreselleşme sürecinde önemli bir yere sahip olan internet, günümüzde hızlı bir şekilde çekirdek ailelerin yeni üyesi haline gelerek ‘‘internet neslinin’’ ortaya çıkmasına neden olmuştur. İnternet, aracılık ettiği iletişim imkânları ile yüz yüze iletişimin yerini almaktan ziyade iletişimde hızın

artmasını sağlayan ve fiziksel sınırları ortadan kaldıran teknolojik bir yeniliktir. Sesli, görüntülü ve etkileşimli iletişim imkanı internetin önemli bir iletişim aracı haline gelmesine neden olmuştur. Zamana ve mekâna bağlı kalmaksızın anlık bilgi ve haber alma/ verme, görüş belirtme, ekonomik ve hızlı haberleşme imkânı, görsel ve işitsel öğelerle kalitesi artmış iletişim olanağı gibi özelliklerine bağlı olarak bireyler arası iletişimde yaygın kullanıma sahip olmuştur (Kuzu, 2011: 10-11).

İletişim ve etkileşim süreçlerinde meydana getirdiği kökü değişiklilere bağlı olarak internet ilişki kurma ve sosyalleşme süreçlerinde de bir dönüşüme neden olmuştur. Yeni sosyalleşme biçimi ne tamamen yüz yüze iletişime dayanır ne de sanal iletişim ve etkileşim süreçleri bu yeni sosyalleşme süreçlerinin tek kaynağını oluşturur. Karşımızda duran melez yapıya sahip bir sosyalleşme biçimidir. Bu sosyalleşme biçiminde yüz yüze iletişim ile sanal iletişim uyum içinde olabildiği gibi zaman zaman da birbirleriyle çatışabilmektedir. Özellikle sosyal medya kullanımına bağlı olarak insanların kendilerine dair özel bilgileri bilerek ve isteyerek kolayca paylaşımı kişisel güvenlik, mahremiyet ve gözetim altında tutulma gibi sorunların oluşmasına hizmet edebilmektedir. Sanal ilişki modellerinde ekranın, adeta ekranın arkasından kaynaklanabilecek bütün tehlikelere kalkan olabileceğine dair yanılsama bu konuda önemli kişisel hataların yapılmasına neden olabilmektedir. Bununla birlikte söz konusu tehditler ve riskler internet ve sosyal medya kullanımının azalmasına neden olmamaktadır. Sosyal medya mecralarının kullanıcı sayısının her yıl katlanarak artması bunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Günümüzde bilişim teknolojileri, çocukluk döneminden itibaren temel zihinsel referans alanlarının altyapısı haline gelmiş durumdadır. Bilişim teknolojilerinin gelişimine bağlı başlayan bu dönem Sanayi Devrimi'ni yapan zihniyetin kendisinden önceki döneme göre farklılığına benzer oldukça farklı bir zihniyetin oluşum dönemidir. Dünyayı algılama biçiminin ve buna bağlı olarak fiziksel ve sosyal dünyanın algılanmasının yakın geçmişteki genel zihniyet yapısından anlamlı ölçüde farklılaştığı yeni bir durum söz konusudur. Sanayi Devrimi'nden sonraki en büyük zihniyet dönüşümü sanal ilişkilerin hâkim olduğu günümüz toplumu içerisinde yaşanacak gibi görünmektedir (Akınoğlu, 2002: 5).

Bireysel, toplumsal, ekonomik ve kültürel olarak yazının veya matbaanın icadı kadar internet iletişim alanında devrim niteliğinde bir gelişme olarak kabul edilebilir mi? Bireysel ve toplumsal kullanımındaki yaygınlığı, kamuoyu gündemi üzerindeki belirleyiciliği ve sosyalleşme süreçlerini şekillendirmesinden sosyal hareketler üzerindeki etkisine kadar önemli

sonuçlar üreten internetin bağımsız bir değişken olduğu tartışmalıdır. Bireysel ve toplumsal yaşamda önemli değişikliklere neden olmakla birlikte Turan (2009: 344- 346)’a göre internetin henüz devrim niteliğinde teknolojik bir gelişme olduğu savunulamaz. İnternet, kendinden önce bulunmuş medyaların devamı niteliğindedir ve gelişimini tamamlamamıştır. İnternet kendinden önceki medyanın sunduğu imkânların tamamını kendinde birleştirmesi ve mekânsal uzaklığı hıza dayalı ortadan kaldırmasıyla ''zamanı esnek bir biçimde insanlığın lehine sunmakta'' oluşuyla orijinaldir. İnternet, ''zamansal esneklik'' sağlayarak medyanın sunduğu içeriğe insanların istedikleri zaman ulaşabilmelerini sağlamıştır. İnternetin zaman ve mekânın üzerindeki bu etkileri insanın zaman ve mekânın sınırlarından tamamen azade kaldığı anlamına gelmemektedir. İnsanın içinde bulunduğu gerçek mekâna sanal alan hiçbir zaman alternatif olamayacaktır. Zira sanal alanda var olabilme bizzat gerçek mekanda insanın varlığını sürdürmesine bağlıdır.

İnternet, ''insan enerjisinin sonsuz ölçüde çok yönlü bir çıkış kanalı ve kendini ifade aracına dönüşen'' bir araçtır. Sürekli bir değişimin söz konusu olduğu internet iyilik veya kötülük üretmede sınırsız bir kapasiteye sahiptir. İnternetin insan hayatında genişleyen etkisi güvenlik, kimlik, insanlar arası ilişkiler ve günlük aktivitelere dair zihinsel yaklaşımların değişmesine neden olmaktadır. İnternetin dünya üzerinde iletişim engellerini kaldırarak hızla yaygınlık kazanması ve benimsenmesi küresel ölçekli sosyal, kültürel ve siyasi dönüşümleri beraberinde getirme potansiyeline sahiptir (Schmidt ve Cohen, 2013: 11, 12).

Dreyfus (2016: 149, 156), internet ve diğer iletişim araçlarının kullanılma şekillerinin insanları dönüştürdüğünü ve söz konusu dönüşüm yaşanırken insanların bunun farkına bile varamadıklarını savunur. İnternetin insan yaşamına zarardan çok fayda sağlamasının, insan bedeninin fiziksel varlığının ve gerçekliğinin önemsenmesi şartına bağlı olduğunu öne sürer. Tehlikelerle karşılaşma ihtimali bile olsa fiziksel deneyimin sanal tecrübelerle değişilmemesi, insanla ve diğer varlıklarla ilişki kurulmasında gerçek ilişkinin sanal ilişkilerden öncelikli bir konuma sahip olması, anonim ve soyutlanmış bireysel bir yaşam yerine sosyal ilişkilerden kaynaklanan bağların korunması gibi tercihlerin süreklilik kazanması durumunda internetin insan yaşamına zarar vermeyeceğini iddia eder.

İnternet tabanlı iletişim araçlarının sosyalleşme süreçleri açısından olumsuz sonuçlara neden olmaması için gerekli olduğu savunulan ve yukarıda sıralanan şartlar sanal dünyanın cazibesi nedeniyle kullanıcılar tarafından çoğunlukla sağlanamamaktadır. İnternetin yoğun olarak kullanımı mahremiyet konusunda da bazı tartışmaların yapılmasına neden olmaktadır.

Özellikle sanal sosyalleşme süreçlerinde bireysel bilinirliğin sağlanabilmesi adına kişisel bilgiler kolaylıkla paylaşılabilmekte ve bu konuda herhangi bir sınır olması gerektiği düşüncesi göreceli bir iddia konumuna indirgenebilmektedir. Her ne kadar mahremiyetin ihlaline dayalı mağduriyetler ve bu mağduriyetlerin engellenmesine yönelik yasal tedbirler söz konusu olsa da kişisel bilgilerin paylaşılmasını kullanımına dair asgari şart olarak belirlemiş olan sosyal medya bu konuda insanların daha istekli ve gönüllü olmalarını sağlamaktadır. Fiziksel ilişkilerde garipsenecek ve hatta tepkiyle karşılanabilecek kişiye özel bilgiler, sesli-görüntülü içerik korunma sınırları belirsiz bir şekilde teşhir edilebilmektedir.