• Sonuç bulunamadı

İnternet ve Sosyal Medya Kullanımına İlişkin Bulgular Tablo 8: Katılımcıların İletişim Araçlarına Sahip Olma Oranları

ALAN ARAŞTIRMASI BULGULAR

4.2. İnternet ve Sosyal Medya Kullanımına İlişkin Bulgular Tablo 8: Katılımcıların İletişim Araçlarına Sahip Olma Oranları

Cep Telefonuna Sahip Olma Durumu n %

Var 525 100,0

Tablete Sahip Olma Durumu Var 140 26,7

Yok 385 73,3

Toplam 525 100,0

Bilgisayara Sahip Olma Durumu Var 375 71,4

Yok 150 28,6

Toplam 525 100,0

İnternet bağlantısı lisans öğrencileri tarafından cep telefonu, tablet ve bilgisayar iletişim ve teknoloji araçlarından birisi kullanılarak sağlanmaktadır. Öğrencilerin bu üç araca sahip olma oranlarına bakıldığında araştırmaya katılan öğrencilerin tamamının (%100) cep telefonuna sahip oldukları görülmektedir. Öğrencilerin sahip olduğu internete bağlanabilen araçlar içerisinde ikinci sırada yer alan araç %71,4 ile bilgisayardır. Tablete sahip olma oranı ise %26,7’dir. Bu analiz sonuçları, öğrencilerin internete bağlanma da içinde olmak üzere daha fazla işleve sahip cep telefonuna (%100) diğer iki araca sahip olma oranının toplamından (%98) daha fazla oranda sahip olduklarını göstermektedir. Bununla birlikte araştırmaya katılan öğrencilerin %71,4’inin bilgisayara sahip olması teknoloji ile ilgili bütün ihtiyaçların cep telefonu üzerinden karşılanamadığını göstermektedir (Tablo 8). Öğrencilerin yaklaşık

¼

oranında tablete sahip olması diğer iki araca göre tabletin lisans öğrencileri açısından oldukça az düzeyde rağbet gördüğünü ve kullanıldığını göstermektedir.

Yapılan alan araştırması sonuçlarına göre cinsiyetle cep telefonuna, tablete (t=-,764 sd=523 p=,445) ve bilgisayara sahip olma (t=,497 sd=523 p=,619) arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (Ek-2 Tablo 1). Araştırmaya katılan öğrenciler, kadın ya da erkek olmalarına bağlı olmaksızın iletişim teknolojisi araçlarını kullanmaktadırlar.

Araştırmaya katılan öğrencilerin tablete sahip olma durumları sınıflarına (x2=8,505a

sd=3 p=0,037), alanlarına (x2=12,003 sd=3 p=0,007) ve öğrenim gördükleri fakülteye

(x2=18,399a sd=10 p=0,049) göre anlamlı ölçüde farklılaşmaktadır. Hazırlık ve 1. sınıftaki öğrencilerin yaklaşık %35’inin, 2. sınıf öğrencilerinin %25,2’sinin, 3. sınıf öğrencilerinin %20,5’inin ve 4. sınıf ve üzeri öğrencilerin %24,4’ünün tableti bulunmaktadır (Ek-2 Tablo 2). Tablete sahip olma ile alan arasındaki farklılaşmaya bakıldığında sayısal alan öğrencilerinin %34’ünün, sözel alandakilerin %17,9’unun, eşit ağırlık alanındakilerin %27,6’sının ve özel yetenek alanındakilerin %31’inin tablete sahip olduğu görülmektedir (Ek-2 Tablo 3). Bu analiz sonucu sayısal ve özel yetenek alanlarına ait bir bölümde öğrenim gören öğrencilerinin tablete sahip olma oranlarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Tablete sahip olmanın fakülteler açısından nasıl farklılaştığına bakıldığında ise tablete en az sahip olan fakültenin %15,6 oranla İslami İlimler Fakültesi olduğu görülmektedir. En çok Tıp Fakültesi öğrencilerinin %40 ve BESYO öğrencilerinin %38 oranında tablete sahip olduğu görülmektedir (Ek-2 Tablo 4). Elde edilen bu sonuçlar sınıf açısından hazırlık ve 1. sınıf öğrencilerinin, alan açısından sayısal alandakilerin ve fakülte açısından Tıp Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerin tablete daha çok sahip olduğunu göstermektedir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin bilgisayara sahip olma durumları sınıflarına (x2=20,471a sd=3 p=0,007), alanlarına (x2=21,003a sd=3 p=0,000) ve öğrenim gördükleri fakülteye (x2=40,940a sd=10 p=0,000) göre anlamlı ölçüde farklılaşmaktadır. Hazırlık ve 1.

sınıftaki öğrencilerin yaklaşık %66,5’inin, 2. sınıf öğrencilerinin %69,8’inin, 3. sınıf öğrencilerinin %68,9’unun ve 4. sınıf ve üzeri öğrencilerin %87,2’sinin bilgisayarı bulunmaktadır (Ek-2 Tablo 5). Bu analiz sonucu sınıf seviyesinin artmasına bağlı olarak bilgisayara sahip olma oranının genel olarak arttığını göstermektedir. Bilgisayara sahip olma ile alan arasındaki farklılaşmaya bakıldığında ise sayısal alan öğrencilerinin %80,9’unun, sözel alandakilerin %59,2’sinin, eşit ağırlık alanındakilerin %76,2’sinin ve özel yetenek alanındakilerin %75’inin bilgisayara sahip olduğu görülmektedir (Ek-2 Tablo 6). Bilgisayara

sahip olma oranları alanlar açısından değerlendirildiğinde, tablete sahip olma oranlarının alanlar açısından farklılaşmasına benzediği görülmektedir. Sayısal ve özel yetenek alanlarına ait bir bölümde öğrenim gören öğrencilerin bilgisayara ve tablete sahip olma oranları diğer iki alana göre daha yüksektir.

Bilgisayara sahip olmanın fakülteler açısından nasıl farklılaştığına bakıldığında ise bilgisayara %44,4 oranla en az İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinin; en çok da sırasıyla %87,8 oranla Teknoloji Fakültesi ve %88 oranla Veterinerlik Fakültesi öğrencilerinin sahip olduğu görülmektedir (Ek-2 Tablo 7). Elde edilen sonuçlar genel olarak sınıf açısından daha üst sınıftakilerin, alan açısından sayısal alandakilerin ve fakülte açısından Veterinerlik Fakültesi’nde ve Teknoloji Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerin bilgisayara daha çok sahip olduğunu göstermektedir.

Tablo 9: İnternete En Çok Bağlanılan Araç ve Sosyal Medyada Gerçek Adın Kullanılması

n %

İnternete En Çok Bağlanılan Araç Cep Telefonu 503 95,8

Tablet 3 ,6

Bilgisayar 19 3,6

Toplam 525 100,0

Sosyal Medyada Gerçek Adın Kullanılması

Evet 409 77,9

Hayır 27 5,1

Araca Göre Değişir 89 17,0

Toplam 525 100,0

İnternete en çok bağlanılan araçlara dair dağılıma bakıldığında öğrencilerin %95,8’inin internete bağlanırken cep telefonunu, %0,6 ‘sının tabletini, %3,6’sı ise bilgisayarını kullandığı görülmektedir (Tablo 9). Bu oranlar internete bağlanmanın neredeyse tamamına yakınının cep telefonu ile sağlandığını göstermektedir. Cep telefonunun mobil özelliği, internetin vazgeçilmezliği konusundaki ihtiyacın karşılanmasında oldukça işlevseldir. Lisans öğrencilerinin cep telefonu ile en çok internete bağlanmaları internetin yaşamlarına dahil olmasındaki sürekliliği de göstermektedir. Zira cep telefonu mobil bir araç olarak insanın günlük yaşam deneyimlerini kuşatmıştır. Günümüzde insanların adeta yapay biz uzvu haline gelen cep telefonlarının internet bağlantısına sahip olma özellikleri kullanımlarının vazgeçilmez olmasında önemli bir yere sahiptir. Tezin ilerleyen bölümlerinde ortaya konulacağı üzere internette vakit en çok sosyal medya kullanımına ayrılmaktadır. Sosyal medya, gerçek veya sahte kişisel bilgilerden oluşturulabilen bir sanal kimlik aracılığıyla

kullanılabilmektedir. Fiziksel ilişki ve etkileşim süreçlerinde kimliğin görünür ve belirgin yansımalarının aksine sanal ilişki ve etkileşimlerde kimlik, isteğe bağlı olarak gerçeklikten tamamen ayrı bir formda üretilebilmektedir.

Sosyal medya, oluşturulan belirli profiller aracılığıyla kullanılabilmektedir. Bu profiller kullanıcılarının belirli özellikleri itibariyle kim olduğunu gösteren bir yapıya sahiptir. Bu bakımdan oluşturulan profilin en belirgin özelliği profil sahibinin kimliği ile ilgili olmasıdır. Sosyal medyanın kontrolden uzak ve kullanıcı içerikli yapısına bağlı olarak gerçekte sahip olunan kimlikten tamamen ayrı bir kimlik sosyal medya üretilip kullanılabilmektedir. Her ne kadar sosyal medya gerçek bilgilere dayalı olduğu düşüncesine bağlı olarak yaygın kullanıma sahip olsa da sosyal medyada gerçek veya sahte kimlikle var olmak tamamen kullanıcının iradesine ve tercihine bağlıdır. Yapılan alan araştırmasından elde edilen verilerin analiz edilmesiyle araştırmaya katılan öğrencilerin %77,9’unun sosyal medya kullanımlarında gerçek adlarını kullandığı, %5’inin sahte bir adla sosyal medyayı kullandığı ve %17’sinin de kullandığı sosyal medya aracına göre sosyal medya kullanımlarında gerçek adını kullanıp kullanmama durumunun değiştiği görülmüştür. Öğrencilerin yaklaşık %78 gibi büyük bölümü gerçek adıyla ve kimliğiyle oluşturduğu profili ile sosyal medyada varken, yaklaşık %22’si için bu durum kesin olarak böyle değildir (Tablo 9).

Sosyal medyanın kullanıcılarının gerçek kimlikleri ile sanal dünyada yer almaları nedeniyle kısa sürede yaygın kullanıma sahip olduğu yönündeki iddialar araştırma sonucunda elde edilen sonuçlarla desteklenmektedir. Bununla birlikte araştırmaya katılan öğrencilerin %5’inin sahte kimlikle, %17’sinin de konuyla ilgili duruma göre gerçek veya sahte olabilen bir kimlikle sosyal medyada var olmaları sahiciliği tam olarak kesinliğe dayanmayan bir sosyalleşme sürecinin yaşanması anlamına gelmektedir. Sosyalleşmeye ilişkin bu durum kendine has sonuçlar üretmektedir. Postmodern dönemin ruhuyla uyumlu, değerlere dair sabitesi olmayan, seküler, eğlence merkezli yaşam beklentisi ve çabasına sahip, görselliği yaşama dair bütün normların belirleyici unsuru haline getirmiş, ortalama olarak benzer algı, tutum ve davranış kalıplarına sahip bir ‘‘dünya vatandaşı’’ profili bu sosyalleşme sürecinin sonuçlarına ilişkin sıralanabilecek birkaç özelliktir.

Yapılan analizler sonucunda cinsiyetle internete bağlanırken en çok kullanılan iletişim aracı (t=1,776 sd=523 p=,076) ve sosyal medyada gerçek adın kullanılıp kullanılmadığı (t=- ,753 sd=523 p=,452) arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (Ek-2 Tablo 8). Araştırmaya

katılan öğrencilerin internete bağlanırken hangi iletişim aracını daha çok kullandıkları ve sosyal medyada gerçek adlarını kullanıp kullanmamaları da cinsiyete göre değişmemektedir.

Tablo 10: Günlük Ortalama İnternet Kullanım Süresi

n % Ortalama Günlük Ortalama İnternet Kullanım Süresi 1 Saatten Az 27 5,1 3,02 saat Günde 1-3 Saat 151 28,8 Günde 3-5 Saat 181 34,5 Günde 5-10 Saat 125 23,8 Günde 10-15 Saat 29 5,5