• Sonuç bulunamadı

İkinci Dünya Savaşı’nın Sona Ermesi Süreci ve Buna Karşın

2. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA TÜRKİYE: EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA

2.2. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN VEFATINDAN 1940’A KADAR

2.5.1. İkinci Dünya Savaşı’nın Sona Ermesi Süreci ve Buna Karşın

1942’de başlayan Mihver gerilemesi 1943’te hız kazandı. Japonlar Pasifik’te, Almanlar ise doğu cephesinde ve Kuzey Afrika cephesinde ağır darbeler aldı. 1944’ten itibaren Mihver devletlerinin savaşı kaybedeceği belli olmaya başladı. 1943’te Ukrayna’nın güneyine çekilen Almanya, 27 Ocak 1944’te Leningrad kuşatmasını kaldırdı.605

Türkiye ise yılbaşından itibaren İngiltere’nin savaşa gir baskılarıyla boğuşmak zorunda kaldı. 2. Kahire Konferansı kararlarını bir an önce yürürlüğe koymayı arzulayan İngiltere, ocak ayında askeri heyetle Türkiye’ye geldi. Bu sırada Alman yanlısı olduğunu düşündükleri Mareşal Fevzi Çakmak’ın görevden alınmasından memnun kaldılar.606 Fakat ocak ayı boyunca süren görüşmelerden bir

sonuç alınamadı. Çünkü her iki tarafın istekleri taban tabana zıttı. İngiltere hava savunması ve üs hazırlıklarına öncelik verdi. Ankara ise, İngilizlere verilen malzeme listesinin alınmasından sonra meydanlar ve uçaklar konusunda konuşulabileceğini bildirdi.607 İngiltere dışında ABD’nin de 14 Ocak’ta Türkiye’nin Almanya ile ilişkisini keserek savaşa katılması gerektiği konusundaki kesin uyarısı Ankara’yı zor duruma sokmuştu.608 İngiltere ve ABD baskısı karşısında Menemencioğlu, savaşa

prensip olarak dâhil olacaklarını fakat istenen 180 bin ton savaş malzemesi ve 68 bin ton benzinin gelmesini şart koyduklarını söyledi. Buna karşılık İngilizler vurdumduymaz davranarak talep edilen malzemenin hepsinin gönderdiklerini söylemesi görüşmeleri kilitledi.609 İngiliz askeri heyeti Churchill’den gelen talimatla

605 https://islamansiklopedisi.org.tr/ikinci-dunya-savasi(Erişim Tarihi 20.02.2020).

606 Bülent Bakar, “Reel Politiğin Türk-Alman İlişkilerine Yansıması: Almanların Ülkelerine Dönmesi

ve Türkiye’de Kalanların Enterne Edilmesi (1944-1945)”, Tarih Dergisi, Sayı: 63, İstanbul, 2016, s. 94.

607 Güngör Cebecioğlu, a.g.m., s. 366; Görüşmeler sırasında Almanya, Türkiye’ye göz dağı vermek

için Rodos Konsolosluğunu bombalamıştır. Rifat Uçarol, a.g.m., s. 537.

608 Nuri Yavuz, a.g.m., s. 162. 609 Nuri Karakaş, a.g.m., s. 40.

3 Şubat’ta Türkiye’den ayrıldı ve 2 Mart’ta İngiltere, 1 Nisan’da ABD, Türkiye’ye olan silah ve malzeme yardımına son verdi.610

Türkiye, Müttefiklerin istemediği şeyleri yapmaya devam etti. Mart ayı sonlarında 30 Nisan 1944’te süresi dolacak olan Türk-Alman Krom Antlaşması’nı yenilemek için bir Alman heyeti geldi.611 İngiltere-ABD 14 Nisan 1944’te nota vererek Ankara’yı uyardı ve gerekirse abluka uygulayacağını söyledi.612 Böylece 14

Nisan 1944’te krom ihracatını azaltan Türkiye, bir hafta sonra Almanya’ya krom satışını durdurmak zorunda kaldı.613 Fakat Almanya Büyükelçisi Von Papen

anılarında, Türk yetkililerin yardımıyla krom sevkiyatının 1 Mayıs’a kadar devam ettiğini söylemekteydi.614 24 Mayıs’ta ise Churchill, kromla yetinmeyip diğer

maddelerinde kesilmesini istedi ve Türkiye’nin savaşa girmemesinden duyduğu hayal kırıklığını belirtti.615

Türkiye, mayıs ve haziran aylarında Sovyet Rusya’ya Balkanların güvenliği konusunda garantiler ve siyasal iş birliği için girişimlerde bulundu. Stalin, önce savaşa katılınmasını şart koyunca iş birliği umutları sona erdi.616

Haziran ayıyla Almanların yıkıma giden süreci başladı. Önce 4 Haziran’da İtalya’nın tamamı ele geçirildi. Ardından 6 Haziran’da General Eisenhower komutasında Normandiya kıyılarına yapılan çıkarmayla ikinci cephe açıldı ve 11 Haziran’da 326.000 Müttefik askeri Fransız topraklarına girdi.617 Kazandıkları

başarılarla Almanları etkisiz hale getirdiklerine inanan Müttefik güçleri, 13

610 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 113. 611 Fahir Armaoğlu, a.g.m., s. 172.

612 Haz. Ahmet Demirel, a.g.e., s. 394, 395; Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 113. 613 Nuri Karakaş, a.g.m., s. 42.

614 Bülent Bakar, a.g.m., s. 96.

615 Churchill Avam Kamerasında şu konuşmayı yaptı: "Türkiye'nin Şubat veya Mart’ta cesurca savaşa gireceğini veya en azından bize hava üsleri vereceğini ummuştuk. Fakat Türkiye aşırı derecede tedbirliydi ve malzeme taleplerini arttırdı. Müttefiklere katılmakla barış imzalandığında daha güçlü bir durumu garantilemiş olurdu. Krom ihracat yasağını İsmet İnönü'nün kişisel girişimine borçluyuz. Bu yasağın diğer hammaddeleri de kapsayacak şekilde genişletileceğini umuyoruz. O zaman biz de Türkiye'nin ithalat boşluğunu doldurmaya çaba göstereceğiz. Türkiye ile ilişkilerimizde daha da iyi günler geleceğini umuyoruz." Haz. Ahmet Demirel, a.g.e., s. 400, 401.

616 Fahir Armaoğlu, a.g.m., s. 173.

Haziran’da Türkiye’nin Almanya ile ekonomik-siyasî ilişkileri kesmesini istedi. Hâlâ muhtemel bir Alman saldırısından çekinen Türkiye, bu talebi reddetti.618

Üstelik Numan Menemencioğlu’nun Alman gemilerinin silahsız olduğunu düşünüp Boğazlardan geçmesine izin vermesi ve sonrasında yapılan aramalarda içlerinden silah çıkması İngiltere’yle olan ilişkileri bozdu. Bu kötü olayı unutturmak isteyen Türkiye, 15 Haziran’da İngilizlerin hoşlanmadığı Menemencioğlu’nu Dışişleri Bakanlığından aldı.619

Temmuz ayında Varşova’ya doğru ilerleyen Stalin,620 15 Temmuz’da

Churchill’e artık Türkiye’nin zorlanmasının faydasız olduğunu ve savaştan sonra onun çeşitli istek ve iddialarının dikkate alınmaması gerektiğini söyledi. Yani kısaca, savaş sonrası galip tarafta Türkleri görmemek istedi. Sonuçta, tek başına kalan Türkiye karşısında savaş sonrası Boğazlar üzerinde üs ve diğer toprak taleplerini elde edebilecekti.621 İngiltere yine de Ankara’ya telkinlerde bulunmaya devam etti. Türkiye baskılara daha fazla dayanamadı. ABD ve İngiltere’den savaş sonrası barış konferansında tam bir müttefik işlemi göreceğine dair teminat alarak 2 Ağustos 1944’te Almanya ile ilişkilerini kesti.622 Başbakan Saraçoğlu, kararı şöyle

değerlendirmiştir: “Alacağımız bu karar bir harp kararı değildir. Bunun bir harp

kararına munkalip olup olmaması karşı tarafın alacağı karara bağlıdır. Meclisin bu kararı tarihî büyük bir kararı olacak, vatanın hayrına yarayacaktır.”623 İlişkiler

kesildikten sonra hemen savaş hazırlıklarına başlanıldı. Ege adalarından gelebilecek bir girişime karşı 4 Ağustos’ta İngiliz radar personelinin Türkiye’ye girişi kabul edildi.624

Bu sırada Avrupa’da çatışmalar son sürat devam etmekteydi. Batı cephesinde Amerikan birlikleri Fransa’yı kısa sürede işgalden kurtardı ve De Gaulle yönetimi

618 Rifat Uçarol, a.g.m., s. 537. 619 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 113, 114.

620 https://islamansiklopedisi.org.tr/ikinci-dunya-savasi(Erişim Tarihi 20.02.2020). 621 Güngör Cebecioğlu, a.g.m., s. 369.

622 Resmi Gazete, 03.08.1944; Almanya’nın bir diğeri müttefiki Japonya ile ilişkilerin kesilmesi ise 6

Ocak 1945 günü gerçekleşti. Gürbüz Arslan, “Diplomatik İlişkilerin Kesilmesinden Stratejik Ortaklığa Giden Süreçte Türk-Amerikan İlişkileri (1917-1945)”, Vakanüvis Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, C. 3, Sayı: 2, 2018, s. 34.

623 Bülent Bakar, a.g.m., s. 97. 624 Rifat Uçarol, a.g.m., s. 538.

üstlendi. İngiliz birlikleri ise 3-4 Eylül’de Brüksel ve Anvers’e hâkim oldu.625 Doğu

cephesinde Sovyet Rusya’nın 5 Eylül 1944’te Bulgaristan’a savaş ilân etmesi, Balkan ülkelerindeki durumunu kuvvetlendirme girişimleri Türkiye’yi endişelendirdi ve bundan sonra Türkiye, İngiliz-Amerikan dostluğuna dikkatini yoğunlaştırdı.626 Ekim ayında Almanya, Yunanistan’ı boşalttı.627 Türkiye, İngiltere’nin Yunanistan’a

asker çıkartarak yerleşmesinden memnuniyet duydu. Çünkü yukarıdaki düşmanı Rusya’ya karşı bir güvence elde etmiş oluyordu.628 Türkiye, böyle bir ortamda

İngiltere’ye taviz ve güvence vermeye hazırdı. Kaldı ki Almanların çekilirken On İki Ada’yı Ankara’ya teklif etmelerine rağmen, Adalar üzerinde herhangi bir talebinin olmadığını İngiltere’ye söyledi.629 Bu sıralarda Churchill’in 22 Ekim 1944’te

Roosevelt’e gönderdiği telgrafla Stalin’in de boş durmadığını anlıyoruz. Telgrafta şöyle yazıyordu: ‘‘...U. J. Stalin Montreux Sözleşmesi’nin Boğazlardan Sovyet savaş

gemilerinin serbestçe geçmesini temin edecek şekilde tadilini istiyor. Prensip olarak itiraz etmedik. Japonya bu sözleşmeyi imzalayan taraflardan biri olduğu ve İnönü de geçen aralıkta fırsatı kaçırdığı için, (Kahire Konferansımda savaşa katılmaması) bir tadil elzem görülüyor. Tekliflerin hazırlanmasını Sovyetler Birliği’ne bıraktık. Stalin bunların mutedil olacağını söyledi...”630

Türkiye üzerinde bu gelişmeler yaşanırken 17 Eylül 1944’te başlayan Market- Garden Operasyonu sonrası Hitler, Doğu cephesinden Batı’ya önemli sayıda asker kaydırdı ve 16 Aralık 1944’te Ardenlerden karşı saldırı başlattı. Müttefikler Ardenler çatışmalarında önemli kayıplar verse de savaş, 1945’in ilk ayında Müttefik zaferiyle sonlandı.631 Aynı zamanlarda Stalin, Varşova’ya girdi ve Almanlar iki cephe

arasında sıkışmış oldu.632

Almanların teslim bayrağını çekmesinin yaklaştığı sırada Roosevelt, Churchill ve Stalin’in arasında Yalta Konferansı yapıldı (4-11 Şubat 1945).

625 https://islamansiklopedisi.org.tr/ikinci-dunya-savasi(Erişim Tarihi 20.02.2020). 626 Güngör Cebecioğlu, a.g.m., s. 369.

627 Mehmet Hacısalihoğlu, “Yunanistan”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 43,

İstanbul, 2013, s. 590.

628 Fahir Armaoğlu, a.g.m., s. 174. 629 Rifat Uçarol, a.g.m., s. 538. 630 Necdet Ekinci, a.g.m., s. 147.

631 https://islamansiklopedisi.org.tr/ikinci-dunya-savasi(Erişim Tarihi 20.02.2020). 632 https://islamansiklopedisi.org.tr/ikinci-dunya-savasi(Erişim Tarihi 20.02.2020).

Konferansta: Almanya’nın teslimi, Birleşmiş Milletlerin kuruluşu633 ve Avrupa ülkelerinin durumu ile Boğazlar konusu görüşüldü.634 5 Şubat’ta Almanya’ya savaş

ilan eden devletlerin savaş sonrasında Birleşmiş Milletler organizasyonunda yer alması kararlaştırıldı. Stalin, Türkiye’nin burada yer almasına karşı geldi.635 1945 yılı

Ocak ayında İngiltere’nin Boğazlar için destek vaadine güvenerek 10 Şubat’ta Montreux Sözleşmesi'nin değiştirilmesini istedi.636 Konferans sonunda Sovyet

Rusya’nın Montreux Sözleşmesinde değişiklik talebi kabul edildi ve konunun konferans sonrası dışişleri bakanları arasında görüşülmesi kararlaştırıldı. Türkiye, durumdan haberdar edilecekti.637 Sovyetler Birliği’nin yanında Ukrayna ve Beyaz Rusya’nın da genel kurulda temsil edilmesi, 5 büyük devlete (Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği, Çin, İngiltere, Fransa) sürekli temsil ve veto yetkisinin verilmesi kararlaştırıldı.638 Eğer Türkiye1 Mart 1945’e kadar Müttefiklere savaş ilan

etmezse San Fransisco Konferansı’na katılamayacağı bildirildi.639

Yalta Konferansı bitince Türkiye artık seçimini yapmalıydı. Ya savaşa girecekti ya da yalnızlığa mahkûm kalacaktı. İsmet İnönü, 20 Şubat günü evinde Bakanlar Kurulunu topladı ve meseleyi istişare etti. 23 Şubat’taki Meclis kararıyla Almanya ve Japonya’ya savaş ilan edildi.640 1 Mart günü Washington’da Birleşmiş

Milletler Beyannamesi imzalandı ve San Fransisco Konferansı’na gitme hakkı kazanıldı.641 Harp ilanı beraberinde bazı değişimleri getirdi. Boğazlarda savaş

durumuna geçildi ve Japonya teslim olana dek Müttefiklerin askeri nakliyatına yardımda bulunuldu.642

19 Mart 1945’te Sovyet Dışişleri Bakanı Molotov, 17 Aralık 1925’te imzalanmış ve 7 Kasım 1945’te bitecek olan Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması’nın

633 Yalta Konferansı’ndan evvel Çin, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Rusya

Dumbarton Oaks’ta bir araya geldi. Tüm üyelerin toplanacağı bir Genel Kurul, beş tanesi daimî olacak ve diğer altısı her iki yılda bir seçilecek olan üyelerden teşekkül edecek Güvenlik Konseyi, Uluslararası Adalet Divanı ve Sekreterlik birimlerinin oluşturulması kararlaştırıldı (4 Ekim 1944). Naim Arıkanoğlu, a.g.m., s. 175, 176.

634 Mustafa Hergüner, a.g.m., s. 203. 635 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 114, 115. 636 Rifat Uçarol, a.g.m., s. 538. 637 Fahir Armaoğlu, a.g.m., s. 175. 638 Kadir Kasalak, a.g.m., s. 215. 639 Mustafa Gül, a.g.m., s. 42.

640 Haz. Ahmet Demirel, a.g.e., s. 424. 641 Serdar Cem Sediroğlu, a.g.t., s. 390. 642 Mustafa Hergüner, a.g.m., s. 203.

feshedilmesi konusundaki isteğini Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Selim Sarper’e bildirdi.643 Eğer Türkiye, Sovyet Rusya ile anlaşmak istiyorsa şu istekleri kabul etmeliydi: 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması’nın sınır hükümlerinde Sovyetler lehine değişiklik yapılması, Boğazların ortak savunulması ve Sovyetlere üs verilmesi, son olarak Montreux Sözleşmesi üzerindeki değişiklikler için iki devlet arasında prensip anlaşması imzalanması.644 Buna karşılık Türkiye ilk iki isteğin

kabul edilemeyeceğini ve üçüncü isteğin ise sadece Türkiye ile Sovyetler Birliği’ni değil, antlaşmaya bütün taraf devletleri ilgilendirdiği ve bu yüzden onların görüşlerinin dikkate alınması gerektiği şartını koydu.645

SSCB, Türkiye üzerindeki amaçlarını ulaşmak için –diğer devletler gibi- diplomasi dışında beşinci kol646 faaliyetleri gibi değişik eylemlerde de bulunuyordu.

1945 yılında Sarıkamış’a tayin olan Adnan Çelikoğlu, beşinci kol eylemlerine karşı yapılan karşı hamleleri şöyle anlatmaktadır: “Türkiye savaşın başından beri, çeşitli

memleketlerin başına gelenlerden ders çıkarmanın yolunu bulmuş ve bunları kendi bünyesinde uygulamıştır. Beşinci kol harekâtına karşı da, yurtiçinde çeşitli uyarıcı önlemler geliştirilmiş ve konu halka mal edilmiştir. Her yerde halkın uyarılması için konferanslar verilmiş, radyolar, gazeteler bu konuda büyük yayınlar yapmıştır. Beşinci kolun en önemli uygulaması, Doğu Anadolu Bölgesinde sahneye konuyordu. Bölgede, Rus, Alman, İngiliz ve Amerikan casusları at oynatıyor ve etnik grupların istismar edilebilmesi için her türlü çare kullanılıyordu. 1945 yılında Sarıkamış’a gittiğimde, bu olayların içine daha yakından girdim. Bugünkü Mesut Barzani’nin babası, Molla Mustafa Barzani, Kürt kökenli halkı tahrik ediyor, ayaklanmaya teşvik

643 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 115.

644 Hasret Çomak, “İkinci Dünya Harbi ve Türkiye, Harbin Sonrasında Türkiye-ABD İlişkileri,

ABD’nin Türkiye’ye Yardım Politikası (Truman Doktrini ve Marshall Plânı), Altıncı Askerî Tarih Semineri Bildirileri I, İkinci Dünya Harbi ve Türkiye (20-22 Ekim 1997 İstanbul), Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1998, s. 460.

645 Hasret Çomak, a.g.m., s. 460.

646 Beşinci kolun tanımını şöyle yapmak mümkündür: “Beşinci kolun faaliyetleri savaştan çok önce başlar. Beşinci kol, ilerde harp edilecek ülkeye tedricen girer ve yerleşir. Kendi hareket ve faaliyet sahalarını her yönden ve her cepheden inceler. İlk safhada, ilgili alanlarda kullanacağı elemanlarını seçer ve işin gereğince çalışmaya koyulur. Barış zamanı faaliyetleri böylece devam eder ve olgun bir zemin hazırlanır. Beşinci kol, savaşta harekete geçmek için işaret bekler. Cephede hareket başladığı zaman, önceden hazırlanmış olan zemin üzerinde çeşitli olaylar patlak verir. Artık beşinci kol, gizli ordu halinde girdiği ülkenin içinde taarruza başlamıştır.” Mustafa Şehitoğlu, Rahmi Doğanay, “İran

Kaynaklarına Göre Nazi Döneminde Almanların İran’daki Casusluk ve Propaganda Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 29, Sayı:1, 2019, s. 459.

ediyor ve kendi çeteleri için bölgeden asker topluyordu. Bizim alaydan da iki er silahlarıyla beraber firar etmiş, sonra sınır bölgesinde yakalanmıştı.”647

Bu arada cephelerde Almanların sonu gelmek üzereydi. Yalta Konferansı’nda (4-11 Şubat 1945) Alman topraklarını aralarında bölüşen Müttefikler harekete geçti ve Alman direnişinin 25 Mart’a kırılması sonucu 22 Nisan’da Berlin’e ulaşan Kızıl Ordu, 25 Nisan’da şehri kuşattı.648 Diplomasi cephesi de durulmadı. 25 Nisan’da Birleşmiş Milletlerin resmi olarak kuruluşunu sağlayan San Fransisco Konferansı toplandı.649

Konferans sırasında 28 Nisan’da Mussolini, 30 Nisan’da Hitler öldü.650

Ruslar, 2 Mayıs’ta Berlin’i işgal etti.651 Daha fazla dayanamayan Almanlar 7

Mayıs’ta teslim bayrağını çekti.652 Savaş tüm cephelerde bitmiş değildi. Pasifik’teki

mücadele ağustosta son buldu.

Yukarıda değindiğimiz gibi San Fransisco Konferansı 25 Nisan’da başladı ve 26 Haziran günü nihayete erdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki 5 daimî üyenin veto hakkı sert tartışmalara neden oldu ve toplantı bitme noktasına geldi.653

Ancak büyük devletler istediklerini elde etti. Günümüze dek büyük tartışmalara gebe olan Birleşmiş Milletler kuruldu. Türkiye, kurucu üyeler arasında yer aldı.654

Sovyet Rusya’nın, Boğazlar üzerindeki üs talebi Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’yi karşı karşıya getirdi. İngiltere, Orta Doğu egemenliğinin tehlikeye girmemesi için bu isteğe karşı çıkıyordu. Amerika ise Postdam Konferansı öncesi Sovyetleri kızdırmamak için meseleye daha ılımlı bakıyordu.655 Türkiye, her şeye

647 Haz. Ergin Konuksever, a.g.e., s. 46.

648 https://islamansiklopedisi.org.tr/ikinci-dunya-savasi(Erişim Tarihi 20.02.2020). 649 Ali Güler, a.g.m., s. 104.

650 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 116.

651 Kemal Beydilli, “Rusya”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 35, İstanbul, 2008, s.

259.

652 Davut Dursun, a.g.md, s. 517. 653 Naim Arıkanoğlu, a.g.m., s. 176. 654 Muzaffer Erendil, a.g.m., s. 345.

655 İsrafil Kurtcephe, “İkinci Dünya Savaşı Sonunda Türkiye Üzerinde Rus Baskısı”, Altıncı Askerî

Tarih Semineri Bildirileri I, İkinci Dünya Harbi ve Türkiye (20-22 Ekim 1997 İstanbul), Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1998, s. 138.

rağmen Sovyet Rusya ile ittifak yapmayı denedi. Stalin, ittifak için 7 Haziran’daki notasında Boğazlarda üs ve Kars-Ardahan bölgelerini istedi.656

Savaş sonundaki meseleleri görüşmek için 17 Temmuz-2 Ağustos arasında toplanan Postdam Konferansı, üç büyük ülkenin yol ayrımına gitmeden önceki son buluşması olacaktı. Görüşmelerde Türkiye’yi ilgilendiren en önemli mesele Sovyet Rusya’nın Boğazlar üzerinde ortak yönetim, üs ve toprak talepleri ile Kars-Ardahan bölgesini istemeseydi.657 İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri, meselenin sadece iki devlet -Türkiye ve Sovyet Rusya- arasında çözülemeyeceğini belirtti. Sovyet Rusya ise ikili antlaşmanın benzer örneklerinin 1805 ve 1833 tarihlerinde görülebileceğini söyledi.658 Konferans sırasında üç tarafta farklı düşünceler

içerdiğinden karar alınamayacağı anlaşıldı. Konferans sonunda: “Üç hükûmet,

bugünkü şartlara uymadığı için Montreux'de imzalanmış sözleşmenin değişmesi gerektiğini kabul etmişlerdir. Bundan sonraki safhada konu, her üç hükûmet ile Türk Hükûmeti arasında doğrudan doğruya yapılacak görüşmelerde ele alınacaktır.”659

denildi.

Konferansta, Boğazlar haricinde tüm dünyayı ilgilendiren kararlar alındı. Almanya’nın doğu bölgesi Sovyetler Birliği’nin, kuzeybatısı İngiltere’nin, güneybatısı ise Amerika Birleşik Devletleri ile Fransa’nın eline geçti. Nazilerin cezalandırılması ve temizlenmesi için Nürnberg Mahkemesi kuruldu ve Almanya’nın silahsızlandırılmasına karar verildi.660 Almanya’nın savaş tazminatı ödemesi, İran’ın

boşaltılması, İspanya’nın Birleşmiş Milletlere alınmaması ve İtalya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Finlandiya ile barış sözleşmelerini hemen yapabilmek için beş büyük devletin dışişleri bakanlarından oluşan Dışişleri Bakanları Konseyinin teşekkülüne onay verildi.661

656 Fahir Armaoğlu, a.g.m., s. 177. 657 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 116. 658 Fahir Armaoğlu, a.g.m., s. 178.

659 İsrafil Kurtcephe, a.g.m., s. 141; Ayrıca Postdam Konferansı sonrası Boğazlar meselesinin

çözülmesi 1,5 yıl sürdü. Bu süre zarfında karşılıklı görüşmeler ve notalar birbirini takip etti. Konu hakkında detaylı bilgi için bkz.: Ömer Erden, “II. Dünya Savaşı Sonrası Sovyet Rusya’nın Boğazlarla İlgili Talepleri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 7, Sayı: 34, s. 262-267, http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt7/sayi34_pdf/2tarih_uluslararasiiliskiler_siyaset/erden_omer.p df(Erişim Tarihi 03.03.2020).

660 Davut Dursun, a.g.md., s. 517. 661 Tuğrul Otaç, a.g.m., s. 117.

Bu sırada Pasifik’te savaş devam ediyordu. Amerika Birleşik Devletleri, Japonların gücünü kırmak için atom bombası atmak gibi acımasız bir hamle yaptı. 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya ve 9 Ağustos 1945’te Nagazaki’ye atom bombası atıldı.662 Bombalar yaklaşık 6 yıl süren savaşın sonunu getirdi. 15 milyon asker ve 45

milyon sivilin hayatına mal olan savaş, 2 Eylül 1945’te Japonya’nın teslim belgesini imzalamasıyla son buldu.663