• Sonuç bulunamadı

1. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ TÜRKİYE

1.3. LOZAN ANTLAŞMASI’NDAN ATATÜRK’ÜN VEFATINA KADAR

1.3.3. Deniz Kuvvetleri

Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra donanmada Türkiye Cumhuriyeti’ne kayda değer bir şey bırakmamıştı. Geriye kalan gemiler zayıf, güçsüz ve hurda idi. Gemilerin listesi ve özellikleri aşağıdaki gibidir:

-10.000 tonluk Turgut Reis zırhlısı ve 3.250-3.805 tonluk Hamidiye ve Mecidiye kruvazörleri, 775 tonluk Peykişevket ve Berkisatvet torpido kruvazörleri;

- 616 tonluk Muavenet ve Numune, 290 tonluk Taşoz, Samsun ve Basra muhripleri;

163 Muzaffer Erendil, “İkinci Dünya Harbi’nde Türkiye’nin Harp Politikası ile Siyasal ve Askerî Güç

İlişkileri”, Altıncı Askerî Tarih Semineri Bildirileri II, İkinci Dünya Harbi ve Türkiye (20-22 Ekim 1997 İstanbul), Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1999, s. 339.

164 Teoman Engin, a.g.t., s. 34.

165 Ömer Köroğlu, İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin Askeri Durumu ve Savaş Dışı Politikası,

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara, 2011, s. 72.

166 Sabit Çetin, a.g.t., s. 53, 54.

167 Nurettin Türsan, İkinci Dünya Savaşı, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, 1998, s. 79.

168 Selim Deringil, Denge Oyunu: İkinci Dünya Savaşında Türkiye’nin Dış Politikası, Tarih Vakfı

- 270 tonluk Berkefşan, 200 tonluk Yunus, 160 tonluk Akhisar, Draç, Musul torpidobotları, 97 tonluk daha genç Sultanhisar ve Sivrihisar torpidobotları;

- 530 tonluk Aydın Reis, Preveze, Sakız, Burak Reis, 420 tonluk Hızır Reis, İsa Reis, Kemal Reis gambotları ve 9 adet ufak motor gambot;

- 365 tonluk İntibah, 365 tonluk Nusret, 270 tonluk Selanik mayın dökme gemileri;

- 3 adet çok eski zırhlı korvet (İclaliye, Muinizafer, Necmişevket); - 3 adet askeri nakliye gemisi (Giresun, Reşit Paşa, Tirimüjgan);

- 23.000 tonluk Yavuz muharebe gemisi de Birinci Dünya Savaşında aldığı üç büyük yara ile Büyükada ile Tavşan adası arasında idi.169

11-21 Eylül 1924 tarihleri arasında Atatürk, Cumhuriyet donanmasının ilk denize çıkan gemisi Hamidiye kruvazörü ile Karadeniz seyahatine çıkmıştır. Bu seyahati esnasında gemi subaylarına en sık vurguladığı husus şöyledir: “Donanmasız

Anadolu olmaz. Donanmadan yana kuvvetli olmak Türkiye’nin savunması için şarttır. Donanmamız izlediğimiz politikanın da kuvvetli desteği olacaktır.”170

Seyahat sonrası Atatürk’ün talimatlarıyla Bahriye Vekaleti (Deniz Bakanlığı) 30 Aralık 1924’te kurulmuştur.171 Bahriye Vekâletinin aldığı kararlar şöyledir:

Yavuz’un onarılması; Donanmanın, Turgut Reis Zırhlısı, Hamidiye, Mecidiye kruvazörleri, Peyk-i Şevket ve Perkesadvet Torpido kruvazörleri ve Samsun, Basra, Taşoz muhriplerinden oluşturulması; İki adet denizaltı gemisi sipariş edilmesi; Gölcük’te bir tersane kurulması; Yabancı bir heyet getirilerek personele nitelik kazandırılmasıdır.172

Deniz Kuvvetlerinde donanmayı geliştirme amacıyla ilk girişimler 1925 yılında Hollanda’ya yaptırılan iki denizaltı siparişiyle başlamış, 1927 yılında Mecidiye ve Turgut Reis kruvazörleri işler duruma getirilmiştir.173 1925 yılından

169 Afif Büyüktuğrul, “Türkiye Cumhuriyeti Donanmasının Ellinci Yılı”, Belleten, Türk Tarih

Kurumu Basımevi, C. XXXVII, Sayı: 148, Ekim, 1973, s. 502.

170 https://www.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=435&dil=1(Erişim Tarihi 23.01.2020). 171 https://www.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=435&dil=1(Erişim Tarihi 23.01.2020). 172 Sabit Çetin, a.g.t., s. 60.

itibaren Yavuz zırhlısının onarımı ile İzmit/Gölcük’te başlayan yatırımlar, zamanla bu şehri “Donanmanın Ana Üssü” hâline getirmiştir.174

16 Ocak 1928’de 1198 Sayılı Kanun ile Milli Savunma Bakanlığına bağlı olarak Genelkurmay Başkanlığında bir “Deniz Müsteşarlığı” makamı teşkil edilmesiyle; Donanma Komutanlığı, idari ve lojistik bakımdan Milli Savunma Bakanlığına, harekât ve eğitim bakımından Genelkurmay Başkanlığına bağlandı.175

1928 senesinde geçmişten kalmış iki kruvazör, iki torpido kruvazör ve üç Türk torpidobottan oluşan Cumhuriyet donanması bir eğitim filosu görünümündeydi. Türkiye bu görüntüden kurtulmakta kararlıydı. 1925 yılında verilen siparişle Hollanda’da yaptırılmış olan I. ve II. İnönü denizaltıları Cumhuriyet donamasına katıldılar.176 Aynı yıl Atatürk komutasında Cumhuriyet tarihinin ilk donanma

manevrası Çanakkale’de gerçekleştirildi ve Atatürk, başarılı manevra sonrası donanmaya memnuniyetlerini bildirdi.177

Çanakkale Boğazı’nın savunmasına yetecek bir donanma ile yetinmenin doğru olmadığı ortadaydı. Ancak kısıtlı bütçenin sunduğu imkânlar göz ardı edilmediğinde böyle bir donanma kademeli olarak zaman içerisinde yapılabilirdi. 3 kademeden oluşan plan ile 8 muhrip, 8 denizaltı, 3 avcı botu alınacak ve Gölcük Tersanesi geliştirilecekti.178 Malzeme ve mühimmat teminiyle beraber personel

ihtiyacına cevap verecek kurumlara ihtiyaç hâsıl oldu. Bunun için 1930 yılında denizci subay yetiştirmek amacıyla Deniz Harp Akademisi açıldı.179

174 Figen Atabey, “İkinci Dünya Savaşı’nda Türk Donanması”, Askeri Tarih Araştırmaları Dergisi,

Sayı: 18, Ankara, 2011, s. 127.

175 Resmî Gazete, 21.01.1928. 176 Serdar Cem Sediroğlu, a.g.t., s. 17. 177“Donanma Komutanına:

İstanbul’da bulunduğunuz andan itibaren gereği üzere verdiğim zor durumlarda,

İçinde bulunduğunuz koşullara göre İstanbul’dan hareket için harcadığınız zamanı çok bulmadım. Deniz ve kara ile ilgili olarak Donanmaya verdiğim görevleri başarıyla yerine getirdiniz.

Gece harekâtında gösterdiğiniz dikkat, memnuniyet vericidir.

Özellikle son verdiğim yeni varsayıma göre çeşitli durumları ve değişim önlemleri kapsamına olan düşüncelerinizi ve kararlarınızı takdire değer buldum.

Donanmamızın bugün görmüş olduğum düzen ve mükemmelliğinden çok memnun ve gururluyum. Donanma Komutanlığına ve Donanmanın diğer kumandanları ile subaylarına ve bütün askerlerine teşekkür ederim. Bu biçimde hizmet ve çalışmalarınızın milletçe daima takdirle karşılanacağına kuşkum yoktur.” https://www.dzkk.tsk.tr/icerik.php?icerik_id=435&dil=1(Erişim Tarihi 23.01.2020).

178 Afif Büyüktuğrul, a.g.m., s. 511.

179 Hülya Şahin, “Atatürk, Cumhuriyet ve Türk Ordusu”, Erdem Dergisi, C. 11, Sayı: 32, Ankara,

Gemi sayısında da 1930’dan itibaren yükselen bir ivme görülmektedir. Yavuz’un onarımını alan Penohed (Saint Nazar) şirketi bu işlemleri 25 Şubat 1930’da tamamlamıştır.180 Yavuz gemisi, görevde kaldığı sürece donanmanın temel

direği olmuştur. İtalya’ya sipariş edilen Adatepe, Kocatepe, Tınaztepe ve Zafer Muhripleri, Dumlupınar ve Sakarya denizaltıları ile Martı, Denizkuşu ve Doğan hücumbotları 1931 yılında Deniz Kuvvetlerine katılmıştır. 1933 yılında Donanmanın ana üssünün Gölcük olmasına karar verilmiş ve aynı yıl Gölcük Tersanesi’nde inşa edilen ilk gemi olan Gölcük Tankeri kızağa konmuştur.181 Böylece 1933 itibariyle eğitim donanması kimliği bırakılarak savaş donanması sınıfına geçilmiştir.182 1935

yılında TCG Gür’ün de katılması ile denizaltıların sayısı 5‘e yükselmiştir.183 Bu

modern gemilerin Deniz Kuvvetlerine katılmasıyla donanma: Harp Filosu (Yavuz, Zafer, Tınaztepe, Kocatepe, Adatepe), Denizaltı Filosu (Dumlupınar, Sakarya Birinci İnönü, İkinci İnönü, TCG Gür), İhtiyat Filosu (Hamidiye, Mecidiye, Peyk-i Şevket, Berk-i Satvet), Avcı Botu Filotillası (Doğan, Martı, Deniz Kuşu)184 ve Mayın Tarama Filosu (Hızır Reis, İsa Reis ve Kemal Reis)185 şeklinde teşkil edilmiştir.

1936 Montreux Antlaşması ile Boğazlar üzerinde tam egemenlik sağlanınca Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında birer Deniz Komutanlığı kurulmuştur.186

Boğazların güvenliğini sağlamada herhangi bir problem yaşamamak adına donanmanın güçlendirilmesine devam edilmiştir. Bu doğrultuda, ikisi Almanya’da ikisi de İstanbul-Hasköy Taşkızak Tersaneleri’nde yapılması hedefiyle dört denizaltı gemisi için Germenia Werft I.V.S. firması ile 11 Haziran 1936’da sözleşme imzalanmış ve gemilere Atatürk tarafından Saldıray, Batıray, Atılay ve Yıldıray isimleri verilmiştir.187

Donanma üzerinde yapılmakta olan yenileşme çalışmalarına ordudaki tüm isimlerin katıldığı söylenemez. En başta Mareşal Fevzi Çakmak, asıl vurucu unsurun

180 İskender Tunaboylu, “Tarihin Son Dretnotu: Yavuz (Goeben)”, Turkish Studies Dergisi, C. 10,

Sayı: 1, 2015, s. 781.

181 https://www.dzkk.tsk.tr/icerik.php?dil=1&icerik_id=11(Erişim Tarihi 23.01.2020). 182 Afif Büyüktuğrul, a.g.m., s. 511.

183 Ömer Köroğlu, a.g.t., s. 80.

184 Afif Büyüktuğrul, a.g.m., s. 511, 512. 185 Uğur Özcan, a.g.t., s. 55.

186 Hülya Şahin, a.g.m., s. 607. 187 Sabit Çetin, a.g.t., s. 63.

Kara Kuvvetleri olması gerektiğine inanıyordu. Yapılan tüm yatırımlara karşın, 1923-1938 arası bahriye sınıfında denizlerde söz sahibi olmuş ülkelere göre hala geride durulduğuna şüphe yoktur. Ancak, 1923 öncesi vaziyete göre de ne kadar ileride olunduğu aşikârdır.