• Sonuç bulunamadı

İki Büyük Gücün Diplomasi Kıskacında Şîr Ali Han

2.3. Şîr Ali Han Dönemi: Afganistan’ın Kuzeyinde Sınır Diplomasisi (1869-

2.3.2. İki Büyük Gücün Diplomasi Kıskacında Şîr Ali Han

Bu süreçte daha önce görülmedik ölçüde bir barış ortamı meydana getirilmişti. Bu barış ortamının sonuçlarının nasıl şekilleneceği ise belirsizdi. Öyle ki İngiltere ve Rusya hükümetlerinin Afganistan üzerinde ileriye dönük planları mevcuttu. Bunun yanında kısa zaman önce İngiltere’nin Afganistan’ı işgal ettiği gerçeği de bir yandan Rusların zihninde duruyordu. Burada en çok rahatsızlık duyan hiç şüphesiz iki büyük gücün arasında sıkışıp kalan ülkenin yöneticisiydi. Afganistan şimdi Şîr Ali’nin ellerindeydi ve açıkçası iki müttefik adayı tek bir çatı altında toplandıklarında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bir fikri yoktu. Bu sebeple bu görüşmelerin nereye varacağını görmek ve ona göre hareket etmek en faydalı ve bir bakıma da zorunlu olan yöntemdi. Hindistan Genel Valisi, Şîr Ali’ye topraklarının sınırlarının belirlenmesi konusunda garanti ve güvence verirken, diğer yandan Rusya sorusu Emir’in zihnini meşgul ediyordu.344

28 Eylül 1869 tarihinde Hindistan Ofisi'nden Buchanan’a gelen mektup Şîr Ali’nin mevcut durumdaki tedirginliğinin haklılığını ortaya çıkarmıştı. İngiliz Hindistanı Hükümeti, Afgan Emiri’ni, sınırlarının ötesinde olan devletlerin işlerine karışmaktan

340 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 79. Sir A. Buchanan, March 10, 1869”. 341 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 80. Sir A. Buchanan, March 10, 1869”. 342 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 81. Sir A. Buchanan, March 10, 1869”. 343 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 75. To Sir A. Buchanan, March 17, 1869”.

344 BL/APAC/IOR/L/MIL/17/14/38, “Enclosure 6 in No. 3. Notes of the Second Meeting between His Excellency the Viceroy and Governor-General and the Amir of Kabul, held at 4 o’clock p.m. on the 3rd of April 1869, after which the Amir took his final leave of His Excellency, 4th April 1869”.

106

kaçınmak konusunda, teşvik etmek adına adımlar atıyordu.345 Bu cümlenin içerisinde kullanılan “teşvik” kelimesi her ne kadar olumlu görünse de içerik bakımından bu, Şîr Ali’ye deyim yerindeyse boyundan büyük işlere karışmaması hususunda yapılan nazik bir mesaj niteliği taşıyordu.

Bu sırada Şîr Ali’yi yakından ilgilendiren bir mesele baş gösterdi. Orta Asya'dan gelen haberleri aktaran "Journal de St. Petersbourg"; Abdurrahman’ın amcasının yeğenine ait bir mesajla Semerkand’a ulaştığını bildiriyordu. Abdurrahman bu mesajda, Afganistan’ın kuzeydoğusunda sınırının ötesinde Kûlâb bölgesi reisinin Rus koruması altına alınmak istediğini, bu sayede Kûlâb reisinin kendisine Belh’i almasında yardım edeceğini, söylüyordu.346 Belh, Kûlâb’ın hemen güneyinde bulunuyordu. Abdurrahman, Afganistan’ın kuzeyinden girerek Mezârışerif bölgesini ele geçirme niyetindeydi. Burada Abdurrahman’ın Rusya’dan yardım istemesi önemli bir noktadır. Öyle ki muhtemel hükümdarın henüz tahtı ele geçirmeye teşebbüs etmeden dahi Ruslardan yardım dilemesi ilerleyen dönemlerde izlenecek olan Afganistan politikası açısından Rusya’nın elini daha da güçlendirebilirdi.

Gortchakoff ise II. Aleksander’in düşüncelerini aktarırken, Kraliçe I. Viktorya ve dolayısıyla İngiliz Hindistanı Hükümeti'nin iki devlet arasındaki sözleşmelere olan bağlılığına dair verilen güvencelerden hoşnut olduğundan bahsediyordu. Buchanan, İmparatorun fikirlerinin bu denli olumlu yönde olmasının nedenini, kendisi ile 26 Temmuz 1869’da yaptığı, görüşmeye bağlamaktadır.347 Öyle görünüyor ki bu ikili görüşmelerin gelişmesinin ve karşılıklı güvenin inşasında Rus tarafının kalbini kazanan daha çok Buchanan olmuştur.

Gortchakoff’un aktardığı bilgiler yalnızca II. Aleksander’in mevcut politikadan hoşnutluğu üzerine değildi elbette. Gortchakoff, II. Aleksander’in Semerkand’ı yeniden inşa etme isteği ve Kaufmann'ın bu inşa sürecini bir zamana yayma talimatı verdiği ve bu yeniden inşa süreci esnasında yaşanan zorluklara da değindi. Asya devletlerinin bünyesinde her iki hükümet tarafından uygulanabilecek nüfuza saygı duyulması

345 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 142. To Sir A. Buchanan, September 29, 1869”. 346 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 203. Sir A. Buchanan, October 20, 1869”. 347 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 220. Sir A. Buchanan, November 2, 1869”.

107

gerektiğini ima ederek, İngiltere’nin Kâbil’e paralar aktardığını ve bu sebeple Buhara üzerinde Rusya’dan daha etkin ayrıcalıklara sahip olması gerektiğini söylüyordu. Bu ifade beraberinde bir talep de getirecekti. Nitekim çok geçmeden Gortchakoff, söz konusu Hokand olduğunda Rusya’nın tavsiyelerinin dinlenmesi gerektiğini vurguladı. Böylelikle Hokand üzerinde hâkim söz hakkına sahip olan devlet Rusya olacaktı.348 Bu görüşme üzerinde bir değerlendirme yapıldığında ilk olarak görülecek şey Gortchakoff’un usta bir diplomasi yürüttüğüdür. İki ülkenin nüfuz hareketlerine karşı saygı duyulması gerektiğini belirten Gortchakoff’un bu ifadenin ardından ilk örneği İngiliz tarafı ve Kâbil üzerinden vermesi öncelikli olarak karşı tarafı kendi talebine ikna edeceğine işaret vermişti. Sonrasında Hokand kartını ileri sunarak bir bakıma II. Aleksander’in talebini iki taraflı bir çıkar aracı olarak göstererek, dolaylı yoldan aktarmış ve zihinlere yerleştirmiş oldu. Böylelikle Semerkand’ın batısında kalan Buhara İngiliz etkisi altında iken doğusundaki Hokand Rus etkisi altına girecekti.

İngiliz diplomat ve İngiliz Hindistanı yöneticisi Thomas Douglas Forsyth, 30 Ekim'de Gortchakoff ile bir görüşme yaptı. İngiliz Hindistanı Genel Valisi Lord Mayo’nun; Asya’da İngiltere ve Rusya arasındaki ittifakın güçlenmesini arzu ettiğini iletti ve bu görüşme esnasında Gortchakoff, Mayo’nun görüşlerini memnuniyetle karşıladı.349 Bu görüşmeler ve yazışmalardan anlaşıldığı üzere her iki taraf birbirlerine uyumlu görünüyorlardı. Forsyth; Gortchakoff ve İngiltere Hükümeti’nin diğer üyeleri ile Orta Asya'daki çeşitli sorunlar hakkında konuşmuştu ve İngiltere Hükümeti ile Rusya Hükümeti arasında mevcut Bedahşan, Türkistan, Buhara ve Afgan Emiri Şîr Ali Han ile ilgili konuları konuşmuşlardı.350

Bu konuşmalar esnasında Forsyth ve Gortchakoff’un aklını kurcalayan ayrıntı ise iki devlet arasında kalan küçük bağımsız güçlerin desteklenmesi konusu oldu. Gortchakoff, Mayo’nun bu konudaki sözlerini esnetilebilir ve muğlak olarak değerlendiriyordu. Rusya ve İngiltere bu küçük devletler açısından tam olarak aynı konumda değildi.

348 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252. Doc. 2, “No. 220. Sir A. Buchanan, November 2, 1869”.

349 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252, “Mr. Forsyth to Sir A. Buchanan, St. Petersburgh, November 2, 1869”; Richard Southwell Bourke: “Lord Mayo” ismi ona Hindistan’da verilmiş bir lakaptır. Mayo Kontu olduğu için bu şekilde hitap edilmektedir.

350 FO/FA/PT.II/SER.B/V.11/2252, “No. 222. Sir A. Buchanan to the Earl of Clarendon, St. Petersburgh, November 2, 1869”.

108

Gortchakoff’un buradaki endişesi, İngiltere Hükümeti öncülüğünde tasarlanacak bir Orta Asya coğrafyasının ileriki vadede doğuracağı sıkıntılardan kaynaklanıyordu. Nitekim bu endişesinde pek de haksız olduğu söylenemezdi. Forsyth, Gortchakoff dışında Rusya Savaş Bakanı General Dmitry Alekseyevich Milyutin ve Dışişleri Bakanlığı Asya Departmanı sorumlusu Stremooukhoff ile de görüşmeler yaptı. Milyutin ve Stremooukhoff, Rusya ve Hindistan arasında bulunan devletlerin bağımsızlıklarını sürdürme meselesinden bahsettiler. Stremooukhoff, Afganistan’ın kuzeydoğuda Belh, Kunduz ve Bedahşan gibi eyaletlerini kapsayan tarafsız bir bölge meydana getirilmesi fikrini beyan etti. Özellikle Bedahşan’ın tarafsız bir konuma getirilmesi, Afganistan’ın doğuya uzanan kolu Vahan Koridoru’nun bir belirsizlik içerisine düşmesi demekti. Milyutin ise meseleye farklı bir bakış açısı ile yaklaşarak bu eyaletlerin ve Şîr Ali’nin sahip olduğu vilayetlerin tamamının Afganistan olarak kabul edilmesinin daha faydalı sonuçlar doğuracağını ifade etti. Buna ek olarak İngiltere Hükümeti’nin kendi kurumları ve bağlantıları ile Afganistan Emiri’ni mevcut sınırlarının içerisinde kalmaya ikna etmesini ve saldırgan bir politika izleme girişimlerini önlemesini, önerdi. Benzer şekilde, Rusya da Buhara’yı, Afgan topraklarına saldırmaktan alıkoyacaktı. İlk bakışta bu fikir oldukça makul bir görüntü sergiliyordu. Burada eksik olan nokta ise bu politikanın uygulanması halinde meydana gelecek olumsuz senaryoların nasıl telafi edileceği meselesiydi. Bu açıdan bakıldığında örneğin; bahsi geçen devletlerin yöneticilerinin yahut haleflerinin iki büyük güce karşı ayaklanmaları veya sınırlarını aşarak saldırgan bir politika izlemeleri söz konusu olduğunda, Rusya ve İngiltere’nin mevzu bahis olan devleti cezalandırma ölçütleri neye göre ayarlanacaktı? Yahut daha büyük bir politik problemde Rusya ile İngiltere karşı karşıya gelir miydi ve eğer gelirse nasıl bir çözüm üretilebilirdi?351