• Sonuç bulunamadı

Eyüp Han’ın Direnişi Karşısında İngiliz Desteğini Alan Abdurrahman’ın

3. BÖLÜM: İKİNCİ İNGİLİZ-AFGAN SAVAŞI VE AFGANİSTAN-

3.1. İkinci İngiliz-Afgan Savaşı (1878-1880)

3.1.4. Eyüp Han’ın Direnişi Karşısında İngiliz Desteğini Alan Abdurrahman’ın

İngiltere Hükümeti’nin savaşın ardından ilk arayışı kukla yönetimi inşa edecekleri ideal bir hükümdar üzerineydi. Daha önceden elde ettiği avantajları yitirmeden bir hamle yapmalıydı. İngilizler, Afganistan'ı birden fazla hükümdar arasında bölmek ya da Yakup'un kardeşi Eyüp Han’ı tahta yerleştirmek de dâhil olmak üzere bir dizi olası siyasi çözüm düşündüler. Mart ayında Lord Lytton’a ulaşan raporda Eyüp Han’ın kuzeni Abdurrahman’ın Afganistan’ın kuzeyinde olduğu bildirildi.472 Bu ihtimallerin neticesinde Eyüp Han’ın kuzeni Abdurrahman’ı, Afgan tahtına oturtmaya karar verdiler.473 Kandahar’ı pazarlığa dahi dâhil etmeyen İngilizler, Abdurrahman’a, amcası Şîr Ali’nin ikinci oğlu ve kendisinin kuzeni olan Eyüp Han’ın ikamet ettiği Herat dâhil olmak üzere kalan toprakları vaat ettiler. Burada önemli olan nokta Abdurrahman’ın başına buyruk bir yönetici profili olmamasıydı. Nitekim İngilizler bundan önce Şîr Ali ile aynı problemi yaşamış ve bunun neticesinde Şîr Ali’nin Ruslara yakınlaşması bir anda devasa bir savaşa zemin hazırlamıştı. Dolayısıyla birincil istek Abdurrahman’ın özellikle dış ilişkilerde bağımsız bir tavır takınmamasıydı. İki büyük güç arasında çalkantıyla geçen on yılların ardından Fraser-Tytler’ın ifadesiyle “Abdurrahman Han,

Pamirler'den Pers sınırına kadar uzanan uzun bir sınır çizgisinin meydana getirilmesinde nihai dengeye yol açacak zor ve hassas müzakerelerde oynayacağı rolün çok net olarak farkındaydı”.474Abdurrahman, İngiliz desteği olmadan Rus tazyiki karşısında dayanamayacağının bilincindeydi. Nitekim 1879’da General Lazarev

472 Chisholm, “Abdur Rahman Khan”, s. 37.

473 Robert Wilkinson-Latham, North-West Frontier 1837–1947, London: Osprey Publishing, 1998, ss. 16–17. Ayrıca bkz. Michael Barthorp, Afghan Wars and the North-West Frontier 1839–1947, London: Cassell, 2002, ss. 81–85.

153

komutasında Göktepe’de Türkmenler’e saldıran Rusya, her ne kadar başarısız olsa da 1881’de Skobelev komutasında Göktepe’yi alacaktı.475 Rusya’nın ilerlemeci politikası İngiltere’nin hızlı adımlarla yeni politikalar oluşturmasını gerekli kılıyordu.

28 Nisan 1880’de İngiltere’de meydana gelen hükümet değişikliğinin ardından Disraeli hükümeti yerine Gladstone’un başkanlık ettiği yeni bir yönetim geldi. Gladstone, seleflerinin Afganistan politikaları ekseninde mümkün olduğu kadar ilerleme kaydedileceği taahhüdünde bulundu. İngiliz Hindistanı Genel Valisi Lytton kendi siyasi çevresi ile birlikte istifa ederken, bir ay sonra Hindistan Genel Valiliği’ne Lord Ripon atandı.476 Afganistan yerinden oynatılamazdı elbette. Bu ülkeye savaş ilan etmek de bir o kadar pahalı sonuçlar doğuruyordu. Kaybedilen diplomatlar, yaşamları ve beraberinde Orta Asya genelinde bozulan imaj düzeltilmeliydi. Yeni Hükümet ve yeni Genel Vali şimdi farklı ancak köklü bir girişimde bulunacaklardı. Ancak bunun yolu Abdurrahman’ın İngiltere’ye olan bağlılığının gerçekliğinden geçiyordu. Ancak Afganistan’da suların tam anlamıyla durulduğunu veya tahtta bir başkasının iddiasının olmadığını kim söyleyebilirdi.

1879 yılı Aralık ayı boyunca Gazi Muhammed Can liderliğindeki Afgan kabilelerinin saldırılarını savuşturmak ile uğraşan İngiliz ordusu giderek daha büyük bir problemin içerisine doğru ilerliyordu. Donald Stewart, 1 Nisan 1880’de beraberindeki kuvvetleriyle Kandahar’dan Kâbil’e doğru yürüyüşe geçti. Kâbil’in savunması her anlamda çok önemliydi. 19 Nisan’da Ahmed Kel Savaşı’nda Afganları yenilgiye uğratan Stewart, 21 Nisan’da Gazne’nin ötesindeki Afgan güçlerini de savuşturdu. 25 Nisan’da ise Albay Jenkyns’in kıtası, Çehar Âsiyâb’da bozguna uğradı. Stewart, 2 Mayıs’ta Kâbil’e ulaştı ve yaklaşık 1,5 ay sonra 15 Haziran’da Serdar Eyüp Han’ın Herat’tan Kandahar’a ilerlediği duyuldu.477

475 Çapraz, “Çarlık Rusyası’nın Türkistan’da Hâkimiyet Kurması”, s. 63; Ayrıca Bkz. Edmond O’Donovan, The Merv Oasis, Travels and Adventures East of the Caspian During the Years 1879-80-81, Printed by G. P. Putnam’s Sons, New York, 1883, s. 8.

476 Fraser-Tytler, A Study of Political Developments, s. 153; Ayrıca Bkz. C. Collin Davies, The Problem

of the North-West Frontier 1890-1908 with a Survey of Policy since 1849, Cambridge University Press,

Great Britain, 1932, s. 15.

154

15 Haziran 1880’de Eyüp Han, ordusu ile birlikte Herat’tan ayrılarak Kandahar’a doğru yürümeye başladığında İngilizler derhal tertiplenmişlerdi. 10 Temmuz’da General Burrows komutasında bir tugay ve Vali Muhammed ile askerleri Helmand’da, Eyüp Han’ı durdurmak üzere pozisyon aldılar. Dört gün sonra Vali Muhammed’in askerleri isyan ederek Eyüp Han’ın tarafına geçince, Burrows tugayıyla birlikte yaklaşık 60 kilometre ötedeki Kuşk Nahud’a geri çekildi.478 Bu esnada İngilizler bir an önce Afgan tahtına kimin oturacağını netleştirmek adına harekete geçtiler. Abdurrahman, 22 Temmuz’da Hindukuş'u geçip Kâbil'in yaklaşık 40 kilometre kuzeyindeki Kuh-i Daman Vadisi'ne ulaştı ve Kâbil’in kuzeyindeki Çârikar ile Kâbil arasında alelade bir törenle Emir olarak kabul edildi.479

General Burrows, 27 Temmuz’da Meyvend yakınlarında bulunan Eyüp Han’ın askerlerine saldırdı. Meydana gelen savaşta İngilizler hiç beklemedikleri bir netice ile karşılaştılar. Eyüp Han Kandahar’ın hemen doğusunda Meyvend’de İngiliz ordusunu adeta bozguna uğrattı. Eyüp Han halk tarafından ciddi bir desteğe sahipti. Dolayısıyla bu yenilgi daha ileride Eyüp Han’ın güçlenmesini ve tahtı ele geçirmesini sağlayabilirdi. Nitekim onun mücadelesi yalnızca Abdurrahman ile değil aynı zamanda Afganistan’ın birlik ve bütünlüğü ile de alakalıydı. Bu nedenle hem Abdurrahman ve hem de Hindistan Hükümeti nezdinde ortak bir tehdit unsuru olmuştu. Hindistan Hükümeti Abdurrahman’a yardımcı olarak para ve silah yardımında bulunmaktan çekinmedi.480 Eyüp Han, Kandahar’ın etrafını saran üç noktayı işgal etmişti ve üç kola ayrılan ordusuyla 6 Ağustos’ta Kandahar’a yürümeye başlamıştı.481 General Roberts, 8 Ağustos’ta Kâbil’den hareket ederek Kandahar’a doğru yola koyuldu. 11 Ağustos’ta ise Stewart kendi birlikleriyle Kâbil’den çekildi ve şehri Emir Abdurrahman Han’a bıraktı. 16 Ağustos’ta Kandahar garnizonunun ani saldırısını ağır kayıplar verdirerek geri püskürten Eyüp Han, 25 Ağustos’ta Kandahar’ın kuşatmasını durdurarak ordusunu toparladı. 31 Ağustos’ta Kandahar’a gelen Roberts, Eyüp Han’ın ordusunun hareketini dikkatlice takip etti. Bu takip önemliydi aksi takdirde Eyüp Han’ın gücünün ölçeği

478 Sidney H. Shadbolt, Afghan Campaigns of 1878, 1880: Historical Division, Andrews UK Limited, 23 Ekim 2012, s. 326.

479 Fraser-Tytler, A Study of Political Developments, s. 153.

480 Kakar, Afghanistan A Study In International Political Developments, s. 81.

481 Gallica.Bnf.Fr., “Telegrammes De La Nuit Et Du Matin, Simla, 18 août.”, La Liberté, Muller, Charles. Directeur de Publication, Paris, 1880-08-20, http://catalogue.bnf.fr/ark:/12148/cb328066631.

155

tahmin edilemiyordu ve bulunduğu noktada bu hareketin sonlandırılması gerekiyordu. Roberts, 1 Eylül 1880’de Kandahar dışında Bâlâ Vali’de gerçekleştirdiği saldırı ile harekete geçti. Eyüp Han’ın ordusu burada dağıtıldı ve tüm silahlarına el konuldu.482

Birkaç ay sonra 21 Nisan 1881’de İngiliz orduları Kandahar’dan geri çekildiler ve Afgan topraklarını terkettiler.483

1878-80 tarihleri arasında meydana gelen savaş neticeleri bakımından İngilizlerin hem prestij kaybına uğramalarına yol açmış hem de ileri gelen birçok askeri personelin yitirilmesine neden olmuştu. İngilizler, İkinci İngiliz-Afgan Savaşı’nda birincisi kadar büyük bir hezimet yaşamamış olsalar da bu onlar için bir çöküş niteliğindeydi.484 Bir bakıma 1880 yılı İngilizlerin Afganistan’da dibe vurdukları yıl olmuştu.485 Afganistan siyasetinde gelinen noktada Rusya her ne kadar kuzey sınırlarını yıpratmış olursa olsun Kâbil’i iki kez işgal etmiş olan İngilizlerdi ve bu Afgan halkının zihinlerinde daimî bir düşmanlığın temellerini atmıştı. Bu savaşın ardından İngilizler adına memnun edici tek şey Abdurrahman’ın tahta geçmesi ve Eyüp Han tehdidinin ortadan kaldırılmasıydı. İngiltere Hükümeti, Afganistan’da birçok şeyi değiştirmiş olmanın yanında geride Abdurrahman Han’ı bırakarak, Afgan sarayında etkinliği sürdürme prensibini devam ettirmişti.