• Sonuç bulunamadı

İhtiyati Tedbir

A. Davanın Sonuçları

4. İhtiyati Tedbir

Faydalı modelin hükümsüzlüğü davalarında, ihtiyati tedbir konusunda PatKHK m. 153 “Tesbit talepleri ve ihtiyati tedbirlerle ilgili diğer hususlarda Hukuk

Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır” hükmü uygulanmaktadır.

PatKHK’nın ihtiyati tedbir talebi başlıklı 151. maddesi ve. ihtiyati tedbirin niteliği başlıklı 152. maddesi hükümlerinden ihtiyati tedbirin belge sahibi tarafından talep edilebileceği ve tescilli hakların korunması ve garanti altına alınması için düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Kararnamede “öngörülen türde dava açan veya açacak olan kişilerden” bahsetmekle bu hükmün sadece tecavüzlere ilişkin uygulanacağını düşünmek yanlış olacaktır. Dolayısıyla kararnamede tecavüzlere ilişkin olarak öngörülen ihtiyati tedbirlerin hükümsüzlük davasına da uygulanabileceği kanaatindeyiz241.

Geçici nitelikte bir koruma tedbiri olan ihtiyati tedbir talebi gerek davacı ve gerekse davalının hukuki durumunda meydana gelecek olumsuzluklara karşı bir önlem niteliğindedir242. Tehirinde tehlike olan veya mühim bir zarar olacağı anlaşılan hallerde, yargılamayı hızlandıran, verilecek kararın icrasını güvence altına alan bir hukuki himayedir. Sadece belge sahibinin değil hükümsüzlüğü talep eden davacıların da belge sahibine karşı ihtiyati tedbir talep hakkı vardır.

PatKHK’nin faydalı modele ilişkin bölümünde, her ne kadar ihtiyati tedbir olarak adlandırılmasa da 158/II hükmü belge sahibi olmayan üçüncü kişi davacılar yararına bir ihtiyati tedbir niteliğindedir.

241 Markalar için benzer ve farklı görüşler için bkz: KAYA, Arslan,, Marka Hukuku, İstanbul 2006,

s. 301, 302; “Fikri ve Sınai mülkiyet hakları ile ilgili diğer KHK’larda olduğu gibi, MarKHK’da

yer alan ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümlerde marka hakkına tecavüz halleri düşünülerek öngörülmüşlerdir.”, TEKİNALP, s. 478

PatKHK m. 158 ile ilgili geniş açıklama üçüncü bölümde davanın ve kararın sonuçları bölümünde ayrıntılı olarak incelendiğinden burada tekrar edilmeyecektir.

Hükümsüzlük davasının taraflarından, gerçek hak sahipleri ve iyi niyetli üçüncü kişiler açısından uzun süren tecavüz ve hükümsüzlük davaları göz önüne alındığında bu hüküm çok önemlidir. Her nekadar davanın kötü niyetli açılması ihtimaline karşı hükmün sonunda belge sahibi lehine bir tazminat öngörülse de, belgenin kullanılmasını engelleyen önemli bir kısıtlamanın en azından ilk bilirkişi incelemesinin davalı lehine gelmesi halinde, tedbirin devamının davalı lehine öngörülecek bir teminata bağlanması hükmün amacına daha uygun olacağı kanaatindeyiz. PatKHK m. 152/son “Her hangi bir zararın tazmini bakımından

teminat verilmesi” benzeri bir hükmün 158/II açısından uygulanması mümkün

olabilecektir.

Faydalı model belge sahibinin tazminat talebi ilgili haklarının saklı oluşu TRIPS’in 50. Maddesinin 7. Fıkrası ile uyumludur. TRIPS 50/7 “Geçici önlemler

iptal edildiği veya başvuru sahibinin herhangi bir fiil veya ihmali nedeniyle zaman aşımına uğradığı takdirde veya herhangi bir fikri mülkiyet haklarının ihlal edilmemiş olduğu veya ihlal tehdidinin bulunmadığı sonradan tespit edildiği takdirde, adli merciler davalının talebi üzerine başvurana davalıya bu önlemlerin neden olduğu zarara karşılık uygun bir tazminat ödemesini emretme yetkisine sahip olacaktır.”

Şeklinde düzenleme getirmiştir.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre ihtiyati tedbir talebi dava açılmadan önce veya dava ile birlikte daha sonra yapılabilir ise de, faydalı modele ilişkin hükümsüzlük davası açılmadan böyle bir tedbirin (158/II) davalı aleyhine uygulanması madde içeriğine aykırı düşecektir. Zira maddede “…açılan

hükümsüzlük davası sonuçlanıncaya kadar..,” hüküm açık bir şekilde açılacak

davadan değil, açılan davadan bahsetmektedir.

Fikri mülkiyet hukukunda marka, endüstriyel tasarım ve patente ilişkin hükümsüzlük davalarında bu tür bir düzenleme öngörülmemiştir. Ayrıca Yargıtay

kararlarında hukuken var olan bir hakkın kullanımının fiilen engellenemeyeceği vurgulanmıştır243. Bunun nedeni markada esasa ilişkin incelemenin ve üçüncü kişi itirazlarının karara bağlanması, tasarımda da her ne kadar incelemesiz sistem olsa da itirazların değerlendirilerek tasarımın iptal edilmesi sözkonusudur. İncelemeli patentlerde aynı şekilde esasa ilişkin bir inceleme yapıldığı bir gerçektir. Ancak incelemesiz patentler açısından aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Ancak faydalı modeller hem incelemesiz sisteme dayanması hem de itirazların değerlendirilmemesi sonucunda hızlı bir şekilde etkin koruma sağlaması nedeniyle kanun koyucunun faydalı model belgeleri üzerindeki güvensizliğinin ve şüpheciliğinin bir sonucu olarak, belge sahibi olmayan davacı iyi niyetli üçüncü kişiler lehine böyle bir tedbire benzer koruma hükmü öngörmüştür. Bu yönüyle düşünüldüğünde gerekli ve ölçülü olma şartıyla madde üçüncü kişileri koruyucu olumlu bir düzenlemedir.

Ancak bu hüküm mahkemeler tarafından diğer sınai haklarda böyle bir açık düzenleme olmayışından hareketle, kimi zaman PatKHK m. 158’de öngörülen tedbirlerin ve TPE’deki sicile şerhin sadece lisans, devir, miras vb. işlemler açısından geçerli olacağı gibi bir uygulama içinde oldukları görülmektedir. Yargıtay’ın yukarıdaki dava açılmasının sonuçları bölümünde belirttiğimiz kararı bu tür şüpheleri ortadan kaldırıcı niteliktedir244.

Belge sahibinin dava açıldıktan sonra faydalı model belgesini 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi de gerekmektedir. Türk Patent Enstitüsü patent tescil sicil

243 “Davacının tescilli unvanında geçen "Plaza" kelimesinin açılacak bir dava ile terkini sağlanmadıkça, davacının bu kelimeyi unvanı içerisinde kullanması engellenemez. Zira, hukuken var olan bir hakkın, fiilen kullanımı da önüne geçilemez.” Y. 11. HD. E. 2001-8506 / K. 2002-

867 T. 04.02.2002, Corpus Cd Medya.

“Tescilli endüstriyel tasarım sahibi, bu tesciller hükümsüz kılınmadıkça tasarımını kullanabilir… bu bakımdan, davalının mahkemece iptal tarihine kadar tescilli ve geçerli marka ve tasarımını kullanması haksız rekabet oluşturmadığından, bu şekilde faaliyetinin davacı tasarımına tecavüz ve haksız eylem olarak nitelendirilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.” Y. 11. HD. E.2002-11566 / K. 2003-3612 T. 14.04.2003, SULUK,

(Hükümsüzlük), s. 67

kaydına ihtiyati tedbir konulması ve sicilde ilanı için davacı tarafından ayrıca talepte bulunulması gerekmektedir. Mahkemenin bu tür bir tedbir kararında da tedbir talep edenle karşı tarafın durumlarını dikkate alarak, gerekli ve ölçülü olma kıstaslarını değerlendirmeli gerekirse uygun görülecek teminat ile birlikte tedbir kararını, MK m. 4’ hükmünden245 hareketle “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun

gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.” vermelidir.

Marka, patent ve tasarım belgelerine açılacak hükümsüzlük davalarında davacıların sıkca belge sahibinin haklarını kendilerine karşı kullanılmasının önlenmesi için aynı amaca yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulundukları görülmektedir.

Mahkemelerin haksız rekabete ilişkin davlarda özel olarak düzenlenen ihtiyati tedbirleri kolay uyguladığı bir gerçektir. Genel hükümlerin geçerli olduğu sınai haklardan patent ve faydalı modelde ihtiyati tedbir kararlarının ise ender uyguladığı görülmektedir246. Bundan dolayı faydalı modellere ilişkin PatKHK m. 158’deki bu düzenleme çok önemlidir.

Tekinalp; son yıllarda Avrupa ülkelerinin birçoğunda, artan ihlaller ve TRIPS’in etkisi ile özellikle fikri mülkiyet, haksız rekabet, patent ve faydalı modeller kapsamında hâkimlerin yetkisinin sınırlandırılması ile ihtiyati tedbirin kolay ve etkili olması için hükümlere ve usullere yer verilmeye başlandığını belirtmektedir247.

245 “MK’nun 5 inci maddesinde yer alan; “Bu Kanun ve Borçlar Kanunun genel nitelikteki hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır.” hükmü gereğince, MK’nun 4 üncü maddesi, 55 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameden (KHK) kaynaklanan özel hukuk ilişkilerinde de uygulanır.” ÇETİN, s. 171. 246

YILDIRIM, Nevhis Deren, Haksız Rekabet Hukuku ile Fikrî ve Sınai Mülkiyet Hukuku’nda İhtiyati Tedbirler, 2. Baskı, Nisan 2002, s. 18.