• Sonuç bulunamadı

Diğer Kurum ve Kuruluşlar

A. Davacılar

4. Diğer Kurum ve Kuruluşlar

Resmi makam sıfatı bulunmayan birçok dernek veya birlikler bulunmaktadır. Bunların kuruluş amaçları ve görevlerine baktığımızda üyelerinin menfaatlerini korumayı amaçladıkları görülmektedir.

Örneğin; TOBB internet sitesinde; “Odalar ve borsalar arasında birlik ve

dayanışmayı sağlamak, ticaret ve sanayinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, üyelerinin mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, üyelerin birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakı korumaktır217” ifadesiyle kuruluş amacı açıklanmaktadır.

Mesleki menfaatlerin zedelenmesi şeklinde zarar görme kavramı ele alınırsa, meslek birliklerinin derneklerin ve diğer resmi makam sıfatı bulunmayan toplulukların da üyelerinin menfaatlerini korumak amacıyla kuruldukları için mesleğin ve üyelerinin menfaatlerinin zedelenmesi halinde dava açma yetkisine sahip bulunduklarında şüphe yoktur218.

Yargıtay, markanın hükümsüzlüğü ile ilgili verdiği bir kararda markanın hükümsüzlüğünü zarar gören herkesin isteyebileceğini, 17 adet firmanın müşterek

217

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Resmi İnternet Sitesi bkz: http://www.tobb.org.tr /tobbhakkinda/amaci.php

218 TEKİNALP, s. 686, Markalar ile ilgili aynı doğrultuda s. 442 ; KARAHAN, (Dava Şartı), s.

menfaatlerini korumak amacıyla kurulan derneğin dava açma ehliyetine sahip olduğunu belirtmiştir219.

TBMM Adalet Komisyonuna sevk edilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı’nın topluluk davası başlıklı 118 inci maddesi; “Dernekler ve diğer tüzel

219 “KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin elektronik akıllı sayaç imalat ve satışı ile iştigal eden 17 adet firmanın müşterek menfaatlerini korumak amacıyla bir araya gelerek kurdukları bir dernek olduğunu, davalının "Smartmeter" ibaresi ve microchip resmini kendi adına marka olarak tescil ettirdiğini, bu ibarenin akıllı sayaç anlamına gelmesi ve mikrochip resminin teknik olarak bir ürün tanımlaması olması nedeniyle 556 sayılı KHK'nin 7/1-c maddesi gereğince tescilinin mümkün olmadığını ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğüne, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacı dernek üyesi sayaç üreticilerinin faaliyet gösterdikleri 9.sınıf bakımından müvekkilinin markasının tescilli olmadığını, davacının üyelerinin menfaatleriyle ilgisi bulunmayan marka sınıfları için hükümsüzlük talebinde bulunulamayacağını, smartmeter birleşik isminin İngilizce sözlüklerde yer almadığını, bu ibarenin ilk kez müvekkili tarafından kullanılarak maruf hale getirildiğini, bu kelimenin elektronik ön ödemeli kartlı su sayacını ifade etmediğini, chip resminin tescil edilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı dernek tüzüğünün ikinci maddesinde "kalite kriterlerine uygun olmayan elektronik sayaçların üretilmesine ve satılmasına engel olmak için yardımcı olma, tüketiciyi koruma amaçlı olarak elektronik sayaçlarda oluşabilecek her türlü soruna çözüm bulunmasına yardımcı olmak" ifadelerinin mevcudiyeti, 556 sayılı KHK'nin 43. maddesine göre markanın hükümsüzlüğünü zarar gören herkesin isteyebilmesi ve derneğin münferit üyeleri ve davalı arasında muhtelif davaların bulunması karşısında davacının dava açma ehliyetine sahip olduğu kanaatine varıldığı, İngilizce smart ve meter kelimelerinden oluşan smartmeter ibaresinin akıllı sayaç anlamına geldiği, davalı belgelerinde akıllı su sayacı ibaresinin de kullanıldığı, davalı şirket ortağı olan Alman Zenner Firması tarafından da smartmeter ibaresinin akıllı kart kullanılan su sayacına verilen isim olarak benimsendiği, akıllı sayaç ibaresinin dava dışı başka firmalar tarafından kullanılması nedeniyle Türkçe'ye akıllı kart kullanılan su sayacına verilen isim olarak yerleştiği, ayrıca internetten alınan bir kısım yazılardan bu sözcüğün yabancı ülkelerde de sayacın cinsini belirtmek için kullanıldığının anlaşıldığı, kelimenin üretilen sayacın işlevi nazara alındığında yapılan hizmetin niteliğini de ifade ettiği, bilirkişi raporunda da smartmeter sözcüğünün elektronik sayaç sektöründe yaygın olarak kullanılan belirli bir sayaç cinsini tanımlayan bir kelime olduğunun ve bu nedenle tescil edilemeyeceğinin vurgulandığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK'nin 7/1-c ve f bentleri gereğince tescil edilemeyecek işaretlerden olduğu, davalı taraf rapora itirazında bu kelimeyi marka olarak değil ticaret ünvanı olarak kullandıklarını belirtmişse de, ürünler üzerinde kelime +şekil olarak marka şeklinde kullanıldığının görüldüğü, ünvanın sicilden terkinine ilişkin bir dava bulunmadığından tescilli ünvanın kullanılması engellenemezse de, bu ibarenin şekil de içermesi nedeniyle tescil edildiği haliyle kullanılmasının yasaklanması gerektiği gerekçesiyle davalı markasının hükümsüzlüğüne, bu ibarenin ürünler üzerinde ( kelime+şekil ) marka olarak kullanılmasının men'ine, hükümsüzlüğüne karar verilen markanın bulunduğu basılı evrakın toplatılmasına, reklamların durdurulmasına ve hükmün ilanına karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir”, Y. 11. HD. E.2005-13840 / K. 2007-494 T.

kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir.” hükmünü içermektedir. Maddenin

bu şekliyle yasalaşması halinde, 2004/48/EC sayılı, 29 Nisan 2004 tarihli Fikri Mülkiyet Haklarının Uygulanması Hakkındaki Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifinin 4 üncü maddesinin (d) bendi hükmü ile uyum sağlayacağı belirtilmektedir220.