• Sonuç bulunamadı

Han Abdal’ın Osmanlı Hükûmeti Tarafına Geçmesi

5. BEDİRHAN BEY HAREKÂTI SIRASINDA BÖLGEDEKİ

5.2. Han Abdal’ın Osmanlı Hükûmeti Tarafına Geçmesi

Han Abdal, Han Mahmut’un kardeşi olup Van Eyaleti’nde bazı kazaların yönetiminde söz sahibidir663. Aynı zamanda Han Mahmud’un askerî danışmanıdır664. Hoşap Kalesi gibi bazı stratejik kale ve yerler onun yönetimi altında bulunmaktadır. Yönetimde Han Mahmut ile birlikte hareket etmektedir. Böylece Bedirhan Bey ile Han Mahmut arasındaki ittifakta o da yer almaktadır665. Fakat 1847 yılına gelindiğinde, Han Abdal’ın, Han Mahmut ve Bedirhan Bey’in aralarının açıldığı görülmektedir666. Tarafların aralarının açılmasının sebebi ise, Bedirhan Bey’in Bargiri, Hoşap ve Van Kalelerini kendi kontrolü altına almak için adamlarından birini Han Mahmut’a göndererek, Han Abdal’ın işin içinden çıkarılmasını istemesidir667. Han Abdal, Bedirhan Bey ve Han Mahmut’un bu şekilde anlaşarak kendisini devre dışı bırakmak istemelerinden rahatsızlık duymuş ve o da buna karşılık kendisiyle temas hâlinde bulunan hükûmet yetkilileriyle anlaşarak devlete itaatini bildirmiştir668. Han Abdal’ın devlete itaat ederek taraf değiştirmesi üzerine, Han Mahmut, kardeşini ikna ederek onu tekrar yanlarına çekmek amacıyla 15 Cemazeyilevvel 1263(1 Mayıs 1847) tarihli Han Abdal’a bir mektup göndermiştir. Mektupta, Hoşap kazasının idaresinin oğlu Mir Mehmet’e verildiğini ve kendisinin de bundan sonra kaza halkının ve köylerinin işlerine karışmaması istenmiştir. Mektubun devamında şöyle denmektedir: Nahiye istersen sana bir nahiye verelim. Bundan böyle fukara işlerine karışmayasın. Köy istersen yine sana bir köy verelim. İskân olasın. Şayet tarafımızdan emin olmak istersen seni inandırıp kanaat verelim. Gel benim indimde sâkin ol, yiyip içip safada olasın. Bundan sonra fukaradan bir para, bir akçe ve bir çöp alınacak olsa kabulüm değildir. Bundan sonra aklı başında hareket ederek her ne mahalli canın isterse veyahut yanımızda kalmak istersen veyahut bu tarafta bir köyde ve nahiyede sâkin olmayı canan dilerse hemen cevabını

662 Sinan Hakan, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kürtler ve Kürt Direnişleri (1817-1867), s. 206. 663 Hatip Yıldız, a.g.e., s. 70.

664 Sinan Hakan, Müküs Kürt Mirleri Tarihi ve Han Mahmud (1817-1867), s. 45. 665 BOA, AD, nr. 609, s. 27.

666 Hatip Yıldız, a.g.e., s. 71.

667 BOA, İ.MSM, 50/1269, Lef: 8; BOA, İ.MSM, 50/1271; BOA, İ.MSM, 51/1301, Lef: 1; BOA, A.AMD, 2/37. 668 Sinan Hakan, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kürtler ve Kürt Direnişleri (1817-1867), s. 207 Konu ile ilgili

172

tarafımıza ulaştırmanızı ümit ediyorum. Zira fukaraya bu kadar zulmederek fukaranın perişan olması hiçbir şekilde uygun değildir669.

Han Abdal, ağabeyi Han Mahmut’un bu mektubuna olumlu cevap vermemiştir. Fakat Han Mahmut, Hoşap Kalesi konusundaki ısrarını devam ettirmiştir. Kendisi, Han Abdal’ın yanına giderek Hoşap Kalesi’nin kendilerine verilmesini istemiştir. Fakat Han Abdal, ağabeyinin bu isteğini de reddetmiştir670.

Han Abdal’ın, devletin yanında yer alması Bedirhan Bey’in ve Han Mahmut’un bundan sonraki sürece yönelik politikalarını da olumsuz etkilemiştir. Çünkü Bedirhan Bey, Cizre bölgesinde Anadolu Ordusu karşısında uzun süre direnemeyeceğini biliyordu. Böyle bir durumda kendisi açısından güvenlikli ve stratejik açıdan önemli olan İran sınırı yakınlarındaki Hoşap Kalesi’ne çekilecek ve isyanını buradan sürdürecekti. Han Mahmut da Van Kalesi’nde direnişine devam edecekti. Fakat bunların yapılabilmesi için Han Abdal’ın kazanılması gerekiyordu. Han Mahmut’un, kardeşi Han Abdal nezdinde yaptığı birtakım başarısız teşebbüslerden sonra, bu defa Bedirhan Bey, birtakım girişimlerde bulunacaktır. İlk olarak Han Abdal’a 21 Cemazeyilevvel 1263(7 Mayıs 1847) tarihli bir mektup göndermiştir. Bu mektupta şöyle demektedir: Mizac-ı şerefinizi ve zatınızın selâmetini sual ederiz. Cenablarınızın adaveti malumdur ki bundan önce bazı gelenlerden işittik. Hoşap Kalesi’ni ele geçirip zapt etmişsiniz. Ne sebepten kaynaklandığını bilemedik. Hatta burada olan hizmetkârınız ne sebepten olduğunu tarafımıza bildirmediğinden bu defa nezdinize Ali Ağa’yı gönderdim. O tarafta sizinle otursun ve bu günlerde Rum671 tarafından, tarafımıza güzel havadis ve cevap gelir. Eğer Rum ile aramızda anlaşma olur ve söyledikleri söz gerçek olduğu anlaşılır ise, o vakit Ali Ağa’nın gelmesine izin veririm. Eğer bir aksilik olup da bizle Rum’un arasından bir düşmanlık ortaya çıkarsa sizi görmek için bu tarafa gelmenizi

669 “…Hoşab kazası beyliği ve hükûmeti Mîr Mehmed’e virilüb ve tarafımıza dahî mîr Mehmed’in husûsâtına

nazar eylemelerimiz tahrîren ve takrîren ve te’kîden emr buyurmuş oldukları ma’lûmlarınız oldukda bundan sonra birâderim Han Abdal tarafından memleket maslahatına ve kurâ maslahatına ve fukarâ maslahatına müdâhale eylemeyeceği beyânı Han Abdal’ın canı her ne tarafda ister ise gerek Hoşab tarafında ve gerek tarafımızda nahiye mi ister ve köy ister kendüsüne virelim hânesin iskân olsun. Bu fukarânın güft-gûsu miyâneden def’ ve def’ olan şâyed tarafımızdan emniyet ister ise kendüsüne emniyet ve kanâ’at verilim…”. BOA, İ.MSM, 50/1269, Lef: 3. Han Mahmud’un Han Abdal’a gönderdiği 15 Cemazeyilevvel 1263 (1 Mayıs 1847) tarihli mektup.

670 BOA, İ.MSM, 50/1249, Lef: 6. Han Abdal’ın Erzurum Valisi’ne gönderdiği 29 Cemazeyilevvel 1263 (15

Mayıs 1847) tarihli mektup.

671 Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan birtakım unsurlar, Osmanlı Devleti’ni ifade etmek için bazen

“Rum” ifadesini kullanmışlardır. Murat Taştan ve Yıldırım Çelebi, Tarih Sözlüğü, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti, Ankara 2007, s. 36.

173

istirham ederim. Birbirlerinizin nezdinde oturun. Sizin dönüşünüze kadar Ali Ağa orada kaleyi beklesin672.

Bedirhan Bey, Hoşap Kalesi’nin kendilerine verilmesi konusunda Han Abdal’a gönderdiği bu mektuptan bir sonuç alamamıştır. Fakat Han Abdal’ı ikna etmek için girişimlerini bundan sonra da devam ettirecektir. Bu defa Bedirhan, adamlarından Mirza’yı Han Abdal’a göndererek Hoşap Kalesi’nin kendilerine teslim edilmesini ve kale yönetiminin Duderi Ağası Ali Ağa’ya devrini istemiştir. Ayrıca Mirza Efendi, Van Kalesi’ne çıkma konusunda kararlı olduklarını söylemiştir. Fakat Han Abdal, onun bu isteğini de kabul etmemiştir673.

Han Abdal, Bedirhan Bey’le Han Mahmut ittifakından ayrılıp Saltanat-ı Seniyye’ye dehalet etmesi ve yaptığı hizmetlere karşılık “İsatabl-ı Âmire Müdürlüğü”674 payesi ile ödüllendirilmiş675 ve kendisine hediye olarak harvanî676 gönderilmiştir. Han Abdal, kendisine gönderilen harvanîyi dört-beş yüz süvari ile yolda karşılayarak giymiş ve kendisine “İstabl-ı Âmire Müdürlüğü” payesinin verildiğini bildiren emirname’yi bütün aşiretlerin önünde okutmuştur677.

Outline

Benzer Belgeler