• Sonuç bulunamadı

Cizre Sancağı’nın Musul’a Bağlanması Sonrasında Bedirhan Bey-Han

5. BEDİRHAN BEY’İN MERKEZLE İLİŞKİLERİNİN BOZULMASI

5.8. Cizre Sancağı’nın Musul’a Bağlanması Sonrasında Bedirhan Bey-Han

Bedirhan Bey-Han Mahmut ilişkisi aslında çok yakın bir geçmişe dayanmaktadır. Hafız Paşa’nın, Doğu harekâtı sonrasında (1838) devlete karşı isyan etmiş olan Han Mahmut ve kardeşi Abdal, yöneticisi bulundukları Van ve çevresinden uzaklaştırılmıştı. Erzurum Müşiri Hafız Paşa nezdinde gerek geçmişte yaptığı hizmetler ve gerekse devlete karşı sadakatinden dolayı büyük itimat kazanmış olan Bedirhan Bey, Han Mahmut ve kardeşi Abdal’ın, yeniden Van ve çevresindeki kaza ve nahiyelere dönmesinde ve yönetici olmasında Hafız Paşa nezdindeki telkin ve tavsiyelerinin büyük etkisi olmuştur250. İki kardeş, Van ve çevresinde çok geçmeden devlete karşı yeniden isyana girişmişlerdir (1841). Yaşanan olaylarla ilgili olarak bölge valilerinin Sadaret’e yazdığı raporlarda Bedirhan Bey’in bu isyanlarda parmağı olduğu ifade edilmiştir251.

Her ne kadar Bedirhan Bey, hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak, gerek Diyarbakır Valisi’ne gerekse Sadaret’e yazdığı yazılarda Han Mahmut’un bölgedeki eylemlerde ilgisinin olmadığını ifade etse de iki taraf arasında geçmişte var olan

249 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 15. 250 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 11. 251 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 5-15.

66

düşmanlığın bir kenara bırakılarak yakın ilişkiye geçtikleri görülmektedir. Bedirhan ve Han Mahmut arasındaki dostluğun ilk adımını Han Mahmut atmış; bizzat üç oğlunu ve bazı adamlarını da yanına alıp Cizre’ye giderek burada Bedirhan Bey’i ziyaret etmiştir. Buna karşılık Bedirhan Bey, çok sayıda adamıyla birlikte Van’a on saat mesafede bulunan bir yerde Han Mahmut’un hanesinde misafir olmuştur252.

Yeni dönemde Osmanlı bölge paşalarının asıl üzerinde durdukları konu ise, Bedirhan Bey’in, Han Mahmut ile ilişkileri olmuştur. Erzurum Müşiri Halil Kâmil Paşa, Sadaret’e gönderdiği 25 Zilkade 1257(7 Ocak 1842) tarihli raporunda, isyan hâlinde bulunan Han Mahmut hakkında bilgiler vermiş ve Bedirhan Bey’le ilgili birtakım suçlamalarda bulunmuştur253.

Bedirhan Bey’in Van’da Han Mahmut’u ziyaret etmesi ile ilgili olarak Musul Valisi Mehmet Paşa’nın Sadaret’e gönderdiği yazıda, bu durumu şikâyet ederek Bedirhan Bey’in Van ve çevresindeki kazalarda halka zarar verdiğini, bununla da yetinmeyerek fitne ve fesada sebep olduğunu beyan etmiştir. Hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak Bedirhan Bey’in Sadaret’e gönderdiği yazı daha çok Musul Valisi’nin iddialarına cevap niteliğindedir. 1842 tarihli yazıda, Han Mahmut ile aralarının soğuk olduğunu, onun, Erzurum Müşiri üzerine asker sevk etmesinde de hiçbir yardımının olmadığını, bilakis, Han’ı, isyanından caydırıp devlete itaat etmesi için adam gönderdiğini belirtmiştir. Ayrıca, Van tarafına gitmesinde bir art niyet aranmamasını, yaylamak amacı ile gittiğini ifade etmiştir254.

Diyarbakır Valisi Vecihi Paşa ise, 3 Rebiulevvel 1258(14 Nisan 1842) tarihinde Sadaret’e gönderdiği yazıda Bedirhan Bey’in, Han Mahmut’u ziyaretini ve burada kaza halkına ve fakirlere zarar verdiğini doğrulamakla birlikte, Bedirhan’ı savunan bir mektup yazmıştır. Bu mektupta, Bey’in Van aşiretlerini tahrik etmediğini, gittiği Zozak yaylasının kendi idaresi altında bulunduğunu, eskiden beri onun göçerlerle her yıl birkaç ay gidip orada kaldığını belirtmektedir. Bu yıl ise Van toprağına hiç uğramadığını, Van halkı ve aşiretlerini tahrik etme gibi aykırı bir iş yapmadığını ifade etmiştir. Hafız Paşa’nın, Erzurum Müşiri olduğu dönemde Han Mahmut’un birtakım uygunsuzluklara başlaması üzerine Hafız Paşa’nın, kendisinden

252 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 11.

253 Sinan Hakan, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kürtler ve Direnişleri (1817-1867), s. 132. 254 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 25.

67

ricada bulunması üzerine Han Mahmut’u ikna ederek Erzurum’a göndermeyi başardığını da dile getirmiştir.

Vecihi Paşa’nın yazısının sonunda, mevcut durumda Han Mahmut’un yeniden uygunsuzlaştığını, Bedirhan Bey’den Erzurum Müşiri Kâmil Paşa’nın istemesi hâlinde onun geçmişte yaptığı gibi Han Mahmut’u tekrar Erzurum’a göndererek devlete itaatinin sağlanabileceğini belirtilmiştir. Ayrıca Bedirhan Bey’in, Diyarbakır’a gönderdiği kardeşi Salih Bey’le yapılan görüşmede bu mesele gündeme getirilerek kendilerinden söz alındığı da ifade edilmiştir255.

Bedirhan Bey hakkında merkeze gönderilen raporların birbirleriyle çok tutarlı bilgiler içermediği açıktır. Özellikle Musul Valisi Mehmet Paşa, Diyarbakır Müşiri Vecihi Paşa ve Erzurum Müşiri Halil Kâmil Paşa’nın raporlarında bunu görmek mümkündür. Musul Valisi Mehmet Paşa ile Erzurum Müşiri Halil Kâmil Paşa, raporlarında, Han Mahmut ve kardeşi Abdal’ın isyanında, her ne kadar ön planda yer almasa ve kendisi inkâr etse de, bu isyan hareketinin perde arkasında Bedirhan’ın parmağı ve etkisi olduğunu sürekli olarak dile getirmiştir. Buna karşılık Diyarbakır Valisi Vecihi Paşa da, Bedirhan Bey konusunda mümkün olduğunca iyimser bir tutum takınarak onun geçmişteki devlete karşı olan hizmetini ve sadakatini ön plana çıkaran, oldukça yumuşak bir yaklaşım sergilemiştir256. Valilerin Sadaret’e gönderdikleri mektuplarda Bedirhan Bey’e karşı farklı yaklaşımlar içinde olmaları, zamanla bu konu üzerinden birbirlerini suçlayıcı ifadelerin de mektuplarda yer almasına sebep olmuştur. Örneğin, Erzurum Valisi Halil Kâmil Paşa’nın Sadaret’e yazdığı 29 Zilkade 1257(12 Ocak 1842) tarihli mektupta, Bedirhan Bey’in bölgede nüfuzunu genişletme çabası içerisinde olduğu belirtilmekte, bu amaçla Han Mahmut isyanının Bedirhan Bey’in tahrikiyle çıktığı iddia edilmektedir. Ayrıca, Diyarbakır Valisi Vecihi Paşa’nın yeni vali olması sebebiyle meseleye tam anlamıyla vakıf olamadığı ve ona alet olduğu ifade edilmiştir257.

Bedirhan Bey’in konumu, gerek Kürtler açısından gerekse Osmanlı Devleti’nin bölgedeki nüfuzu açısından hayli önemliydi. Yıllarca devletten yana izlediği politikalarla bölgenin en güçlü beylerinden biri hâline gelen Bedirhan Bey’in

255 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 41. 256 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 11. 257 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 15.

68

devletle olan ilişkileri, Cizre bölgesinin, idarî bakımdan Diyarbakır Eyaleti’nden alınıp Musul’a bağlanmasıyla sorunlu hâle gelmiştir. Bununla birlikte, her ne kadar kendisi kabul etmemişse de Han Mahmut ve İmadiyeli İsmail Paşa isyanlarıyla ilişkilendirilmesi, onu çok güç duruma düşürmüştür. Özellikle Musul Valisi Mehmet Paşa, Bedirhan Bey’i, Han Mahmut ve İsmail Paşaların isyanlarını desteklemek ve kışkırtmakla suçlamıştır258. Konuyla ilgili olarak Bedirhan Bey’in ve bölge valilerinin pek çok yazışmalarına rastlamak mümkündür.

Bedirhan Bey’in isyancılarla olan ilişkisi hakkında, 9 Rebiulahir 1258(20 Nisan 1842) tarihinde İstanbul’a yazdığı mektubunda, Cizre ve nahiyelerinin Diyarbakır Eyaleti’ne bağlanması halinde devletine ve Diyarbakır Müşiri’ne daha iyi hizmet edebileceğini ifade etmiştir. Tanzimat sonrası bölgede kurulan yeni idarî yapılanma gereği kendisinin üç müşirliğe (Diyarbakır, Musul, Erzurum) bağlı hâle getirildiğini mevcut konumda, her ne kadar bu müşirliklere karşı iyi niyetle hizmet etse de yine de onları memnun edemediğini belirtmiştir. Mektubun devamında, Cizre’nin yeniden Diyarbakır’a bağlanması hâlinde önceden olduğu gibi devlete karşı sadakatle hizmete devam edeceğini vurgulamış; aksi takdirde, adı sürekli isyancılarla anılmaktansa ailesiyle beraber Diyarbakır’a taşınacağını söylemiştir. Han Mahmut isyanı ile ilişkisi olduğu konusundaki iddialarla ilgili olarak da bu ilişki ispatlandığı takdirde hakkındaki her türlü cezaya rıza göstereceğini beyan etmiştir259. Diyarbakır Valisi Vecihi Paşa, Bedirhan ve Han Mahmut hakkında, Sadaret’e yazdığı 3 Rebiulahir 1258(14 Nisan 1842) tarihli raporunda, Cizre’nin idarî yapısındaki değişiklik sonrası Bedirhan Bey’in devlete karşı tutumunda ortaya çıkan değişikliğe dikkat çekmiştir. Ayrıca, onun Musul Valisi Mehmet Paşa’dan korkup çekindiğini, Cizre’nin ve bazı nahiyelerinin Musul’a ilhakı sonrasında kendini emniyete almak için devlete karşı muhalefete girerek Han Mahmut ile işbirliğine girdiğini yazmıştır260.

Bedirhan Bey, Musul Valisi Mehmed Paşa’nın Han Mahmut isyanı ile ilgili hakkındaki suçlamaları üzerine, biraderi Salih Bey’i ve katibi Osman Efendiyi Diyarbakır Valisi Vecihi Paşa’ya gönderdi. Burada yapılan görüşmelerde, Cizre’nin

258 Sinan Hakan, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kürtler ve Kürt Direnişleri (1817-1867), s. 134. Bkz. BOA, İ.MSM,

48/1225, Lef: 32; BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 4.

259BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 24. 260BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 5.

69

idarî olarak Musul’a bağlanması sonrası Musul Valisi Mehmet Paşa ile Bedirhan Bey arasında yaşanan sıkıntılar dile getirilmiştir. Ayrıca Bedirhan Bey’in Saltanat-ı Seniyyeye bağlılık mesajları iletilmiştir. Vali Vecihi Paşa da sorunu daha fazla büyütmemek ve kendilerini temin ve teskin etmek amacıyla adet üzerine biraderi Salih Bey’e Lahor şal giydirilmiştir, Bedirhan Bey’e de özel “alâ kabza bir kılıç” gönderilerek taltif edilmiştir261

Erzurum Müşiri Halil Kâmil Paşa’nın, Sadaret’e gönderdiği raporlarda da Bedirhan Bey’in, Han Mahmut isyanında parmağının olduğu şüphesinden duyduğu rahatsızlık görülmektedir. Hakkındaki iddialarla ilgili olarak 9 Rebiulahir 1258 (20 Nisan 1842) tarihinde Diyarbakır Müşiri Vecihi Paşa’ya yazdığı mektupta, Han Mahmut isyanı ile ilgili, hakkında en küçük bir belge veya şahit bulunması durumunda devletin kendisi hakkında vereceği her türlü karara saygı duyacağını ifade etmiştir262.

Bedirhan Bey hakkında, Erzurum Müşiri ve Musul Valilerinin, Han Mahmut ve İsmail Paşa isyanlarında rolü olduğu şeklindeki suçlayıcı ifadeleri ve Sadaret nezdindeki şikâyetleri devam etmiştir. Buna karşılık Bedirhan Bey’in bu durumdan duyduğu rahatsızlığı Vecihi Paşa’ya bir mektup yazarak bildirmesi üzerine Vecihi Paşa da, 27 Recep 1258(3 Eylül 1842) tarihinde Bedirhan Bey’e cevap niteliği taşıyan bir mektup yazmıştır. Bu mektupta, Cizre’nin Diyarbakır’a bağlanmak üzere olduğunu, durum henüz resmiyet kazanmasa da yakında konu ile ilgili kararın çıkacağını belirtmiş ve bundan dolayı vesvese etmemesini, devlete ve saltanata sadık birisi olduğunu herkesin bildiğini ifade ederek Bedirhan Bey’i yatıştırmaya çalışmıştır. Ayrıca, devlete karşı sadakatten ayrılmadığı takdirde hiç kimsenin kendi aleyhinde bir şey yapamayacağını söyleyerek yine devlete hizmete ve sadakatine devam etmesini tavsiye etmiştir263.

261 BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 41.

262 Sinan Hakan, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kürtler ve Kürt Direnişleri (1817-1867), s. 134. Konu ile ilgili

yazışmalar için bkz. BOA, İrade Meclis-i Valâ, Dosya nr. 39, Gömlek nr. 729, Lef: 17, 24. Bedirhan Bey’in Diyarbakır Valisi Vecihi Paşa’ya gönderdiği 9 Rebiulahir 1258 (20 Nisan 1842) tarihli mektup; BOA, İ.MSM, 48/1225, Lef: 32.

70

5.9. Bedirhan Bey’in Bölge Valileri ile Han Mahmut Arasında Arabuluculuk

Outline

Benzer Belgeler