• Sonuç bulunamadı

Batılı Devletlerin Tepkisi

6. BEDİRHAN BEY’İN II NASTURİ HAREKÂTI (1846)

7.2. Batılı Devletlerin Tepkisi

Bedirhan Bey’in II. Nasturi harekâtı, Avrupa’da da sert tepkilerle karşılanmıştır560. Özellikle İngiltere ve Fransa, Bâbıâli’yi protesto ederek sorumluların derhal cezalandırılmasını istediler561. Batılıların bu olaya karşı bu denli büyük tepki göstermelerinin sebebi, Nasturi toplumuna yönelik insanî duyguları ve dindaşlıklarından ziyade, bölgeye yönelik politik ve ekonomik çıkarlarıyla ilgiliydi.562. Bu sayede hem Osmanlı Devleti üzerindeki nüfuzlarını güçlendirmiş, hem de Nasturilerle olan ilişkilerini geliştirmişlerdir. Avrupa devletleri, mevcut durumdan istifade ederek Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışıyor; Doğu Anadolu bölgesine müdahale etmek için fırsat buluyorlardı. Aynı zamanda bölgede güçlü bir idareci olan Bedirhan Bey’den kurtulmak için de uğraşıyorlardı. Çünkü aynı tarihlerde (1846) Bedirhan ile misyonerler arasında Doğu Anadolu’da bir güç mücadelesi başlamıştı563.

Bâbıâli, 1846 yılındaki Nasturilere yönelik Tuhuba saldırısından sonra bir taraftan Bedirhan Bey’in itaat etmesi için gerekli tedbirleri alırken diğer taraftan da Musul’daki İngiliz ve Fransız konsolosları tarafından, kendi elçiliklerine ve oradan hükûmete ulaşan şikâyetnâmelere cevap vermekle meşguldü. Hükûmet dört yıl önce âdeta bu günleri görerek Padişah’a sunduğu arz tezkeresinde bu durumu şöyle belirtmiştir: “…Nasturilerin itaat altına alınması ve bazı şartlara bağlanması İngiltere’nin istek ve arzusudur. Bu suretle meydana gelecek bağlılık onları bağımsız bir hükûmet hâline

558 Anadolu Ordusu Meclisi Reisi’dir. Salname-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniye 1263. 559 BOA, İ.MSM, 49/1238, Lef:11; BOA, AD, nr. 609, s. 47.

560 Martin Van Bruinessen, a.g.e., s. 131. 561 Martin Van Bruinessen, “a.g.m.”, s. 277.

562 Misyoner faaliyetlerini değerlendiren V. I. Lenin’e göre Batılılar, emperyal politikalarını iki yüzlülükleriyle,

Hristiyanlığın yayılmasıyla gizlemişlerdir. J. Joseph, Nasturiler ve Onların Müslüman Komşuları adlı kitabında, misyoner hareketin gelişimini hazırlayan ekonomik, toplumsal ve politik nedenleri görmek istemeyerek bu gelişimi, sadece dinî yaşamın canlanması ile açıklamaya çalışmıştır. Celile Celil, XIX. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda Kürtler, s. 135.

141

getirecektir. Yeni durum Nasturileri, görünüşte Bâbıâli’nin fakat gerçekte İngiltere’nin koruması altına sokacaktır. Bu hareket tarzı İngiltere’nin oralarda gaye ve nüfuzunu devam ettirmek emelinden başka bir mana ifade etmeyecektir. Mevcut duruma göre Nasturileri, İngilizler; Keldani takımını da Fransızlar, kolaylıkla diledikleri maksada yönelteceklerdir. Bu durum, yarın birçok mahzurları davet edeceğinden işin bugünkü hâlinde bırakılması bizim için daha hayırlı ve faydalı olacaktır…”564.

İngiliz raporlarında, bu olayla ilgili olarak genelde Bedirhan Bey suçlanmakta ise de onunla birlikte Nurullah Bey ve Abdüssamed Bey’in de isimleri geçmektedir. Ancak, Han Mahmut gibi diğer bazı Kürt beylerinin Nasturi katliamına giriştiklerine dair açık bir bilgi yoktur565.

Nasturiler, ikinci saldırıdan sonra Musul’daki İngiltere konsolosu Rassam’a resmen başvurdular566. Ayrıca, Nasturilerce bir azize değeri taşıyan Kraliçe Victoria devreye girerek İstanbul’daki İngiliz elçisi vasıtasıyla567, Padişah Abdülmecit’ten Bedirhan Bey’in cezalandırılması için harekete geçmesini istedi568.

1846 olayı, İngilizlerin Hükûmet üzerindeki etkilerini güçlendirmesine ve Nasturilerle olan ilişkilerini geliştirilmesine büyük ölçüde yardımcı olmuştur. Bedirhan’ın saldırıları sonrasında Marşemun ve İngiliz Başpiskopos Havli arasında da bir bağ kurulmuş ve Nasturileri desteklemek amacıyla bazı İngiliz teşkilatlarının talebi üzerine, bu bölgeye, Hristiyan Öğretiyi Yayma Toplumu ve Kraliyet Coğrafya Toplumu adına iki İngiliz temsilcisi gönderilmiştir569.

Bedirhan Bey’in 1846 Nasturi harekâtına karşı İstanbul’daki Fransız elçisi de çok sert bir tepki göstermiştir. Dönemin Hariciye Nazırı Ali Paşa’ya gönderilmek üzere elçilik baş tercümanı Mösyö Loksrai tarafından kaleme alınan 4 Zilkade 1262(3 Kasım 1846) tarihli mektupta, onun Nasturilere yönelik saldırılarının çok vahim sonuçlar ortaya çıkardığı ve bu toplulukların yaşadığı Çal, Sinancı ve Çopi kazalarının savaş alanı hâline geldiği belirtilmektedir. Ayrıca sonuçları itibari ile 1846 yılında yaşananların, 1843 yılındakileri geçtiği ifade edilmektedir.

564Nazmi Sevgen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Türk Beylikleri, s. 86. Bkz. BOA, İ.MSM, 48/1229, Lef: 21. 565 Sinan Hakan, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kürtler ve Kürt Direnişleri (1817-1867), s. 189.

566Celile Celil, “a.g.m.”, s. 264.

567 Surma d Bayt Mar Samaun, a.g.e., s. 67. 568 Wadie Jwaideh, a.g.e., s. 149.

142

Mektubun devamında, Bedirhan Bey’in bu kötü fiil ve hareketlerinin Fransız elçiliği ve Musul Valisi’nin yatıştırıcı çalışmaları neticesinde muhtemel olayların önlenebileceği ümidini taşıdıklarını fakat bu konuda yanıldıkları bildirilmektedir. Bundan sonraki süreçte devletin itibarını ve şanını korumak için ona karşı yumuşaklıkla değil, zor kullanarak isyanın bastırılması gerektiği belirtilmekteydi. Konuyla ilgili olarak Fransız elçiliği, Osmanlı Devleti’ni suçlamak bir tarafa, Musul Valiliği’nin iyi niyetli gayretlerinden dolayı şükranlarını sunmuştur.

Fransız elçisi, mektubunun devamında ifadelerini biraz daha sertleştirerek Bâbıâli’den, Bedirhan Bey’in vücudunun ortadan kaldırılmasını talep edecektir: Bugün yaşanan olayları örtmeye artık iyi niyet yeterli olmayıp memleketin dâhilinde meydana gelen hem halkın hesabını Saltanat-ı Seniyye’den sormakta olan Avrupa Hristiyan milletlerinin kızgınlığı ve öfkesine ancak fiili müdahale ile cevap vermek icap etmektedir. Birkaç gün evvel, Bedirhan Bey’in vücudu, Osmanlı Hükûmeti için bir noksanlık idi. Şimdiki halde ise Bedirhan’ın bekası, devlet için bir utançtır. Öyle bir utanç ki, buna bağlı bulunduğu devletin şanını lekeleyen, onun nüfuzunu saymayan bir mahkûm sebep olmaktadır. Artık onun kirli vücudundan Kürdistan’ı temizleyecek tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bir gün adı bile unutulup gidecektir570.

Fransız elçisinin Hariciye Nazırı Ali Paşa’ya gönderdiği mektup, siyasî nezaket ve adabın dışında çok serttir ve bir emir niteliği taşımaktadır. Hükûmet de, Bedirhan Bey’e karşı askerî bir harekât için hazırlıklara başlamıştır571.

570 Nazmi Sevgen, “a.g.m.”, S. 13, s. 45. Bkz. BOA, İ.MSM, 49/1238, Lef: 10. 571 Nazmi Sevgen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Türk Beylikleri, s. 90.

143

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

 

BEDİRHAN BEY’İN SÜRGÜN HAYATI VE ÖLÜMÜ

1. BÂBIÂLİ’NİN BEDİRHAN BEY HAREKÂTI ÖNCESİNDE ALDIĞI BAZI TEDBİRLER

Outline

Benzer Belgeler