• Sonuç bulunamadı

Bedirhan Bey’in Nasturi Seferinde Batılı Misyonerlerin Etkisi

2. BEDİRHAN BEY’İN I NASTURİ HAREKÂTI (1843)

2.1. Bedirhan Bey’in 1843 Nasturi Harekâtının Sebepleri

2.1.6. Bedirhan Bey’in Nasturi Seferinde Batılı Misyonerlerin Etkisi

19. yüzyılın başlarında Amerikalı354 ve İngiliz355 misyonerler, Doğu Anadolu’da Hristiyan Nasturileri keşfederek onları kendi kiliselerine bağlama konusunda kendi aralarında hiç de yapıcı sayılamayacak bir yarışa başladılar356. Justin Perkins ve Asahel Grant357, Urumiye’de Amerikan misyonunu kurdular358. Daha sonra birkaç Nasturi piskoposuyla temasa geçtiler359. Kurulan ilişkilerin ardından, Perkins 1836’da Koçanis’te oturan Patrik’e bir mektup yazarak Amerika’daki Hristiyanların Nasturilere karşı duydukları yakınlık ve ilgiden söz etti.

354 Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyıl boyunca ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde pek çok misyonerlik cemiyeti

faaliyet göstermiştir. Ancak bunların içerisinde hem gücü hem de tesirleri itibariyle en büyüğü ve en önemlisi, Amerikan Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) isimli kuruluştur. 1810 yılında Boston’da Corgregationalistlerce kurulan ve 1839’a kadar Presbyterianlarca da desteklenen cemiyetin ilk iki misyoneri, 1820 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na gelmişlerdir. Cemiyete bağlı misyonerler, takip eden yıllarda imparatorluğun hemen her tarafına yayılmıştır. Bazen çalışılan bölgelere göre, bazen de hedeflenen topluluğa göre isim alan misyonlar kurmuşlardır. ABCFM, Osmanlı İmparatorluğu’nda faaliyet gösteren en büyük Protestan misyonerlik kuruluşudur. 1820 yılından itibaren kesintisiz olarak Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde faaliyet göstermiştir. Ömer Turan, “19. Yüzyıl Osmanlı Tarihinin Kaynaklarında İngiliz ve Amerikan Protestan Misyonerlik Cemiyetleri Arşivleri”, XII. Türk Tarih Kongresi Bildiriler, Ankara 1999, s. 1557-1558. Ayrıca bkz. Erdal Açıkses, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Misyonerlik Faaliyetleri”, Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu Sempozyumu, Kayseri 1990, s. 245-256; David Gaunt, Massacres, Resistance Protectars; Muslim-Christian Relations in Eastern Anatolia During World War I, s. 15; Wilheim Baum and Dietmar W. Winkler, The Church of the East; A Concise History, Routledge Curzon, New York 2003, s. 126; Erich Brauer and Paphael Pata, The Jews of Kurdistan, Mayine State University Press, 1995, s. 43; Ayten Sezer, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, Misyonerlerin Türkiye’deki Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Ankara, Ekim 1999, s. 170-177; Şinasi Gündüz ve Mahmut Aydın, Misyonerlik, Kalenüs Yay., İstanbul 2002, s. 37-39; Erol Güngör, Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, Bedir Yayınevi, İstanbul 1999, s. 20-21; Ömer Faruk Harman, Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, İSAV Yay., İstanbul 2004, s. 163-176; Nasuh Günay, Günümüz Türkiye’sinde Misyonerlik Faaliyetleri, Fakülte Kitabevi Yay., Isparta 2005, s. 133; Erol Kurubaş, Başlangıçtan 1960’a Değin Kürt Sonucunun Uluslararası Boyutu, Umut Yayıncılık, Ankara 1997, s. 17-19.

355 Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasındaki ilk ciddi Protestan misyonerlik faaliyetinin başlangıcı, İngiliz Charch

Missionary Society (CMS) ile olmuştur. Cemiyet, aynı zamanda Osmanlı coğrafyasında faaliyet gösteren en büyük İngiliz Protestan misyonerlik kuruluşudur. Cemiyetin, Osmanlı coğrafyasına yönelik ilk faaliyetleri 1800 yılında İngilizlerin hâkimiyetine geçen Malta adası üzerinden olmuştur. Burası, 1815 yılında cemiyetin Akdeniz Misyonu merkezi yapılmış; böylece sadece Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasına değil, bütün Doğu Akdeniz ülkelerine yönelik Protestan misyonerlik faaliyetleri için hem bir ikmal merkezi hem de güvenli bir sığınak olmuştur. Hedeflenen topluluğa göre planlar çerçevesinde istasyonlar kurulmuş ve misyon bölgeleri belirlenmiştir. Ömer Turan, “a.g.m.”, s. 1548-1553; Robert Alan Blincoe, Missions In Kurdistan, 1668-1990, With Missiological Consiretations, A Thesis Presented to the Faculty of World Mission and Institute of Church Growth Fuller Theological Seminary In Partial Fullfillment of the Reguirementnts for the Degree Master of Theology, April 1997, s. 31-32.

356 Martin Van Bruinessen, “a.g.m.”, s. 276; Amerikan ve İngiliz misyonerlerinin bölgedeki faaliyetleri için bkz.

John Bowen, Memorials of John Bowen, LLD, London 1862, s. 390; G. J. Macgillivary, Through The East to Rome, New York 1932, s. 29-30; Justin Perkins, Residence of Eight Years in Persia among The Nestorian Christians; With Notice of The Muhammedans, New York 1843, s. 29; Ersal Yavi, Doğu Anadolu ve Erzincan, Erzincan İl Özel İdaresi Yayını, Ankara 1999; Ali Güler, XX. Yüzyıl Başlarının Askeri ve Stratejik Dengeler İçinde Türkiye’de Gayri Müslimler, Genel Kurmay Basım Evi, Ankara 1996.

357 Asahel Grant, 1807 yılında Newyork Allengy Eyaleti’nde bir çiftlikte dünyaya geldi. Kürdistan için gönüllü

olduğunda sekiz yaşında iki çocuğu vardı. Eşi öldüğü için çocuklarını akrabalarının gözetimine bırakarak 1835 yılında evlendiği yeni eşi ile birlikte yola çıktı. Görev yeri Urumiye’ye ulaştığında ilk olarak burada bir klinik açtı. Daha sonra esas çalışma alanı Kürdistan Bölgesi’ne geçerek burada Nasturiler ve Kürtler arasında misyonerlik faaliyetlerine başladı. Rober Alan Blincoe, a.g.e., s. 26-27.

358 Bülent Özdemir, “Süryani Toplumunda Dinsel Farklılaşma ve Misyonerlik Faaliyetleri”, II. Uluslararası

Osmanlı’dan Cumhuriyet Diyarbakır Sempozyumu, C. 3, Ankara 2008, s. 696.

95

Grant ise dağlık bölgeye giderek Patrik’e ilk ziyaretini yaptı. Mesleği Doktor olan Grant, aynı zamanda Kürtlerle de diyalog kuruyordu. Hasta olan Hakkâri Emiri Nurullah Bey’i ziyaret ederek hastalığını tedavi etmiş ve sağlığına kavuşturmuştu360. Grant’ın Bedirhan Bey’le de tanışması yine onun doktorluk mesleği sayesinde olmuştur. Hasta olan Bedirhan Bey, Grant’ın gelip kendisine bakması için haber yollamış; o da bunun üzerine onun kaldığı Cizre’nin kuzeydoğusundaki Dergül Kalesi’ne giderek kendisini tedavi etmiştir361.

Dr. Grant, Nasturiler arasında kaldığı süre içinde, ilk olarak, bu insanlara misyonerlik faaliyetlerinden elde edebilecekleri yararları anlattı. Hakkâri’de misyoner merkezleri açmayı planladığını Hakkâri Emiri’ne iletmiş ve olumlu cevap alması üzerine de Hakkâri’nin Aşita adlı Nasturi köyünde bir okul açmıştır362.

Dr. Grant tarafından Aşita’da kurulan hizmet binası, misyonerlere karşı duyulan öfkenin bir kısmının kaynağıydı363. Buranın Kürtlere karşı saldırgan amaçlar için kullanılmak üzere inşa edilmiş bir kale veya Nasturileri zengin etmek ümidiyle iş çevrelerini çökertmek ve onları diğer Kürt merkezlerinden çekmeye yönelik bir pazar yeri olduğu söylentileri yaygındı. Dr. Grant, hizmet binasının bir okul ve misyonerler için bir yerleşim birimi olduğunu belirterek iddiaları reddetti. Bunun üzerine Nurullah Bey, söz konusu beyanlara dair bir yazılı belge verilmesini talep etti ve o da böyle bir belgeyi kendisine verdi364. Dr. Grant’ın yaptığı hizmet binası ile ilgili arkeoloji çalışmaları yapan İngiliz Austen Henry Layard, Kürtleri şüphelendiren bu ihtişamlı binayla ilgili şu yorumu yapmaktadır: “Dağlarda kaldığım kısa süreler içinde Amerikan misyonerleri tarafından yaptırılmış olan ev ve okul yıkıntılarını gezdim. Bu yapılar, Kürtleri hem kuşkulandırmış hem de kıskandırmıştı. Çünkü tek başına

360 Gabriele Yonan, a.g.e., s. 39-40; Julius Ricter, A History of Protestant Missions in the Near East, Fleming H.

Revell Company, London 1910, s. 300; Ali Rıza Bayzan, “Süryani / Nasturi Soykırımı Oyunu”, TDD, S. 234, Haziran 2006, s. 30; Horatio Southgate; Armenia, Kurdistan; Persia And Mesopotamia, Vol. I, .Appleton&Company, New York 1840, s. 317-318.

361 John S. Guest, a.g.e., s. 162-163. Misyoner Grant, Bedirhan Bey’in yanına gittiği zamanlarda vakitlerinin

büyük çoğunluğunu kendisiyle dini konularda tartışma yaparak geçirdiklerini ifade etmektedir. J Jessica R. Eber, Fatal Ambivalence: Missionaries in Ottoman Kurdistan (1839-1843), A thesis submitted to the Faculty of Wesleyan University Degree of Bachelor of Arts With Depaertmental Honors in History, April 2008, s. 79.

362 Yonca Anzerlioğlu, a.g.e., s. 52; Report of the American Board of Commissioners For Foreign Missions

Presented At The Thirty-Fourth Annual Meeting, Held in The City Of Rochester, New York, September 12-15, 1843, Printed For The Board, By Crocker And Brewster, Boston 1843, s. 146; Grant, seyahatlerine dair dokümanlarında Nasturilerin kayıp İsrail kabilesinin ataları olduğu tezini desteklediği bakış açısıyla özel bir ilgi çekmiştir. Erich Brover ve Paphael Patai, a.g.e., s. 42.

363 Aşita’da kurulan bu bina 17 odadan ibaret olup konak tarzında bir mekteptir. Belirtilen binanın mimarî yapısı

kaleyi andırmaktadır. Binanın köşeleri arasındaki uzunluğu yüz adımdır. Osmanlı arşiv belgelerinde binanın tamir edilmesi hâlinde iki alay nizamiye askerinin ikame edebileceği belirtilmiştir. BOA, İ.MSM, 48/1228, Lef: 6.

96

duran bir tepenin doruğunda yapıldığı için tüm vadiyi gören üstün bir görüş açısına sahipti. Yer daha az gösterişli, yapı daha küçük yapılabilirdi. Aralarında oturmaya gelmiş oldukları insanların karakterlerini çok iyi bilen bu kişilerin böyle tedbirsiz davranmaları beni çok şaşırttı”365.

Dr. Grant’ın kurduğu hizmet binası aynı zamanda bölgede hâkimiyet kurmak isteyen Musul Paşası’nı da endişelendirmiştir. Bu yüzden Musul Paşası’nın Dr. Grant’a yönelik bir suikast planı hazırladığı ve bu durumu onun da bildiğinden söz edilmektedir366.

Amerikalı Misyoner Dr. Asahel Grant, Aşita’da Nasturi halkı için kurduğu hizmet binası için her ne kadar Hakkâri Emiri Nurullah Bey’e yazılı belge ile teminat verse de Bedirhan Bey ve diğer Kürt beylerini kuşkulandırmaya devam edecektir. Kürtler, bu binanın kendilerine karşı saldırı düzenlemek amacıyla kurulduğunu düşünmektedirler. Bedirhan Bey, bölgede rahatça dolaşan, hatta bina yapacak kadar ileri giden misyonerlerin planlarından şüphelenmektedir. Misyonerler, bu şüpheleri gidermek için hiçbir çaba göstermemişlerdir367.

Amerikan misyonerleri bölgede faaliyetlerine devam ederken, İngilizler de Cantenbury Kilisesi başpiskoposunun talimatıyla 1840’lardan itibaren Nasturiler arasında misyonerlik faaliyetlerine başladılar. İngiliz Protestan misyonerleri, Amerikan nüfuzunu kırıp bölgeyi kendi nüfuz ve hâkimiyetleri altına almak için faaliyetlerine hız verdiler. Anglikan Misyonu, Cantenbury Başpiskoposluğu, 1842 yılında, misyoner George Percy Badger’i368, dağlık bölgelerde oturan Nasturilerin durumlarını araştırmak üzere Hakkâri Bölgesi’ne yolladı369.

1842 yılı sonbaharında Kürtler ve Nasturiler arasındaki ilişkilerin gergin olduğu bir ortamda Marşemun, İngiliz misyonu temsilcisi Badger’i kabul etmiştir. Grant’ın yokluğundan yararlanan Badger, Nasturileri sadece Kürtlerden değil, aynı

365 Austen Henry Layard, a.g.e., s. 134. Bkz. Ayşe Yanardağ, 1914 Bitlis İsyanı,(Yayınlanmamış Yüksek Lisans

Tezi), Kayseri Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 2005, s. 54; Suat Parlar, a.g.e., s. 409.

366 Wadie Jwadieh, a.g.e., s. 145. 367 Hacer Yıldırım Foggo, a.g.e., s. 42.

368 Hayata matbaacı olarak atılan Badger, daha sonra kiliseye katılarak Doğu Hindistan Kumpanyası nezdinde

rahip olarak Bombay diyakozluğunda görev yaptı. Bundan önce 1835-1836 yıllarında Beyrut’ta bulunmuş ve Arapça öğrenip Ortadoğu bölgesi hakkında bilgi sahibi olmuştu. Bundan dolayı Cantenbury Başpiskoposu Dr. William Howley (1766-1848) ve Londra Piskoposu Dr. Civ. Blomfield tarafından Doğu kiliseleri ve özellikle Kürdistan’daki Nasturiler nezdinde 1842-1844 yılları için delege olarak seçilmişti. Bölgeyi ikinci kez 1850 yılında ziyaret ederek Nasturiler ve ritüelleri hakkındaki çalışmasını tamamladı. Aziz S. Atiya, Doğu Hristiyanlığı Tarihi, Çev: Nurettin Hiçyılmaz, Doz Yay., İstanbul 2005, s. 311.

97

zamanda Marşemun’a baskı yapan Amerikalı misyonerlerden de tecrit etmiştir. Badger’in, Marşemun’un yanında Badger’in bulunduğu bir sırada, Kürtler ve Nasturiler arasında son dönemde yaşanan sorunları çözmek amacıyla Bedirhan Bey’in iki elçisi Marşemun’un yanına geldi. Fakat Marşemun bu elçilerle görüşmeyi reddetti. Bedirhan Bey’in elçilerinin Marşemun tarafından kabul edilmeyişinin sebebi olarak Patrik’in yanında misyoner Badger’in bulunması gösterilmiştir. 1844 yılında Bedirhan Bey’in elçisi, Berçul’da, Dr. Smith ve Baron Loris’le yaptığı görüşmede olayın mahiyetini şöyle anlatmıştır: “Badger, Bedirhan Bey’in mektubunun içeriğini anlamış, Marşemun’u İngiltere’nin kendilerine yardım göndereceğine ve Kürt Emiri ile anlaşma yapmalarına gerek olmadığına ikna etmiştir”370.

Patrik Marşemun, bu olaydan sonra kendi toprağı üzerinde İngiliz bayrağını dalgalandırmıştır. Böyle davranmasının sebebi ise, Bedirhan Bey’e kendisini İngilizlerin savunduğunu ve Nasturilerle Kürtlerin arasında hoş olmayan bir durum olduğunda Kürtlerin, Avrupa devletleri ile karşı karşıya geleceğini anlatmaya çalışmıştır371.

İngiltere’de yayınlanan The London Times gazetesinin 5 Ocak 1844 tarihli nüshasında “Nasturi Hristiyanları” isimli makalede, İngilizlerin Cartenbury Başpiskoposluğunun egemenliğini tanıdıkları an verdikleri etkili koruma sözü ile bölgedeki Kürt beyleri ve Müslüman halk üzerinde kuşku ve endişe uyandırdığı belirtilerek zamanla bu durumun tahriklere dönüştüğü ifade edilmiştir372.

Bölgede faaliyet gösteren Amerikalı ve İngiliz misyonerler arasında da bir rekabet vardır. Dr. Grant’ın, İngilizler ve Katoliklerle yarışma içinde olması İngiliz misyonerlerini kızdırdı373. İngilizlere göre, Amerikan misyonerlerinin Nasturileri dinlerinden döndürme çabaları, onların arasındaki dağınıklığı ve bölünmüşlüğü güçlendirirken Amerikan misyoneri Grant’in yaptığı hizmet binasında Kürtlerin korkularını harekete geçirmiştir374.

370 Celile Celil, “a.g.m.”, s. 261; Robert Alan Blincoe, a.g.e., s. 29. 371 Celile Celil, XIX. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda Kürtler, s. 142. 372 Hacer Yıldırım Foggo, a.g.e., s. 87.

373 Mehmet Alagöz, a.g.e., s. 100-101.

374 Hacer Yıldırım Foggo, a.g.e., s. 44; Kemal Kirişci and Geueth M. Winoow, The Kurdish Question And Turkey

98

Misyonerler, çalışmalarında geniş ölçüde Müslüman halkları, Nasturi’ler üzerine saldırtma yöntemini kullandılar. Eğer herhangi bir köy, bu yabancı kiliselerin inanışlarına katılmayı istemezse misyonerlerin iplerini ele aldığı Kürt beyleri, bu asi köy üzerine saldırılar düzenliyorlardı. Hükûmete bu durumu şikâyet etmenin de hiçbir yararı yoktu. Nasturiler, kendilerini koruyabilmek için misyonerler nezdinde bir himaye aramak zorunda kalıyorlardı. Araştırmacılar, misyonerlerin Nasturi bölgelerine girdikten sonra onlarla Kürtler arasında çatışmaların ve çeşitli kavgaların çıktığını gözlemlemişlerdir375. Bu misyonerlerden biri de, ünlü arkeolog ve konsolos Layard’dır. Layard, Bedirhan Bey’in Nasturi katliamına girişmesinde misyoner tahriklerinin önemli etkisi olduğunu belirtmiştir376.

W.F. Ainsworth, 1830’ların sonunda İngiltere Kilisesi adına Hakkâri’de seyahat ederek cemaatler arasındaki ilişkilerin olumsuz etkilerini şöyle ifade etmiştir: “Nasturi milleti bağımsızlıklarını yalnızca dağlık arazide inzivada yaşamalarına ve başka milletlere kıyasla daha önemsiz bir konumda bulunmalarına borçlu iken bölgeye gelen misyonerlerin birdenbire bu aşiretlere (Nasturiler) ilgi göstermesi, onların, Müslümanların gözünde de aniden önem kazanmasını sağladı”377.

İngiltere’de yayınlanan 6 Eylül 1843 tarihli The London Times gazetesinde yer alan “Nasturi Hristiyanların Katledilmesi” isimli makalede, İngiliz ve Amerikan misyonerleri arasındaki rekabetin burada yaşayan Nasturi halkına felaket getirdiği ifade edilmekte ve yaşanan bu felaketin birinci derecede sorumluları olarak da burada çalışan yabancı misyonerler gösterilmektedir378.

Outline

Benzer Belgeler