• Sonuç bulunamadı

1878 yılında Konya’da doğmuştur. “Konyalı Hüsnü” olarak bilinmektedir. Babası Serdarzadelerden Rıfkı Bey, annesi Ayşe Hanım’dır. İlk ve orta öğrenimini Konya’da tamamladıktan sonra228 13 Mart 1898’de Harbiye’ye girmiştir. 2 Şubat 1901’de

Piyade teğmen olarak mezun olmuştur.229

Mezuniyetinin ardından Selanik’te bulunan 3. Ordu’nun 9. Tümeni emrine verilerek 28 Ağustos 1901’de 36. Alay’da görevlendirilmesi sonucu İştip bölgesindeki Bulgar çeteleriyle çatışmıştır. 21 Haziran 1903’de İştip’teki başarılarından dolayı üsteğmenliğe yükseltilerek Altın ve Gümüş imtiyaz madalyaları ile taltif edilmiştir. 28 Şubat 1904’de 25. Alay’a atanarak bölük komutanı olmuştur. Serez yöresindeki Bulgar çeteleriyle giriştiği çatışmalardaki başarıları nedeniyle 29 Eylül 1904’de Gümüş İmtiyaz Madalyası almıştır. 8 Kasım 1905’te terfi ederek yüzbaşı olmuş, 4. Dereceden Osmani Nişanı ile ödüllendirilmiştir.230

Yüzbaşı olduktan sonra 3. Ordu 66. Alay, 1. Tabur, 1. Bölük komutanı olarak görevlendirilmiştir. 1908’de 3. Ordu bünyesindeki mitralyöz birliğine tayin edilmiş, 4. Bölük komutanı olmuştur. 1909’da 31 Mart Olayında Hareket Ordusu içinde bulunmuş ve İstanbul’a ilk giren birlikler arasında yer almıştır. Hareket Ordusunun İstanbul’daki faaliyeti sırasında Karaköy ve Unkapanı köprülerini korumakla görevlendirilmiştir. İsyanın bastırılması ile Divan-ı Harbi Örfi Heyeti Tahkikiyesi, Tasfiye-i Rütbe-i Askeriye ve Jurnal Tetkik Komisyonlarında görev almıştır. 25 Kasım 1909’da Bingazi 124. Alay Mitralyöz Bölüğü’ne tayin edilmiştir.231

Sonrasında 1910’da Prizren ve Yakova bölgesindeki Arnavut İsyanını bastırmak için gönderilen ordu ile birlikte Kosova’ya gitmiş, harekatın başından sonuna kadar görev yapmıştır. Devamında Yakova Divanı Harbi Örfisinde üye olarak bulunmuştur.232 11

228 Türkiye Büyük Millet Meclisi Arşivi, Hüseyin Hüsnü Konay Özlük Dosyası, Sicil Dosya No: 346. 229 Milli Savunma Bakanlığı Arşivi, Yarbay Hüseyin Hüsnü Bey Sicil Dosyası, Sicil Dosya No: P.183-316. 230 TBMMA, S.D.N: 346.

231 TBMMA, S.D.N: 346; Çoker, Parlamento Tarihi-TBMM I. Dönem, C.3, s.784.

232 MSBA, Yarbay Hüseyin Hüsnü Bey Sicil Dosyası, Sicil Dosya No: P.183-316; TBMMA, S.D.N: 346;

Cepheden Meclise, Milli Savunma Bakanlığı Yayınları, Ankara 2000, s.107; Çoker, Parlamento Tarihi- TBMM I. Dönem, C.3, s.785.

55

Kasım 1910’da geçici olarak Kosova’daki Osmancık kazasına kaymakam tayin edilmiştir.233 Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine olağanüstü yetkilerle Serez bölgesi

komutanlığına atanmıştır. Selanik’in Yunanlılara teslim edilmesiyle, esir düşmemek için İstanbul’a dönmüştür. Döndükten sonra Çanakkale civarındaki kolordunun müstehafız teşkilatına tayin edilmiş, Gelibolu’daki kolordunun ileri yürüyüşünde 31. Tümen lojistik başkanı olarak Dimetoka’ya kadar gelmiş, burası kurtarıldıktan sonra Dimetoka Kaymakamlığı ve Merkez Komutanlığı vazifelerini üstlenmiştir. Dimetoka’dan sonra geldiği Sofulu’da da kaymakam ve merkez komutanlığını üstlenmiş, sonrasında Teşkilatı Mahsusa ile Dedeağaç ve İskeçe bölgesine gitmiştir. İstanbul’da Mahmut Şevket Paşa’ya düzenlenen suikasttan sonra kurulan Divanı Harbi Örfi’nin Soruşturma Komisyonu Başkanlığına atanmıştır. 28 Ekim 1915’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) olmuştur. Soruşturma komisyonundaki görevi 20 Mart 1916’da bitmiştir. 234

2 Nisan 1916’da geçici olarak 1. Ordu kurmaylığı emrine alınmış, 3 Ekim 1916’da Köprülü’de kurulan Osmanlı Rumeli Müfrezelerine atanmıştır. 14 Mayıs 1917’de 5. Ordu emrine girerek sırasıyla Aydın bölgesinde Milas Mıntıka Komutanlığı, Aydın’da kurulan 179 ve 175. Taburların komutanlığını, yine Aydın’daki Teke Sahil Alayı’nın komutanlığıyla Aydın Merkez komutanlığı görevlerinde bulunmuştur. 1 Mart 1918’de Binbaşı olmuştur. 25 Ağustos 1918’de Bandırma’da 5. Ordu Muhafız Alay Komutanlığı ve merkez komutanlığı vazifelerini üstlenmiştir. 25 Eylül 1918’de İstanbul Muhafız Alayı’nın 4. Tabur Komutanlığı’na atandıysa da görevi İzmir Merkez Komutanlığı olarak değiştirilmiştir.235 İzmir’de görevli bulunduğu sırada kendisi hakkında soruşturma

başlatılmıştır. İzmir’deki Kolordu’ya 12 Mayıs 1919’da Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Bey imzasıyla gelen şifrede, İttihatçılığı devam ettirmeye çalışmak suçlamasıyla Binbaşı Hüsnü Bey, Kurmay Albay Kazım (Özalp) Bey, Yarbay Ali (Çetinkaya) Bey ve İzmir Hapishane Müdürü Mülazım Abbas Beylerin, Kolordu Komutanı Nadir Paşa tarafından kurulacak bir soruşturma kurulu kararıyla “bir an evvel” ordudan atılmaları

233 BOA, BEO, 3822-286591.

234 MSBA, Yarbay Hüseyin Hüsnü Bey Sicil Dosyası, Sicil Dosya No: P.183-316; TBMMA, S.D.N: 346;

Cepheden Meclise, s.107; Çoker, Parlamento Tarihi-TBMM I. Dönem, C.3, s.785.

235 MSBA, Yarbay Hüseyin Hüsnü Bey Sicil Dosyası, Sicil Dosya No: P.183-316; TBMMA, S.D.N: 346;

56

istenmekteydi.236 3 gün sonra İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi ve Nadir

Paşa’nın tutuklanması nedeniyle bu emir yerine getirilememiştir.

Hüsnü Bey, İzmir’in işgalinden sonra Akhisar’a giderek orada Kuvayı Milliye birlikleri oluşturmuştur. Kurmay Albay Kazım (Özalp) Bey ’in desteğiyle 188. Alay’ın bir Nizamiye taburu ve Akhisar kazası ile Gölmarmara nahiyesi halkından oluşan emrindeki 400-500 kişilik birlikle Akhisar bölgesinde Yunanlılara karşı savaşmıştır.237

Bu görevi esnasında 26-30 Temmuz 1919’da düzenlenen 2. Balıkesir Kongresinde Reşat ve Kamil Beylerle Akhisar’ı temsil etmiş, kongre akdini Akhisar Kuvayı Milliye Komutanı unvanı ile imzalamıştır.238 Buradaki görevi sırasında bölgedeki diğer

komutanlarla arasında ihtilaf çıkmıştır. Bu anlaşmazlığın Kuvayı Milliye’ye zarar vereceği düşüncesiyle Hüsnü Bey’in yerine Akhisar Kuvayı Milliye Komutanlığına 14. Süvari Alayı Komutanı Yarbay Süleyman Sabri Bey getirilmiştir.239

Akhisar’dan ayrılan Hüsnü Bey kendi memleketi olan Konya’ya gelmiştir. Burada da Kuvayı Milliye’yi örgütleyerek Konya Kuvayı Milliye Komutanı olmuştur. Vali Cemal’in Konya’dan kaçmasından sonra oluşturulan ilk Konya MHC’de üye olarak bulunmuştur. Sonrasında MHC Başkanı Sivaslı Ali Kemali’nin Delibaş İsyanı sırasında şehit edilmesinden sonra Konya MHC’nin Merkez Heyeti Başkanlığı’na getirilmiştir. Bu görevindeyken Mersin Bölgesindeki Kuvayı Milliye yapılanmasını örgütlemesi için Heyeti Temsiliye tarafından görevlendirilmiştir. Bu kapsamda Ilgın’da bulunan Yüzbaşı Emin Bey’i görevlendirmiştir. Emin Bey’e çektiği telgrafla Konya MHC Merkez Heyeti tarafından “Adana 1 Numaralı Kuvayı Milliye Müfrezeleri Komutanlığı’na” atandığını ve talimatları almak üzere Konya’ya gelmesini istemiştir. 6 Aralık 1919’da Konya’ya gelen Emin Bey’e verdiği talimatlar şu şekildedir: Müfrezelerin oluşturulmasına Konya’dan başlanması ve Çumra, Karaman, Mut, Mağara ve Silifke bölgesinde teşkilatların oluşturulması, düşmanla Mersin bölgesinde temas edilip Adana yönünde ilerlenmesi, adı geçen bölge merkezleriyle köylerde MHC’ler kurulması, yapılan işlerden

236 BOA, DH. İ. UM. EK, 51-53.

237 Kazım Özalp, Milli Mücadele, C.1, TTK Yayınları, Ankara 1998, s.31-34; Rahmi Apak, İstiklal

Savaşında Garp Cephesi Nasıl Kuruldu, TTK Yayınları, Ankara 1990, s.63, 67, 181.

238 Özalp, Milli Mücadele, C.1, s.44, 48; Mustafa Albayrak, Milli Mücadele Döneminde Batı Anadolu

Kongreleri, ATAM Yayınları, Ankara 1998, s.129.

57

Heyeti Temsiliye ve Konya MHC Merkez Heyeti’nin haberdar edilmesidir.240 Bu

talimatları alan Emin Bey derhal çalışmaya başlamış, 5 Ocağa kadar 85 kişi toplayarak Karaman’a hareket etmiştir.241 Daha sonra gelen Binbaşı Emin Bey’de Hüsnü Bey’den

talimatları alarak bölgeye gitmiştir.242 Hüsnü Bey, 1920 yılının Ağustos ayına kadar

Konya Kuva-yı Milliye komutanlığı görevini yürütmüştür.243

Ağustos 1920’de Mersin’de yapılan seçimlerde Emin Efendi’nin yerine milletvekili seçildiği bildirilmiş, bunun üzerine Ankara’ya giderek TBMM’ye katılmıştır. Fakat Mersin’den gelen mazbatada Emin Efendi’nin yerine kendisinin değil Yusuf Ziya Bey’in seçildiği anlaşılarak milletvekilliği düşürülmüştür.244

Hüsnü Bey, 1922’de İstanbul ve İzmit civarındaki silah ve mühimmat sevkiyatını denetleme görevinden dönerken geçirdiği otomobil kazası sonucu sol diz kapağından yaralanmasından ötürü ordu açığına alınmış245 ve emeklilik talebinde bulunmuştur.246

Açıkta bulunduğu sırada 8 Haziran 1925’te Yarbaylığa (Kaymakam) terfi etmiştir. Emekliliği 29 Ağustos 1925 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanmıştır. 22 Kasım 1927 tarihli kararla da Milli Mücadele’de gösterdiği yararlılıklardan dolayı kendisine Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir.247 Emekliliğinden milletvekili seçilinceye

kadar ki süreçte İstanbul’da ticaretle uğraşmıştır.248

1927 seçimlerinde Konya’dan milletvekili seçilen Hüsnü Bey, 1931 ve 1935 seçimlerinde de Tokat’tan milletvekili seçilmiştir. 1939 seçimlerinde aday gösterilmemiştir. 9 Mayıs 1954’te Ankara’da vefat etmiştir.249

240 Kemal Çelik, Milli Mücadele’de Adana ve Havalisi, TTK Yayınları, Ankara 1999, s.306-308; Kemal

Çelik, Mut Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Karar Defteri ve Milli Mücadele’de Mut, ATAM Yayınları, Ankara 2001, s.100-103.

241 Çelik, Milli Mücadele’de Adana, s.308. 242 Çelik, Milli Mücadele’de Adana, s.317.

243 Çoker, Parlamento Tarihi-TBMM I. Dönem, C.3, s.785.

244 TBMMGZC, Devre I, Cilt 1, Birleşim 67, s.128-129; Çoker, Parlamento Tarihi-TBMM I. Dönem, C.3,

s. 35, 785.

245 Ordu açığına alınmak; burada Hüsnü Bey kaza yaptığından dolayı görevini ifa edemeyecek durumda

olduğundan iyileşinceye veya hakkında verilecek karara kadar bulunduğu görevden el çektirilmesidir.

246 TBMMA, S.D.N: 346.

247 MSBA, Yarbay Hüseyin Hüsnü Bey Sicil Dosyası, Sicil Dosya No: P.183-316. 248 TBMMA, S.D.N: 346

58

2. TBMM 3. Dönem Konya Milletvekilliği

Askerlikten emekli olduktan sonra bir süre ticaretle uğraşan Hüsnü Bey, 1927 seçimlerinde CHF listesinden aday gösterilmiştir. Kendi memleketi olan Konya’dan 1053 oy ile milletvekili seçilerek 2 Ekim 1927’de mazbatasını almıştır. 1 Kasım’da meclise katılmış, ertesi gün mazbatası onaylamıştır. Bu dönemde Sayıştay ve Milli Savunma komisyonlarında çalışmıştır.250

Bu dönemde yasama faaliyeti kapsamında bir önerge vermiştir. Isparta Milletvekili Hakim Rıza Bey ile verdiği önergede, Ilgın bataklığının kurutulması işinde kendisine haksızlık yapıldığını iddia eden Başaralızade Mustafa Bey’in arzuhalinin Dilekçe Komisyonunda değerlendirilmesi sonucu Mustafa Bey aleyhine alınan kararın genel kurulda görüşülmesini talep etmişlerdir. Genel kurulda dilekçe komisyonu mazbatası hakkında görüş bildiren Hüsnü Bey kendi yaptırdığı inceleme neticesinde olayı özetlemiştir.

Adı geçen bataklığın kötü etkileri sonucu çevresindeki köylerde yaşayan insanların göç etmesine sebep olmuştur. Bu etkilerin önüne geçebilmek için bataklığın kurutulmasına karar verilmiştir. Bataklığın kurutulması imtiyazı 1924 yılında İl İdare Meclisi tarafından Başaralızade Mustafa Efendi’ye verilmiştir. Fakat İl Genel Meclisi imtiyaz verme yetkisinin kendisine ait olduğundan bahisle idare meclisinin kararını bozarak imtiyazı çevre köylere vermiştir. Bu iki karar zamanın valisi tarafından Danıştay yetkilerini elinde bulunduran TBMM Muhakemat Komisyonuna gönderilmiştir. Komisyon imtiyazın köylülere verilmesi kararını onamıştır. Fakat köylüler 3 sene boyunca bataklığı kurutmak için hiçbir girişimde bulunmamış, daha sonra bu işi kendilerinin yapamayacağını vilayete bildirmişlerdir. Vilayet bataklığın kurutulmasını istediğinden bölgedeki imtiyaz verilen dört köyden şahısları çağırarak bataklığın kurutulması gerektiğini belirttiyse de köylüler olumsuz yönde cevap vermişlerdir. Bunun üzerine köylülerden muvafakatname251 alarak bataklığın kurutulması işini zikredilen 4

köy ve Mustafa Efendi arasında paylaştırmıştır. Buna göre altı bin dönümünü Ağalar Köyüne, beş bin dönümünü İhsaniye Köyüne, iki bin dönümünü Reşadiye Köyüne, kalan

250 TBMMA, S.D.N: 346; Öztürk, Parlamento Tarihi-TBMM III. Dönem, C.3, s.421.

251 Bataklık mera alanı sayıldığından, mera alanı da köylülerin olduğundan dolayı izin belgesi alınmıştır.

Burada muvafakatname alınması köylünün tapulu malı veya kullanım hakkı olan arazi içerisinde, yapacağı iş karşılığına Mustafa Efendi’ye verilecek arazi için köylülerin iznini almaktır.

59

dokuz-on bin dönümünü Başaralızade Mustafa Efendi’ye vermiştir. Mustafa Bey bir buçuk sene süresince 20-25 bin lira masraf yaparak bataklığı ıslah etmiştir. Bu arada oradaki köylerden birinin muhtarı 5 bin dönümün kendilerine verilmesi karşılığında yardım etmek için muvakafakatname vermiştir. Yapılan araştırmaya göre muhtarın değişmesi sonucunda Ilgın’da hükümete muhalif Ziya isminde bir şahıs birkaç bin dönümün kendisine verilmesi karşılığında Mustafa Bey’e verilen kısmının mera olduğu gerekçesiyle köylüye verilmesi için başvurmuş ve meraların köylünün kullanımına açık olması nedeniyle Mustafa Bey’e verilemeyeceği kararını aldırmıştır. Bu karara Mustafa Bey itiraz etmiştir.

İtiraz neticesinde komisyon, kararında iki noktadan değerlendirme yapmıştır. İlki “burası meradır, mera kimseye verilemez, vilayet burayı ıslah edip halka mera olarak versin” denmiştir. İkinci madde de Mustafa Bey’e ilk imtiyaz verildiği zaman karar İl Genel Meclis tarafından bozulmuş, köylülere süresiz olarak verilmiştir. Bu nedenle feshedilemeyeceği belirtilmiştir. Vilayet de, köylülerin muvafakatleri olduğundan dolayı Mustafa Efendi’ye imtiyaz verildiği, bu kararın bozulması halinde yapılan harcamanın Mustafa Efendi’ye iade edilmesi gerekeceği, bu takdirde vilayetin zor durumda kalacağı belirtilmiştir. Hüsnü Bey burada bir hakkın zayi olmasından ötürü vilayetten gerekli evrakların alınıp değerlendirilmesi sonucunda yeniden karar alınmasını talep etmiştir. Genel kurulda yapılan oylama da raporun tekrar görüşülmesi reddedilmiştir.252 Sonuç

olarak mevcut rapor onaylanarak bataklığın, köylünün mera ve sahipli arazisi içinde bulunduğundan mera ve sahipli arazinin kimseye temlik olunamayacağı kararı verilmiştir.253

Hüsnü Bey Milli Mücadele döneminde Konya Kuvayı Milliye Komutanlığı, MHC üyeliği ve başkanlığı yapmıştır. Başaralızade Mustafa Efendi’de milli mücadeleye destek veren Konya ileri gelenlerindendir. Büyük ihtimalle Mustafa Bey’in Hüsnü Bey’le olan tanışıklığına dayanarak durumu aksettirmesi üzerine Hüsnü Bey konuyu meclis genel kuruluna taşımıştır.

252 TBMMZC, Devre III, Cilt 12, Birleşim 72, s.143-144, 148-149. 253 Resmi Gazete, 5 Haziran 1929, No.1208, s.7463.

60

Burada bataklığın kararı bulunmasına rağmen herhangi bir girişim yapılmamıştır. 1933 yılında Vali Cemal Bardakçı’nın girişimleri sonucunda Nafıa Vekaleti olaya müdahale ederek bataklığı kurutmaya karar vermiştir.254

E. KAZIM HÜSNÜ BEY (HALİL İBRAHİM NAKIPOĞLU)