• Sonuç bulunamadı

Hürremiyye syan2na Neden Olan Âmiller

2. Hürremiyye syan2

2.2. Hürremiyye syan2na Neden Olan Âmiller

Bildi imiz gibi hayatta olan her bir hadisenin bir nedeni vard r. nsanlar n sahip olduklar hal ve hareketlerin, fikir ve dü+üncelerinin bir sebebi ve gerekçesi muhakkak ki bulunmaktad r. Farkl yönlerden bak ld nda hayattaki her de i+ikli in kendine mahsus özellikleri ve delilleri vard r. lk olarak Sâsânî devrinde ortaya ç kan Mezdekî hareketi sonradan Hürremiyye ve daha sonra Bâbekiyye olarak devam etmi+tir. Ayr zaman ve nedenlerle olmu+ olsalar da ayn co rafyada ve ayn bölge

insanlar na mahsus olmalar bak m ndan aralar nda bir ba ve benzerlikleri vard r. Bu nedenle biz slâm’dan sonraki Hürremiyye olarak adlanan Bâbekiyye isyan n n ortaya ç k + yla ilgili sebepleri aktarma a çal +aca z. Onu da önceden bildirelim ki, kaynaklarda isyan n sebepleri konusunda de i+ik nedenler gösterilmektedir. Daha önceki bölümde anlatt m z baz konularda k sa olsa da onlara de indik. Ama biz burada kaynaklara dayanarak isyan n ç kmas na neden olarak tespit etti imiz âmilleri daha detayl ve grup halinde aktarma a çal +aca z.

nsanl k tarihine bakt m z zaman toplumlar aras nda sava+lar n dolu oldu unun +ahidi olmaktay z. Bu sava+lar esnas nda galip gelen millet kendilerine dü+man olarak kabul ettikleri toplumu kan dökerek, halk n ezerek, yok ederek, +ereflerini ayaklar alt na alarak ele geçirirse, bu da gelecek zamanlarda dü+man toplumun neslinden gelenler veya bu zulmü kabul etmeyenler bunun intikam n almaya çal +acaklard r. nsan psikolojisine uygun olan bu yap ile toplumlar, kendilerinden sonraki nesillere onlara yap lm + olan haks zl aktarmakta, bu da insanlarda bir öfke y n na sebep olmakta ve her f rsat n buldu u anda da patlamaktad r.

slâm tarihinde vuku bulan olaylara bakarak isyanlar n ç kmas ndaki ilk nedeni de i+ik zamanlarda yap lan fetihlerde b rak lm + olan yanl +larda görmekteyiz. Yani Hz. Peygamber, Hulefâ-i Râ+idîn ile Emevîler ve Abbâsîler zaman nda yap lan fetih harekâtlar aras nda gaye ve maksat farkl l klar ortaya ç kmaktad r. Bu farkl l klar fetihler aras ndaki amaç ve niyetlerin de i+ik oldu unu göstermekle kendileri ile ayn zamanda problemlerin de ba+lamas na neden olmu+tur.369

Hz. Peygamber (sav) sava+larda insan unsurunu devaml olarak gözetmi+, ordular na sava+larda daima dikkatli olmalar n , esirlere i+kence etmeyip öldürmemelerini söyleyerek, insan kazanman n ve insan hayat n n her +eyden üstün oldu unu göstermeye çal +m +t r. Bu sebepledir ki, Hz. Peygamber (sav) Halid b. Velid’in Benî Cezîme kabilesinden Müslüman olanlar öldürmesi üzerine onu Allah’a

+ikâyet ederek, diyetlerini tazmin etmi+ti.370 Di er bir hadisede Üsâme’nin yapt i+e çok sinirlenen Allah Resulünün “Kalbini mi yard n”371 cevab n vermesi söylediklerimizi do rular niteliktedir.

Hz. Peygamber (sav) herhangi sebep olmadan hiçbir yere ve dü+mana sava+ ba+latmam +t r. Onun devrindeki sava+lar n nedeni bir savunma, ihanete veya sald r ya haz rlanan dü+mana cevap vermek olmu+tur. slâm’daki sava+ mant n aktaran Mahmut Tit Hattab +öyle söylemektedir. “Müslümanlar ilk sald ran taraf, yanî dü manl @ ilk ba latan taraf de@il de zorland klar nda sava a giri en taraf olmaktad r. Ayr ca yapt klar sava larda slâmî ve askerî erefe uygun olmayan tav rlar göstermezler. Bilakis anla malara sad k kal r, hainlikten uzak durur, hastalara, yaral lara ve ailelere yard m eder, sivil halk kesiminden kad n, çocuk ve ya l lara zarar vermemeye dikkat ederlerdi”.372

Di er taraftan Hz. Peygamber (sav) dönemine bakarsak, mü+riklerle yap lan sava+larda onlar n ölü say s çok az oldu unun +ahidi olmaktay z. Özellikle on y ll k Medine döneminde galip gelen taraf Müslümanlar olmalar na ra men, +ehit say s n n daha fazla oldu unu mü+ahede etmekteyiz. Bunun de i+ik sebepleri olmas n n yan s ra Müslümanlar n sava+lardaki esas gayelerinin ve hedeflerinin insan öldürmek de il, daha önce de söyledi imiz gibi insan kazanmak olmu+tur.373

Hulefâ-i Râ+idîn zaman nda Hz. Ebû Bekir’in yapm + oldu u ridde sava+lar da ayn maksatlarla yap lm +t r. Sava+ lan tüm kabilelere kar+ n hakl gerekçeler bulunmaktad r. Buradaki nedenler verdikleri sözden dönme, siyasî ayr l k isteme ve merkeze vermeleri gereken vergileri vermemeleridir.

370 Taberî, II, 164

371 Müslim b. Haccac, Sahih, y.y, t.y, man, 159

372 Mahmut Tit Hattab, Komutan Peygamber, trc., Ahmed A rakça, stanbul, 1988, s. 18; kr+. Mehmet

Azimli, Bâbek, s. 40

373 Hamîdullah, Muhammed, Hz. Peygamberin Sava lar ve Sava Meydanlar ; slâm Harp Tarihine

Hz. Ömer devrinin ilk dönem slâm fetih tarihinde en çok sava+lar n yap ld bir zamand r. Buradaki fetihler özellikle ran bölgesinde a rl k olu+turmaktad r. Bunun sebebi ma lubiyeti kabul edemeyerek arka arkaya ordu gönderen Sâsânî idaresinin kendisi olmu+tur diyebiliriz. Yani Sâsânî yönetimi kendi isteklerinde srarl olup arka arkaya ordu yollamasalard , ran’a fütuhat gerçekle+meyecek ve ordular da gönderilmeyecekti. Hatta halife Hz. Ömer bu cephede h zla devam eden fetihlerden rahats z olarak komutan Ahnef b. Kays’la tart + yorlard . Tüm bunlardan rahats zl n ifade mahiyetinde Halife “Bizimle onlar aras nda bir set olsayd , ne biz onlara ne de onlar bize ula sayd ” diyordu.374

Halife Hz. Ömer ayn zamanda fethedilen arazilerde halk n ikinci derece muamelesi görmemesi ve sonradan itiraz etmemeleri için fetholunan tüm arazileri fâtihlere da tmad . Kur’an’daki ganimet âyetinin hükmünü375 uygulamayan Hz. Ömer, sahabeyi kar+ s na alarak Ha+r suresi 10. âyeti esasa alarak bu arazilerin yerli halkta kalaca na emir verdi.376 Sahabe “Allah’ n emrini neden uygulam yorsun” dese de, itirazlar dinlemeyen Halife, bölgelerdeki halk n içindeki muhalefet duygular n n bast r lmas na dikkat etmi+tir.377

Lâkin sonradan dikkat edersek, Hz. Osman devrinin ikinci yar s ndan itibaren merkezde hilâfetin kendi problemleri bölgelerin dikkatsiz kalmas na neden oldu. Ayn zamanda Hz. Ömer katilinin ran kökenli olmas Araplar aras nda bu bölgelere ve onun halk na bir so uklu un ba+lamas na neden olmu+tu. Tüm bunlar fetihleri ve yönetimi do rudan etkilemekteydi. Hz. Ali devrinde merkezde siyasî durumun tamamen kar +m + olmas bölgelere kendi olumsuz etkisini gösterdi. Bu zamana kadar

ran bölge insan sadece kendilerine yönelik bir +eyler istiyorlarsa da, Hz. Ali’nin

374 bnü’l-Esîr, el-Lubab, II, 550 375 Enfal, 41

376 “Ve onlardan (Mühacir ve Ensar’dan) sonra gelenler derler ey Rabbimiz bizi ve bizden önce iman

etmi karde lerimizi ba@ la. Ve möminlere kar kalbimizde bir kin b rakma. Ey Rabbimiz üphesiz sen çok efkatli ve merhametlisin”. Akdo an, Ahmet Dursun, Yeni Bir Anlam yla Kur’ân- Kerim Meal ,

stanbul, 2006, s. 546

+ahadetinden sonra hilâfet u rundaki davalara kar +malar mücadelenin yeni boyut almas na neden olmu+tur.

slâm tarihine bakt m zda ran bölgesi ve halk n n her zaman muhalefet hareketlerini desteklemesi ve oldukça aktif olmalar fetihlerin ilk ba+ ndan baz yanl +lar n b rak lmas na bir i+arettir. ran halk kendi tarihi geli+im çizgilerini b rak p onlara yabanc bir ahlâkin ve kültürün de erlerine uymak zorunda kalm +lard r. ki kültür aras ndaki bu ani geçi+, yeni dini h zl ve gönüllüce kabul etmelerine ra men, slâm’i dü+üncenin zaferini bilinçalt nda ran’ n ulusal yenilgisi olarak kabul ediyorlard .

slâm’ n ilk ortaya ç k + s ras nda insanlara yönelik de erlendirmeleri insanlar n rklar na, milliyetine ve maddî durumuna göre de il, insanlar n dindeki samimiyeti ve becerilerine göre yap l yordu. Yani “Sizin en iyiniz Allah kat nda en iyi olan n zd r”378 âyetine esasen de erlendirmeler yap l yor ve ona göre kararlar al n yordu. Bu mânâda Hz. Peygamber (sav) azatl kölesi Zeyd b. Hârise ve Üsâme b. Zeyd’i itirazlara ra men ordular na komutan yapm +379 ve ilk Müslüman olan sahabe yeni Müslüman olan Amr b. el-As’ n ordusunda görev yapmaya yollam +t r.380 Sonradan dört halife zaman nda da bu uygulama devam ettirildi. Hatta Hz. Ömer vefat ederken “Ebû Huzeyfe’nin azatl s (mevlas ) Sâlim hayatta olsayd halife tayin ederdim” söyledi inin de +ahidi olmaktay z.381 Halifelerin bu tav rlar slâm’ yeni kabul edenler aras nda problemlerin ya+anmamas na neden olmaktayd .

Emevîlerin hâkimiyete gelmeleri ile ba+layan mevâlî problemi isyanlar n ç kmas na neden olan di er bir âmildir. Emevî yönetiminin onlara önem verip öfkelerini azaltacaklar na, tamamen bunun aksini yapm +lard . Hatta daha da ileri giderek “Mevâlî” ad alt nda onlara kar+ n ayr mc l k siyasetine ba+lam +lard . Araplardan sonra slâm’ ilk kabul eden topluluk olmalar ile onlar, Araplar n d + nda

378 Hucurat, 13 379 Taberî, II, 225

380 bnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 232 381 bnü’l-Esîr, el-Kâmil, III, 65

toplumda ikinci büyük toplulu u olu+turuyor ve Emevîler onlar n bu gücünden istifade etmek yerine onlara s rt çevirerek dü+manc l k yapmaya ba+lam +lard .

Araplarla ayn sava+lara kat lan mevâlî hilâfet taraf ndan ayn maa+ ve de eri alam yordu. Hat rlatal m ki, Hz. Ömer zaman nda böyle bir hadise kar+ l nda o, çok ciddi ad mlar at lmas n ve Araplarla Arap olmayanlar aras nda hiçbir fark n olmad n dile getirmi+tir.382

nsan psikolojisi öyledir ki, o hangi alanda küçümsenirse ve hor görülürse o sahaya daha dikkat eder ve kendini geli+tirir. Bu mânâda Emevîler devrinde mevâlî Müslüman ilim adamlar n n ço unlu unu olu+tururken, ne yaz k ki, mam ve Kad gibi görevlere tayin olunmam +, hatta onlar için ayr mescitlerin yap lmas na kadar gitmi+lerdi.383 Onlar n Arap k zlarla evlenmeleri yasaklanm +, böyle evlilik yapanlar ise i+kencelere maruz kalarak zorla bo+and r lm +lard r.384

Daha tuhaf olan ise slâm’ kabul etti i halde mevâlîden cizye vergisinin al nmas na devam edilmi+tir. Be+inci Ra+it halife olarak kabul edilen Ömer b. Abdülaziz bu rkç uygulamay kald rd ktan sonra, Araplardan baz lar mevâlînin cizyeden kurtulmak için göstermelik Müslüman olduklar n dile getirerek, çekinmeden bu nedenle onlar n sünnetli olup olmad klar n n kontrol edilmesi gerekti ini söylemi+tir. Bunun kar+ l nda Ömer b. Abdülaziz “Allah Peygamberini davetçi olarak gönderdi, sünnetçi olarak de@il” diyerek bu uygulamaya kar+ n kesin itiraz n dile getirmi+tir. Ama Halife Ömer’den sonra mevâlîden cizye al nmas na yeniden ba+lanm + ve bu hal Emevîlerin sonuna kadar devam etmi+tir.385

Bu tav r Abbâsîler döneminde de devam etmi+tir. Sadece Abbâsîlerin ilk hâkimiyete geldikleri s rada mevâlî ve bölge insanlar k sa bir zaman rahat nefes alabilmi+lerdi. Bunun da nedeni Abbâsî davetçilerinin hâkimiyete gelmek için onlar n

382 Belâzürî, Fütûh, s. 443

383 Söylemez, Mahfuz, Kûfe, Ankara, 2001, s. 299; Mahmut el-Mikdad, el-Mevâlî ve Nizamü’l-Velâ,

D ma+k, 1988, s. 191

384 Aziz, Hüseyin Kas m, a.g.e, s. 91 385 bnü’l-Esîr, el-Kâmil, V, 60

gücünden istifade etmesidir. Lâkin Ebû Müslim’in öldürülmesi ve Bermekî ailesinin devlet idaresinden uzakla+t r lmas ndan sonra Arap olmayan ço unluk kitle kendisine bir ihanetin oldu unu dü+ünmeye ba+lad . Bu da itirazlara, isyanlara ve Bâbek’in rehberli i ile daha da geni+ bir +ekil almas na neden olmu+tur.

Burada bir hususa dikkat etmemiz gerekmektedir ki, bölge insanlar , özellikle ran ve Kafkas arazilerindeki halk, slâm’ kabul ederek Müslüman oldu, ama asla ve asla Arapla+mad . Bunun da nedeni bölge insan n n eski zamanlara dayanan hayat tarz n n, geli+mi+ medeniyetinin, dilinin, idarî sisteminin, kendilerinin büyük bir topraklar idare etmeleri ve onlarda da Araplarda oldu u gibi milliyetçi ruhun diri olmas d r.

Daha önce de söyledi imiz üzere Hilâfetin merkezinde hâkimiyet u runda mücadelelerin sürmesi, parçalanmalar, ordunun masraflar n art rm + ve buraya saray n israfç harcamalar da ilave olununca tüm bu giderler bölgelerde haks z vergilerin art r lmas ile kar+ lanmaya çal + lm +t . Art k bölgelerde hesaplama yap lmadan vergiler al n r, bu da halk borçlu hale sokuyordu.386 Bu durum toprak sahibi olan yerli halk n onu Araplara satmas na ve +ehirlerden, köylerden kaçarak Araplar n ula+amad klar da larda ya+amaya ba+lamas na neden oluyordu.387 Yani vergilerin art r lmas halk n göçer haline gelmesinin yan s ra sorumsuz insan kitlesinin olu+mas na da neden olmu+tur. Tarihen de biliyoruz ki, neredeyse tüm isyanlar böylesi durumlarda ve da larda ya+ayan insanlardan ortaya ç kmaktad r.

Emevîler döneminden ba+layarak Abbâsîler taraf ndan da devam ettirilen göç siyaseti de isyanlara neden olan di er bir âmildir. Her iki yönetim kendilerine ba l Arap ailelerini buraya göçürerek onlar idareci ve a a edip, yerli halk ise onlar n hizmetçisi veya kölesi haline dü+ürmesi de halk n hakl itiraz na neden olmu+tur.388 Bu ayn zamanda bir slâmla+madan daha fazla sömürgeye benziyordu.

386 Aziz, Hüseyin Kas m, a.g.e., s. 78-82 387 Kallek, Cengiz, “Haraç”, D A, XVI, 71 388 Belâzürî, Fütûh, s. 198

Daha önce de kaydetti imiz üzere, ran ve Kafkas ahalisi çok maziye dayanan bir medeniyete sahip olup ve buna s k bir +ekilde ba l olan bir halkt . Onlar n slâm dinini kabul etseler de, ama Arapla+mad klar n söylemi+tik. Özellikle Arap ailelerin getirdikleri âdet ve gelenekleri kabul etmediler. Günümüzde de yöre halk n n slâmî de erlerle beraber olarak, kökü Zerdü+tlü e dayanan kültürel de erlerini koruyup saklamas ve ya+atmas bunu bir kez daha göstermektedir.

Bir de bölge insan na has bir tepkisellik ruhu her zaman olmu+tur. Hatta bunu Bâbekiyye’nin kabul etti i sembollerde de görmek mümkündür. Onlar Abbâsîlerin alemi olan siyaha kar+ n beyaz (bu nedenle onlara Mübayyazah denildi) Tia’n n alemi olan ye+ile kar+ n k rm z (bu nedenle onlara Muhammire denildi) alem kullanm +lard r.389 Bu da onlar n içlerinde Araplara duyulan tepkinin bir ba+ka tezahürüdür.

Görüldü ü kadar yla +u ana kadar ortaya konulan sebepler isyan n ba+lamas n n âmilleri olarak kabul edilebilir. Halk ilk zamanlarda bu haks zl klar n cevaps z kald n görerek hesap sormak istemi+se de, onlar n derdini dinleyecek ve çözüm getirecek bir vâliyi bulamam +lard . +de bu s rada Bâbek isyan ortaya ç km +t ki, s rf bu nedenle halk onu kurtar c , onlar n hak ve hukuklar n savunan bir +ah s olarak görmü+lerdir.390 Hilâfetin yapm + oldu u haks zl klar sonunda Bâbek isyan olarak geri dönüm yapm +, binlerce askerîn yok olmas na ve hazinenin bo+almas na neden olmu+tu.