• Sonuç bulunamadı

Hürremiyye’nin Fikir ve Dü7ünceleri

2. Hürremiyye syan2

2.3. Hürremiyye’nin Fikir ve Dü7ünceleri

Her bir hareketin kökünde fikir ve dü+ünce durmaktad r. Yani bunlar olmazsa onun aktif hale gelmesi imkâns zd r. Bu mânâda Sâsânîler devrinden ba+lay p Abbâsîler zaman nda da Bâbek’in rehberlik etti i Hürremiyye hareketinin da kendine öz fikir ve dü+ünceleri vard r. Hürremiyye’nin kurucusu olan Mezdek’in ne de ondan sonra gelen liderlerin kendileri taraf ndan yaz lm + eseri olmad ndan bu mânâda

389 Ya’kût, I, 361

390 Bu nedenle Bâbek Arap idarecilerin elinden ald topraklar köylülere da tm +t r. Geni+ bilgi için

onlar n maksatlar n iyi de erlendirebilmemiz imkâns zd r. Bu konular genelde mezhepler tarihi kitaplar konu edinmi+lerdir.

Konumuzla alakas olan Bâbek ise özellikle slâm tarihi kaynaklar nda geni+ olarak ele al nm +t r. Bunun da nedeni Bâbek’in ideolojik bir isyana de il, bir siyâsî isyana rehberlik etmesi veya halk n dinî dü+ünce yönlerinden daha çok idarî ve sosyal yönlerine hitap etmesi olmu+tur. Tarih kaynaklar n n özelli i ise Bâbek’in fikirleri konusunda ön yarg l davranarak, genelde onun sava+lar n konu edinmeleridir.

Bu mânâda Hürremiyye’nin fikir ve dü+üncesi ilk olarak ortaya ç km + oldu u inanç ve fikirlerinden, özellikle de Sâsânîler devrinde daha çok yayg n olan Mecûsîlikten etkilenmi+ oldu unu söyleyebileriz. Bu nedenledir ki, Hürremiyye’nin liderlerinden olan Sünbaz’dan bahseden Makdisî, onunla alakadar “Mecûsî” ifadesini kullanm +t r.391 Bununla yan s ra Hürremiyye liderleri her bir kesime hitap edebilmek için o günün tüm dinlerinden istifade etmekle beraber, her kesimin isteklerine uyan fikirleri de desteklemi+lerdir.

Baz kaynaklar Bâbek için ilahl k iddia etti ini söyleseler de,392 onun hayat incelendi inde buna hiç rastlanmad için bu iddian n tutarl olmamas gerekir. Lâkin Hürremîlerde tenasüh inanc n n olmas yla ilgili olarak peygamberlik iddia etmesi393 görü+ünün daha gerçe e yak n oldu unu söyleyebiliriz. Hürremîler yüce bir ruha inanmaktad rlar ki, bu ruh da peygamberlere ilham vermektedir. Bu yüce ruhun tek oldu u ve vahiy indirdi ini, ama vahyinin hâlâ bitmedi i görü+ündedirler.394 Baz Hürremîler slâm’dan önce Tervin isimli bir +ahsa peygamber olarak inan r ve onun en efdal oldu unu söyleyerek onun için a larlar.395 Hatta onun Hz. Muhammed’den

391 Makdisî, Kitabu’l-Bed, VI, 82; kr+. Mehmet Azimli, Bâbek, s. 56 392 bnü’n-Nedîm, s. 415

393 Makdisî, VI, 97 394 Makdisî., IV, 30

de daha üstün oldu unu bildirerek onun için mabetlerinde dua ederler. Bu nedenle bu fikri savunanlara Terviniyye denilmektedir.396

Hürremiyye’de “namaz, oruç, zekât, hacc n olmad @ n ve bunun tam aksine içkiyi helal edindiklerini” bildiren397 Nizamülmülk’ün z dd olarak, stahrî “onlar n camileri vard r, Kur’an okurlar, ama eriata gizli riâyetsizlik yaparlar ve da@larda ya arlar” demektedir.398 Baz ara+t rmac lar bölgedeki Müslüman ahali üzerinde etki yaratmak için Kur’an okuduklar n ifade etmi+lerdir. Yoksa onlar n Kur’an’la hiçbir alakalar n n olmad n öne sürmü+lerdir. Hatta onlar n, Mehdî’nin Bâbek’in merkezi olan Bezz kalesinden ç kaca görü+üne de sahip olduklar bildirilmektedir.399

Daha önce de bildirdi imiz üzere Hürremiyye’de tenasüh inanc vard r.400 Onlara göre yeryüzünde devaml olarak peygamberler vard r. Vahiy yüce insanlarda kendini göstermekte, ruhlar bedenden bedene geçmektedir. Peygamberlik ruhunun da insandan insana geçmesi nedeniyle bu yolla Bâbek’e ula+m +t r. Bu peygamberlerden biri olan Bâbek, ayn zamanda bir önceki lider olan Câvidan’ n da ruhunu ta+ maktad r.401

Hürremiyye’deki tenasüh dü+üncesine göre isim ve beden de i+se de ruh de i+memektedir. Bu ruh Âdem’den devam ederek Ebû Müslim’e ve nihayet onlar n liderlerine geçmi+tir. Bâbek’in Ebû Müslim’in yerine gelen bir mehdi oldu una inanarak, Ebû Müslim ve k z Fat ma’y anar, onun katili olan halife Mansur’a ise lanet okurlard .402

Hürremiyye’nin dü+ünceleri aras nda en fazla dikkati çeken kad nlarla alakadar olan fikirleridir. Büyük olas l kla onlar bunu Mezdekizmden alm +lard r.

396 Sem’ânî, a.g.e., I, 243

397 Nizamülmülk, Siyasetname, s. 323; Mehmet Azimli, Bâbek, s. 57–58 398 stahrî, s. 203

399 Ya’kût, I, 430; Van Vloten, Gerlof, Emevî Devrinde Arap Hakimiyeti, Jia ve Mesih Akideleri

Üzerine Ara t rmalar, trc., Mehmed Said Hatibo lu, Ankara, 1986, s. 60

400 bnü’l-Esîr, el-Kâmil, VI, 328 401 Van Vloten, Gerlof, a.g.e., s. 60 402 Makdisî, IV, 30 ve VI, 97

R zas olduktan ve kimseye zarar vermedi i sürece kad nlarla her türlü zevki ya+amak mubah olarak kabul edilmi+tir.403 Bu nedenle de kendilerine +ehvetleri helal edinenler mânâs nda Hürremiyye denildi i bildirilmektedir.404

Tarihçiler Hürremiyye ile alakadar bu söylenenlerin iftira veya uydurma olmay p bir gerçek oldu unu, onlar n temel felsefesinin s n r tan maz zevk anlay + üzerinde kuruldu unu ve kad nlar n toplumun ortak mal oldu unu kabul ettiklerini söylemektedirler.405 Hatta senede bir gün gece toplanarak kad n erkek birlikte + klar söndürdükten sonra topluca fuhu+ yapar, bu anlamda Hürremiyye kelimesi anne ve k z karde+le evlili i mubah görmeleri nedeniyle verildi i de bildirilmektedir.406

Baz kaynaklar Bâbek’in yakaland zaman kö+künde birçok kad n ve cariyenin bulundu unu, her bölgede güzel olarak gördü ü kad nlara tecavüz etti ini bildirmektedirler.407 Bâbek’le ilgili kaynaklar böyle anlatsa da, olaylar n tamamen anlat lanlar kadar vahim oldu unu dü+ünmemekteyiz. lk olarak bu rivâyetler Abbâsî hilâfetinin en önemli dü+man na kar+ n tarihçilerin bir abartmas d r. kincisi, topluca fuhu+ yapma baz fertler olarak uygun görülse de, bunu büyük bir halk kitlesi için söylemek çok zordur. Çünkü insan f trat ndan do an k skançl k duygular buna izin vermemektedir.

Hatta bu konuda kaynaklarda söylediklerimizi destekleyecek deliller de bulabiliriz. Nitekim Taberî’nin verdi i malumata göre, Bâbek’in kald merkez olan Bezz kalesi al nd zaman, burada bulunan kad n ve çocuklar n ne ondan ne de onun adamlar ndan +ikâyet etmedi ini görmekteyiz. Tam aksine arkalar ndan a lad klar n ve onlara iyi davrand klar n bildirmektedirler.408 E er bu kad nlar di erlerinin anlatt gibi muamele görmü+ olsalard bunu dile getirirlerdi. Ayn zamanda Câvidan

403 Ebu’l-Fida, madüddin el-Melikü'l-Müeyyed smail b. Ali, el-Muhtasar fî ahbari'l-be er; Târîhu

Ebi'l-Fida, Beyrut, 1956, I, 54

404 bnü’l-Esîr, el-Lübab, I, 436; Bu konuda daha geni+ bilgi için bkz., Van Vloten, Gerlof, a.g.e., s. 60 405 Turan, Osman “Bâbek”, A, stanbul, 1979, II, 172

406 Ba dâdî, Abdülkahir, el-Fark beyne’l-F rak, Beyrut, 1990, s. 269 407 Makdisî, VI, 117; bnü’l-Esîr, el-Kâmil, VI, 473

vefat etti i zaman onun han m n n Bâbek’i hem isyana rehber hem de kendine e+ seçmesi kad n n ortak mal olmad n da göstermektedir.409 Bu sanki cinsel özgürlü ü göstermektedir. Yani kad n-erkek ili+kilerinde e+ seçmede özgürce davranmakta idiler. Bu mânâda Makdisî de “Onlarda r zaya dayal ibahat (serbest b rak lma) vard ”410 ifadesini kullanmaktad r.

Bu fikir ve dü+ünceler Arap hilâfetinin tüm yapm + olduklar na kar+ n her +eyini yitirmi+, imkâns zl k içinde ve da larda ya+ayan bir toplumun mahsulü oldu unu göstermektedir. Bâbek’i en fazla destekleyenler, onun e+it bir toplum kurma yönündeki çabalar n beyenenler olmu+tur.