• Sonuç bulunamadı

Azerbaycan Halk2n2n Ermeniler Taraf2ndan Gregoryanla7t2r2lmas2

Daha önce de belirtti imiz üzere Azerbaycan topraklar fetih olunduktan sonra insanlar n yeni dini kabul etmesi birkaç sene sonradan ba+lam +t r. Bu özellikle Arap ailelerinin yerle+tirilmesinden ve yönetimde Arapla+t rma siyasetine ba+land ktan sonra kendini aç k bir +ekilde göstermeye ba+lad . Müslümanla+ma a+a tabakadan daha önce yukar s n flarda, da l k bölgelere nispette oval k bölgelerde daha önce ba+lam +t r ki, bunlar n da kendine özen siyasî ve sosyal nedenleri vard .

Azerbaycan’da ehli kitap olan H ristiyan dinine mensup insanlar n say s ço unluk olu+turmaktayd . H ristiyan dininde mevcut olan çe+itli mezheplere mahsus kiliseler ve din adamlar fetihlerin ilk y llar nda ve ondan sonra Azerbaycan’da kendi otoritelerini kurmak maksad yla bir dizi giri+imlerde bulunmu+lard .

187 el-Bakara, 2/256

Burada özellikle Ermeni Gregoryen kilisesi bölgede kendinin hâkim oldu unu göstermek maksad yla Albanya Katolik189 kilisesini tehdit etmekteydi. Albanya’y siyasî yönden ma lup edemeyen Ermeniler bu i+i dini aç dan deneyerek yeni bir yöntem kullanmaya ba+lam +lard . Fakat kendileri de bu i+te ba+ar l olmad klar ndan, güçlü devletlerin yard m ve desteklerini kazanmak için her türlü yolu denemeye ba+lad lar. Onlar n maksad Ermeni kilisesinin daha eski oldu unu, Ermenilerin bölgenin dü+ünen beyinleri olduklar n ve bu nedenle Kafkaslardaki tüm H ristiyanlar onlar n idare etmesi gerekti ini savunuyorlard .190

Albanya ve Ermeni kiliseleri aras nda bu mücadele uzun zamandan beri devam etmekteydi. Böyle ki, Ermeniler ilk dönemlerde Sâsânî ve Bizans himayesine s narak kendi kötü niyetlerini gerçekle+tirememi+lerdi. Zira her iki devlet güçlü oldu undan, kendileri aralar ndaki çeki+meler Ermenileri de etkilemi+ ve bu zaman Ermeniler kendileri daha çok etkilenmemek için faaliyete ba+lam +lard . Bunun di er sebebi de, hem Sâsânî hem de Bizans yönetimi Kafkasya’n n tüm halklar gibi Ermenilere de siyasî ve dinî aç dan bask yapmalar idi.

Tüm bunlara bakmayarak kiliseler ars ndaki mücadeleler bazen en üst düzeye kadar ç kabiliyordu. Sâsânî hükümdar Husrev’un zaman nda vuku bulan karga+ada Alban kilise rehberi Vaqaj hükümdardan rica ederek, Alban Katolik kilise divan n n Dvin +ehrinden Beylekan (Paytakaran) +ehrine nakledilmesini ve onlar n Gregoryan kilisesine hiçbir ba l l n n olmad n ilan etmesi olmu+tur. Bu rica üzerine hükümdar onu uygun görerek bu konuda emir vermi+tir.191

“Suriye Hronikas ” isimli eserde verilen malumata göre bu bölgede Azerbaycan, Gürcistan ve Ermeniye olmakla 24 yepiskoposu olan be+ dindar halk

189 Halifeler manast rlara geni+ imkân tan d klar ndan VIII. as rda Albanya’da onlar n say daha da

artm +t . Bu manast rlar vas tas yla Alban ruhanilerinin durumu ekonomik aç dan da iyile+mi+ ve bu sebeple de Albanlar aras nda H ristiyan dinine mensup insanlar n say daha fazla idi. Katolikoslu un zay f oldu u dönemlerde de H ristiyan cemaatler bu manast rlar vas tas yla idare olunmu+tur. Geni+ bilgi için bkz., Geyu+ev, R. B., Hristiyanstvo v Kavkazskoy Albanii, Bakü, 1984, s. 56

190 Patkanov K., storiya, s. 189–193

vard r ki, onlar n her birinin dili ve ran hükümdar yan nda temsil olunan rehberleri vard r.192

Müslümanlar n Kafkasya’ya geli+i ile her +ey de i+mi+, Ermeniler milli ve dinî özgürlük kazanm +lard r. Hilâfetin Sâsânî ve Bizans’ da ma lup etmesi ve ehli kitaba olan s cak münasebet Ermenilerin yeniden eski ve her zamanki isteklerini hayata geçirmelerine neden olmu+tur. Bu nedenle hem ran-Bizans hem de Arap-Bizans sava+lar zaman bo+luktan istifade eden Ermeniler birçok Ermeni Gregoryen ailelerini özellikle Arran arazilerine yerle+tirmi+tir.193

Hiçbir f rsat kaç rmayan Ermeniler fetihlerden sonra hilâfetin itibar n kazanarak burada etkili olmaya çal + yorlard . Halife Abdülmelik (65–85/685–705) zaman nda da onlar buna k smen de olsa nâil olmu+lard . Ermeni katolikosu lya 85/704–5 senesinde merkeze haber vererek Alban halk n n da iste i üzerine onlar n dini lideri olan Nerses’in hilâfet yönetimine kar+ Bizans’la alakalar kurdu unu bildirdi. lya halifeye gönderdi i mektupta böyle yaz yordu:

“Dünya fatihi emir el-Müminin Abdullah Abdülmelik’e Ermeni katolikosu lya’dan.

Hakim-i Mutlak Allah’ n hükmiyle bizim ülke itaatle sizin hakimiyetinize tabidir. Biz ve Albanlar ayn dine itikat ediyoruz. Berde (Partav) taht nda oturan u anki Albanya katolikosu ise Bizans imparatoru ile anla p ibadetlerinde onun ismini zikrediyor ve tüm halk bu akideye inanmaya zorluyor.

Jimdi malumunuz olsun ki, bu konuyu ihmal etmeyesiniz. Bu i te Nerses’le ayn fikirde olan bir soylu kad n yard mc s da vard r. Büyük hükümdar siz kendi hükmünüzle emredin ki, onlar Allah’a kar yapm olduklar günaha göre hak ettikleri cezay als nlar.”

Movses Kalankatl ’n n verdi i bilgilere göre bu mektubun cevab nda halife Abdülmelik +öyle yazm +t r:

192 Mitilenski, Zaharya, Siriyskoy Hronika, ed., N.B. Piqulevskaya, b.y.y., 1939, s. 114 193 Bünyadov, Ziya, Azerbaycan VII-IX, s. 92–93

“Ey Allah’ n hizmetçisi Ermenilerin katolikosu lya.

Senin mektubunu okudum ve yan na en güvenilir hizmetçimi büyük orduyla gönderiyorum. Emrettik ki, bizim hükümdarl @ m za kar isyan eden Albanlar aras nda sizin (Ermenilerin) dininize uygun bir ekilde de@i iklikler yap ls n. Bizim hükmümüzü hizmetçimiz Berde’de sizin gözünüzün önünde icra edecektir. O Nerses’i ve onunla ayn fikirde olan kad n zincirleyip saray ma getirecek ve onlar tüm isyanc lara ibret olsun deye muhakeme edilecektir”.194

Albanya’ya gelen Arap ordusu verilen emri icra ettikten sonra Nerses’in yazm + oldu u eserleri de bid’atle doludur diye Terter çay na atm +lard . Bundan sonra lya Alban kiliselerinin ona tabi olmas na nâil olmu+tur. Özellikle bundan sonra yaz lan yaz +malarda lya’ya olan münasebetle alakadar olarak Albanya, Ermeniye ismi alt nda zikir olunmu+tur.195

Hilâfet bu tür i+lerde merakl idi. lk olarak H ristiyanlar n Alban veya Ermeni kilisesine ba l olmas onlar için bir önem arz etmemekteydi. kincisi, hilâfet bu yolla Bizans’ n bölgedeki otoritesini zay flad r ve gayr-i müslim olan kitleyi ona tabi olan yönetim alt nda dutmu+ oluyordu. Bununla da bir zamanlar Cavan+ir’in faaliyetleri sonucu kendi özerkli ini koruyan Albanya, bu devirden itibaren Arap hilâfetinin yönetimine geçiyordu.

Kazand klar güvenden istifade eden Ermeniler Alban ruhanilerini tuttuklar görevlerinden uzakla+t rarak yönetimi tamam yla kendi ellerine geçirmi+lerdir. Onlar hatta Araplar n hâkim olmad klar arazilerde, özellikle de da l k bölgelerde ermeni ailelerini yerle+tirir ve Gregoryen kiliselerini in+a ettirirlerdi.196

Bu yönde daha da ileri giden Ermeniler orijinal Alban kiliselerini Ermenile+tirir, tarihi abidelerdeki yaz lar ve eserleri eski Ermeni (Grabar) diline çevirirlerdi. Tan nm + Alban tarihçisi Movses Kakankatl ’n n “Alban Tarihi” eserini

194 Patkanov K., storiya, s. 176–177

195 Qandzakeçi, Kirakos, storiya, Bakü, 1946, s. 101

196 Ormaniyan, , Armyanskaya Çerkov ee storiya, Uçenie, Upravlenie, Vnutrenn y Stroy, Literatura,

Ermeniceye çevirip asl n yok etmeleri de buna bir misaldir.197 Araplar n deste i ile Albanya’da bir müddet hâkim olan Ermeniler, sonradan Mo ollar ve Atabeyler zaman nda yeniden kendi otoritelerini kaybetmi+lerdir.

Hiçbir zaman kendi sinsi niyetlerinden geri ad m atmayan Ermeniler Rusya mparatorlu u zaman nda yar m kalm + isteklerini gerçekle+tirmi+lerdir. Karaba hanl n n Rusya’ya ilhak olunmas ndan sonra Ermeni Eçmiadzin katolikoslu unun çabalar yla 1251/1836 y l nda Kutsal Sangpeterburg Sinodu Alban katolikoslu unun kapat lmas yla ilgili ferman vermi+tir. Bununla da as rlard r çaba gösteren Ermeniler kendi isteklerine ula+arak Alban kilisesi ve Alban katolikoslu u kavramlar n n tarihten silinmesine nâil olmu+lard r.

Günümüzde de toprak ve soyk r m iddialar ile dünya gündeminde olan Ermeni halk n n tarihen de nas l bir kimli e sahip olduklar gözler önündedir. Tunu da belirtelim ki, bu gün Ermeniler taraf ndan i+gal olunmu+ Azerbaycan’ n %20 Karaba topraklar , o devirdeki Albanya arazisidir. Ermeniler bu niyetlerine ula+mak için as rlar öncesinden faaliyete ba+lam +, tarihi abidelerin ve eserlerin ermeni diline çevrilip, as llar n n ise yok edilmesi önceden dü+ünülen plan n bir parças olmu+tur. Yâni Ermeniler ba+ka milletlerin milli ve manevi de erlerine sahip olmak için tarih süresince çaba göstermi+ ve göstermektedir. Kendi isteklerine ula+mak içinse tüm gayri insani usulleri denemekle tüm zamanlarda buna nâil olmaya çal +m +lard r.198

Ne yaz k ki, Arap hilâfeti de siyaset gere i olarak Ermenilerin bu hal ve hareketlerine göz yummu+ ve neredeyse onlar n önünü açm +t r. S rf bu nedenledir ki, Abbâsî yönetimine kar+ isyanlarda H ristiyan dinine mensup insanlar da ço unluk olarak yer alm +lard r.

197 Bünyadov, Ziya, Azerbaycan VII-IX, s. 95–98