• Sonuç bulunamadı

3. GİRİŞİMCİLİK VE TURİZM GİRİŞİMCİLİĞİ

3.4. Girişimciliğin Önemi

Ekonomik çabalar neticesinde oluşarak tatmin sağlayan mal ve hizmetler “ekonomik mal ve hizmet” olarak nitelendirilirken, bunların meydana getirilmesi için yapılan çalışmalar “üretim” olarak nitelendirilmektedir. Üretimin gerçekleşmesi için doğal kaynaklar, emek ve sermaye üçlüsünü barındıran üretim faktörlerine gerek duyulmaktadır. Girişimci ise, bu üç temel üretim faktörünü bir araya toplayarak uyumlu bir biçimde üretime yönelten dördüncü üretim faktörü olarak kabul edilmektedir. Girişimci, bu üretim faktörlerinin en önemlisi olmakla birlikte, işletmenin ömrünün en önemli belirleyicisidir. Girişimcinin belirlediği mal ve

63

hizmetler, belirlediği yöntemlerle üretilip, belirlenen fiyatlarla piyasaya sunulur. İşletmenin uzun ömürlü olması ekonomik sistem içerisinde başarılı olmasına bağlı olup, bu da girişimci tarafından alınan kararların yerinde olup olmamasıyla ilgilidir (Marangoz, 2017: 62).

Girişimcilik olgusu, serbest rekabet ve serbest pazar ekonomisinin önem arz eden ögelerinden birisi haline gelmiştir (Tekin, 2009: 5). 1990’lı yıllardan bu yana etkinliği yayılan küreselleşme yoğun rekabet ortamını getirmiş, bu rekabet ortamına giren işletmeler de ürün farklılaştırmasının yanında yeni faaliyet alanlarına da girmek durumunda kalmışlardır. Girişimciliğin öneminin ve işlevinin artması bu çabalar sonunda gerçekleşmiştir (Küçükaltan, 2009: 21). Genel olarak, girişimciliği önemli yapan ögeler şunlardır (Döm, 2008: 33-34):

Ekonomik büyüme ve işsizlik sorunu: Yeni iş olanaklarının artması girişimcilik düzeyinin artmasıyla meydana gelmektedir. Bu sebeple işsizlik sorunun azaltılması bakımından girişimciliğe özendirilmesi birçok ülkede devlet politikası olarak uygulanmakta bu da ekonomik büyümeye katkı sağlamaktadır.

Rekabet ortamı: Rekabetin artması firmaların etkinliğini arttırmakta ve bu sayede tüketiciler ve toplum adına daha nitelikli mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Bu sebeple girişimlerin artış göstermesi firmaların daha üretken ve etkin olmasını zorunlu kılmaktadır.

Toplum menfaatleri: İş olanaklarının ve üretkenliğin arttırılması girişimciliğe teşvik edilmesi ve başarılı girişimlerle gerçekleşmekte bu da toplum zenginliğine katkı sağlar.

Bireysel menfaatler: Bireyin kendi potansiyelini ortaya çıkarma ve arzularını uygulama olanağı sağlaması girişimciliğin en önemli faydalarındandır. Bağımsız çalışma ve kendini gerçekleştirme gibi üst düzey ihtiyaçlara dayalı unsurlar bireyi risk almaya ve girişimde bulunmaya yönlendirmektedir.

Bozkurt vd. (2012) tarafından yapılan araştırmaya göre girişimcilik ekonomik ve sosyal olarak fonksiyonlarına ayrıldığında işlevleri Tablo 8’de gösterilmektedir:

64

Tablo 8. Girişimciliğin Ekonomik ve Sosyal Fonksiyonlarına Göre İşlevleri

Ekonomik alan Sosyal alan

İşsizliğin önlenmesi Toplumun yararı gözetilerek birçok teknolojik buluşun yenilikçi ürün ve hizmete dönüştürülmesi Ekonomik büyümenin hız göstermesi Değer oluşturma

Yeni endüstrilerin ortaya çıkması Toplumsal yapıda değişimci ve yenilikçi süreçlerin uygulanması

Toplumun temeline yükseltilen refah seviyesini yaygınlaştırmada ve orta sınıfın güçlendirilmesi

Risk üstlenme, yenilikçi ve öncü olma potansiyeline sahip olunmasından dolayı tüm toplumların değişim ve gelişim süreçlerini etkileme

Bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması ya da kaldırılması

Kaynak: Bozkurt vd., 2012’den uyarlanmıştır.

Girişimcilik demokrasinin yerleşmesinde, ekonomik gelişmede, kalkınmada ve bireysel düzeyde refahın kaynağını oluşturan süper bir rol üstlenmektedir. Fakat girişimciliğin ekonomik kalkınmada mükemmel bir rol üstlendiği düşüncesi ekonomik düşünürlerin dışından gelmiş ve bu rolün ne anlam taşıdığı uzun müddet anlaşılamamıştır. KOBİ’lerin, sektörün, ekonomik gelişmenin, iş oluşturmanın, demokrasinin, liberalizmin ve toplumun en önemli öğesi olduğunun farkına varılması ile birlikte girişimcilik gerek gelişmiş ülkelerde, gerekse gelişmekte olan ülkelerde bir ilgi odağı durumuna gelmiştir (Top, 2012: 36).

Girişimciliğin önemi, girişimcilerin toplumun gereksinimlerini belirleyerek yatırıma ve toplumsal refaha dönüştürmelerinde yatmaktadır. Yatırım sonucunda istihdam ve gelir düzeyi artmakta, bireylerin ve genel olarak toplumun refah düzeyi yükseltmektedir. Bu sebeple girişimcilerin yatırımları ekonomik dengeye ulaşmada önemli etkenlerdir (Güney, 2008: 68). Girişimciliğin önemi, ekonominin tüm sektörlerini ve her türlü kuruluşu kuşatmaktadır. Ancak sanayi ve bireysel işletmeler, özellikle küçük işletmeler girişimciliğin ekonomik büyüme, üretkenlik kazanımları ve iş oluşumları için çok önemli olduğu yerlerdir. Girişimcilerin sektördeki katkısı da ekonomik büyümenin anahtarıdır (Ball, 2005: 2).

Özel sektör büyümeni motoru olarak görülmekte, özel sektörü oluşturan ve yaşatan ise girişimcilerdir. Sadece teknolojide değil ekonomik ve sosyal alanlarda da hızlı bir değişim yaşanan günümüzde, bu küresel boyuttaki değişime uyum sağlanması ve refah seviyesinin arttırılması girişimcilik konusuna hak ettiği önemin

65

verilmesiyle mümkün hale gelecektir. Çünkü bireysel anlamda kişilerin başarı göstermesinin yanında milli ekonominin gelişimine de katkı sağlayan girişimciliktir (Yalçıntaş, 2010: 95).

Girişimcilik ile ekonomik büyüme arasındaki bağ Schumpeter’den beri üstünde çalışılan bir konu olup, Schumpeter’e göre girişimcilerin ekonomik büyümeye katkısı, yenilik yapma eğilimine bağlı olmaktadır. Bu bakımdan inovasyon faaliyetlerini yüklenen girişimci ayrıca yeni kar fırsatları oluşturma arayışı içindedir. Bu fırsatlar da verimlilikteki yükselişin bir nedeni ya da sonucu olabilmektedir. Bu iki durumda da girişimcilik ile büyüme arasında pozitif yönlü bir bağlantı bulunmaktadır. Girişimciliğin artış göstermesi ekonomik büyümeyi arttırmakta bu da yeni fırsatlar sağlamaya ve yeni girişimcilerin ortaya çıkmasına katkıda bulunmaktadır (Özkul ve Örün, 2016: 21). Ülke kalkınmasının anahtarı bireysel yeteneklerin ve yerel potansiyellerin değerlendirilerek etkin bir biçimde kullanımına bağlı olup bu potansiyelin değerlendirilmesi de ancak girişimcilikle sağlanacaktır. Ekonomik açıdan gelişmiş olan yörelerimizde girişimciliğin gelişmiş olduğu belirgin olarak görülmektedir. Bu sebeple Türkiye’de girişimcilik teşvik edilerek geliştirilmelidir (Tekin, 2009: 8).

Girişimci bireyler, ekonomik kaynakların israf edilmesinin önlenmesinde ve kaynakların düşük üretkenlik sahalarından yüksek üretkenlik alanlarına iletilmesi sürecinde baş aktör olma görevini üstlenmektedir. Üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasına olanak sağlamanın yanında, var olan üretim araçlarının ve girdilerin farklı biçimlerde kullanımı ile üretimi arttırır (Yalçıntaş, 2010: 95).

Yeni düşüncelerin yaratılmasına, yayılmasına ve uygulanmasına hız kazandıran girişimcilik faaliyetleri ayrıca, yeni endüstrilerin doğmasını sağlamakta, rekabet baskısı oluşturarak verimliliği arttırmakta, hızla büyüyen sektörler oluşturmakta ve bunların neticesinde ekonomik büyümeyi hızlandırmaktadır (Özkul ve Dulupçu, 2007: 74). Ekonomik büyümedeki hızlanma da sosyal refahı arttırarak, yüksek ürün çıktısı ve bu ürün ya da hizmetlerin topluma yayılması bakımından girişimcilik oldukça önem kazanmaktadır. Ekonomide istihdamın artması girişimcilerin arttırdığı ürün miktarıyla gerçekleşmekte, dolayısıyla girişimcilerin

66

ekonomideki oluşturduğu “yararlar silsilesi” bir taraftan toplumda sosyal barışın oluşmasına katkı sağlarken diğer taraftan ekonomik büyümenin sürükleyicisi olma vazifesi görmektedir (Özkul ve Örün, 2016: 20).

Girişimcilerin yürütmüş oldukları yatırım projeleri, milli gelirin çoğalmasını sağlama, gizli ve açık işsizliğin yok edilmesini sağlama, adaletsiz gelir dağılımının önlenmesini sağlama, kalkınma ve sanayileşmenin yaygınlaştırılmasını sağlama, dış ödemeler dengesinde açığın kapatılmasını sağlama ve yerli hammaddelerin üretime değerlendirilmesini sağlama gibi katkıları ile önem taşımaktadır. Bunların yanında girişimcilerin ekonomiye sağladığı yararlar ise şu şekildedir (Güney, 2008: 68-69):

a- Yeni iş imkânları sağlamak

 Öğrenci ve ev hanımlarına yarı zamanlı iş imkânı sağlamak  Kadınlara iş imkânı sağlamak

 Azınlıklara iş imkânı sağlamak

 İşten çıkarılan veya emekli olanlara iş imkânı sağlamak  Eğitim düzeyi düşük olan bireylere iş imkânı sağlamak b- Yeni ürün ve hizmet sunmak

c- Büyük işletmelere hizmet sağlamak, tedarikçi olmak, taşeronluk yapmak veya bayilik yapmak

d- Büyük işletmelerin sunmadığı fakat toplumun talep ettiği ürün ve terzi, kuaför, tamirat, kuru temizleme vb. gibi hizmetleri karşılamak

e- Rekabeti arttırma yoluyla çeşitlilik ile nitelikleri arttırmak

Girişimcilerin ekonomiye sağladığı tüm bu katkılarından sonra genel olarak girişimcilik türlerinin sınıflandırılması aşağıdaki başlıkta açıklanmaktadır.