• Sonuç bulunamadı

Gürcü (Kartvel) Kralı IV David‟e Kadar Kıpçak-Gürcü

XIII. YÜZYILA KADAR KIPÇAKLARIN TARĠHĠ

1.4. Kıpçakların Kafkaslara Göçleri

1.4.1. Kıpçak-Gürcü (Kartvel) ĠliĢkileri

1.4.1.2. Gürcü (Kartvel) Kralı IV David‟e Kadar Kıpçak-Gürcü

Kür ve Çoruh boylarına yerleĢmiĢ olduğu belirlenen Türk kavimleri hakkında en açık bilgi, Buntürk ve Kıpçaklarla ilgili olarak Gürcü kroniği

Kartlis Chobreba‟da yer almaktadır.794 Bu bağlamda M. Ö. 336‟da Gürcistan‟a

yapılan seferde Çoruh boylarına gelen Büyük Ġskender‟in ordusunun, doğuda Hazar Denizi kıyısına kadar uzanan sahaya yerleĢen “Buntürk” ve

“Kıpçaklarla” karĢılaĢtığını yukarıda geniĢ bir Ģekilde izah etmiĢtik.795

Kartlis Chobreba‟daki ifadeye göre, “Buntürk” ve “Kıpçaklar”ın yaĢadığı alanı ana hatlarıyla verecek olursak; sınırları çizilen bu alan Tiflis‟in kuzeyindeki tarihi Mtzkheta bölgesi, Kür nehrinin sol tarafından Hazar Denizi kıyısındaki bölgenin sınırı olan, Ahıska dağlarına kadarki sahayı içine alan Samtskhe (Cамцхе)796 bölgesi ve Doğu Gürcistan sınırları içerisinde kalan Kaheti Kıpçaklı Prens Avak ve faaliyetleri ile ilgili daha geniĢ bilgi için bkz: A. G. Galstyan, Ermeni

Kaynaklarına Göre Moğollar: XIII-XIV. Yüzyıllara Ait Eserlerden Alıntılar, 2. Baskı,

çev. Ġlyas Kamalov, Yeditepe Yayınevi, Ġstanbul 2017, ss. 27, 41-42, 63, 68, 84-85, 150. 791

Ömer SubaĢı, Gürcü-Moğol ĠliĢkisi-Güney Kafkasya 1220-1346, 1. Baskı, Kitabevi Yayınları, Ġstanbul 2015, ss. 32, 52, 64-65.

792 UzunçarĢılı, a.g.e, II, 264; GümüĢ, a.g.t., s. 25. 793

Don Juan of Persia…, ss. 139-140. 794

Daha geniĢ bilgi için bkz: Ġbrahim Tellioğlu, “Doğu Karadeniz Kıpçakları”, Karadeniz

AraĢtırmaları, Sayı 48, Karadeniz 2015, s. 60; Ġbrahim Tellioğlu, “Doğu Karadeniz Bölgesinin Türk Yurdu Haline Gelmesi Hakkında Bir Değerlendirme”, Türkoloji AraĢtırmaları, Cilt 2, Ankara 2007, ss. 654-664.

795

Brosset, a.g.e., 1849, s. 33; Brosset, a.g.e., 2003, s. 16; Togan, a.g.e., 1981, ss. 257-258; Mroveli, a.g.e., ss. 27-29; Tellioğlu, a.g.e., 2004, ss. 30-32.

796 Kırzıoğlu “Meshlerin Yurdu” anlamına gelen bu ismi “Samçikhe/Sami-sıkhe” olarak verirken, Yunusov ise “Sa-Meshe” Ģeklinde vermiĢtir. Daha geniĢ bilgi için bkz: Kırzıoğlu,

bölgesidir.797

Bu bilgilerden anlaĢılacağı üzere, Kıpçakların hâkimiyet kurduğu alan Hazar Denizi kıyısından itibaren batıda Çoruh nehrine kadar uzanan geniĢ bir bölgeyi kapsamaktadır.798

Bu kronikten hareketle Kırzıoğlu, M.Ö. VIII.‟dan M.S. VI. yüzyıllara kadar Kafkasların kuzeyinden güneye geçip yukarı Kür ve Çoruh boylarına yerleĢen Kıpçakları “Ġlk Kıpçaklar” diye telakkî etmiĢtir. Burada yukarı Kür ve Çoruh boyları tabiriyle; Göle‟den çıkıp Hazar denizine dökülen Kür Nehri‟nin Türkiye ve Ahıska‟da kalan kısmı ifade edilmektedir.799

Kırzıoğlu, bu bölgeye XII. yüzyılın ilk çeyreğinde gelip Kartvelleri (Gürcüleri) ihyâ eden Kıpçakları “Eski Kıpçaklar”, 1195‟te gelip yerleĢen ve Kraliçe Tamara dönemi Kartvellere “altın çağı” yaĢatan Kıpçakları ise “Son Kıpçaklar” veya Gürcülerin “Kivchakni Akhali” diye telakkî ettiği “Yeni Kıpçaklar” diye tesmiye etmiĢtir.800

Yine 1593 tarihli tahrir defterinde mezkûr Kuman- Kıpçaklara atfen “Komanlu-yi Kadîm”, ve “Komanlu-yi Cedîd” ifadelerinin geçtiğini de vurgulamıĢtır. 801

1003/1595 tarihli tahrir defterinde Gürci- Kuman/Kıpçak Ģeklinde geçen Hıristiyan Kuman/Kıpçak isimleri de, bölgede Kuman-Kıpçakların varlığına iĢaret etmektedir.802 Budayev ise daha önce gelen Kıpçaklara “Nekiz Çarakas/Çarkaz” denildiğini ifade ederek “Kıpçaklarla bir

diğer Kafkas halkı olan Çerkeslerin aynı boydan olduğunu”

vurgulamaktadır.803

a.g.e., 1992, ss. 145-146, 149-151, 157, 162; Kırzıoğlu, a.g.e., 1993, ss. 171, 201; Arif

Yunusov, Meshetinskiye Turki: Dvajdı Deportirovannıy Narod (Mesket [Ahıska]

Türkleri: Ġki Kere Sürgün Edilen Halk), 1. Baskı, Ġnstitut Mira v Demoktarii, Bakü 2000, s.

12.

797 Lang, a.g.e., s. 68; Tellioğlu, a.g.e., 2004, s. 31.

798 Bu bölgenin günümüzde hangi Ģehirlere tekabül ettiğini görmek için bkz: Kırzıoğlu, a.g.e., 1992, ss. 20-23.

799 Doğru, a.g.e., 1985, s. 3.

800 Kırzıoğlu, a.g.m., 1970, s, 35; Özder, a.g.e., ss. 35-36. 801

Kırzıoğlu, a.g.e., 1992, ss. X, 81; Yunus Zeyrek, “Ahıska ve Ahıska Türkleri”, Türkler

Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, XX, 520-523; Azad Dadayev, “Osmanlı Devleti-Çarlık Rusya Sınırında ve Sovyetlerin Sürgün Politikasında Ahıskalı Türkler”, (YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi SBE, 2013), ss. 16-17; Azad Dadayev, “Eski Çağlardan Günümüze Kronolojik Ahıska Tarihi”,

http://www.ajansahiska.com/makale/eski-caglardan-gunumuze-kronolojik-ahiska- tarihi_m32.html, EriĢim Tarihi (04.01.2017).

802 Cikia, a.g.e., 1947, ss. 350, 118. 803 Budayev, a.g.e., s. 185.

Gürcü kaynaklarında nadiren Kuman ismi ile anılan Kıpçaklar, daha çok Kıpçak ismi altında zikredilmektedir. Gürcü Türkolog Alasania, Azizlerin hayatını anlatan XII. yüzyıl “ġehit David ve Konstantin” yazıtında, anonim Gürcü yazarının “Komanların Ülkesi”nden bahsederken aslında Kıpçakları kastettiğini ifade etmektedir.804

Ayrıca Alasania, Kırzıoğlu‟nun yukarıda zikri geçen “Eski Kıpçaklar” terimini kabul etmemektedir. Hatta ona göre kaynaklarda geçen “Yeni Kıpçaklar”dan maksat “HıristiyanlaĢmıĢ Kıpçaklar”dır. Misal olarak da XIX. yüzyılda Hıristiyanlığa dönen “Yeni Gürcüler” ibaresini ve “dine yeni giren” mânasında “MüslümanlaĢmıĢ

Gürcü” anlamına gelen “Ġngiloy” 805

terimini hatırlatmaktadır.806 Bu görüĢ‟ün aksine Azerbaycanlı tarihçi Hacıali, Türk soylu halk olan “Ġngiloy”ların Gürcülerle ilgisinin olmadığını belirtmektedir.807

ġunu da ifade edelim ki; Türklüklerini unutarak Ruslar vesilesiyle zamanla SlavlaĢan bugünkü Bulgarların da, Kıpçak menĢeli “Pomak Türkleri”ni808

“MüslümanlaĢmıĢ

Bulgarlar” diye niteledikleri görülmektedir.809

Oysaki tam tersine Bulgarların da aslı unutturulan Türklerden810 olduğu bilinmektedir.811 Pek fazla nüfusa

804

Alasania, a.g.m., s. 793.

805 Rus araĢtırmacılar tarafında ilmi çevreye sunulan bu görüĢ, her ne kadar Gürcü tarihçiler tarafından kabul görse de, birçok tarihçi bunu kabul etmemektedir. Onlara göre bu kelime “yengiloy” Ģeklinde bir Türk sözü olup “yeni yol” demektir. Dolayısıyla bugün Azerbaycan‟ın Gürcistan sınırına yakın bölgelerde yaĢayan “Ġngiloy” halkı, “MüslümanlaĢmıĢ Gürcü”ler değil, Türk soylu halktır. Daha geniĢ bilgi için bkz: ġirinbey Hacıali, ġimal-Qerbi

Azerbaycan: Ġngiloylar, 1. Baskı, Tahsil Yayınları, Bakı 2007, ss. 13-19; Akif Memmedli, Eski ve ÇağdaĢ Tarihimize Dair, 1. Baskı, Adiloğlu NeĢriyatı, Bakü 2004, ss. 104-117.

806 Alasania, a.g.e., s. 141. 807 Hacıali, a.g.e., s. 13.

808 Pomak kelimesi, etnik bir “isim” değildir. Zira bu ad, XIV. yüzyılda Anadolu‟dan Balkanlar‟a gelen Osmanlılara yani soydaĢlarına maddî ve manevî yönde büyük destek veren, Kıpçaklar‟a “yardım eden”, “yardımcı” anlamında Slavlar/Ruslar tarafından verilen bir isimdir. Nitekim Slavca “Pomoga”, “PomagayeĢ” kelimelerinden gelmekte ve “yardımcı”, “yardım eden”, “iĢbirlikçi” anlamlarını ihtiva etmektedir. Dolayısıyla Pomak kelimesi bir “kavim” adı olmayıp, Kıpçakların Osmanlı soydaĢlarına yardım ettikleri için, buna atfen “Slavlarca” kullanılan bir sıfattır. Bkz: Ġlker Alp, “Bulgarların Pomak Türkleri (Kıpçaklar- Kumanlar) Politikası”, Diyanet Ġlmi Dergi, Cilt 29, Sayı 2, Nisan-Mayıs-Haziran 1993, s. 77. 809 McCarthy, a.g.e., ss. 167-170.

810

XII. yüzyıllın ikinci yarısında vukû bulan “Bizans-Bulgar Mücadeleleri”nde Kıpçakların önemli roller oynadığı, hatta uzun yıllar Bulgar beylerinin Kıpçak menĢeli kiĢilerden seçildiği kaydedilmektedir. Dolayısıyla 1185‟lerde Bizans‟a baĢkaldıran Bulgar Türklerinin liderliğini bu Kıpçaklar yapmaktaydı. Öte yandan XII ve XIII. yüzyıllarda Kıpçaklar‟la takviyeli Bulgar ordusunun Ġstanbul önlerine kadar geldikleri, evlilik yoluyla da yakınlaĢmaları olan bu iki Türk boyunun Balkanlarda pek çok ganimetler elde ettiği görülmektedir. Gömeç, “Bulgar beylerinin Latinlere yanaĢmaya baĢladıkları zaman bu iki grup arasında ayrılıkların zuhur ettiğini” belirtmektedir. Sonraki yıllarda ise Ruslar vasıtasıyla SlavlaĢtıkları bilinmektedir. Bkz: Saadettin Yağmur Gömeç, “Türk Tarihinde Kıpçaklar”, Türk Tarihçiliğine Katkılar

sahip olmayan Bulgar Türklerinin, bugünkü Bulgariya/Bulgaristan‟da devlet kurdukları, fakat zamanla Hıristiyanlığı kabul ederek kalabalık Slav kitleleri arasında eriyip gittikleri kaydedilmektedir.812

Buna benzer bir uygulamayı bugün Gürcülerce de görmekteyiz. Onlar da yine Kıpçak menĢeli “Ahıskalı Türkleri,” Osmanlılar döneminde “MüslümanlaĢmıĢ Gürcü/Kartvel” diye tavsîf etmekte ve bununla ilgili bazı çalıĢmalar da yürütmektedirler. 813

Nihayetinde her ikisinin de aynı politikanın814 uzantısı olduğu anlaĢılmaktadır.

Kanaatimizce Alasania‟nın mezkûr görüĢü indî bir yaklaĢımdır ve Kıpçakların Gürcistan‟daki faaliyetleri küçümsenmekte ve göz ardı edilmektedir. Aynı yazar baĢka bir araĢtırmasında Kral IV. David ve Kraliçe Tamara döneminde Gürcistan‟a davet edilen Kıpçakların büyük bir kısmının çok erken bir tarihte ülkelerine geri döndüklerini iddia ederek bu konudaki hissî yaklaĢımını bir daha beyân etmektedir.815

Kurat, “Gürcistan‟a giden Kuman-Kıpçaklardan büyük bir kısmı dönmemiĢ, orada kalmıĢ ve türlü ovalarda yerleĢtirilmiĢlerdir. Doğu Anadolu‟da, Çıldır Gölü çevresindeki Kıpçaklar iĢte bunların halefleridir” diyerek Gürcü Türkolog‟un görüĢünü tekzip etmektedir.816 Ayrıca Ģunu da belirtmek gerekir ki, Gürcü devleti ve Gürcistan‟ın ortaya çıkmasında bir Türk boyu olan Kıpçakların rolü, bazı Gürcü yazarlar hariç, hiçbir araĢtırmacı tarafından inkâr edilmemiĢtir.817

Aynı zamanda Gürcü anonim kaynağı Kartlis Chobreba‟da geçen kayıtlarda,

Mustafa Kafalı Armağanı, ed., Üçler Bulduk, Abdullah Üstün, Türk Kültürünü AraĢtırma

Enstitüsü Yayınları, Ankara 2013, s. 122; Halil Ġnalcık, “Türkler ve Balkanlar”, Balkanlar, Ortadoğu ve Balkan Ġncelemeleri Vakfı, Ġstanbul 1993, s. 9; Rasonyi, a.g.e., 1971, ss. 153-155. 811 Daha geniĢ bilgi için bkz: Alp, a.g.m., ss. 75-80.

812

Mehmet Eröz, HıristiyanlaĢan Türkler, 1. Baskı, Türk Kültürünü AraĢtırma Enstitüsü, Ankara 1983, ss. 4-9.

813 Nodar ġengelia, Osmanlı Ferman ve Beratları Güney-Batı Gürcistan Tarihi Hakkında

(XVI-XVII. y.y.), 1. Baskı, Tiflis 2012, ss. 12-55. Ayrıca ġengelia da, Osmanlıların XVI.

yüzyılda Kıpçak Atabegleri için kullandıkları “Gürcü/Gürcistan” tabirlerini bugünkü anlamda “Gürcistan” diye yorumlayarak Kıpçaklı Atabeglerin de “Gürcü” olduğunu ifade etmektedir. Yukarıda da geniĢ bir Ģekilde izah edildiği üzere kanaatimizce bu doğru bir yargı değildir. 814 Rusların zaman zaman “ilmi siyasete alet ettiklerini” yukarıda belirtmiĢtik.

815

Guili Alasania, “Gürcistan Kıpçakları”, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, II, 793-797.

816 Kurat, a.g.e., 1972, s. 84.

Bagratlı IV. David‟in Kıpçaklar geldikten sonra “dört yıl boyunca (1120-

1124)” savaĢ ve fetihlerine geniĢ bir Ģekilde yer verilmektedir.818

Gürcü kronikleri M. Ö. IV. yüzyılda Kür ve Çoruh boylarında Kıpçak ve Buntürklerden haber vermiĢ olsa da, M. S. XI. yüzyılın sonlarına kadar Gürcü- Kıpçak iliĢkilerini ortaya koyacak her hangi bir bilgi söz konusu değildir. Bu mânada XII. yüzyılın baĢlarında Gürcülerle irtibata geçen Kıpçaklar daha çok Don ve Kuban bölgelerinde bulunan kavimlerdir. Bu bölgedeki Kıpçakların Gürcülerle yakın münasebetleri olmuĢ ve bu vesileyle Kıpçaklar, Kafkasların güneyine geçmiĢlerdir.819

Ġlgili yerde de ifade edileceği gibi Gürcü-Kıpçak iliĢkilerinin en yoğun olduğu dönem, Kral IV. David dönemidir. Dolayısıyla Kartlis Chobreba‟da David‟in hayat hikâyesi ve baĢarısı anlatılırken “Gürcü- Kıpçak” iliĢkilerine de önemli ölçüde yer verilmektedir. Bu haberleri tamamlar mahiyette bazı bilgiler ise Arap, Ermeni, Bizans, Rus ve Macar kaynaklarında yer almaktadır.820

DeĢt-i Kıpçak gibi geniĢ bir coğrafya‟ya yayılan Kıpçakların Bizans ve Ruslarla olan iliĢkileri Balkanlar ve Kuzey Kafkasya‟yı etkilerken, Gürcülerle kurdukları akrabalık bağları ise baĢta Gürcistan olmak üzere Azerbaycan, Ġrmîniye, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgesinin siyasi ve demografik yapısını önemli ölçüde etkilemiĢtir. Nitekim daha Gürcü Kralı II. Georgi (1079-1082) döneminde Selçuklu akınlarından bunalan Kartvel/Gürcüler kalelerine çekilince onlardan boĢalan ġavĢat, Acara ve Gürcülerin asıl vatanı olan Kartli bölgesine göcebe Türklerin yerleĢmeye baĢladığı görülmektedir.821

Zira Bizans‟ın Güney Kafkasya‟yı Selçuklulara bıraktığı için Kartvellerin Kuzey Kafkasya‟da yalnız kaldığını ifade eden Gürcü tarihçi ġengelia, ayrıca bu dönemde Türklerin aileleriyle birlikte Gürcistanın her yerine yerleĢtiğini vurgulamaktadır.822

818 Brosset, a.g.e., 2003, ss. 306-335; Kırzıoğlu, a.g.e., 1992, s. 116. 819 Gökbel, a.g.e., s. 56.

820 Alasania, a.g.m., s. 793. 821

Brosset, a.g.e., 1849, ss. 358-359; Tellioğlu, a.g.e., 2004, s. 120. Ayrıca konuyla ilgili olarak aĢağıda geniĢ bilgi verilecektir.

822 Nodar ġengelia, “Selçuklu ve Osmanlı Döneminde Gürcüstan”, Çveneburi, Sayı 29, Temmuz/Eylül 1998, s. 14.

Türkistan‟dan Balkanlara kadar geniĢ bir coğrafya‟ya yayılan, Oğuz ve Karluklar kadar kalabalık bir Türk kavmi olan Kıpçakların bir kısmı, Kafkasya‟da Gürcüler ile komĢu idiler. 823

Dolayısıyla Karadeniz‟in kuzeyindeki sahada yaĢayan bu Kıpçaklar, 1090 ile 1110 yılları arasında en kudretli devirlerini yaĢıyordu. 824 BaĢlarında “Benek (Bonyak), Tugorhan

(Tugorkan), Altınapa (Altunopa)” ve “ġaruhan (Saruhan)”825

isimli çok cesur ve kabiliyetli baĢbuğları vardı.826 Kıpçak baĢbuğlarının en kuvvetlisi olan Benek‟in 1109 yıllarında Kiev arazisindeki bir çarpıĢmada vefat etmesi, sorasında 1109, 1111, 1113 ve 1116 yılları arasında Ruslarla vukû bulan savaĢlarda alınan mağlubiyetler Kıpçakların zayıflamasına sebep oldu. Bu sırada ġaruhan‟ın yerine geçen oğlu Atrak, 1095-1096 tarihleri arasında Kıpçakların bir kısmını kavimlerinden ayırarak Osetlerin yanına yerleĢtirdi. Böylece Kıpçaklarla güney komĢuları Gürcüler arasında temaslar daha da sıkı hale geldi. 827 ĠĢte bu Kıpçak birliği daha sonra Rus Knezi Vladimir Monomah‟ın (1113-1125) baskısı neticesinde IV. David‟in daveti üzerine Gürcistan‟a giderek bölgeyi ihyâ etmiĢlerdir.828

Kıpçakların bir kısmının Kuban boylarındaki varlığına iĢaret eden Kurat, konuyla ilgili olarak Ģu bilgilere yer vermektedir: “Bunlar Kafkaslardaki kavimlerle de temasa gelmiĢlerdir. Kuman-Kıpçaklardan bir zümre, baĢbuğları Atrak‟ın kumandasında, Ruslar tarafından bir yenilgiye uğradıktan sonra, Gürcü Kralının hizmetine girmiĢ ve bu suretle mâverayı Kafkaslarda Kıpçakların

823 Turan, a.g.e., 2009, s. 232. 824

Akdes Nimet Kurat, “Malazgirt Zaferi Sıralarında Ġdil Boyu ve Karadeniz‟in Kuzeyindeki Türk Kavimleri”, Türk Kültürü, Cilt IX. Sayı 106, Ankara 1971, s. 12.

825 Kurat, Rus vekayinâmeleri ve kısmen de Bizans kroniklerinde muhtelif olaylar sebebiyle geçen diğer bazı Kıpçak baĢbuğlarının adlarını Ģu Ģekilde vermektedir: “Baybars, BoluĢ, Asaduk, Savuk, Belkatğin, Îtler, Köten, Küre, Santuz, Köbek, Konçak Izay, Tavlı, BokmıĢ, Uzluk, Barak, Tarsuk, Alka, Turunday, AtuĢ, Îtoğlu, Aktay, Taz, Sevinç, ġükür, Sırçan, Sakal, Atrak, Kuman, Beldüz”. Bkz: Kurat, a.g.e., 1972, ss. 101-102; Rasonyi, a.g.e., 1971, ss. 145- 146; Rasonyi, a.g.m., 1939, s. 415. Ayrıca bu listeye Azerbaycan, Gürcü ve Memlük tarihinde önemli görevler icra etmiĢ “Kubasar, Kutlu Arslan, Ġl-Deniz, Kutuz ve Kalavun” gibi Kıpçak asıllı komutanları da ekleyebiliriz. Bununla birlikte bu Kıpçak adlarının birçoğuna diğer Türk boylarında da rastlamamız mümkündür. Bkz: Gökbel, a.g.e., ss. 58-59; 105-116.

826 Mustafa Safran, “Kuman/Kıpçaklar”, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, II, s. 788.

827 Alasania, a.g.m., s. 793; Ömer SubaĢı, “XI. Yüzyılda Tao-Klarceti Bölgesinde Türk Hâkimiyeti”, Turkish Studies, Volume 8/5 Spring 2013, Ankara 2013, ss. 719-721.

yerleĢmesi baĢlamıĢtır. Doğu Anadolu‟daki Kıpçak zümreleri iĢte bu

Kıpçakların bakayası olsa gerektir.”829

Kıpçakların Güney Kafkasya‟ya yoğun bir Ģekilde harekete geçmeleri, kendileri gibi Türk boyu olduğu halde onların aksine oldukça teĢkilatçı olan Selçuklularla bağlantılıdır. Ġleride de temas edileceği üzere IV. David, Selçuklulara karĢı diğer Türk boyu olan Kıpçakların gücünden istifade ederek bu sayede krallığının sınırlarını geniĢletmeyi baĢarmıĢtır.830 Nitekim Togan: “Kıpçakların Müslüman olanları Selçuklulara hizmet maksadıyla Derbend tarikiyle, Hıristiyanları da Gürcü Kralları tarafından davet edilerek Daryal tarikiyle mütemadiyen Kafkasya cenubuna geçtiler.” diyerek aynı zamanda Kıpçakların yol güzergâhı hakkında bilgi vermektedir.831

Ayrıca Kıpçakların Gürcü/Kartvel tarihinde önemli rol oynadığını dönemin vekayinâmeleri ve tarihî kaynakları da kaydetmektedir.832

1.4.1.3. IV. David‟in (1089-1125) Kıpçakları Bölgeye Daveti ve