• Sonuç bulunamadı

Elektronik Delille İlgili Karşılaşılan Sorunlar

BÖLÜM 1: CEZA YARGILAMASINDA DELİLLER

1.5. Delil Serbestîsi İlkesi

1.7.2. Elektronik Delille İlgili Karşılaşılan Sorunlar

1.7.2. Elektronik Delille İlgili Karşılaşılan Sorunlar

Bir kanıt türü olarak elektronik delil, suç soruşturmasının uygulayıcıları bakımından birçok sorunu ihtiva etmektedir. Öncelikle son derece dağınık ve kaygan yapıya sahip bir kanıt türü olan elektronik delili elde etmek oldukça zordur. Örneğin, bir sabit disk, bilgi parçaları birbirine karışmış ve zaman içinde katmanlaşmış dağınık bir veri alaşımını içermektedir. Bu alaşımın ise sadece küçük bir kısmı soruşturmayla ilgili bulunmaktadır. Bu bakımdan, bu verilerden kullanışlı olanlarını çıkartarak onları bir arada, uygun ve yorumlanabilir bir biçime sokmak gerekir284

.

Bu durum ise elektronik verileri, delil haline getirecek kişilerin bu hususta uzmanlaşmasıyla mümkündür. Uzmanlaşmanın yanı sıra zaman faktörü de elektronik verinin elektronik delil haline dönüştürülmesi sürecini etkileyen önemli bir faktördür. Elektronik delilin elde edilmesi ayrıca zaman alıcı bir faaliyet olarak karşımıza çıkmaktadır285

.

Elektronik delil, dijital verilerden oluşmaktadır. Bu veriler ise bilişim sistemleri üzerinde kaydedilmiş 1 ve 0 değerlerine verilen anlam sonucunda ortaya çıkarlar. Dolayısıyla doğrudan elle tutulabilen ve gözle görülebilen bir yapının olmayışı dijital verileri soyut hale getirmektedir. Soyut kavramlardan kesinlik çıkartmak ise oldukça zordur. Bununla birlikte delillerin, işlevleri itibariyle bir suçu ispat edici nitelikte kesin

283

Karagülmez, Bilişim Suçları ve Soruşturma-Kovuşturma Evreleri, s. 395.

284

Casey, Digital Evidence and Computer Crime, s. 25.

285

Olgun Değirmenci, “Bilgi Toplumunun Delil Türü: Sayısal Deliller ve Bilimselliği”, Terazi Hukuk Dergisi, Cilt. 9, Sayı. 97, (Eylül 2014), s. 22.

93

bulgular barındırmaları gerekir. Bu bakımdan, dijital verilerin yüzde yüz delil olarak kullanılması hususunda büyük sorunlar ortaya çıkabilmektedir286

.

Olay yerinden elde edilen elektronik verilerin, mahkemeye sunulana kadar muhafazasının sağlanması, hâkimin vicdani kanaatinin tam ve doğru delillere dayanarak oluşturulması açısından önemlidir. Bu bakımdan, elektronik delilin bütünlüğünün sağlanabilmesi, mevcut teknolojik gelişmelere rağmen karşılaşılan sorunlardan birini teşkil etmektedir287

.

Gerçekten de, elektronik delilin oldukça kolay manipüle edilebilir yapıda olması soruşturma uygulayıcıları bakımından yeni sorunları gündeme getirmektedir. Elektronik delil, kötü niyetli suçlular tarafından veya elde edilişi sırasında yanlışlıkla, bozulmaya ilişkin belirgin herhangi bir işaret bırakmaksızın değiştirilebilir. Bununla birlikte, elektronik delil bu sorunu hafifletecek birçok özelliğe de sahiptir. Şöyle ki;

Elektronik delil, aynen çoğaltılamaz ve kopyası asıl delilmiş gibi incelenebilir. Nitekim söz konusu elektronik delil olduğunda onun kopyasının incelenmesi yaygın bir uygulamadır. Bu sayede orijinal delilin zarar görme riski önlenmiş olmaktadır.

Elektronik delilin değiştirilmesi veya tahrif edilmesi durumunda, doğru araçlar kullanılarak orijinal delil ile karşılaştırma yapılması halinde bu durumun tespit edilmesi oldukça kolaydır.

Elektronik delili yok etmek son derece zordur. Bir dosya silinse veya bir sabit disk formatlansa bile elektronik delil yine de kurtarılabilir.

Suçlular elektronik delili yok etmeye çalıştıklarında, farkında olmadan elektronik delilin kopyasını veya onunla bağlantılı kalıntılarını yerlerinde bırakabilirler288

.

286

Yusuf Uzunay ve Kemal Bıçakçı, “A3D3M: Açık Anahtar Altyapısı Destekli Dijital Delilleri Doğrulama Modeli”,

Ağ ve Bilgi Güvenliği Ulusal Sempozyumu, İstanbul, 9-11 Haziran 2005, http://www.emo.org.tr /ekler/

4843973f9b66701ek. pdf. (31 Ekim 2014).

287

Değirmenci, Ceza Yargılamasında Sayısal (Dijital) Delil, s. 188-189.

288

94

Bilişim sisteminde yer alan elektronik veri ile doğrudan bilişim sisteminin maliki arasındaki ilişkiyi her zaman kurmak mümkün değildir. Özellikle kötü niyetli veya casus amaçlı yazılımların (malware) kullanılması suretiyle herhangi bir bilişim sisteminin suçun işlenmesinde araç olarak kullanılması olasıdır. Bu gibi durumlarda suçun gerçek fail veya faillerine ulaşmak ancak bilişim sisteminde yer alan veri ile fail veya failler arasındaki bağlantının sağlanmasıyla mümkün olacaktır289

.

Bu nedenle elektronik delil, yürütülmekte olan münferit bir soruşturmanın yalnızca bir bileşeni (cüzü) olabilir. Eğer bir olgu, bilgisayar dosyalarının tarih-zaman damgaları gibi tek bir şekil veya katı bir soruşturma kaynağına dayandırılmış ise bu olgunun daha sonra beklenmedik şekilde zayıflatılması soruşturmayı olumsuz biçimde etkileyecektir. Mevcut elektronik delilin dışında ek bir delilin olmadığı durumlarda, suçun işlendiği sırada bilgisayarın başkası tarafından kullanıldığı tezi makul bir savunma olarak ileri sürülebilecektir290

.

Yukarıda da belirtildiği gibi günümüzde kötü niyetli veya casus amaçlı yazılımlar kullanılarak özgün mekanizması güvenli bilgisayarların devre dışı bırakılabilmelerinin yanı sıra herhangi bir şifreye ihtiyaç duymaksızın dahi birçok bilgisayara izin istenmeksizin erişim sağlanabilmektedir. Diğer taraftan, sanık, beraatını sağlayacak kimi delillerin sistemden toplanmadığını iddia etmesi durumunda, toplanan elektronik delil, sadece suçun varlığını destekleyen zayıf bir delil niteliğinde kalabilmektedir291

.

Benzer şekilde, truva atları gibi bazı zararlı programlar, bir bilgisayarı suçun işlenmesinde araç olarak kullandıktan sonra, geriye yönelik tüm izleri silebilmektedir. Maddi olaya, bu nitelikteki bir yazılımın neden olduğunun ortaya çıkartılması, sorumluların hukuki yaptırımla muhatap olmaları, ceza hukukunun özel ve genel önleyici amacının yerine getirilmesi bakımından gereklidir292

.

289

Değirmenci, Ceza Yargılamasında Sayısal (Dijital) Delil, s. 176.

290

Casey, Digital Evidence and Computer Crime, s. 26.

291

Casey, Digital Evidence and Computer Crime, s. 26.

292

95

Diğer taraftan elektronik verilerin internet sayesinde kolaylıkla yer değiştirebilmesi, yine internet sayesinde verilere müdahale edilebilmesi, internet yoluyla işlenebilen ve bilişime mahsus suçların dünyanın herhangi bir yerinden kolaylıkla yapılabilmesi, karşımıza elektronik delillerin elde edilmesi ile ilgili ülkesellik ve yetki sorunlarını çıkarmaktadır. Dolayısıyla, dünyanın herhangi bir yerinde yapılan hareketle işlenen bir suçun Türkiye’de sonuç doğurması durumunda veya tam tersi bir durumda elektronik delil elde edebilmek oldukça güçtür. Bu soruna uluslararası sözleşmelerle ve adli yardımlaşmayla çözüm üretilmeye çalışılmaktadır. Ancak, bu konudaki kavramların, standartların ve suç tanımlarının ülkeden ülkeye değişken olması sebebiyle, sorunun bir süre daha devam edeceği gözükmektedir293

.

Son alarak belirtmek gerekir ki; elektronik delil çoğu zaman kişilerin atılı suç ile hiçbir ilgisi olmayan kişisel verilerinin de saklandığı bilişim sistemlerinde bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu bilişim sistemi içerisinde çok küçük bir alanda saklı bulunan soruşturmaya konu elektronik verinin tespiti ve elde edilmesi sürecinde şahısların kişisel verileri ifşa olmakta ve dolayısıyla özel hayatlarının gizliliğine müdahalede bulunularak mağduriyetlere neden olunmaktadır. Elektronik delile ulaşılamayan arama faaliyetlerinde ise bu mağduriyet daha da artmaktadır. Bu bakımdan elektronik delilin elde edilmesi sürecinde soruşturmanın aydınlatılması ile özel hayatın gizliliğinin korunması arasındaki menfaat dengesinin gözetilerek uygulamanın buna göre tesis edilmesi gerekmektedir.