• Sonuç bulunamadı

Dokuzuncu Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum

III. BÖLÜM

4.9. Dokuzuncu Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum

Araştırmanın dokuzuncu alt probleminde İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin güncel olaylara ilişkin farkındalık düzeyleri kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmıştır.

a. İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin, güncel olaylarla ilgili farkındalık düzeyleri kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyleri anlamlı bir ilişki var mıdır?

Tablo 40: İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyleri ile güncel olaylara ilişkin farkındalık düzeyleri arasındaki korelasyon

Kitle İletişim Araçlarını Kullanma Durumu

Ortalama Puanı

Bazı güncel konulara ilişkin bilgi düzeyi Kitle İletişim Araçlarını

Kullanma Durumu

Ortalama Puanı P 1.000 .240

. .000

N 464 464

Bazi Güncel Konulara

Ilişkin Bilgi Düzeyi P .240 1.000

.000 .

N 464 464

Tablo 40 incelendiğinde ilköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyleri ile güncel olaylara ilişkin farkındalık düzeyleri arasında düşük düzeyde pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (r=.240). Bu bulguya dayanarak, öğrencilerin kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyleri yükseldikçe bazı güncel konulara ilişkin bilgi düzeyinin arttığı söylenebilir. Determinasyon katsayısı (r2=0.0576) dikkate alındığında öğrencilerin bazı güncel konulara ilişkin bilgi düzeylerinin toplam varyansın (değişkenliğin) yaklaşık %6’sının kitle iletişim araçlarını kullanmalarından kaynaklandığı söylenebilir.

Determinasyon katsayısı (açıklanan varyans) oldukça düşük düzeydedir. Bu bulguya dayalı olarak öğrencilerin bazı güncel konulara ilişkin bilgi düzeylerinin

kitle iletişim araçlarını kullanma durumları ile çok düşük düzeyde ilişkisi olduğu söylenebilir.

V. BÖLÜM

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Bu çalışmada güncellik kavramı, güncel olayların öğretiminin gerekçesi, güncel olaylar öğretiminin Sosyal Bilgiler eğitimindeki yeri ve Sosyal Bilgiler öğrencilerinin güncel olaylara ilişkin düşünceleri ve farkındalık düzeyleri araştırımıştır.

Eğitimcilere göre sorumlu, demokratik bir vatandaşlık bilinci temeli ve bununla birlikte gelen bilgi birikimi, yaklaşımlar ve beceriler çocuğun hayatında erken yaşta tesis edilmelidir (Smith, 1963: 69). Bir demokraside bağımsız bir vatandaşın temel sorumluluğu, ülkesinin ve içinde yaşadığı toplumun refahını etkileyen konular hakkında bilgili ve güncel gelişmelerden haberdar olmaktır (Smith,1963: 70).

İlköğretim okulu 4-7. sınıflarda okuyan öğrencilerin güncel olayların öğrenilmesinde kullanılan kitle iletişim araçlarını kullanma durumları, Sosyal Bilgiler derslerinde güncel olayların nasıl işlendiği, İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin önemsedikleri güncel konular, Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumları, güncel olaylarla ilgili farkındalık düzeyleri, güncel olaylara ilişkin farkındalık düzeyleri ile Sosyal Bilgiler dersi başarıları ve kitle ieltişim araçlarını kullanma durumları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı durumları ele alınmıştır. İlköğretim okulu 4-7. sınıflarda okuyan öğrencilerin güncellik konusundaki ilgi ve farkındalık düzeylerinin tespitine yönelik bu araştırmada cinsiyet, sosyo- ekonomik düzey ve sınıf düzeyi değişkenleri dikkate alınmıştır.

5. 1. Sonuçlar

Bu bölümde araştırma bulgularından da elde edilen sonuçlara yer verilmiştir. • Araştırma kapsamında kız ve erkek öğrencilerin kitle iletişim araçlarını yeterince kullanmadıkları söylenebilir. Sosyo ekonomik düzey bakımından daha iyi durumda olan öğrencilerin, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan öğrencilere

araçlarını kullanma durumu ile ilgili olarak sınıf düzeyi değişkenine göre bazı değişiklikler söz konusudur. Kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyi en yüksek olanlar beşinci sınıf öğrencileri, en düşük olanlar ise dördüncü ve yedinci sınıf öğrencileridir. Dördüncü sınıf öğrencilerinin kitle iletişim araçlarını kullanma düzeylerinin düşük olması yaşları ile ilgili olabilir. Yedinci sınıföğrencilerinin girecekleri sınavlara yönelik hazırlıklara harcadıkları zaman, kitle iletişim araçlarına yeterince vakit ayıramama sebeplerinden olabilir. Tudball’a göre de (2005, s.20) öğrenciler yeterince gazete okumamakta ve güncel meselelerle ilgili programları istekli bir şekilde izlememektedirler.

• İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin güncel olayları öğrendikleri kaynakların başında televizyon gelmektedir. Öğrencilerin televizyonda en çok bilgi yarışmaları, haberler, diziler, belgeseller, sinema filmleri, eğlence programları, spor programları ve çizgi filmleri izledikleri görülmektedir. Televizyonda güncel olayların tartışıldığı haber programlarını izleme düzeyi ile ilgili öğrenci görüşleri “katılıyorum” düzeyinin altında kalmıştır. Prevuznak’ın araştırmasında da (1997, s.157) “televizyonun tüm izleyiciler tarafından haber almak için kullanılan temel kaynak olduğu” ancak “kaynak okuma sanatı”nın bu araştırmaya cevap veren öğrenciler tarafından göz ardı edildiği görülmüştür. İzleyicilerin medya okur- yazarlığı bakımından yeterince bilgili ve bilinçli olmadıkları söylenebilir.

• Öğrencilerin interneti kullanma düzeylerinin diğer kitle iletişim araçlarını kullanma düzeylerine göre daha düşük olduğu görülmektedir. Günde hiç internet kullanmadığıını belirten öğrencilerin oranı toplam öğrenci sayısının yarısından fazladır. Öğrencilerin güncel olayları internetten öğrenme düzeylerinin de oldukça düşük olduğu görülmektedir. İnternet ile ilgili ifadelere ilişkin öğrenci görüşlerinin genel olarak “katılmıyorum” düzeyindedir. İnternet kullanım düzeyi bakımından cinsiyet, SED ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre farklılıklar görülmektedir. Erkek öğrencilerin interneti kız öğrencilerden daha fazla kullandıkları görülmektedir. Bu durum erkek öğrencilerin evlerinin dışında da internete ulaşma İmkânlarının daha fazla olması ile ilgili olabilir. Araştırma kapsamında internet kullanma düzeyi en yüksek olan öğrenciler, sosyo-ekonomik düzeyi en iyi durumda olan öğrencilerdir. İnternet kullanma düzeyi en düşük olan öğrenciler, sosyo-

ekonomik düzeyi zayıf olan öğrencileridir. Ailelerin sosyo-ekonomik durumunun internet kullanımını etkilediği söylenebilir.

• Öğrencilerin gazete okuma düzeylerinin genel olarak düşük olduğu ve çoğunun düzenli gazete okumadıkları görülmektedir. Hergün gazete okuduğunu belirten öğrenci sayısı oldukça düşüktür. Öğrencilerin dergileri okuma düzeyleri de genel olarak “katılıyorum” düzeyinin altındadır. Öğrencilerin genel olarak radyo dinleme düzeylerinin de düşük olduğu ve radyoyu daha çok müzik dinlemek amacıyla dinledikleri anlaşılmaktadır. Bu bulgu, Nelson’un (1998, s.275) çalışmasında yer alan, öğrencilerin radyoyu en çok müzik dinlemek amacıyla dinledikleri şeklindeki ifadeyi desteklemektedir.

• Öğrencilerin güncel olayları çoğunlukla televizyondan ve gazeteden öğrendikleri anlaşılmaktadır. İnternet, dergi ve radyodan güncel olayların öğrenilme düzeyinin düşük olduğu görülmektedir. Bunların yanı sıra anne-baba, öğretmen, arkadaş gibi çevredeki insanlardan güncel olayların öğrenilme düzeyinin de düşük olduğu görülmektedir. Öğrencilerin güncel olayları öğrendikleri kaynaklara ilişkin görüşlerine göre, ders kitaplarının yeterli olmadığı görülmektedir. Bu konuda öğrenci görüşleri “katılıyorum” düzeyinin altında kalmıştır.

• Öğrencilerin siyasî olayları Türkiye’de en önemli güncel olay olarak gördükleri anlaşılmaktadır. Bu durum kitle iletişim araçları tarafından araştırmanın yapıldığı günlerde siyasî konularla ilgili haberlere büyük ağırlık verilmesi ile ilgili olabilir. Görüşme yapılan öğrencilerden önemli bir kısmının kuraklık tehlikesini dünyada en önemli güncel olay olarak gördükleri anlaşılmaktadır. Uygulamanın yapıldığı günlerde yaşanan ciddî kuraklık tehlikesi ve gerek kitle iletişim araçları, gerekse etraftaki insanlardan sık sık bu konudan bahsedilmesi öğrencilerin bu şekilde düşünmelerinde etkili olmuş olabilir. “Su sıkıntısı” ve “Küresel Isınma” şeklinde dile getirilen bu güncel konunun öneminin farkına varılması olumlu bir gelişmedir. İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin yarısından çoğunun bir siyasetçiyi gündemdeki kişiler arasında en önemli kişi olarak gördükleri anlaşılmaktadır. Daha sonra sırasıyla sanatçılar ve sporcular gelmektedir. Öğrencilerin sanatçı olarak belirttikleri kişilerin çoğunlukla magazin basınından adını sıklıkla duydukları, özel

• Öğrenci görüşlerine göre Sosyal Bilgiler dersinde güncel olayları işlerken genellikle tartışma yönteminin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra gazete, dergi ve afiş kullanarak güncel olayları derse taşıyan öğretmenlerin de bulunduğu, ancak bu materyallerin kullanım düzeyinin oldukça düşük olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin Sosyal Bilgiler derslerinde güncel olayları öğretirken çoğunlukla tartışma yöntemini kullanmayı tercih ettiği, güncel olay materyallerini ise yeterince kullanmadıkları anlaşılmaktadır. Bu bulgu, Davis Jr.’ın, “öğretmenlerin yeni yöntemlere açık ve olumlu tutuma sahip gibi görünseler de bu olumlu tutumlarını yenilikleri uygulama aşamasında aynı kararlılıkla gösteremedikleri” şeklindeki görüşünü desteklemektedir (Davis Jr., 2001; Akt. Karabağ, 2003, s.15). Öğretmenlerin dersi kendilerine kolay geldiği şekilde işledikleri anlaşılmaktadır. Sınıfa değişik materyaller getirmek, konularla ilgili ön hazırlıklar yapmak, bu konuları çeşitli yardımcı kaynakları kullanarak işlemek öğretmenlere ek iş olarak yükleneceğinden, bu zahmete girmek yerine konuları anlatıp, biraz da tartışarak geçiştirmek öğretmenlere daha kolay görünmüş olabilir. Haas ve Laughlin, Sosyal Bilgiler dersinin güncel olayları kapsamakla birlikte, uygulamaların ve odağın büyük ölçüde öğretmenin kişisel seçimine ya da önemli bir olayın tartışılmasına kaldığını belirtmektedir (Haas and Laughlin, 2000). Gelişmiş ülkelerde de öğretmenlerin, sınıfta yeni teknolojiler kullanmaya hazır ve çok istekli olmadıkları anlaşılmaktadır (Ergün, 1998). Bu durumun gelişmekte olan ülkemizde de geçerli olduğu söylenebilir.

• Araştırma kapsamında görüşülen öğrenciler arasında, güncel olayların öğretiminde gazete, dergi, afiş kullanıldığını belirtenlerin sayısı oldukça düşüktür. Televizyon ve internet kullanıldığını belirten olmamıştır. Deveci (2007)’nin çalışmasında ise, görüşme yapılan öğretmenlerin tamamı derslerde gazeteleri, tamamına yakını da televizyonu kullandıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler, dergi, internet, kitap, radyo gibi kaynakları da güncel olayların öğretiminde kullandıklarını belirtmişlerdir (Deveci, 2007, s.441). Güncel olayların derslerde kullanımı konusunda öğretmen ve öğrenci görüşleri arasında bazı farklılıklar olduğu söylenebilir.

• “Sosyal Bilgiler derslerinde güncel olaylardan yeterince bahsedilmektedir” ifadesi ile ilgili öğrenci görüşleri, “katılıyorum” düzeyinin altında kalmıştır. Öğrencilerin Sosyal Bilgiler derslerinde güncel olaylardan yeterince bahsedilmediğini düşündükleri söylenebilir. Bu bulgu, Deveci’nin Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin derste güncel olaylardan yeterince yararlanamadıkları şeklindeki tespitini desteklemektedir (Deveci, 2007, s.442).

• Öğrenci görüşlerine göre Sosyal Bilgiler derslerinde en çok ele alınan güncel olaylar arasında kuraklık ve siyasi konuların olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra uluslar arası sorunlar, çevre sorunları, doğal afetler, spor, kültür-sanat vb. güncel olaylardan da Sosyal Bilgiler derslerinde bahsedildiği anlaşılmaktadır. Bilimsel gelişmelerden derslerde pek bahsedilmediği anlaşılmaktadır. Zararlı alışkanlıklar, kültür-sanat faaliyetleri, demokrasi v.b. konuların derste ele alınma düzeyinin çok düşük olduğu anlaşılmaktadır.

• Öğrencilerin kitle iletişim araçlarını kullanarak sürekli haberlere konu olan olayları ve kişileri (devlet yöneticileri, yerel idareciler, bilim adamları, sanatçılar v.b.) bilmeleri beklenmektedir. Kitle iletişim araçlarını etkili bir şekilde kullanan, önemli haberleri öğrenmenin gereğine inanan öğrencilerin araştırma kapsamında sorulan soruların tamamını doğru olarak cevaplamalarının zor olmadığı düşünülmektedir. Ancak uygulama yapılan günlerde televizyon başta olmak üzere, kitle iletişim araçlarında sürekli bahsedilen kişileri, yakın çevresinde bulunan yerel yöneticiyi ve dünyadaki bütün insanları ve canlıları etkileyen bir güncel konuyu bilmeyen öğrenciler bulunmaktadır. Bu durum öğrencilerin güncel olayları yeterince takip etmediklerini göstermektedir. Bu bulgu, öğrencilerin güncel olaylara karşı ilgisiz olduklarını ileri süren Turner’in tespiti ile benzerlik göstermektedir. Turner Yapılan araştırmalar, öğrencilerin hükümet kurumları ya da yurttaşlıkla ilgili ilkeler hakkında çok az bir bilgiden bile yoksun olduklarını göstermektedir. Öğrencilerin ilgilerinin çekilmesinde ve öğrencilere bir yetki duygusunun verilmesinde bazen başarısız olunduğu vurgulanmaktadır (Turner, 1995, s.118). Earle’e göre de (1982, s.28) pek çok ilkokul öğrencisi çevresindeki dünyada olup biten olaylar, insanlar ve yerler konusunda neredeyse tamamen bilgisiz ve bu konuları öğrenmeye hazır ve istekli olmadıkları düşünülmektedir.

• Güncel olaylara ilişkin sorular arasında en fazla doğru cevap verilen sorular kültür-sanat ve siyasetle ilgili sorulardır. En fazla yanlış cevap verilen sorular ise eğitim ve yerel yönetici ile ilgili sorulardır. Soruların tamamını cevaplayan öğrenci sayısı, toplam öğrenci sayısının %18’i kadardır. Hiçbir soruya doğru cevap veremeyen öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının %8’i kadardır. Sorulan sorulardan hiçbiri bütün öğrenciler tarafından doğru olarak cevaplanamamıştır. Erkek öğrencilerin farkındalık düzeyi ile kız öğrencilerin farkındalık düzeyi genel olarak birbirine yakındır. Ancak bazı sorularda farklılıklar görülmektedir. Sporla ilgili olarak erkek öğrencilerin farkındalık düzeyi kız öğrencilerin farkındalık düzeyinden daha yüksek, kültür-sanat konusu ile ilgili olarak kız öğrencilerin farkındalık düzeyi erkek öğrencilerin farkındalık düzeyinden daha yüksek bulunmuştur. Anderman ve Johnston (1994)’ın çalışmasında ise ortaokulda okuyan erkek öğrencilerin haberler hakkında özyeterliliklerinin kız öğrencilere göre daha yüksek bulunmuştur.

• Okullar arasında farkındalık düzeyinin değişik olduğu görülmektedir. Genel olarak en düşük farkındalık düzeyi puanı alt sosyo-ekonomik düzeye sahip olan öğrencilere, en yüksek farkındalık düzeyi puanı ise üst sosyo-ekonomik düzeye sahip olan öğrencilere aittir. Ancak yerel yönetici ile ilgili soruya verilen cevaplarda bu durumun değiştiği görülmektedir. Bu soruya verilen doğru cevaplara bakıldığında en yüksek farkındalık düzeyi puanı alt sosyo-ekonomik düzeye sahip olan öğrencilere, en düşük farkındalık düzeyi puanı üst sosyo-ekonomik düzeye sahip olan öğrencilere aittir. Sınıflar arasında da farkındalık düzeyi farklılıklar göstermektedir. Genel olarak altıncı ve yedinci sınıf öğrencilerinin farkındalık düzeyi puanlarının dört ve beşinci sınıf öğrencilerinin farkındalık düzeyi puanlarından yüksek olduğu görülmektedir.

• İlköğretim öğrencilerinin Sosyal Bilgiler dersine yönelik tutumları incelendiğinde genel olarak öğrencilerin olumlu tutuma sahip oldukları görülmektedir. Arada anlamlı bir fark olmasa da tutum düzeylerine ilişkin olarak cinsiyet, okul ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre bazı küçük farklılıklar bulunmaktadır. Sosyal Bilgiler dersine yönelik olarak kız öğrencilerin tutum puanlarının erkek öğrencilerin tutum puanlarından daha yüksek olduğu görülmektedir. Okul düzeyinde en yüksek tutum puanı orta sosyo-ekonomik düzeye

sahip olan öğrencilere, en düşük tutum puanı üst sosyo-ekonomik düzeye sahip olan öğrencilere aittir. Sınıf düzeyinde en yüksek tutum puanı beşinci sınıfa en düşük tutum puanı yedinci sınıfa aittir.

• İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin güncel konulara ilişkin bilgi düzeylerinin Sosyal Bilgiler dersi başarıları ile çok düşük düzeyde ilişkisi olduğu görülmektedir. Sosyal Bilgiler derslerinde güncel olayların yeterince kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Bu bulgu, Passe’in (1988) okullarda güncel olaylar eğitiminin zayıf olduğu ve derslerde güncel olayların nadiren tartışıldığı görüşünü desteklemektedir. İlköğretim Sosyal Bilgiler öğrencilerinin güncel olaylara ilişkin bilgi düzeylerinin kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyleri ile de düşük düzeyde ilişkisi olduğu görülmektedir. Bu bulguya dayalı olarak, öğrencilerin kitle iletişim araçlarını etkili bir şekilde kullanamadıkları söylenebilir. Bu bulgu, öğrencilerin yeterince gazete okumadıklarını ve güncel meselelerle ilgili programları istekli bir şekilde izlemediklerini belirten Tudball’ın görüşü ile benzerlik göstermektedir (Tudball, 2005, s.20).

5. 2. Öneriler

Güncel olayların eğitimde kullanılması konusunda daha önce yapılan çalışmalara bakıldığında genel olarak güncel olayların öğretimde kullanılması gerektiği konusuna vurgu yapılmaktadır. Böylelikle okul, günlük hayattan izole edilmiş bir bölge olmayıp, çocuk okulda öğrendiği bilgileri günlük hayatta kullanmak suretiyle, bilgileri içselleştirebilir ve bilginin kalıcılığının sağlanması konusunda çok faydalı katkılar sağlanabilir.

Durlu (1956), okul bilgileri ile gerçek hayat arasındaki bağların kopukluğunun, çocukların günlük hayata dair konulardan habersiz kalmalarına sebep olduğunu belirtmiştir. Bu şekilde öğrencilere az zamanda unutulan, kopuk, cansız, kupkuru bilgiler vermekten öteye geçilememiştir. Duırlu, bu sistemle çocuğu araştırmaya düşünmeye, kendi kendisini idare etmeğe muktedir, nasıl öğrenileceğini öğrenen, kendine güvenen, çevresinin sosyal meselelerine karşı ilgi duyan, vazife ve mesuliyet duygusuna sahip, çağdaş medenî insan olarak yetiştirmeğe muvaffak olunamayacağını vurgulamaktadır.

Sosyal Bilgiler öğretiminin amaçlarını gerçekleştirebilmek için, günlük hayattaki konulardan etkili bir şekilde faydalanmak gerektiği açıktır. Araştırma sonuçları doğrultusunda uygulamaya ve gelecekte yapılabilecek araştırmalara yönelik olarak geliştirilen öneriler aşağıda sunulmuştur.

• Kitle iletişim araçlarına yeterli düzeyde ulaşabilme imkanları olmayan öğrencilerin bu eksikliklerini tamamlayabilmek için okula ve öğretmenlere çok önemli görevler düşmektedir. Kitle iletişim araçlarını kullanma düzeyi düşük olan kız öğrenciler bu araçları kullanmaları konusunda teşvik edilmelidir. Ekonomik durumlarının zayıf olmasından dolayı bazı kitle iletişim araçlarına ulaşamayan öğrencilere, okulun imkanları ölçüsünde kitle iletişim araçlarına ulaşma olanağı sağlanmalı, ayrıca öğrencilere süreli yayınlara kolayca ulaşabilme yolları (kütüphane v.b) öğretilmelidir. Çok önemli bir bilgi ve güncel haber kaynağı olan internetin etkin ve faydalı bir şekilde kullanılması çağımızın gerekliliğidir. Internet, her eğitim seviyesinde ve her eğitim alanında kolaylıkla kullanılabilecek bir araçtır. Öğretmen, sınıfta internet kaynaklarını da kolaylıkla kullanabilmelidir. İnternette en son bilimsel araştırmalara ulaşmak çok kolay olduğundan öğrenci bu ağ üzerinde araştırmayı kolayca yapabilecektir. Öğrencileri gerekli güncel haberlere ve bilgilere ulaştırmak için derslerde bu araçların kullanılması teşvik edilmeli, öğrencilere bilgiye ulaşmalarında rehberlik yapılmalıdır.

• Binbaşıoğlu, öğretmenlerin, gerçek hayatı unutturacak yahut ihmal ettirecek kitap ve okuma bilgisine tutsak olmamaları gerektiğini vurgulamaktadır (2003: 11). Hergün birçok önemli olay meydana gelmekte ve bu olayları anlayabilmek, doğru değerlendirmek için takip etmek gerekmektedir. Öğrencilere güncel olayları takip etme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocukların sınav kazanma v.b. telaşlar yüzünden günlük hayattan kopmamaları için öğretmenlerin desteği gerekmektedir. Bu da öğrencilerin ilgi ve merakını uyandırarak, onları öğrenmeye ve araştırmaya teşvik etmekle mümkün olabilir.

• Öğrencilere çevrelerindeki insanlarla (anne-baba, arkadaş, öğretmen v.b.) bilgi alışverişinde bulunma, bilgilerini paylaşma isteği aşılanmalıdır.

• Hayatın içinden güncel konulara ders kitabında yer vermek birçok faydalar sağlayabilir. Güncel olayları ders kitaplarında kullanmak, öğrencinin okul ve günlük hayat arasında bağlantı kurması ve öğrendiklerini kendi hayatında uygulama fırsatı bulması açısından önemlidir. Öğrenci, kendisinin de içinde yaşadığı topluma ve hayata dair yeni bilgileri gördükçe ders kitabını daha fazla benimseyebilir. Ayrıca derste verilen bilgiler somutlaştırılarak, bu bilgilerin öğrencilerin zihinlerinde sağlam bir şekilde yerleştirilebilmesi mümkün olabilir. Güncel konular sürekli değiştiği için ders kitapları öğrencinin önüne gelene kadar içinde bulunan güncel olay haberleri, güncelliğini kaybetmeye başlamaktadır. Bu yüzden kitapların her yıl yeniden basılması ve her basımda güncellenerek daha yeni haberlere yer verilmesi gerekmetedir. Ders kitapları her yıl değiştirilmedikleri için öğretmenler bazı konulardaki yeni bilgiler için gazete ve dergi gibi haber kaynaklarından faydalanmalıdır.

• Öğrencilerin ilgi ve meraklarından faydalanılarak etkili ve kalıcı öğrenmeler sağlanabilir. Öğrencilerin önemli bir kısmının siyasetçilerin gündemdeki en önemli kişi olduğunu düşünmelerinden dolayı siyasetçilerin günlük hayatımızı ne şekilde etkiledikleri konusunda bilgilendirme etkinlikleri ile günlük hayata dair haberler ele alınabilir. Kitle iletişim araçlarının belli olaylara ve kişilere ağırlık vermesinin diğer önemli konuları unutturmaması gerektiği bilincinin verilmeye çalışılması ve medya okur-yazarlığı konusunda öğrencilerin bilinçlendirilmesine gayret edilmesi, öğrencilerin güncel olayları eleştirel bir süzgeçten geçirerek dikkatle takip etmeleri konusunda faydalı olabilir.

• Günlük hayatımızda önemli etkileri olan ve yaygın kanaate göre gelecek yıllarda da güncelliğini koruyacağı düşünülen doğa olayları (Küresel ısınma, deprem v.b.) hakkında öğrencilerin bilgilendirilmesi, somut örnekler olarak haberlerle desteklenmesi hem öğrenmenin kalıcılığı, hem de günlük hayatta öğrendiklerini kullanabilme fırsatının sağlanması bakımından faydalı olabilir. Öğrencilerin bütün canlıları etkileyebilen böyle önemli tabiat olaylarını ayrıntılı bir şekilde öğrenebilmeleri için öğretim yöntemleri ve öğretim materyallerinden azami ölçüde faydalanılmak suretiyle bilgilenmeleri ve bilgilerini yaşantılarında uygulamaları için etkinlikler yapılmalıdır.

• Öğretmenler, öğrencilere haberleri eleştirel bir şekilde incelemeleri için rehberlik yapmalı, haberin ne kadar gerçeğe uygun olduğunu sorgulama, değişik kaynaklardan konu ile ilgili araştırma yapma gerekliliği bilincini vermelidirler. Bir konu ile ilgili olarak, çok yönlü bakış açısı oluşturabilmek için mümkün olduğunca farklı kaynaklardan bilgi edinilmesinin gerekliliği konusunda öğretmenin rehberliği çok önemlidir.

• Öğretmenlerin mümkün olan bütün güncel olay materyallerini derste kullanması, öğrencilerin de bu materyalleri kullanma konusunda teşvik edilmeleri konusunda iyi bir örnek teşkil edebilir. Bu durumda, öğretmen yetiştiren yüksek