• Sonuç bulunamadı

Kullanım güvenliği

• Toksik ve irritan olmamalı.

• Stabil olmalı, herhangi bir pH’da aktif olmalı.

• Nötral pH’da çözünebilen bir ajan olmalı.

• Koroziv özellik taşımamalı.

• Renksiz ve kokusuz olmalı.

• Hazırlanan solüsyon kullanım süresi içerisinde tüketilmeli.

• Dezenfektan solüsyon güneş ışığından korunmalı ve havayla uzun süre temas etme-meli.

• Dezenfektan solüsyonlarını kullanırken sıçratmamak için önlem alınmalı.

Diğer maddelerle geçimsizliği

• Bazı dezenfektanlar, diğer temizlik maddeleri ile karıştırıldığında etkisizleşir veya geçi-nemezler.

• Kuarterner amonyum bileşikleri sabunlarla ve birçok normal deterjanla geçimsizdir.

• Hipokloritler ve diğer bazı halojen ürünler özellikle asitlerle karıştırıldığında oldukça reaktiftir.

• Kesinlikle hiçbir dezenfektan bir diğeri ile birleştirilerek kullanılmamalı çünkü hem her ikisinin de dezenfeksiyon etkinliği azalır hem de toksik olabilir.

Dilüsyonların hazırlanması

• Konsantre dezenfektanlar, kullanım öncesinde uygun oranlarda sulandırılmalı.

• Çözücüde kolay erimeli.

• Dezenfektan, sıvılarla seyreltildiğinde ve organik maddelerle temas ettiğinde etkisi azalmamalı.

• Dilüsyon için mümkün olduğunca sert su veya deniz suyu kullanılmamalı, bu sular bazı dezenfektanlar için geçimsizdir.

Temas süresi

• Dezenfektanın yüzeyle temas süresi yeterli olmalı (10-20 dk).

• Kısa temas bakteriyostatik etki sağlar.

• Yüksek ısı temas süresini azaltırken, düşük ısı her zaman arttırmaz.

Direnç

• Özellikle kuarterner amonyum bileşikleri gibi bazı dezenfektanların sık aralıklarla uygu-lanması halinde mikroorganizma direnç geliştirebilir.

• Dezenfektanların temizlik amacıyla kullanılması, hem direnç gelişimi hem de yüksek maliyetle sonuçlanır.

Tablo 2. Kimyasal Ajanlara Göre Dezenfeksiyon Süreleri

Kimyasal Ajan Süre

Kimyasal sterilanlar

Gluteraldehit >%2 >3 saat

Hidrojen peroksit %7,5 >6 saat

Perasetik asit %0,2 10-20dk

Yüksek düzey dezenfektanlar

Gluteraldehit %2 20dk

Ortofitalaldehit %0,55 12dk

Hidrojen peroksit %7,5 10dk

Perasetik asit %0,2 2dk

Süperokside su <1dk

Orta düzey dezenfektanlar

Hipoklorit (1000-5000ppm) ≤15dk

Fenol Bileşikleri (%0,4-5) ≤15dk

İyot (50-150ppm) ≤15dk

Etil-izopropil alkol (%60-95) ≤15dk

Düşük düzey dezenfektanlar

Kuarterner amonyum bileşikleri (%0,5-2) <10dk

Hipoklorit (50-500ppm) <10dk

Hidrojen peroksit %3 <10dk

İyot bileşikleri (30-50ppm) <10dk

Antiseptikler

Alkoller: Antiseptik ve dezenfektan olarak sıklıkla etil alkol (etanol) ve izopropil alkol

(izopropanol) kullanılmaktadır. Geniş etki spektrumları vardır. Ancak sporlara etkisizdirler.

Alkol preparatları sporlarla kontamine olabileceğinden sağlık alanında kullanılan alkolle-rin bakteri geçirmeyen filtrelerden (0.22 mikron çaplı) süzülmesi gerekir. Alkol %60-90 yoğunlukta (optimal %70) etkili olup %50’nin altında aktivitesini büyük ölçüde kaybeder.

Alkoller hızlı etki gösterirler. Hızla buharlaşırlar ve kalıcı etkileri yoktur. Uygulandıkları yüzeylerde hiçbir artık bırakmazlar. Alkoller etkilerini proteinleri pıhtılaştırarak ve lipitle-ri elipitle-riterek göstelipitle-rir. Protein denatürasyonu bir miktar su gerektirdiğinden mutlak alkolün (%100) antimikrobik etkisi zayıftır. Alkollerin penetrasyon gücü zayıf olduğundan kir ve organik maddeler etkinliği ortadan kaldırır. Ayrıca alkoller fiksatif olduğundan organik kirleri yüzeylere yapıştırırlar. Bu nedenle ancak temiz şartlarda kullanılmalıdırlar.

İyot bileşikleri: Hücre yapılarını ve enzim sistemlerini tahrip ederek mikroorganizmaları öldürürler. Geniş etki spektrumu gösterirler. Ancak normal kullanım yoğunluğunda spo-risit değildirler. Cilt, mukoza ve yara antiseptiği olarak kullanılırlar. İyot suda çözünme-yen bir bileşiktir. Ancak iyotun polivinil pirolidon (povidon) gibi polimerlerle oluşturduğu kompleks bileşikler (iyodoforlar) suda çözünürler ve yavaş şekilde iyot serbestleşmesine neden olurlar. İyot başlıca 2 formda (alkoldeki iyot çözeltisi ve iyodofor şeklinde) kullanıl-maktadır. İyodun alkol çözeltisi (iyot tentürü) güçlü bir dezenfektandır. Ancak tahriş edici, boyayıcı ve kötü koku gibi istenmeyen özelliklere sahiptir. İyodoforlarda bütün bu özellik-ler ortadan kalkmıştır. Ancak iyotun yavaş salınımı nedeniyle etkiözellik-leri daha geç oluşur. Kan gibi organik maddeler etkilerini azaltır.

Klorhekzidin: Katyonik bir biguanit türevidir. Geniş etki spektrumlu, nispeten toksik ol-mayan bir bileşiktir. Mikroorganizmaların zarlarını parçalayarak ve proteinleri pıhtılaştı-rarak etki eder. Gram pozitif bakterilere daha etkilidir. Mikobakterilere etkinliği zayıftır.

Sporisit özelliği yoktur. Zarflı virüsleri hızla etkilediği halde zarfsız virüsler klorhekzidine direnç gösterebilmektedir. Cilt ve mukozalara güçlü bir şekilde bağlanarak en az 6 saat kadar aktivitesini sürdürür. Bu özelliği nedeniyle uzun süreli antimikrobik aktivitesinin ge-rekli olduğu durumlarda (cerrahi el antisepsisi, ameliyat öncesi hastanın cildinin hazırlan-ması…gibi) tercih edilmektedir. Klorhekzidin genel olarak cilt ve mukoza kullanımı için güvenli bir antiseptiktir.

Octenidine: Etkinliği klorhekzidine benzer ve onun gibi rezidüel aktivite gösterir. Ancak tahriş edici etkisi daha fazladır.

Triclosan: Hızlı ve kalıcı etkinliğe sahiptir. Organik maddelerden fazla etkilenmez. Gram pozitif bakterilere etkisi iyi olmakla birlikte Gram negatiflere, mikobakterilere ve mantar-lara karşı aktivitesi yeterli değildir. Triclosan çeşitli kişisel bakım ürünlerinin (diş macunu, deodorant, sabun, tıraş jeli gibi) formülüne girmektedir.

Hekzaklorofen (hexachlorophene): Gram pozitiflere etkili olmakla birlikte Gram nega-tiflere etkisi zayıftır. Ciltten absorbe olarak ciddi toksik etkiler oluşturduğundan artık kul-lanılmamaktadır.

Fenol ve fenol bileşikleri: Hücre duvarını parçalayarak, proteinleri pıhtılaştırarak etki ederler. Fenol bileşikleri geniş etki spektrumuna sahiptir. Sporisit değildirler. Dayanıklı bi-leşikler olup organik maddelerden fazla etkilenmezler. Ayrıca sabun ve deterjanlarla bir-likte kombine halde kullanılabilmektedirler. Böylece temizlik ve dezenfeksiyonun birbir-likte gerçekleşmesini sağlarlar. Bununla birlikte toksik ve tahriş edici özellikleri vardır. Yüzeyle-re absorbe olurlar ve durulanmaları zordur. Bu nedenle gıda yerleri için uygun değildirler.

Ayrıca yeni doğanlarda hiperbilirubinemi gibi bazı istenmeyen etkileri bildirildiğinden ye-nidoğan servislerinde kullanılmaları önerilmez.

Klor ve klor bileşikleri: Yüksek derecede oksitleyici özellikleri ile mikropları öldürürler.

Geniş etki spektrumu gösterirler. Yüksek yoğunlukta sporisittirler. Yoğunluk ve temas sü-resine göre yüksek, orta veya düşük düzeyde dezenfeksiyon sağlarlar. Klor gazı basınçlı kaplarda sıvı halde muhafaza edilerek sıvıların dezenfeksiyonunda kullanılır. Hipokloritler yaygın kullanılan klor bileşikleridir. Bunlardan sodyum hipoklorit (NaOCl) çamaşır suyu adıyla (genellikle %6 yoğunlukta sodyum hipoklorit) bilinmektedir. Klor dioksit (ClO2) İçme sularının dezenfeksiyonunda kötü koku ve tat oluşturmaması nedeniyle tercih edilir.

KAYNAKLAR

1. Hoh CSL, Berry DP. Decontamination and sterilization. Infection in surgery 2005; 23:8.

2. Russell, Hugo & Ayliffe’s Principles and Practice of Disinfection, Preservation & Sterilization Russell AD, HugoWB, Fraise A, Ayliffe GAJ., Lambert PA, 2004.

3. Rutala WA and Weber DJ, and the Healthcare Infection Control Practices Advisory Committee (HICPAC).

Guideline for Disinfection and Sterilization in Healthcare Facilities, 2008.

4. Özyurt M. Dezenfeksiyon ve sterilizasyon yöntemleri. Klimik Dergisi 2000; 13:41-48.

5. Sterilization, disinfection and cleaning of medical equipment: Guidance on decontamination from the Microbiology Advisory Committee to Department of Health. MAC Manual Part 1 Principles, second edition 2002.

6. Sterilization or disinfection of medical devices: General principles. Department of Health and Human Services Centers for Disease Control and Prevention 2002.