• Sonuç bulunamadı

Dervişcemaloğlu, Anlatıbilime Giriş, s 150, 151.

“KİRALIK KONAK”TA ANLATICI VE KARAKTERLEŞTİRME Bahar Dervişcemaloğlu *

13 Dervişcemaloğlu, Anlatıbilime Giriş, s 150, 151.

“KİRALIK KONAK”TA ANLATICI VE KARAKTERLEŞTİRME 73

çıkarmanın tek bir yolu vardır: Metinde açıkça belirtilmiş olan hususları ve buradan nasıl bir çıkarım yapılabileceğini sorgulamak. Birtakım ayırıcı özelliklerle donatılmış ve bu şekilde “bireyselleştirilmiş” olan karakter, hiç şüphesiz bazı teknikler ve vası- talar kullanılarak karakterleştirilmektedir. Bu noktada “Kim, kimi, hangi özelliklerle karakterleştiriyor?” sorusu önem kazanmaktadır. Dolayısıyla bir anlatıda kullanılan karakterleştirme tekniklerini incelerken, öncelikle karakterle ilgili bilgilerin metinde kim tarafından ya da kimin gözünden verildiğini tespit etmeye çalışmak gerekir.14

Anlatıcı tarafından yapılan karakterleştirmeyle, anlatıdaki bir başka karakter tarafından yapılan karakterleştirmeyi birbirinden kesinlikle ayırmalıyız. Bu ayrım aslında “anlatıcının karakterleştirmesi”yle “figural karakterleştirme” arasındaki ayrımı ifade eder. Figural karakterleştirmede, karakterleştiren yani karakterize eden özne, karakterdir; anlatıcının karakterleştirmesinde ise karakterleştiren özne, anlatıcıdır. Ayrıca oto-karakterleştirme yani kendi kendini karakterleştirme ile altero-karakter- leştirme yani başkası tarafından karakterleştirme arasında bir ayrım yapılabilir. Ancak karakterleştirme konusundaki en temel ayrımlarda biri açık karakterleştirme ile kapalı karakterleştirme arasındaki ayrımdır. Buna göre “açık karakterleştirme”, bir karaktere –ya kendisi ya da bir başka karakter tarafından– doğrudan belirli özellikler atfeden sözel bir ifadedir. Açık karakterleştirmeler, genellikle bir karakteri tanımlayan, kategorize eden, nitelendiren ve değerlendiren betimleyici ifadelerdir. Bu ifadeler, karakterin iç ve dış özelliklerine, belirli alışkanlıklarına vb. atıf yapabilir. “Kapalı karakterleştirme” ise açık karakterleştirme gibi doğrudan yapılmaz; çoğunlukla karakterin davranışları, kullandığı dil, fiziksel görünüşü vb. vasıtasıyla ima edilir; yani düz değişmeceye dayanan bir karakterleştirme tipidir. Aslında bu karakterleştirme türünde, bir anlamda kasıtlı olmadan yapılan bir oto-karakterleştirme yani karakterin davranışları, dili, görüşü vb. ile kendini ele vermesi söz konusudur. Bir karakter kendini kapalı olarak başlıca üç şekilde karakterleştirebilir. Bunlardan birincisi “sözel davranış”, yani karakterin belli bir durumda söylediklerinin ve kullandığı dilin, onun ait olduğu toplumsal çevre, eği- timi, bağlı bulunduğu sınıf vb. ile ilgili bir gösterge işlevi taşımasıdır. İkincisi, “sözel olmayan davranış”, yani karakterin belli bir durum karşısında gösterdiği davranış, onun “korkak, yalancı, sinsi, kibar, ikiyüzlü” vb. şekillerde karakterleştirilmesine sebep olabilir. Üçüncü olarak da karakterin giyim tarzı, kullandığı aksesuarlar, fiziksel görünüşü, sık sık gittiği yerler vb. hususlar vasıtasıyla da kapalı bir karakterleştirme yapılabilir. Okuyucular da bütün bu saydıklarımızın etkisiyle söz konusu karakterlerle ilgili bazı çıkarımlar yapıp, ahlakî ve ideolojik tutumlar geliştirirler.15

Bu bilgiler ışığında Kiralık Konak romanını değerlendirecek olursak, anlatım tekniğinde ya da daha doğrusu Seniha’nın karakterleştirilmesinde bir tutarsızlık ve

14 a.g.e., s. 152, 153. 15 a.g.e., s. 153, 154.

74 BAHAR DERVİŞCEMALOĞLU

çelişki olmadığını iddia edebiliriz. Romanın genelinde anlatıcının karakterleştirmesi hakimdir ve anlatıcı, karakteri ve karakterin fikirlerini, ahlâk anlayışını, yaşam biçimini, dünya görüşünü vb. kendi penceresinden “olumsuz” bir biçimde yorumlamaktadır. Bazı kısımlarda ise anlatıcının kendi arka plana atıp Seniha’nın bilincini yansıttığı görülmektedir ve buralarda Seniha’nın kendi kendini karakterleştirdiği, içinde bulun- duğu histerik ruh halini ve yaşadığı iç çatışmaları olduğu gibi yansıttığı görülmektedir. Buralarda anlatıcının bakış açısı daha az belirgindir. Dolayısıyla Moran’ın “çelişkili” olarak ifade ettiği husus aslında karakterleştirmenin çeşitliliğinden ve Seniha’nın histerik/değişken ruh halinden kaynaklanmaktadır. Yukarıda romandan yaptığımız alıntılarda da görüldüğü gibi anlatıcı sürekli bir arayış içerisinde olan Seniha’nın çe- şitlilik gösteren duygu dünyasını ortaya koyarken, karakterleştirme tekniğini de aynı şekilde çeşitli hale getirmiş; kendi bakış açısını, romandaki diğer karakterlerin bakış açılarını, Seniha’nın kendi bakış açısını ve bilincini karakterleştirmeye yansıtmıştır. Tabii Seniha’nın karakterleştirilmesinde anlatıcının bakış açısının romanın genelinde baskın olduğunu da belirtmek gerekir.

KAYNAKLAR

Dervişcemaloğlu, Bahar, Anlatıbilime Giriş, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2014.

Enginün, İnci, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, 3. Baskı, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2002. Esen, Nüket, Türk Romanında Aile Kurumu: 1870-1970, 3. Baskı, İstanbul: Boğaziçi Üniver-

sitesi Yayınları, 1997.

Hayber, Abdülkadir, Halide Edip, Yakup Kadri ve Reşat Nuri’nin Romanlarında Nesil Çatış-

maları, İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1993.

Jahn, Manfred, Anlatıbilim, çev. Bahar Dervişcemaloğlu, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2012. Karaosmanoğlu, Yakup Kadri, Kiralık Konak, Haz. Atilla Özkırımlı, İstanbul: Birikim Yayın-

ları, 1979.

Malmgren, Carl D., “Reading Authorial Narration: The Example of The Mill on the Floss”,

Poetics Today, Vol. 7, No. 3, Poetics of Fiction, 1986, s. 471-494.

Moran, Berna, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış I, 7. Baskı, İstanbul: İletişim Yayınları, 1998. Nunning, Birgit ve Neumann, Ansgar, An Introduction to the Study of Narrative Fiction, Klett

Lerntraining GmbH, 2008.

Patron, Sylvie, “The Death of the Narrator and the Interpretation of the Novel: The Example of Pedro Páramo by Juan Rulfo”, Journal of Literary Theory, vol. 4/2, 2010, s. 253-272. Rimmon-Kenan, Shlomith, Narrative Fiction Contemporary Poetics, 2nd Edition, London:

Routledge, 2002.

Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, Cilt 2, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2010.

Benzer Belgeler